hesabın var mı? giriş yap

  • çalışma ortamında sigara içmeyen personelde şöyle bir yaklaşım vardır bazen; öbürü günde 10 kere sigara diye çıkıyor, her birinde 5-6 dk'dan 1 saati orada yiyor. mesaiyi bir saat kısaltıyor ben fazla çalışıyorum. gördük bunun örneklerini. öyle ki işin doğası gereği dışarıda zaman geçirmesi gerekeni ofis personeli kıskanır. o da ofis personelinin kışın sıcak, yazın serin ofis ortamını kıskanır. genel olarak herkes birbirinin artılarını kıskanır.

    ancak regl izli gerçek olsa, sanırım kimse itiraz etmez. kadıncağız zaten dinleneceği için mutlu olur, diğer herkes de "aman uzak dursun" diye.

    ayda sadece 1 gün veya 1.5 gün olursa çok ciddi bir süre olmayacağı için işveren açısından alım sırasında bir ayrıma da tabii tutulmaz.

    tabii bunlar teori. sosyal yapımızda regl olmak ayıp kabul edildiği için (çünkü biliyorsunuz hepimiz mitoz bölünerek üredik) gerçekten hasta olan (ateş vs) kadın bile regl oldum sanarlar diye ofise gelir yorganıyla.

  • atam ingilizleri öyle güzel silkeledi ki üzerinden neredeyse 1 asır geçtiği halde hala acısını hissediyorlar.

    edit: euronews’in fransız olduğunu biliyoruz dostlar. bunların hepsi itilaf devletleri değil miydi zamanında? ingilizleri yenince hepsini yendi atatürk işte. lütfen artık, euronews fransız, diye mesaj atmayın rica ediyorum.

  • adının meryem azra, hayrünisa ece ya da ümmügülsüm su olmasının hiç bir şey ifade etmez. anneciğinin halinden de anlaşılacağı üzere bir birey olamayacaktır. 2023'te türbana, 2030'da çarşafa girecek, doğru düzgün okutulmayacak, bakan amcasının da istediği gibi annelik kariyerinin önüne başka kariyer almayacaktır. annelik mesleğinin zirvesindeyken, lohusayken bile annesi gibi fotoğraflarda bir karartı olarak yer alacak, suçluymuş gibi başını öne eğip bekleyecektir.

    önce babasının, sonra kocasının, ardından da çocuklarının kölesi olup bu dünyadan göçüp gidecektir. zaten devlet de, babası da, görüp yaşayabildiği hayat bundan ibaret olan anası da ondan bunu isteyecektir.

    yine de dilediği gibi bir hayat yaşamasını, en önemlisi mutlu olmasını temenni ederim.

  • bugün 28 ocak 2010 ankara'da kar yağışı olayı ile bir arada düşünüldüğünde yalnızca dumur değil, sinir, stres, soğuk ve nihai son (başta ayaklar olmak üzere komple) uyuşukluk olarak başımdan geçti bi tane. böyle de iğrenç bir girişi olur entry'nin. utançla devam:

    aslında servise binmek üzere çıkmıştım evden. şoför, yollar kapandığından gecikeceğini ve zahmet olmazsa biraz yukarıda beklememi, bu yağışta aşağıya inemeyeceğini söyleyince tamam dedim, ağzımı da şu güzel ortamı da bozmayım diye mutlu mesut başladım yokuşu tırmanmaya. sanıyorum ki, ben gidene kadar servis de gelmiş olur, binerim hemencecik ısınırım. dayan yalnızlığım. çıktım baktım yollar felaket, trafik kilitlenmiş, servis mervis hak getire. bekledim biraz daha, aradım, kaza yapmış ama 10 dk 'ya geliyorum dedi. kafamda bu iki veriyi bağdaştıramadım. başımın çaresine bakayım, ne gelirse binip gideyim diye durağa doğru yürüdüm ya da süründüm. bu ikisinden biri, zira bilincim bulandı soğuktan. yıllarca görmediğim arkadaşlarıma gülümsemem bu yüzdendi ulu orta...

