ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
26 mart 2020 zelenskiy'nin konuşması
-
hergün televizyonda halka açıklama yapan ukrayna başkanı bugünkü konuşmasında çarpıcı açıklamalar yaptı.
satır başları:
ben dahil herhangi bir politikacı, eski politikacı, iş adamı ya da üst düzey devlet adamı vip işlemi görmeyecek. herhangi bir özel hastanenin vip işlemi yaparak birisini kabul ettiğini öğrenirsek hastaneyi kapatacağız. sizler de sıradan insanlarla aynı hizmeti alacaksınız. aynı hastanelere gideceksiniz. ayrıca tedavi için isviçre'ye, israil'e gidemeyeceksiniz. belki sonunda bu ülkeyi 28 yılda (sovyetlerden ayrıldıkları zamandan bahsediyor) nasıl bu hale getirdiğinizi anlarsınız.
çin ile çok sıkı işbirliği yapıyoruz. bize test ve korunma malzemesi konusunda çok yardımları oluyor.
taksi şoförlerine ayrıca teşekkür ediyorum. bu dönemde sağlık personelini hastanelere ve evlerine ücretsiz taşıyorlar.
sıkıyönetim kurallarını bozanlar hapisle cezalandırılacaktır.
yemek ve ilaçları yüksek fiyatla satanlar hapisle cezalandırılacak.
üniversite öğrencilerini dışarı atanlara hapis cezası verilecek.
vergiler salgın geçene kadar kaldırıldı.
elektrik ve su fiyatları yarıdan fazla düşüldü.
yaşlılara yiyecek yardımı. (bu zengin bir işadamının yardımı)
tüm hastane hizmetleri ücretsiz verilecek.
instagram linki
çalarsa annemdir mesajsa turkcell'dir
-
son 3 yıldır yalnızlığın dibine vurmuş olan bünyemin en favori sloganıdır, hayat felsefesidir.
ek not : arada bir de, peder bey para yatırınca arıyor. o başka.
ekleme: 4 yıl oldu.
2. ekleme: 5 yıl diyeceğim artık. ve kendimden nefret ediyorum.
üçünç: 6 yıl?
irem derici'nin konser alanına girişi
-
tam bir varoş
en son alınan iltifat
-
"yakışıklı abim, 1 kilo yapiyim mi?"
yarım kilo salatalık istediğimde pazarcı dayıdan gelmişti.
gurbetçilere bir defaya mahsus vergi gelmesi
-
vatandaşlıktan çıkıp bir daha türkiye'ye ayak basmazlar
mcdonald's türkiye'nin bisikletli kurye uygulaması
-
ulan, motosikletli kuryeleri bile 3-5 km'lik mesafeye yiyecekleri sıcak ulastiramiyor, bisikletle dagitacaklarmis bir de.
aferin, cok iyi dusunmussunuz.
polis kullanabileceği şiddetin %10-15'ini kullandı
-
"ama kullanabileceği vicdansızlığın %100'ünü kullandı" şeklinde devam etmesi gereken cümle.
the breadwinner
-
film 2001 yılında, afganistan'ın başkenti kabil'de taliban yönetimi altında yaşayan bir ailenin başından geçenleri anlatıyor. kadınların yanlarında erkek olmadan sokağa çıkamadığı bir şehirde, babası haksız yere tutuklandıktan sonra ailesine bakabilmek için erkek kılığına girmek zorunda kalan 11 yaşındaki parvana'nın gözünden yıkımı, çekilen çileleri, tüm zorluklara rağmen kurulan hayalleri ve hayatta kalma çabasını izliyoruz.
asırlar boyunca pek çok farklı medeniyete ev sahipliği yapan toprakların mitolojik ögeleriyle süslenmiş bir hikaye de bize eşlik ediyor film boyunca. izlerken boğazının düğümlenmemesi, gözlerinizin dolmaması pek mümkün olmuyor. en iyi animasyon filmi dalında oscar'a aday olmayı başaran film ödül almayı başarır mı bilinmez, ama izleyenlerin kalbinde özel bir yer kazandığı kesin.
miço dergisi
-
hatırladığım kadarıyla bu dergide internet köşesi tarzında bir sayfa olurdu. içinde de ''ahan da bunlara girebilirsiniz'' tarzında çeşitli internet sitesi önerileri vardı.
eve ilk internet bağlattığımız ilk günler, doğru düzgün hiçbir internet sitesinden haberim olmadığı için miço'da önerilenleri deniyordum.
hatta hepsiburada'ya ilk defa miço sayesinde girmiştim. meğer sonra anladım ki doğan grubu, kendi dergisinde kendi alışveriş sitesini promote ediyormuş lol.
miço kartımı da şöyle bırakayım da kıskanın az.*