hesabın var mı? giriş yap

  • warren buffet der ki;
    gelir üzerine: asla tek bir gelir kaynağın olmasın. ikinci bir kaynak için yatırım yap.
    harcama üzerine: eğer ihtiyacın olmayan şeyleri satın alırsan, bir gün ihtiyacın olanları satmak zorunda kalırsın.
    tasarruf üzerine: harcamalarından kalanı tasarruf etme, tasarruflarından kalanı harca.
    risk üzerine: bir nehrin derinliğini iki ayağınla birlikte ölçme.
    yatırım üzerine: bütün yumurtaları tek sepete koyma.
    beklentiler üzerine: dürüstlük pahalı bir hediyedir, bunu ucuz insanlardan bekleme.

  • sabaha kadar uyuyamamanın ardından hissedilen koca bir boşluk. güvensizlik. ne yapacağını bilememek.

    edit: en kötüsü de pekçok insanın hala olan bitene tepkisiz oluşu. insanlar kendileri ölmediği sürece uzaktan seyretmeye devam ediyorlar.

  • ş: şık giyimli abi
    ş: şopar dilenci kadın

    ikisi de ş olduğu için diyaloğun gelişinden anlayacaksınız kim kim.

    ş: abi be allah rızası için be abim be, güzel abim bi ekmek para....
    ş: hayır sokaktaki dilencilere para vermiyorum ben.
    ş: oldu ben büro açayım

  • avrupalı zoofillerden sık sık duyduğum bir söz. aslı astarı yok ama bir kere ikna olmuşlar.

  • doğukanın;

    turabi gibi gece kulübunde striptiz yapan biri olduğu halde eline tesbih alıp delikanlı görünmeye çalışmadığı, onlarca atasözü-deyim ezberlemediği,

    hasan gibi kibar konuşmaya çalışıp kadından beter dedikodu yapmadığı,

    anıl gibi adada en kötü performansı gösterdiği halde kendini yırtarak bağırmadığı,ağlamadığı,suçu başkasına atmadığı,nerdeyse her cümlesine allah peygamber nasip hayırlısı inşallah maşallah kelimelerini yerleştirip dini kullanarak halkı etkilemeye çalışmadığı,

    merve gibi kötü oynadığında susup iyi oynadığında ben çok iyiyim hep sizler yüzünden takımca kaybediyoruz diyerek halkı kandırmaya çalışmadığı,

    hilmicem gibi yancılık yaparak sırtını güçlü birine dayamadığı,

    begüm gibi sırf adı konseyde yazılmasın diye sevmedikleriyle bile yalandan arayı iyi tutmaya çalışmadığı,

    bozok gibi böğürmediği, şiddet içeren söylem ve hareketlerde bulunarak dikkat çekmeyi başaramadığı,

    için birinci olması imkansıza yakın.

    ama üzülme sen ki barış manço gibi biri tarafından büyütülerek asıl kazanan oldun.insanlık ve karakter olarak orada ki herkesden üstün olduğun aşikar. hüznünü de sevincini de içinde yaşadın, günlük yaşamında nasılsan orda da bunu devam ettirdin, yalandan ağzına hayırlısı,kısmet,allah kelimelerini almadın, dua etsende içinden ettin, aç gözlü,dedikoducu,yalancı olmadın,nasıl hissediyorsan öyle yaşadın adada.helal olsun sana ve rahmetli babana.

    edit:imla

  • feci derecede can sıkıcı bir hale gelmiştir. naklen yayın yapar gibi günlerdir her yaşadığı anı kamuyla paylaşıyor. tacize uğradı geldi sözlüğe aktardı, tacizin içeriğini paylaştı, kadın onurunu savundu, bayrak oldu, lider oldu, tepki aldı, author'a dava açmaya karar verdi, tu kaka oldu ama oeeh yeter be. author öyle veya böyle gitmiş sözlükten. banane senin author ile arandaki şahsi davandan? bbg evinden yayın yapar gibi her an ne yaptığını ben sözlükten okumak zorunda mıyım?

    kaltak rumuzlu sözlük yazarı buna çok benzer bir olayda ortalığı velveleye vermişti. o zaman da dedim, hala aynı düşünüyorum. senin yaşamış olduğun taciz, özel mesaj yoluyla gerçekleşmiştir. adı üstünde özel mesaj. bu, seninle gerçekleştiren arasında hususi bir olaydır. bana niye anlatıyorsun? sözlükte sistematik bir taciz zinciri var da benim mi haberim yok?

    sanki sözlük dünyası bu hanım ağamız üzerinde kurulmuş. hangi başlığa tıklasam bu arkadaşın aynı olayı ısıtıp ısıtıp ortaya koyduğunu ve ne yazık ki yaşadığı üzücü bir olayı hazza çevirdiğini görüyorum. acaba ne yazdılar, ne dediler merakıyla durmadan olayı hareketlendiren, kamuya mal eden yapısından feci derecede rahatsız oldum. tekrar ediyorum, ug tek'in üçüncü kişilere kapalı olan mesajlaşma alanında yaşadığı taciz, hukuki süreç ve sonrasında muhattaplarıyla yaşadığı süreç benim ilgi alanım değil, bunu sürekli olarak dışarıyla paylaşması da rahatsızlık veriyor.

  • benimdir temmuz ayının başında covid testim pozitif çıktı 20 gün boyunca evde oda karantinasında sağlık memurunun eve getirdiği sıtma hastalığında kullanılan hapı 5 gün boyunca kullanarak hafif semptomlar eşliğinde geçirdim hafif ateş ve eklem ağrıları dışında herhangi bir semptom yaşamadım iştahsızlık yüksek ateş koku ve tat almama gibi belirtiler hiç olmadı beslenmeme önem verdim bağışıklığı kuvvetlendiren badem kırmızı biber avokado bal yumurta gibi besinleri her gün tükettim bol bol su içtim ve psikolojik olarak kendimi pozitif tutmak için çok fazla hastalığımla ilgili telefon görüşmelerinde bulunmadım onun yerine oda karantinasında kendimi dizi ve filmlere verdim özellikle sürükleyici diziler hastalığımı unutmamda çok yardımcı oldular evde sürekli camları açık tuttum diğer aile bireyleri etkilenmesin diye 20 gün boyunca plastik bardak tabak çatal kullandım yedikten sonra hepsini bir çöp torbasında biriktirip attım, çarşaf yastık kılıflarını sık sık değiştirdim vücudumu kırgın hissettiğim zamanlarda ayakta spor hareketleri yapmaya çalıştım nefes kontrol çalışmaları yaparak vücudumu ciğerlerimi dinlemeye çalıştım özellikle 5. günden sonra semptomlarda artış olduğunu bildiğim için en çok 5 ila 8. günler arasında stres yaşadım, acaba durumum ağırlasacak mı diye psikolojikmen kendimi olumsuz anlamda cok etkiledim ama hiçbir şey olmadı şanslıydım. ya çok yoğun almadım virüsü ya da bağışıklığım kuvvetliydi veyahut aldığım sıtma ilaci etkili oldu. bilemiyorum, maske gerçekten önemli hiçbir zaman ihmal etmeyin, maskenizi taktıktan sonra geriye sadece ellerinizi sık sık yıkamak ve ağız burun temasından kaçınmanız kalıyor çok zor değil bu önlemler.. maske takın ve ellerinizi temiz tutun.. bu kadar.