    başıboş bi otobüs geldi. üzerinde semt, gideceği yer filan yazmıyor: ego genel müdürlüğü yazıyor. kapılarını açtı bekliyor. normal olarak sordum: "abi, bu otobüs nereye gidiyor?" abim sinir yapmış, muhtemelen egosuna da, belediyesine de, karına da trafiğine de giydiriyor içinden. diyor ki bana:"arkadaşım, etrafına bi bak ne görüyosun?" (yıllarca görmediğim arkadaşlarımı?) "hiç bi tane otobüs gördün mü?" (sen varsın ya, yiğidim?) "sence bu yoldan otobüs iner mi?" (pas?) sıralıyor soruları. yahu tamam da sen nereye gidiyorsun? abi yalnızca gidemeyeceği yerlere odaklanmış inatla cevap vermiyor! nihayetinde, ben de allah'ın bi kuluyum der gibi "ben ring için geldim." lafını alabildik ağzından. ama bununla bitmedi tabii, ring de nerenin ringi? hangi yöne gidecek? abi düğmesine basmış gibi başa sarıyor: bu karda kışta ilerlemenin zorluklarından bahsediyor. baktım anlaşmanın imkanı yok, en azından ayaklarım ısınsın diye bindim otobüse. istisnasız her yolcu ile aynı diyalog yaşandı, otobüs nereye gidiyordu ve evrensel ahlak yasası var mıydı? ikincisini ben uydurmuş da olabilirim çünkü buzu çözülen ayaklarımın sızısı inanılmazdı. sessizce izledim ve doyurucu bir cevap alamamalarına rağmen otobüse binen insanlarımıza hayret ettim... insanları gerçeklerle yüzleştirmeye and içen belediye şoförünün hiç de spesifik sayılmayan "gidebildiğim yere kadar gideceğim..." cevabı üzerine hakkımızda denilebilirdi ki: (bkz: bindik bir alamete)

    - ulus'tan geçecek mi?
    - geçer diyemem.

    hayır öyle bi boyutta ki, şoför bizi çok alakasız bir yerde de bıraksa cümlesi belli: "ben size mutluluk vaadetmedim."

    sonunu bilmediğim bir yolculuğa çıkmayı hep istemiştim de, bu kadar da ucuz değildi be abi.

  • seo'cu dallamalar yüzünden maalesef artık google'da bir şey arayıp bulmak imkansız hale geldi. bir şey arıyorsun ilk 3 sayfa birbirinin kopyası aynı sayfa ve yazılar.

    "x kişisi kimdir? x kişisi nerede doğdu? x kişisi hakkında bir çok kişi bu soruyu soruyor. detaylar haberin devamında."

    size ben boydan gireyim.

  • everest'e tırmanmak isteyenlerin olmazsa olmazı yol göstericileri halk topluluğudur. ilk tırmanış denemesinden günümüze kadar cüzi ücretlerle tırmanışçılara rehberlik etmiş kimselerdir. birçok şerpa tırmanış sırasında hayatını kaybederken birçoğu da bu uğurda soğuk ısırması yüzünden el ve ayak parmaklarını kaybetmiştir.

  • `edit:` sevgili yozgatlılar ve romalılar hala anlaşamıyoruz,yok şarkıların sözleri saçmaymış yok rezil şarkılarmış vs.vs. olay bu değil burada olay bu şarkıların türk pop müzik tarihine geçmiş unutulmaz şarkılar olması...

    ––––––––––––––––––––––

    moda olan şarkıların 1 yıl sonra esamesinin bile okunmadığı çağımızın pop kültürüne göre efsane olan pop listesidir.

    link

    dikkat edilemesi gereken bu liste best of 90 değil, yani olayımız klasik 90 lar pop'u çok iyiydi aga değil.
    burada olan mükemmellik o haftanın en iyi şarkılarından oluşan listedeki mükemmellik . bu öyle bir liste ki her şarkı şimdinin efsanesi, şimdinin hala akılda kalan mükemmel şarkısı ve bunların hepsi 1 ay içerisinde çıkmış şarkılar.

    nasıl olurda böyle 1-2 aylık zamanda böyle efsane şarkıcılar ve şarkılar çıkış yapmış? akıl alır gibi değil!

    geçen senenin şarkısı adeyyooo yu hatırlayan varmı? evet ben yazınca hatırladınız :)
    peki geçen ayın en iyi şarkılarını yazın desem en fazla 4-5 şarkı yazar 1 ay sonra unutursunuz.
    aradaki fark tarif edilemez....

    sertap erener- sakin ol

    yonca evcimik - abone

    harun kolçak- gir kanıma

    hakan peker - hey corç versene borç

    nazan öncel -aynı nakarat

    izel,çelik,ercan -özledim

    emel müftüoğlu- bastın faka

    fatih erkoç- ellerim bomboş

    nilüfer- şov yapma

  • başlık: kemerde sahile gelen ruslari kovaliyorum beyler

    1.ben osmanlı torunuyum o kevaşelerin sıcak denizlere inmelerine izin veremem

    2.@1 sebepsiz güldüm piç şuku