hesabın var mı? giriş yap

  • ülkede,
    adalet olmadığı için avukatlığın,
    güvenlik olmadığı için polisliğin,
    habercilik olmadığı için gazeteciliğin,
    eğitim sistemi olmadığı için öğretmenliğin pek bir anlamı kalmadı.
    bilim olmadığı için de mühendislik bitiyor.

    hadi herkes imam olsun.

  • gel de medeniyetsizlere telefon numarasının kişisel verilerden biri olduğunu anlat. konu whatsapp değil anlat. telefonla taciz edebileceğini anlat. vasıfsız bir memur aracılığıyla telefondan adrese kadar elde edilebileceği, tacizin fiili duruma dönüşebileceğini anlat.

    bir insan görünmek, ulaşılmak, bilinmek istemiyorsa; istemiyordur. nokta. bitti.

    esprilerinizi ailenizdeki kadınlarla paylaşıp kahkaha atabilir, onların numaralarını umumi tuvaletlere yazabilirsiniz. diğer insanlara karışmayın yeter.

  • geniş olarak savant sendromu olarak tanımlanan bu beceriler ve beyinsel yetiler bütünü, doğuştan gelen bir nitelik taşıyabilecekleri gibi konjenital (sonradan edinilen, edinsel) biçimde de olabilir. bu sendromu yaşayan kişilere verilen isim de savant dır.

    doğuştan gelen savant yetilerine sahip kişilerde, zihinsel* ve bazen bununla birlikte fiziksel* bir özür de bulunur. bu kişiler söz konusu yeteneğe ilişkin alanlarda herhangi bir eğitim almamışlardır. bir kısım savantlarda görsel hafıza o kadar gelişkindir ki, 9000 adet kitabı noktalama işaretleri ile akıllarında tutabilirler. zaten böyle bir eğitim de yok. bir kısım savantlar ise henüz 4 yaşında da vinci'ye benzer çizimler yapma kabiliyetine sahiptirler. ve bunu modele bir kaç saniye bakarak, ya da hafızan yapabilmeyi becerirler. bu insanların zihinsel sırları hala çözülebilmiş değil. çoğu kafasının içindeki raflarda zaten var olan bilgiyi çekip çıkardıklarını söylerler. bu da bize, yalnızca zekanın değil aslında bilginin de kişinin zaten doğum anından itibaren kodlarında ve beyninde olduğu gerçeğini hatırlatır. (normal zeka ve algı düzeyine sahip ve savant yetenekleri göstermeyen kişiler üzerinde avustralya'da yapılan deneylerde, beynin sol lobu geçici olarak paralize edildiğinde denekte savant yeteneklerinin görüldüğü kanıtlanmıştır.) yani savantlarda var olan yetilerin ve savant özelliğine göre bilgilerin tümü aslında hepimizde mevcut olmakla birlikte, biz bu kabiliyetleri ''karmaşık düşünme yeteneği'' ''mantıklı düşünme becerisi'' ve ''neden sonuç ilişkisi kurma'' kabiliyetlerimiz gelişip, yaşımız ilerdikçe tamamen kaybederiz.

    savantlar ve onların yeteneklerinin aslında hepimizde olduğu gerçeği göstermektedir ki; yıllardır bilim insanları ve felsefecilerin iddia ettiği ve hatta bazen dayattığı gibi, bilgi sonradan öğrenilen bir şey değildir. (makarnanın kaç kalori olduğu bilgisinden bahsetmiyoruz tabii). zaten daha henüz anne karnındayken ve dolayısıyla doğarken hepimizde vardır. kodlama bu yönde yapılmıştır ve biz ancak varolanı şekillendirip, bazen de tam tersine körelterek bunu şimdiki haline getiririz. bu sebeple yakın gelecekte, kafamıza taktığımız başlıklarla bir kısım beceriler kazanmamız, bir anda muhteşem sonatlar çalabilmemiz ya da kafadan on haneli sayıları çarpıp bölebilmemiz mümkün olacak gibi görünüyor. (ki bakınız olağanüstü yetenekler ve beceriler ile ilgili hiç olmadığı kadar yoğun bir görsel medya tufanı içindeyiz, lost, hero, 4400 vs) tabii aksi de mümkün; yine aynı başlıklar sayesinde yalıtılmış ve edilgen de kılınabiliriz. gerekçe ise zaten dünden hazır; kendi güvenliğimiz için.

