ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
şehirlerarası otobüs yolculuğu klişeleri
-
-su alır mıydınız?
-siz?
-siz?
-siz?
-siz?
-siz
-si
.
.
.
şimdiki balıklar neden karaya çıkmıyor
van persie için ağlayan çocuğu sevindiriyoruz
-
ulan şurda acımızdan ölsek kimse çıkarıp 5 kuruş para vermez. ağlasın lan ne olacak. sanki anasını babasını elinden almışız. kralex gittiğinde koskocaman halimle oturup ağlayacaktım az kaldı. ben deseydim beni gönderin ilk maçını izleyeyim diye etmediğiniz laf kalmazdı.
saçma sapan bir kampanya.
gerçek sevr haritasının bulunması
-
ırak'taki, suriye'deki petrol yataklarının osmanlı'ya bırakılacağını (!) görünce güldüğüm harita iddiası.
almanya'da hastaneyi dağıtan gurbetçi
-
oh olmuş.
gelene geçene vize dağıtırlar, ülkenin eğitimli kesimi 3 gün tatil yapıp dönmek ister, binlerce evrak talep ederler. oh olsun amk almanyasına.
eylül 2012 öğretmen atamaları
-
allah'ın dualarımı kabul ettiği atamadır, umarım herkes için hayırlısı olmuştur.
kız arkadaşım 1. tercihiyle istanbula, evime yürüme mesafesiyle 30 dakika olan okula geldi. kendisi bursada oturuyordu ayda 1 görüşüyorduk. sevinçten ağzımdan kelebek çıktı lan. artık 3 5 aya nişan düğün hepinizi beklerim.
kadınların dışarıya çıkma takıntısı
-
bu takıntının asıl sebebi yıllarca bekarken eve tıkılmak zorunda bırakılmalarıdır. kadınlar evlenince özgürleşir, erkekler evlenince özgürlüğünü yitirir. maalesef orta doğu toplumlarının kronik sorunu budur. bekarken yıllarca babasından izin almadan adım atamayan, arkadaşlarıyla içtiği çay burnundan getirilen, kırk yılın başı eğlenceli bir ortama girip biraz alkol alması imkansızlaşan kadın evlendiği ilk anda kocasının arkasında durma güvencesiyle kendini deli gibi dışarıya atmak isteyecektir. bekarken gününü gün eden erkek kişisi ulan zaten evlendik ne gerek var evden çıkmaya artık modunda takılırken bir diğer tarafta kadın kişisi, erkek kişisinin saçlarını dökmeye devam edecektir.
kanguruya yumruk atan adam
-
(bkz: kardeş acıdı amk napıyon)
fatih terim
-
skordan, herşeyden bağımsız söylüyorum, çok rahatsız edici bir kibri var. herşey kontrolüm altında havalarındaki rahat görünümünün altında hikmet karaman'a laf sokmaya çalışıyor:
"hikmet hoca tabi uzun konuştu, bizim yerimize de konuştu, maçı anlatmaya gerek yok sağolsun".
yani şunu diyor, hikmet kırk yılda bir maç kazandı, keyifli keyifli maçı anlatıyor.. olabilir ağam, niye takıyorsun? koskoca fatih terimsin, hikmet karaman'ın övünmesinden, gerinmesinden nasıl gocunabilirsin? kayserispor tesadüf kazanmadı, uzun zamandan beri izlediğim en iyi anadolu takımı performansını gösterdi. kayseri'nin ekstradan iyi oynaması, hikmet'in kendini övmesi, senin o kadar da kötü olmadığına dair de bir sonuç yaratır, neden rahatsızsın?
rahatsız çünkü fatih terim kendinden başka birilerinin kazanmasını, kendinden başka birilerinin övünmesini, eseriyle gurur duymasını, abartsa da keyfini çıkartmasını olgunlukla karşılama gücünden yoksun bir çocuk egosuna sahip.
kemoterapi
-
el kitabini yapmislar bunun. bugun goz attim biraz. tam o sirada yengem.
" su biyiklarimi alsana, hos tuy muy bisey kalmicak yakinda ama..."
dedi.
" olsun daha gur cikcak saclarin, hem bak kedi kuyrugu gibi kalmis"
dedim.
" haftaya abinle birlikte kazitcaz saclarimizi..."
dedi.
bana bugun, yillik aglama kotami doldurtan tedavi sekli.