hesabın var mı? giriş yap

  • "çalışan kesiminin %7'si asgari ücretliyken, şu an %30'unun asgari ücretli olmasını sağladık, onu da bulamayan 3 milyon haneye de her ay fakir fukara fonundan para pompalıyoruz. herkesi bu yoksulluk bataklığına sürükleyip, etrafımızdaki 50-60 bin insanı milyarder yaptık, vergi de vermiyorlar hepsini sizden alıyoruz çok şükür"

    diye devam etmesi gereken açıklama.

  • paradoksal bir kanıt olacaktır. simülasyon olduğunun kanıtı bulunursa ve yazılımcı bundan hoşnut olmazsa evreni bir süreliğine durdurur, bir yama ekler zamanı da biraz geriye alıp yeniden başlatır. sorun kalmaz.

    yazılımcı bir yerde bunun simülasyon olduğunun ortaya çıkmasını istiyorsa o zaman iş kötü. programın sonuna gelmiş olabiliriz.

  • gülmek zor şu günlerde.
    yarılmak ateş pahası.
    ağlanacak hale düştük,
    acı bir tebessüm hatırası;

    nasrettin hoca bir gün hava alsın diye eşeğini dama çıkarmış. bir süre sonra artık yeterli diyerek eşeği indirmeye çalışmış ama bir türlü indirememiş. en son pes edip "ne halin varsa gör" demiş ve aşağı inmiş. oynama alanı bulan eşek hoplamış, zıplamış ve en son damla birlikte aşağı düşerek ölmüş. âkibeti ibretle izleyen hoca bu olaydan şu dersi çıkarmış:

    "demek ki eşeğin mertebesini yükseltirsen hem bulunduğu yere zarar veriyor hem de kendine"

  • hayatımın ilk otuz senesi, çocukluğum dahil perpada geçtiğinden hakim olduğum mimaridir. beni perpanın neresine bırakırsanız bırakın gözlerim kapalı bile yolumu bulurum. burada oturup size uzun uzun anlatırdım perpa mimari mantığını, nerede olup nereye nasıl gidebileceğinizi falan filan ama inanın bir işinize yaramaz. siz zaten on yılda bir oraya giden insanlarsınız. on yılda bir kaybola kaybola yolunuzu bulun daha iyi. ha sen gene de anlat, biz işimize yaramayacak saçma sapan şeyleri bile merak ediyoruz diyorsanız, boş vaktimiz bol diyorsanız peki.

    efendim perpa ticaret merkezi dediğiniz yapı iki bloklu 13 katlı bir yapıdır. bu yapı a ve b olmak üzere iki blok şeklindedir. birbirinin tam simetriği iki blok yanyana düşünün ve ortasında uzun bir koridor ve asansörler var. sekizinci kattan düz girdiğinizde siz tam o iki blok arasında kalan uzun koridordasınız, sağınıza dönünce a blok solunuza dönünce b blok. 2-5-8-11-13 katları ana katlardır. diğer katlar tali katlardır. yük asansörleri dışındaki asansörler sadece ana katlara gider. yük asansörleri tüm katlara gider. aynı zamanda bu katlar ve bloklar kendi içlerinde dört avluya bölünmüştür. kısaca resmetmek gerekirse perpanın mimarisi şu şekildedir;

    görsel
    (14. kat teras katı, resmi daha ham ve daha anlaşılır olduğu için diğer katlar yerine paylaştım. uzun zamandır kapalıydı. sadece ck elektrik ve yönetim ofisleri var diye biliyorum. restoranlar kapanmış.)

    bu gördüğünüz dört avlunun ortasında bir ana avlu/alan vardır. her avlunun ortasında büyük bir boşluk ve avluların ortak avlusunun ortasında daha dev bir boşluk hayal edin. ve bu avluların birer asansörü olur sadece ana katlara giden. avlular ortasında bulunan ana avlunun ise dört asansörü olur gene ana katlara giden. a bloktan b bloka geçiş yapmak ana katlardan mümkün ama tali katlardan mümkün değil. çünkü tali katlar asma kat gibi dizayn edilmiş. örneğin a blok 12. kattan b blok 12. kata geçilmez. önce a blok 13. veya 11. kata geçeceksiniz sonra b bloka geçeceksiniz ve sonra tekrar 12. kata geçeceksiniz. ana katlarda(2-5-8-11-13) bir yer arıyorsanız kaybolmanız daha zordur.

