hesabın var mı? giriş yap

  • bir motorcunun trafikteki magandalığını göstermiş videodur. kadın arabasında trafik ilerlemiyor ilerlerse de sorunsuzca şeridinde ilerliyor, trafik böyleyken ister telefonuyla ilgilenir isterse ankara havası oynar sanane lan.

  • "başımıza gelmese gerçekten bizde inanmazdık belki, bu iddialar doğruysa vah ki ne vah ülkemize"
    iddiaları sunan sensin doğruysa diye niye soruyorsun ?
    300 usd ye anlaş telde haluk ile görüş sonra dön adamlara 600 usd den fatura iste bu kadar ucuz kurgu olmaz ya.
    şöyle bir hikaye yazın bir dahakine "fatura açığımız var sen 300 yerine 400 usd al bizde 600 yaz" daha ikna edici olur.

  • devletin ortaya çıkmasını sağlamış, toplumu toplum haline getirmiş kavram.

    ilkel toplumlarda daha tarım keşfedilmemiş, daha avcılık toplayıcılık şeklinde yaşanılıyorken toplumlar ilkel komün bir sisteme sahiplerdi. ihtiyacın fazlası ürün elde ediliyordu, kaynak boldu. bireyler toplum içinde fazladan ürün için mücadele etmiyordu, zaten bu mücadele çok gereksizdi. o zamanın koşulları sebebiyle elde dilen ürünler bozulmaya elverişliydi.

    ilerleyen yıllarda ise atalarımız nasıl tarım yapılacağını öğrendi ve buna bağlı olarak yerleşik hayata geçti (bkz: yabanıllık). üstelik elde edilen ürünler depolanmaya el verişliydi. insanlar ürünleri depolamak için ambarlar kurdu, tarlalara önem verdi. ambarların ve tarlaların korunması için yeni toplumsal kurallar belirlendi, ve özel mülkiyet doğdu. özel mülkiyet ile birlikte mülklerin sahiplerinin ölmesi, mülk paylaşımı üzerine sorunların çıkması ile baş edebilmek için miras ortaya çıktı. ilkel toplumlarda biyolojik anne ve babaya dikkat edilmezken, özel mülkiyetin doğuşuyla gelişen miras kavramıyla bu tutum değişti. bu olaylar zinciri sebebiyle yeni bir toplumsal yapı şekillendi, özel mülkiyet insanların hayatına yerleşti. bu toplum yapısının doğası gerekliliğinden toplumu düzene sokmak için yeni ahlaksal, kültürel ve sosyal kavramlarların etkisiyle kitlesel bir şekilde sınıflar doğdu. bu sınıfların mücadele içine girmesi kaçınılmazdı. sınıflar tarih boyunca çıkarlarının çatışmasından dolayı sürekli savaşım haline girdi. tarihin her sahnesinde sınıfsal çatışım kendini gösterdi. aslında bu durumun düzeltilmesi ve üretim sürecinin güvene alınması için sınıflar üstü yeni bir aygıt kurulmuştu. bu aygıtın adı devletti. devlet sürekli olarak gelişti, kendine yeni kollar kurdu, yeni organlar hayata geçirdi. devlet sınıfların çatışmasını engellemek için kurulduysa bile misyonunu yerine getiremedi, sınıfların uzlaşamayacağının bir kanıtı haline geldi. kurulduğu günden beri egemen sınıfların çıkarlarını savundu ve hala savunmakta.

  • hitit hükümdarı 3. hattuşili ve mısır hükümdarı 2. ramses arasında kadeş savaşı sonrası yapılan bu antlaşma bilinen en eski barış antlaşmasıdır..

    ayrıca bu antlaşma hitit kralı ve mısır kralı tarafından yazılmış iki versiyondan oluşmaktadır, şu an istanbul da sergilenen ve zamanında hititlerde bulunan mısır versiyonudur,aynı şekilde mısır da karnak tapınağının duvarında bulunan da antlaşmanın hitit kralı tarafından yazılmış halidir.

    bu antlaşma sonrası sağlanan sukünet ortamında 2. ramses in kendini inşaat işlerine verdiği ve mısırın tüm o piramitlerinin,tapınaklarının vs. çok büyük bir çoğunluğunun kadeş sonrası dönemde yapıldığı da bilinmektedir.

    o zamana kadar birbirini düşman gören bu iki hükümdar antlaşma metinlerinde birbirinden "kardeşim" diye bahsetmektedir. ki sonrası bence daha da ilginç, neredeyse ailecek görüşen komşular moduna giren bu iki hükümdar ve eşlerinin arasından su sızmamaya başlamış.. örneğin,bulunan mektuplardan birinde mısır kraliçesi hitit kraliçesine sağlığını sıhhatini soruyor kızkardeşimin iyi olmasını temenni ederim vb. gibi yorumlarda bulunuyor. yine başka bi mektupta hattuşili ramses ten çocuğu olmayan kızkardeşi için ilaç istiyor, ramses de cevaben hattuşilinin kızkardeşinin bildiği kadarıyla 50 yaşında olduğunu,o yaştaki bir kadının çocuk yapmasını sağlayacak ilaç olmayacağını filan söylüyor.

    yani uzun yıllar birbirini yoketmeye uğraşan bu iki ülke ve kralları barış ortamını çok da güzel muhafaza edebildiği gibi, daha da ileri gidip birbirlerinin insan yönlerini görmeye başlıyor ki bu da mesela çok zorunlu olmadıkları ve hatta bu tür barış sonrası metinlerde bile hemen hemen hiç rastlanmayan birşey..

    son olarak, bu antlaşmanın bir kopyasının da birleşmiş milletlerin new york binasında sergilendiğini belirtmek istiyorum..

  • italyan usülüne zıt lezzetli pizza.

    3-4 santimetre derinliğinde, içi malzeme doludur. mantar, salam, soğan ve biber önerilen içeriğidir. 1-2 dilimi doyurmaya yeter.

    taze sipariş ediliyorsa, 30-45 dakika servisi beklenir, pişmesi uzun sürmektedir.

  • tam türk-islam sentezi ile harman olmuş mhp'li aile tablosu.

    kolunda arapça dövme ile babasını yanına alarak yaptığı videoya "selamın aleyküm" diye başlayıp pavyon puanlıyor.

    şimdi bu ikisine sorsan lgbt, netflix falan türk aile yapısını bozuyordur.

    ama am üstünde fındık kıran babanın oğlu ile inandığı allah'ın adını anarak pavyon turu atmasında sorun yok. ccc reyiz.