    bunun dışında bir de sonradan savant olmuş kimsleer var. edinsel savant niteliklerini taşıyan bu kişilerde, hiç bir özür olmaksızın, ilerleyen yaşlarda geçirilmiş bir kafa travması ya da beyin kanaması gibi doğrudan nörolojik bir hasar sonucu bu becerilerin kazanıldığı da görülmektedir. bu kişilerde beynin sol lobunda meydana gelen hasar sağ lobun daha özgür ve baskın çalışmasına neden olarak, sol lobdaki ''mantıklı düşünme'' kısmını kısmen izole eder ve sağ lob da yer alan ''yaratıcılık'' ve ''sanatsal beceriler'' e ait bölümlerin daha yoğun çalışmasına neden olur. genellikle sonradan kazanılmış savant nitelikleri taşıyan kimseler de yaratıcılık konusunda benliğin yoğun bir baskıda bulunduğu, bu kimselerin uykularından uyanıp, saatlerce resim yaptıkları, yazılar yazdıkları ve bu dürtüyü engelleyemedikleri görülür.

    her iki tip savantta da, - birindeki zihinsel ve/veya fiziksel özrün getirdiği, diğerinde ise baş edilemeyen dürtülerin yol açtığı - bir sosyal özür hali vardır. ya insanlar onları toplumsal hayata kabul etmekte fazla zorlanırlar ya da onlar tek başına kalmanın daha güvenli ve rahat olduklarına kanaat getirirler.

    velhasıl kelam; çok acayip. ve yıllardır sinirimi bozan bu yetenek patlaması dizi ve filmler için de bir açıklamadır savantlar. ha bir de iyi ki varlar; aslında hep hissettiğim ama bir türlü adlandıramadığım varoluş anında ''bilginin'' zaten hali hazırda bulunduğu gerçeğini/mucizesini bana kendi çerçevelerinden sundukları için.

  • acemi bir avcı bir gün ava gider. bir müddet sonra bir ayı görür nişan alır ve ateş eder ayıyı sağ kolundan vurur. sinirlenen ayı avcıyı kovalar, yakalar ve s.ker.

    ertesi gün avcı yine ava çıkar epey dolandıktan sonra sağ kolu sargılı bir ayı görür, nişan alır ve ateş eder bu sefer de sol kolundan vurur. ayı yine sinirlenir avcıyı kovalar, yakalar ve s.ker.

    sonraki gün avcı yine dolanmaktadır. sağ ve sol kolu sargılı olan bir ayı görür. "ulan bu sefer vurmam lazım..." der ve ateş eder. bu defa da sağ bacağından vurur. ayı çılgına döner zor da olsa kovalar, yakalar ve şöyle der;

    - ulan arkadaş, avcı mısıın, ibne misin?

  • hafif bir uykuya sahip olmak. kütük gibi uyuyan, dünya yıkılacak olsa uyanmayan, bıraksalar günlerce yataktan çıkmayacak bünyeniz varsa boşuna kendinizi yormayın. ne denerseniz deneyin başarılı olamayacaksınız, geçmiş olsun. çünkü hiçbir yöntem işe yaramıyor şu bünyede. sabahları kafadan aşağı soğuk su dökmek kaldı denemediğim, ki onu da tek başıma yapamam. insanlara beni uyandırın diyecek yüzüm kalmadı artık. işemeden yatağa girmeyi denedim, uyurken altıma yaparım korkusundan uyuyamadım. kaç farklı alarm kurdum; alarm sesi beynimi delse bile uyumaya devam ettim, böyle azim görülmedi. her gün aynı saatte kalkmayı denedim; iradem buna da elvermedi, kapadım uyudum bütün alarmları.

    ya da en iyi yöntem hiç uyumamak. %100 çalışıyor.