ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kadir mısıroğlu'nun tavsiye ettiği 100 kitap
-
okumadan önce ölünmesi gereken kitap listesidir.
mustafa kemal'i çanakkale savaşı komutanı sanmak
multitasking
-
soru : microsoft urunleri nasil multitasking yapar ?
cevap : sirayla
son okunan kitap
-
son okudugunuz kitabi buraya niye yaziyorsunuz gencler? mal misiniz?
puro
-
puronun hatunlarin bacaginda sarildigi gibi bir geyik mevcuttur. nasil oloor da oloor diye gormek icin gezdigimiz havana'daki puro fabrikasinda bunun dogru olmadigini gorduk, puroyu sarmak oldukca zor ve zahmetli bir is (sarmaya baslamadan once sirf bu is icin dokuz aylik bir kurstan geciyorlarmis), bacak gibi duz olmayan bir yuzeyde kotarilmasinin imkani yok. ama bacaklarinin uzerinde tutun yapraklarini yayip, ayiriyorlar, ayni boy ve renkteki tutun yapraklari birarada olacak sekilde. butun markalar ayni fabrikada yapiliyor, ama hangi markaya hangi tutunden ne kadar konacagi vs. ayrintilari degisiyor, sarilmalari bittikten sonra ayri bir bolumde paketlenip, cicileri giydiriliyor. fabrikanin bir bolumu de kalite kontrol, ki herhalde burada calisanlar puro meraklilarinca dunyanin en sansli insanlari olarak nitelendirilebilir; adamlarin tek isi, yapilan purolardan ornekleri deneyip, olmus mu olmamis mi karar vermek. akciger-girtlak kanseri gibi bir riski vardir herhalde ama olacak o kadar... ne kadar zor ve emek isteyen bir is oldugunu gorunce puronun neden korkunc fiyatlara satildigini da anlamis olduk.
ayrica (bkz: partagas)
william wallace asıl bugün öldü
üçüncü entry
-
despotluguyla bilinen bir ingiliz krali.
çeviri
-
çeviri konusunda benim gibi takıntılı bünyeler için aşağıdaki bilgiler yararlı olabilir. kaynak olarak internetteki yorumlardan topladığım ortaya karışık bilgiler diyebilirim.
çevirmen olarak:
fransızca'da: cemal süreya, yaşar nabi nayır, sabahattin eyüboğlu, nesrin altınova, samih tiryakoğlu, hakkı süha zengin, şevket deniz, erdoğan alkan, ismail yerguz, roza hakmen ve tahsin yücel
ingilizce'de: hamdi koç, seçkin selvi, sevin okyay
rusça'da: mazlum beyhan, ergin altay, nihal yalaza taluy, ayşe hacıhasanoğlu, hasan ali ediz, leyla soykut ve mehmet özgül
almanca'da: behçet necatigil, zeyyat selimoğlu, iris kantemir, ahmet cemal, gülperi sert, regaip minareci
italyanca'da: şadan karadeniz, şemsa gezgin
ispanyolca'da: roza hakmen
aynı zamanda;
avi pardo, ataol behramoğlu, ülker ince, yusuf eradam, fatih özgüven
çeviri konusunda güvenebileceğiniz yayınevleri:
hasan ali yücel klasikler dizisi
meb tercüme bürosu
can yayınları
yapı kredi yayınları
iletişim yayınları
varlık yayınları
metis yayınları
kültür bakanlığı yayınları
yaba yayınları
mitos boyut yayınları
sander yayınları
altın kalem yayınları
cem yayınları
e yayınları
everest yayınları
sosyal yayınları
adam yayınları
doğan yayınları
merkez yayınları
plato yayınları
mediacat kitapları
iş bankası yayınları
marka yayınları
ayrıntı yayınları
epsilon yayınları
engin yayınları
remzi yayınları
parantez yayınları
altın kitaplar
6:45 yayınları
uzak durulması gerekenler:
kum saati yayınları
timaş yayınları
oda yayınları (zaman zaman)
bordo siyah yayınları (zaman zaman)
mercek yayınları
mavi yelken yayınları
armoni yayınları
kitap zamanı yayınları
alfa yayınları
inkılap yayınları
ithaki yayınları
izmir ilya yayınevi
iskele yayınları
mustafa bahar
indigo kitap
not: yorumlar ve öneriler gelirse ekleme/çıkarma yapılır.
ekleme için fdensyeordankya'ya, stabiliz'e, zephyrus'a, zach dawnbringer'a, blockperception'a, the zombie hunter'a, i am aysberg'e, high anchor bunget'a, riwi'e, tibetli rahip'e, korsan patates'e, jack oneill with two ls'e teşekkürler.
mehmet demirkol
-
az önce fatih terim balı ifadesi yerine şu cümleleri kullandı;
"..euro 96'da 8 takımdan 16 takıma çıktığı zaman o kontenjanı kullanıp gitmiştik. şimdi euro 2016 24 takıma çıktı ve biz yine o kontenjandan gideceğiz. yani biz o seviyeye çıkamıyoruz. seviye yavaş yavaş iniyor..."
her filmi berbat olan yönetmenler
-
(bkz: togan gökbakar)
1 şubat 2015 mimarsinan köprüsünün göçmesi
-
köprünün adını mimar sinan koy ve o köprü göçsün. öbür tarafta yakanıza yapışır ismimi lekelediniz diye.
öğretmen
-
sene 1994, ilkokul üçüncü sınıftayım, ikinci sınıfı okumadan atlatmışlardı.
fevzi hocam vardı, ölene kadar unutmayacağım kendisini. çok fakirdik. polatlı'nın kırsalından göçmüş, tek geliri asgari ücretli işçi maaşı olan bir aileydik. hatta iyi hatırlıyorum, babamın aldığı maaş 800 bin lira ise bunun 600 bin lirası kiraya gidiyordu. bugüne kıyasla ayda 200 liraya geçinmeye çalışan bir aileydik. kardeşim 1 yaşında, onun masrafı vardı. benim çok az da olsa okul masrafım ve akşam doyması gereken 4 kişi vardı. cornetto'nun altın değerinde olduğu yıllardı. babam baktı olmuyor, köye geri göçmeyi düşünüyordu ciddi ciddi. öğretmenim beni çok sevdiği için konuşmaya gitti, yanında ben vardım.
babam: hocam, durumumuz çok zor, kızım yeni doğdu, onun masrafı derken yetiştiremiyorum ay sonunu. benim için köye geri dönmekten başka bir çare kalmadı.
fevzi hocam, bunu duyduğu anda ceketini çıkarttı. işaret parmağına asıp babama gösterdi, ve dedi ki:
"bak kardeşim, ben gerekirse bu ceketi satar, bu çocuğu okuturum. hiçbir yere gitmiyorsunuz, sadece emeğine emek katıp oğlunu okut!"
babam, fevzi hocamın bu sözünden öyle utandı ki, beyaz yüzü kıpkırmızı oldu. hocaya teşekkür edip elini sıktı, yolda hiç konuşmadık, ama ben öyle sevinmiştim ki. geri dönmeyecektik ve ben okumaya devam edecektim bir şekilde.
benim kaderimi bir öğretmen değiştirdi. fevzi hocam olmasaydı bugün köyde koyun güden, tarla ekip biçen bir çoban olacaktım. kız kardeşim muhtemelen evlendirilmişti bile.
kaderimizi çizen, bize yön veren bütün öğretmenlerin öğretmenler günü kutlu olsun. bilin ki, sizi benliğimizde taşıyoruz bir ömür boyu.