ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
arka sokaklar klişeleri
-
masa başında bir olayla ilgili bilgiler ruza babaya anlatılırken, bir cümleyi bütün polislerin parça parça söyleyerek tamamlaması.
"annesi bir lokantada çalışıyor"
"liseye giden de bir kardeşi var"
"babası ile annesi 3 yıl önce ayrılmış"
"babası ayrılmak istememiş ama" gibi.
levent yüksel'in kendinden 31 yaş küçük sevgilisi
-
yengenin dudakları da venedik gondolu gibi mübarek. allah mutluluklar versin evet.
gelmiş geçmiş en komik dizi bölümü
-
leyla ile mecnun 3. bölüm. ben bu oyunu bozarım !
family guy 7.sezon 2. bölüm. şu isanın olduğu, surfin bird'li efsane bölüm.
reynmen'in konser biletinin 40 bin tl olması
-
çok heyecanlıyım, ilk defa bu fırsatı yakalıyorum.
reynmen kim amk?
mezarlıkların çok yer kaplaması sorunsalı
-
epeydir var olan bir sorunsal. bir cozumu de yok. bildigim cozum girisimlerini listeleyeyim:
- dikey mezar: israil yapiyor bunu. 250 bin kisilik bir mezarlik yapiyorlar tel aviv'de, hatiri sayilir miktarda azaliyor kaplanan alan.
- mukerrer defin: kurtulus savasi zamani uyuglanmis. tekrar uygulanmasi zaman zaman gundeme geliyor. islam'da yeri var. bir parsele gomulen naas, tamamiyla curuduyse, ayni parsele tekar bir naas daha gomulebiliyor.
- kremasyon: naasi yakarak 1 litrelik bir kavanoza indirgemek mumkun. ancak ornegin hong kong'da bu kavanozlarin bile sayisi o kadar fazla ki, yine bir alan sikintisiyla karsi karsiyalar. olen insanlarin biyokutlesi buyuk etkiler yaratmaya yeterli mi bilmiyorum ama topraga karismak yerine karbonmonoksit olup atmosfere karismak bana ekolojik anlamda dogru gelmiyor.
- capsula mundi: "yer kapsulu" anlamina gelen bir isim. son yillarda iyice artan "ekolojik gomulme" girisimlerini temsilen listeye koydum. kolay ayrisan malzemelerden yapilan bir tabut icinde gubre ve tohumla beraber gomulen naas ayristikca tohumlara gubre teskil ediyor. bu ve benzeri yaklasimlar arasinda dusuk fiyatlara mal edilen surdurulebilir, makul bir iyilestirme sayilabilecek ornekler bulmak mumkun. ancak tam bir cozum olmaktan ziyade sorunu biraz erteleyen konsept calismalar. olunun defin islemine hazirlanmasi kulturunde buyuk degisimler gerektiriyor, ustelik gercekten faydali olmasi icin defin islemlerinin mezarliklar degil de bos kayalik araziler gibi yerlere yapilmasi lazim.
15 nisan 2019 notre dame katedrali yangını
-
empati yoksunluğu nedir?
empati yoksunluğu, aynı yangın ayasofya'da çıksa "allah'ım ne olur yangın bir an önce sönsün" diyecek insanların, aynı yangın paris'teki bir kilisede çıktıktan sonra "daha 2 gün önce oradaydım şansa yaşıyoruz" diye espri yapmasıdır. işte bu yüzden empati çok önemlidir. bizim gibi empati yoksunu toplumlar, asla gelişemezler.
o saatte bara gidip içenin başına her şey gelir
-
tam bu coğrafyanın yorumu. bu kafada adamları bir şekilde tepeden indirmedikçe, ne toplumsal ne de bireysel boyutta burnumuz boktan kurtulur.
ölürse ülkenin rahatlayacağı 3 kişi
-
yemin ediyorum aklıma sadece 1 kişi geldi.
okan bayülgen
-
şu saatten sonra kızının adını kazlıçeşme olarak değiştirebilir.
yıllar geçse de akıldan çıkmayan ders terimleri
-
(bkz: anası mezar dikecekmiş)
araba fiyatlarının insanları çıldırtmıyor oluşu
-
bir tek ben mi çıldıracak, delirecek noktaya geliyorum? sorun bende mi acaba, her şey normal de bir tek ben mi böyleyim diye düşünmeye başladım artık. sorun bendeyse bir deyin ya. bir tek sen böylesin deyin de bileyim. galiba artık delirme noktasındayım. şöyle bir piyasaya bakayım diyorum elimdeki telefonu falan fırlatasım geliyor. arkadaş ben mi deliyim yoksa bu ülke insanı çok ciddi bir akıl tutulması mı yaşıyor? nasıl alıştırıldı insanlar buna? kendine ford focus alan bir tanıdıkla konuşuyorum, 292 bin tl'ye aldığını falan söylüyor. oldukça normal konuşuyor. ford focus lan ford focus ya. focus. bir tek bana mı anormal geliyor bu işler. keşke akıl sağlığımı kaybetmeden şu ülkeden kurtulabilsem.
edit: çok sayıda mesaj geldi, yalnız değilsin biz de aynı durumdayız diye. cevap veremediğim arkadaşlardan buradan özür diliyorum. çok sayıda mesajda da insanlar peynir, ekmek alamıyor ne arabası tarzında. arkadaş sen bu durumu peynire, ekmeğe indirgersen eğer, araba almayı lüks görürsen, önemli olanın peynir olduğunu düşünürsen daha çook binerler bizim tepemize. şu kafadan çıkmamız gerekiyor. araba almak lüks falan değil, sadece birileri tarafından halkın büyük bir bölümüne lüks hale getiriliyor. hayata yeni atılan, işine yeni başlamış insanlar için araba almak, ev almak hayalden başka bir şey değil artık bu ülkede. ama buna sesini yükseltmez ve peynir de zamlandı dersen eğer, yarın bir gün biri peynir alamıyorum çıldıracağım diye başlık açar. hangisi daha vahim?