    her katın en uç köşeleri tuvaletlerden oluşur. bu tuvaletler bir kat erkek bir kat kadın şeklinde gider. yani kuzeydoğu köşesinde bulunuyorsunuz diyelim. 13. kat erkekler tuvaleti ise aynı köşede bir alt kata indiğinizde 12. kat kadınlar tuvaletidir, 11. kat tekrar erkekler, 10. kat tekrar kadınlar şeklinde gider. tuvaletlerin hemen yanında büfeler bulunur. her katın köşelerinde tuvalet olduğu gibi büfe de vardır yani. bu büfelerden birini bulduysanız sevinin çünkü büfeciler ve servis elemanları numaraları ve adresleri en iyi bilenlerdir. sizin kaybolduğunuz bu yerde gözleri kapalı sipariş dağıtırlar. beş bin küsur dükkanlı bir binadan bahsediyoruz yani.

    diğer önemli bilgilere gelirsek bankaların hepsi ana katlarda ana avlularda bulunurlar. en işlek kat sekizinci kattır, restoranlar 13. katta sıralı biçimde bulunur. istisna bir iki restoran hariç. en alt üç kat otopark katıdır, o katların yarısı otopark yapılmıştır. diğer yarısı aynı şekilde dükkandır. 1-4-7 ve 10. katlar araç ile girilebilen katlardır. hani arkadaşın bir kat indim otoparka geldim bir kat daha indim ofisler çıktı dediği katlar bunlardır. bunlar mal indirip bindirmek kolay olsun diye üç katta bir araca uygun katlar yapılmıştır. buralardan direkt aracınız ile binaya girebilirsiniz. ilk yarım saat otopark ücretsizdir ama sonra para alırlar ona göre.

    edit : atladığım iki nokta daha ekleyeyim. her katta dört çay ocağı vardır her blokta. bu çay ocakları da adres sormanız için en ideal yerlerdendir. çay ocaklarının yanında yük asansörleri mevcut ama kullanın kimse karışmıyor. ayrıca avluların ortasında asansörleri buldunuzsa tam yanlarında dükkan numaralarını dahi gösteren haritalar var. evet harita da karışık ama tek başınıza kaldıysanız yardımı dokunabilir.

    a blok ve b blok şeklinde bölünmesinin sebebi perşembe pazarı esnafı buraya taşınırken kooperatife arsayı belediye veriyor. karşılığında bir blok belediye alıyor bir blok kooperatif. belediye dükkanlarını satınca iki ayrı yönetim oluşmuş oluyor. b blok ve a blok yönetimi ve bunların bağlı olduğu üst yönetim.

  • 20 yıl öncede nöbet sistemi bu şekilde idi. ameliyatta asistan bayılır diğeri çağırılırdı.yorgunluk yüzünden ameliyatlarda komplikasyonlar olurdu. bu düzene sağlık bakanlığı niye izin verir anlamak mümkün değil. hadi bakanlık personelini insan yerine koymuyor onu biliyoruz zaten ama bir doktor diğer meslektaşına bunu niye reva görür? kıdemli asistan ve hocalar " biz tuttuk sizde tutacaksınız eşek gibi " derlerdi. zaten sağlıkçıların en büyük düşmanı yine sağlıkçılardır bu ülkede. yazık olmuş gerçekten.
    ekleme: ne kadar haklı bir tespit yaptığımı alttaki entryden anlamak mümkün.

  • bir fenerbahçeli olarak teşekkür ettiğim açıklamadır.

    bu söylem, seviyelerine inmiyoruz demekten çok;
    -" 100 yılı aşmış dostluğumuz bulunan fenerbahçe camiasına yakışmayan bir açıklama ile karşı karşıya kaldık" cümlesiyle gerçek fenerbahçe bu değil ve beyler yakışmıyor demektir.

    -beşiktaş'ın ve yöneticilerinin camia ile bir problemi olmadığını, kişilerle problemi olduğunun göstergesidir.
    -sportif bir rekabet varsa sahada halledelim demektir.
    -kişisel probleminiz varsa da bunu, camianın arkasına saklanmadan halledin mesajıdır.
    -çocuklaşmayın, basitleşmeyin mesajıdır.
    -100 yıldan fazla tarihi olan camialar böyle yönetilmez demektir.

    tabii ki anlayana.

    ben bir fenerbahçeli olarak, beşiktaş yönetimine son dönemdeki, taraftarlar arasındaki barış ve dostluk ortamını* koruma çabalarından dolayı teşekkür ederim.

    ülke olarak, gerginlikten ve kavgalardan, ayrımcılıktan nemalanan insanlardan bir an önce kurtulmamız dileğiyle.