hesabın var mı? giriş yap

  • amerika'da popçu olmak da zor. tek başına şarkı söyletmiyorlar adama. illa bi esmer rapçi sağdan soldan yanaşıp 2-3 laf edicek. la bırak.

  • kızlar okumasın; cumartesi pompaya gidiyoruz beyler.

    edit: kızlar da okumuş lan :(
    edit2: aşkım ben gitmiyom evdeyim ben amk.
    edit3: amk dediğim için özür dilerim.

  • şahsen en sinir olduğum görgüsüzlükleri yazacağım, bunu uygulayan insanlara istisnasız sert çıkar ve keyfini kaçırırım.

    -telefonla bir şey gösteren birinin elinden telefon alınmaz. onun elinden bakılır.

    -şahıslardan "bu" diye bahsedilmez.

    -detay vermenin istenmediği belli olan bir konuda ısrarla soru sorulup kişi darlanmaz. hatta çok yakın arkadaşınız değilse hayatıyla ilgili hiçbir konuda soru sorulmaz, o isterse anlatır zaten.

    -mesaja saatlerce ya da 1 gün sonra gibi geç cevap verildiğinde hiçbir şey olmamış gibi konudan bahsedilmez, önce geç yazılma sebebine dair kısa bir açıklama yapılır.

    -bir kişiye ne kadar samimi olursanız olun ortamda en az 1 kişi daha varsa "şurana şöyle olmuş" vs. denmez.

    -sizden özellikle tavsiye istenmediyse giyim tarzı konusunda tavsiye verilmez. "öyle giyinme, böyle giyin." denmez. bunun alt anlamı "bu halin iyi değil."dir. size ne başkasının giyim tarzından yapraklarım. ben kimsenin tarzı hakkında yarım saniye düşünmemişimdir, nasıl bu kadar hayatsız olabiliyorsunuz?

    -göz göze gelince öküz öküz dümdüz bakılmaz, hafif gülümsenir. normal hali asık suratlı biri olarak söylüyorum.

    ailem mi çocukken beni çok kastı bilmiyorum ama bazı insanlara cidden görgü hiç yüklenmemiş. 83 milyonu bir araya toplayıp hızlandırılmış adab-ı muaşeret kursu veresim var.

  • abimin eşinin babası ile gerçekleştirdim. öpüşenlerden biri bıyıklı ise berbat bir his yaratıyor iki erkeğin dudak dudağa öpüşmesi.

    bundan yıllar önce yine böyle bir ramazan gününde yengemin babası ile tokalaşıp yanak yanağa öpüşmek için kafalarımızı birbirine yaklaştırmaya başladık. malum, uyumlu bir şekilde yanak yanağa öpüşebilmek için iki kişinin de sağ ya da iki kişinin de sol yanağını yaklaştırması lazım. aksi takdirde kafamızı kuş gibi geriye doğru zorlamamız gerekir yanakların birbirine temas edebilmesi için. yengemin babası sol, ben ise sağ yanağımla yaklaşmaya başlayınca bu uyumsuzluk hemen ortaya çıktı ve ne yazık ki bunu ikimiz de aynı anda fark ettik. ikimiz de aynı anda fark edince ikimiz de aynı anda yanak değiştirdik ve yine uyumsuz bir durum yaratmış olduk. kafalarımız hala hızla birbirine doğru yaklaşmaktaydı, zaman daralıyordu ve ikimizden -sadece- birinin yeni bir hamle yapması gerekiyordu. (uzun uzun anlatıyorum ama bunlar tabii ki saliseler içinde oluyor.) beklenen hamleyi yine ikimiz aynı anda yaptık, yine, yine, yine derken sağa sola ufak hareketlerle titrer gibi görünen kafalarımız birbirine iyice yaklaştı ve hasan amca ile dudaklarımız birleşti. muhteşem bir birleşme idi! adamın ıslak bıyıkları ağzımın içindeydi ve ramazan dolayısıyla bıyıklarına sürdüğü hacı misinin bir anda ağzımın tamamını kaplayan iğrenç, yağlı kokusunun tüm benliğimi ele geçirmesi yaklaşık bir saniye sürdü. alt dudağım da hafiften onun dudaklarının arasında kalmıştı. bilirsiniz bazı yaşlılar yanak yanağa öpüşme esnasında iki kollarıyla birlikte gençleri çok fena kavrar; işte o kavrama da duruma eklenince resmen tecavüzü yaşadım ben o gün.

    nasıl kurtuldum hatırlamıyorum. sonrasında kendime ne zaman geldiğim de hatıralarımda net değil.

  • devletimizin pandemi döneminde alınan kilolara önlem olarak ekmeği bıraktırma çabasıdır.

    ama siz kötü niyetliler hemen enflasyon falan der ortalığı bulandırırsınız. içiniz fesat.

  • sen git, makarnayı süzdükten sonra kalan nemi de kurutmak için (!) makarnaları kısık ateşte dinlenmeye bırak, daha doğrusu dinlenmeye unut. onlar dinlenedursunlar, sen bu sefer hakikaten git, dersin başına otur. mutfaktan gelen kokuyu içine çekince git altını söndür, tencerenin dibine yapışan siyah tortuyla başbaşa kal.

    tamam bunu yaptın da, bırak ama değil mi? yok, git içine azıcık su at tencerenin, "kirler yumuşasın." diye tekrar ocağı aç, sonra su kaynayıp bitsin, tencereyi bir posta daha yak.

    hayata karşı çok net bir duruşum olduğu kanaatindeyim.

  • umulmadik surprizler dogurabilen diyaloglardir. gavurellerinden birinde, oglen saatinde, hincahinc musteri dolu, bir doner dukkaninda;

    servis yapan adam - abi bu doner hangi musterinin????
    usta - aha shooo kel gafalinin!
    servis yapan adam - abii elin adamina niye ole diyosun yaa, ya adam turkse?
    usta - ne turku lan baksana surata kesis gibi.
    musteri - kesis sensin lan durzu !!!!!!!