hesabın var mı? giriş yap

  • kıskanıyorum paraların böyle kişilerde olmasını. futbolcuları, şarkıcıları ve hasan can kaya gibi bir mesleğe sahip olup da böyle para kaldıranları gördükçe çok kıskanıyorum. maddi manada bir üretim yok, insanlık hayrına bir şey yok. genel olarak o kadar boş ki, böyle boş şeylerin bu kadar para etmesi zoruma gidiyor. çok adaletsiz bu dünya.

  • bahse konu görüntü yaklaşık 55 milyon yıl öncesine aittir.

    yani bir başka deyişle tarihin en eski fotoğraflarından biri çekilmiştir.

  • gıda üreticileri şeker yediğinizi size doğrudan söylemeden şeker tüketmenizi amaçlar ve gıda ambalajlarına şeker yerine farklı isimler yazarlar. şeker, içine konduğu yiyeceğin tadının daha tüketilebilir hale gelmesini sağlayan, bağımlılığı kokain ile ilişkilendiren, yoksunluğunda beynin, tıpkı kokain yoksunluğunda verdiği tepkileri vermesine neden olan bir üründür.

    şeker tüketiminin aşırı arttığı ve birçok kişinin diyet yapıyorum adı altında fark etmeden her gün onlarca gram şeker tükettiği günümüzde listelenmesini fayda var.

    hepsini akılda tutmanın tabii ki imkanı yok, sadece şekersiz ürünleri içeren bir market alışverişi yapabilmek için saatler harcamak gerekir.

    devletin bu işe sınırlama getirip ürün paketlerinin üzerine "şeker içerir" ibaresi koymayı ve içerik kısmında kullanılan bu farklı isimlerin yanına parantez içerisinde "şeker" yazılmasını zorunlu hale getirmesi gerekir.

    akçaağaç şurubu
    altın şeker
    altın şurubu
    amazake
    arpa maltı
    bal
    dekstran
    dekstroz
    diastatik
    diatase
    esmer şeker
    etil maltol
    fruktoz
    galaktoz
    glasaj şekeri
    glikoz
    glikoz şurubu
    ham şeker
    invert şeker
    karamel
    katı glikoz
    katı mısır şurubu
    keçiboynuzu pekmezi
    laktoz
    malt şurubu
    maltodekstrin
    maltoz
    mannitol
    melas
    meyve suyu
    meyve suyu konsantresi
    mısır şurubu
    muscovado
    nişasta bazlı sıvı şeker
    pancar şekeri
    panocha
    pirinç şurubu
    pudra şekeri
    sakaroz
    sarı şeker
    sorbitol
    sorgum şurubu
    şeker şurubu
    şeker kamışı
    şeker kamışı suyu kristalleri
    şeker pekmezi
    tereyağ şurubu
    turbinado şekeri
    üzüm şekeri
    dextrose
    xylitol

  • -biricik kardesim benim dunyanin en guzel kizkardesi cinimm..
    -param yok, su getiremem, bakkala gidemem ders calisiom
    -allah cezani vermesin ben istemesem seni yapmiyolardi ama.

  • starbucks'un şu sıralar "reserve" kahve olarak sattığı "nicaragua" bir kaç nesildir kahve yetiştiriciliği yapan bir ailenin halen çok büyük bir özenle yetiştirdikleri ve kahve yetiştiriciliğinin de öğretildiği bir çiftlikten geliyor. aşağıdaki linkte yer alan yazıda tanıtım var. sadece ailenin resmine de bakabilirsiniz.
    https://1912pike.com/…eserve-nicaragua-maracaturra/
    çiftliğin asıl yaşlı bir adam, ya melez ya yerli. 1700'lerden itibaren avrupa işgali ile karşılaşan bir halk olduklarını düşünürsek oldukça kendi ülkelerinde toprağa sahip olmaları önemli. ve başarılı bir işletme kuruyorlar. ürettikleri kahveler ödül kazanıyor. starbuck'un "tarımsal direktörü" yine bir güney amerikalı yaşlı bir adam ve alman olduğunu tahmin ettiğim "yeşil kahve tadımı yöneticisi"(titrler önemli!) genç bir kadın bu tadı önce keşfediyor sonra yorumluyorlar. ve bu tadın "reserve" olması yani korunması, diğerlerinden ayrılması ve has damaklar için rezerve edilmesi gerektiğini düşünüyorlar. sonrasında da starbucks'un pazarlamacılar bu imajı günümüz dünyasında nasıl sunulacağını belirliyor. yıldızlı, altınlı, "reserve". (https://www.starbucks.com/…ve/nicaragua-maracaturra) böyle sunulunca algımız değişiyor. birden bire tüketimi ayrıcalıklı bir konu olup çıkıyor. çiftçinin hikayesi bir pazarlama unsuru, otantiklik katan bir element olarak renkli kartonların üzerine basılıyor ve kahve ile çoğu medeniyetten erken tanışmış ama tanışıklığı aynı şekilde-seviyede kalmış olan türkiye'ye gelerek türkçe'ye çevriliyor. sonrasında bu hikayelerle birlikte kahveyi tadıyoruz.
    işte işler burada daha da karışıyor. çünkü bu sunum, arkasındaki uzman yorumları insanı duyularıyla algıladığından çok okuduğuna inanmaya itiyor gibi. kahveye "kötü" diyebilmemiz mümkün mü bu saatten sonra? bu reserve kahveyi biz starbucks'un diğer kahveleri gibi aynı bardakta, belki sadece biraz farklı fiyata, ancak bu fiyatın neden böyle olduğunu merak ettiğimizde karşılaşacağımız bir bilgi ile birlikte almıyoruz. adeta gözümüzün içine sokuluyor . o zaman bu ürünü tüketmek tadımcılıktan ziyade lüks göstergesi olmaya başlıyor. ve daha sonra fakir edebiyatı geliyor. sonra kompleksler, "kompleksli olmayın"lar ve daha neler neler...

    kahvenin tadı kaldı mı ortada? kalmadı.

    bence güzel. kahveden çok anlamam. sadece ayırt ediciliğim fazladır. (yani tat, doku, koku olarak herhangi bir ayrımı çok çabuk anlarım.) bu yüzden dün bu kahveyi içtikten sonra her sabah severek içtiğim aslında fena da olmayan kahvem pek bir yavan geldi.

    tekrar dönelim çiftçiye: kahve kimin kahvesi? acaba üretici sadece güzel bir kahve üretmeye çalışırken, birden starbuck tarafında "reserve" edildiğinde üretimine bakışı nasıl değişti? çiftçiyi ve özenle ürettiği kahvelerini dünya tanımalı mı, tanımamalı mı? yani sadece nikaragua bölgesinde bir grup insan ve oraya giden, özellikle bu işin peşinde olan mı tatmalı?
    köşede kenarda bir köyde, kasabada atadan kalma usullerle yapılan ürünleri ne derece ve nasıl piyasaya sürülmeli? çünkü biliyoruz ki, bazen böylesine yerel üretimler pazarlama nesnesine, "özel ve sınırlı üretime" dönüşerek içeriğini de, özgünlüğünü de, tadını da tamamen kaybediyor. bunun kaybedilmesinde ne etkili oluyor?
    belki bir *starbuck nicaragua* içerken bunu ayrıca arkadaşınızla tartışırsınız.
    ekleme: veyahutta eski moda bir kola da olabilir: https://www.facebook.com/…/videos/1138439869545715/