ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kanzuk (sözlük yazarı)
-
burada ortaya koyduğu iş kadar, sözlük görünümünün değişmesi hakkında söyledikleri de ne kadar vizyonsuz olduğunu ortaya koyuyor. şükür ki sözlüğü eskisi gibi düzenli kullanmıyorum ve bu şahsın yönettiği sitede mesai harcar gibi zaman geçiren insanlara samimiyetle üzülüyorum.
misal sözlük ile ilgili gelen eleştiriye twitter, facebook gibi yüz milyonlarca kişinin kullandığı siteleri örnek göstermesi açıkça komik. birinin bu sitelerin ekşi'nin dengi olmadığını kendisine anlatabilmesi gerekiyor. etin ne, budun ne diye sorarlar adama? kendini, reelde dengin olmayani alanında dünya devleri ile eşitlemek tam da bizim topluma ait kolpa. bu siteleri senegalli de kullanıyor, kansaslı da, johanesburg'lu da, paris'li de... haliyle ortalama kullanıcı profili dediğin şey ortalama dünya insanına dönüşüyor. halbuki senin kullanıcı sayın yönetilemez değil, beklentileri öğrenilebilir ve yazarlar için, yazarların tercihleri ile, onların kullanımını kolaylaştıracak bir dizayn yapılabilir. ama nerdeeee.. tabi bir türkiye toplumu yöneticisi gibi o, dizayn'ın nasıl olması gerektiğine karar merci olarak, kafasına göre değiştirme yetkisini kendisinde ve kendi gibi burayı yöneten dar klik'te görecek. sözde gelen tepkileri geri bildirim kabul edip, kafasına estiğinde yapacağı bir sonraki değişimde de canı isterse kullanacak. istemezse, kusura bakmayın. size üzerini biraz kazıyınca altından "deal with it" manası çıkacak bi entry döşenecek. bunları yaparken de, değişime direnç normal ya, feedback, sürekli değişim, not alıyoruz gibi iyi yönetici taklidi yapan insanların sıkça kullandığı kelimeleri kullanacak tabii ki.
halbuki konu çok basit. okuyucuya sunduğun tasarım'a istersen kedi resmini koy, ister reklam al, istersen dürüm koy ama yazarına kendini iyi hissettirecek şekilde istediği görünümde yazabilme imkanını tabii ki her zaman sun. bir de "gece görüşü var" deyişi var ki, maho ağanın "bu mahsülün üçte ikisi benimse, üçte biri sizin kıçınızdan çıkiii.." deyişi gibi, alternatif de sunmuş vizyoner yöneticimiz. biz beğenmemişiz ama.
değişime tepki gösteren insanlara "değişime direnç göstermek insanın doğasında var." captan obvious'luğuna hiç girmeyeyim o kadar uzatmayayım. eğer sözlük yazarlarının muhafazakarlık sebepleri siz iseniz efendi gibi şuraya yazarlara özgü, eskiden sık kullanılan görünümlerden 20-30 tane koyarsınız. biz de niyetinizin sarihliğini anlarız. eskiden var olan bir özelliği (istediğim skin ile kullanma işte) ortadan kaldırıp, sonra da abuk bi dizayn dayatıp, "değişime direniyorlar" demek de komik işte, değişim değil ki kardeşim bu, bir şeyi dayatıyorsun. marka'n ile o marka'yı var eden, yaşatan kitlenin alanını daraltmanın manası nedir? senin kullanıcının o marka ile gönül bağı kurmasını kolaylaştırman gerekirken, neredeyse kavga ediyorsun. e şimdi bu komik değil mi?
tamamından kendisi sorumludur diyemem ama bundan yıllar önce sözlükler söz konusu olduğunda ekşi ve diğerleri vardı. burası marka değerine o kadar güvendi, ve bahsettiği gibi yeniliğe, değişime o kadar kapalıydı. asıl sorun çokça başka yerdeydi aslında. kendi hedefleri ile kendini var eden kullanıcılarının taleplerini özdeşleştirmekte o kadar beceriksizdi ki, bugün ekşi sözlük'ün herhangi bir sözlük'ten geçmişten gelen gönüllerdeki karizması hariç hiçbir farkı yok. ve felaket kötü yönetiliyor. kendisine tüm emekleri için teşekkür ederim.
13 nisan 2023 togg rezaleti
-
skandal kismi togg icin cekilise girme kisminda basliyor.
112 personelinin eve ayakkabı ile girmesi
-
kimi zaman, yatağa bağımlı hastalarınızı sırtında dördüncü kattan ambulansa taşıyan insanlar hakkında,sadece halılarıniza ayakkabı ile bastılar diye yaygara yapmanız düpedüz terbiyesizliktir.
kaldı ki farz edelim galoş taktı, yere sağlam basamadığı için hastanızla birlikte düşme ihtimalini düşündünüz mü hiç?
yahu bir kere de bilgi sahibi olun, sonra fikir sahibi olun.
edit:düzeltme.
acun ılıcalı'nın ekşi sözlük okuyor olması
-
acun ılıcalı için büyük, ekşi sözlük için küçük bir ayrıntıdır.
elektrik ve doğalgaza %100 zam gelebilir uyarısı
-
gelsin destekliyorum.
ayda 3-5 bin lira kazanan akp seçmeni 1.000 lirasını sadece elektriğe versin de görsün.
