ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gökyüzündeki esrarengiz parmak izi
-
videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
bkz: esrarengiz parmak izi
edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.
edit 4: soru işaretleri giderek artıyor bu yeni çağ ne zaman başlıyacak acaba?
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
bir drama etkinliği,
8 yaş ile girilen bir diyalog
çünkü ile zincirleme bir dizi yapılması gerekmektedir. çocuklardan birisi ile örnek çalışma yapılır.
bugün okula geç kaldım çünkü servisi kaçırdım
(devamında çocuktan istediğim, cümlenin ikinci kısmının çünküsü) servisi kaçırdım çünkü uyanamadım.
uyanamadım çünkü geç yattım
geç yattım çünkü sevdiğim filmi izledim
.
.
.
ta ki iki kişiden biri cümle kuramaz hale gelir ve oyun biter.
öğretmen: bu şekilde en çok çünkü'lü cümle ben kurarım diyen var mı? (çılgınlar gibi parmak kadıran çocuklardan iki kişi kaldırılır)
selçuk: öğretmenim, burak diyecekmiş ki, (kızarır bozarır): "öğretmenim seni çok seviyorum çünkü çok güzelsin"(kızarır bozarır sırıtır. birbirlerine karşı cümle kurmak için çıktıklarının daha farkına varmış değiller)
öğretmen: şimdi çünkü atışmasında burak ve selçuk'u izliyoruz çocuklar.
burak: amaaaa öğretmenim, ben sizinle yarışacaktım. ona göre cümle buldum.
öğretmen: ne farkeder, selçuk'a söyle o cümleyi.
burak: söyleyemem.
öğretmen: neden?
burak: selçuk'a, "seni çok seviyorum çünkü çok güzelsin" mi diyeyim öğretmenim.
öğretmen: o zaman şöyle de, selçuk'u çok seviyorum çünkü çok iyi bir arkadaş, çok iyi bir çocuk ya da çok akıllı diyebilirsin.
burak: şakacıktan mı?
öğretmen: neden şaka olsun, gerçekten.
burak: söylüyorum o zaman: ben selçuk'u hiç sevmiyorum çünkü birinci sınıftayken defterimi çöpe attı.
selçuk: defterini çöpe attım çünkü o da bana salak dedi
burak: salak dedim çünkü...
recep ivedik 4'ü boykot ediyoruz
-
+1'imle katıldığım kampanya.
hatta korsanını indirip, onu da seyretmeden silmeyi planlıyorum.
hoşlanılan kızın whatsapp'tan gönderdiği son mesaj
-
"dün gece harikaydı. (kalp)"
şaka şaka uzun zamandır yazmıyordun yine içtin mi sen yazmış.
samanyolu haber spikerinin canlı yayında bayılması
-
bayılma değildir. hiç mi matrix izlemediniz olm, adamın fişini çektiler.
31 aralık 2013 taksim yılbaşı tacizleri
-
geleneksel hale gelmesi utançtır.
"tacize uğramamak için taksim'e çıkma" demek, bir kadının hayat alanının kısıtlaması demektir. "tacize uğrayacağını biliyor, neden çıkıyor" demek, tacizciyi cezalandırmaktansa kadını cezalandırmayı uygun görmek; kadına "sen evinde kal ya da şu izin verilen bölgede dolaş"ı layık görmek demektir. taciz ediyorlar diye metrobüse bineme, yılbaşı kutlanan meydanlara gideme, bazı mahallere gireme; nerede benim sosyal hayattaki yerim? hırsızın hiç mi suçu yok?
edit: gelen mesajlardan sonra şunu da belirteyim. kadınlara özel bir ayrıcalık istediğim yok. tek isteğim "metrobüse binme, taksim'e gitme, binersen de tacize uğrayınca ağlama" denmesin. üst taraflarda bir yerlerde bu minvalde bir entry vardı. şimdi bulamadım, silmiş veya silinmiş.
edit2: silinmemiş, yukarıda imiş.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"sakızları yere atmayın" temalı paylaşımlardan gına gelen bir arkadaşımın güncellemesi:
- biz çiğnediğimiz sakızları yere atmayalım, kuşlar da arabamıza sıçmasınlar aq.. bu kan davası sona ersin artık.
pide salata ve şaraba 7 bin tl hesap isteyen esnaf
-
kate moss'un rezil ettiği fırsatçılardır. bizim sonradan görme zenginlerin pek umrunda olmayabilir ama yabancı insanlar paranın ne kadar zor kazanıldığının farkındalar. o yüzden kişi kate moss bile olsa böyle uçuk bir rakam görünce itiraz eder tabi. çok iyi yapmış tebrik ediyorum.
ironi
-
"benim naçiz bedenim elbet bir gün toprak olacaktır" diyen birini mumyalamak,
"beni görmek demek yüzümü görmek demek değildir" diyen birinin resimlerini her yere asmaktır.
menüdeki fiyatları görünce mekandan gitme özgüveni
-
fahiş fiyatlara kızıp , kalkarken ''ben gidip bir piyango bileti alayım; çıkarsa gelirim'' demiştim bir kere. ''peki abi'' dedi garson arkadaş.
haluk bilginer
-
gezi'yi desteklediğini, bu yüzden kültür bakanlığı'ndan yardım alamadığını söylemesine rağmen "atatürk'ü insan olarak anlamak gerekiyor. 90 yıldır sadece tapınmakla meşgulüz" dediği için yandaş diye yaftalanan sanatçı. onun anlatmak istediği de buydu sanırım. aldığı tepkiler haklı olduğunu gösteriyor.