üstüne 1.000 lira da doğalgaza verdi mi tadından yenmez.
benzin de 20 lira olsun, sigara da 40 lira olsun.
partinin oyu %30'larda dolanıyor.
başka türlü ineceği yok.
başka türlü huzur ve refah bulacağımız yok.
sevgilinin diş macununu ortadan sıkması
-
sizde sorun yaratıyorsa dingil olduğunuzu gösterir.
neden?
diş macununu ortadan sıkma geyiğinin tarihine bakmak gerekir.
diş macunları ilk çıktığında alüminyum tüplerde satılırdı. dolayısıyla ortadan sıktığında dibindeki macun bir daha dışarı çıkmaz, uğraş sonucu tüpün patlamasına kadar giden sonuçlara neden olur, diş macunu murdar olurdu.
günümüzde plastik tüpler kullanılıyor. başını da sıksan, dibini de sıksan farkı yok. tüp şeklini koruyabiliyor. tüpün içindeki macunun büyük bir kısmını kullanabiliyorsun.
80'lerin, 90'ların geyiği ile 2015 yılında olmayan sorun üretmek sizin yaptığınız.
dingiller...
çiftleşmek için 30 bin erkeği bekleten dişi yılan
10 ocak 2016 çankaya sapığının yakalanması
-
"yaklaşık 2 bin mail üzerine.." helal olsun. elinize sağlık.
misafirliğe 2.5 litre kola ile gelen misafir
-
mutluluk sebebidir.
neredeyse otuz yaşıma geldim hala engel olamıyorum bu duyguya. yav yoksulluk anılarımı taşıyan nöronlar arasındaki sinir bağı ne kadar kalınsa artık söküp atamıyorum içimden. çok şükür şimdi istediğim zaman kola içebilecek durumdayım ama yine de kapı girişinde bir eliyle ayakkabılarını çıkarırken diğer elindeki 2.5 litre kolayı uzatan misafiri görünce öpesim geliyor. adam işte bu be! adam adam! diye bağırasım geliyor gardaşım.
oda topla duş al saç yap diş fırçala parfüm sık
-
üşengeç insanlar için tek hamlelik muadilini yazıyorum:
oda topla = parfümü odaya boca et
duş al = parfümü vücuda boca et
saç yap = parfümü saça boca et
diş fırçala = parfümü ağz... sakız çiğne sakız
parfüm sık = parfüm sık
28 eylül 2021 içişleri bakanlığı taksi genelgesi
-
"taksi yolcuyu almak istemese bile yolcu taksiye zorla bindirilecek"miş. o şekilde bindiğim takside neler olabileceğini hayal bile edemiyorum..
dc vs marvel
-
anlamsiz ama zevkli bir karsilastirma.
oncelikle bu cizgiroman yayimcilarinin kime bagli olduguna bakalim:
dc comics > warner bros
marvel comics > walt disney
dc'nin en onemli isimleri kimlerdir? dan didio, geoff johns, jim lee
marvel'in en onemli isimleri kimlerdir? axel alonso, stan lee, joe quesada
marvel'in en buyuk avantaji bence stan lee ve chris claremont gibi yayinevi ile ozdeslesmis kisiler olmasi.
marvel comics, ozellikle 90'larin sonuna dogru mutant bazli cizgi romanlardan iyi ekmek cikarmistir. dogasi geregi mutantlar cok ozel guclere, inandirici bir arka hikayeye gerek duymadan sahip olabildiklerinden karaketer patlamasi yasandi super kahraman janrinda.
dc, metahuman kavramini kullanarak ayni bolgeye girmeye calisti ama pek beceremedi.
marvel comics, benim takip ettigim sure boyunca hep eglendirmeyi amacladi, max ya da knights serileri disinda genelde eglencelik hikayeler anlatmayi tercih ettiler. e su an zaten walt disney'e bagli olduklarindan eglence faktoru de artti git gide.
dc, daha karanlik hikayeler anlatmayi tercih etti. en populer iki karakterden biri olan batman, dogasi geregi karanlik bir karakter. buna ek, dc'nin vertigo ve (eski) wildstorm yayinevleri daha sert hikayeleri yayinlamayi tercih ettiler.
metahuman pazarindan ekmek cikaramayan dc, populer karakterlerin farkli evrenlerindeki versiyonlarini multiverseler ile kullanmayi denedi.
toparlamak gerekirse, dc benim icin cizgiromanlarin daha karanlik yuzu, marvel ise daha eglenceli yuzu olmustur.