hesabın var mı? giriş yap

  • ortada "oglumuz kayiptir, yasamindan supheliyiz" dememis bir garipoglu ailesi varken
    ortada cinayet saatinden beri kayip olan bir cem varken
    ortada kesik bir bas, bir de govde varken
    ortada kan kokulu bir villa varken
    ortada her gun, hatta hayatlari boyunca o kesilme olayini hatirlayacak, dusunecek bir karabulut ailesi varken,

    kimse kusura bakmasin, hukukcularla degil karabulut ailesi ile empati kurarim ben.

    ha bir de ben onun hukuken masumiyetini yerim.

  • isveç'e vergi veren türkiye ile bağı kalmamış adama yapılan yardımdır. kızının avrupa'da ölmek daha iyi tarzı bir twiti vardı. bu adamlara mı yardım ediyorsunuz şimdi? bakın her şeyi geçtim yatağa düşene kadar beklemişler üstüne isveç'ten kalkan kurtarma uçağına gitmemişler ve siz ayaklarına özel uçak gönderiyorsunuz . devletin parasını böyle çarçur edip bir de utanmadan oyun konsoluna, makyaj malzemesine vergi getiriyorsunuz. daha kendi vatandaşınıza maske dağıtamadınız ama sorsan ortamlarda büyük devletiz. aferin size.

    edit: arkadaşlar bahsettiğim olayların hepsi adamın kızının twitter hesabında var. herkese tek tek cevap veremem. bahsettiğim ilk twit çok daha önce atılmış. birkaç gün önce açılan konuda linki paylaşılmıştı daha sonra silindi. ss alan varsa paylaşabilir.

    edit2: özelden iltica konusunda çok fazla mesaj aldım. evet herkes hangi profilde insanların isveç'e iltica edebileceğini az çok biliyor. zulüm gördüklerini iddia ettikleri bir ülkeden yardım istemek de ayrı bir yüzsüzlük gerçekten.

  • hastaligi kapma ihtimali yuksek ortamlarda bulunan kisiler surekli maske takmis olabilir. korelasyon ve nedenselligi karistirmamak lazim.

  • inşaat işçisi bir babanın kızıyım. orta okula kadar bu sorudan ölesiye utanırdım. sıra bana gelmesin isterdim. okuduğum sınıf ağırlıklı olarak zengin çocuklarının okuduğu bir sınıftı. okulun ilk günü herkeste yeni ayakkabılar, yeni önlükler, yeni çoraplar. bende babamın patronunun oğlunun ayakkabıları olurdu. kuzenlerimden kalan önlük ve altı yırtık çoraplarla gelirdim. öğretmen bunu bilir, görür inatla sorardı o soruyu.

    liseye başladığım gün bana bir öz güven geldi. babamın işi ile gurur duymaya başladım. övüne övüne kalkıp benim babam inşaat işçisi demeye başladım. büyük gurur duyuyordum. hatta bir defasında kendisi inşaat işçisi ve benim rol modelim olur dedim. tüm sınıf güldü. inşaatçı mı olacaksın diye dalga geçtiler. bende hayır inşaatçı olmayacağım çalışkan olacağım onun gibi dedim. nitekim de o günden sonra babam gibi çalışkan oldum. iyi ki inşaatçı bir babanın kızıyım.

  • alt çenem önde ve asimetri vardı.
    ekim 2016'da karar verdim, aralık 2016'da tel taktırdım ve bu sürecin sonunda 29 ocak 2019'da çift çene(üst ileri-alt geri alındı.) ameliyatım gerçekleşti.

    ameliyat öncesi süreç;
    ameliyata kadar ki süreç uzun ve özetlenecek gibi değil ama illa özetle derseniz;
    -sizin için uğraşacak işi bilen bir ordotondist seçin. (bu işte egolu cerrahla ugrasabilecek ve sizin için bir çok doktorla koordinasyon sağlayacak bir ortodontist bulmak kolay değil.)
    -ameliyatı yapacak doktor seçimi kritik bir iş; dişçiler(ortodontistten tutun da diş hekiminize kadar) kesinlikle çene cerrahı tercih edin diyecek bunun sebebi daha fazla bu ameliyatı yapmaları ve tek alanda uzmanlaşmış olmaları bir diğer yandan plastik cerrah seçecekseniz de bu alanda uzmanlaşmış ve elinden çok fazla bu ameliyat çıkmış bir plastik cerrah tercih etmelisiniz. ben uzmanlık alanı ağız-çene cerrahisi olan güvendiğim bir plastik cerraha ameliyat oldum.

    ameliyat süreci;
    -9'da ameliyata alındım. 13:30'da odadaydım. doktorum ameliyatta kendi işinin 2 saat 35 dakika sürdüğünü problemsiz ve çok çabuk hallolduğunu söyledi.
    -narkozun etkisi geçerken direk istifrah ederek uyanıyorsunuz. ilk gün ameliyat sırasında yuttuğun kandan dolayı sürekli istifrah ediyorsunuz bu kaçınılmaz ve ciddi zor olan tek kısım.
    -ameliyattan çıkışla birlikte yüz bir hayli şişiyor 3.günden itibaren inmeye başlıyor. benim şuan 5.gün yavaş yavaş iniyor.
    -normalde benim bildiğim hastalarda ve araştırırken edindiğim bilgi en geç hastane çıkışı ağız lastiklerle kapatılıyordu. benim doktorum dişlerin kapanmasının iyi olduğunu ve ilk kontrole kadar kapatmaya gerek olmadığını söyledi. şuan üst dişlerime bağlı plak var ama ağzım serbest.
    -çiğneme yasak. ağzım henüz tam kapalı olmadıgı için çiğnenmeyecek şeyleri kaşıkla, pipetle ve beslenme şırıngasıyla yiyebiliyorum.
    -ağrı sızı hastanedeyken neredeyse 0. hastaneden çıkınca doğal olarak ilaçlar damardan alınan ağrı kesici gibi olmuyor. biraz ağrı ve baş ağrısı olabiliyor ara ara ama rahatsız edici boyutta değil.
    -görüntü olarak aldığım ilk tepkiler çok iyi. çene yapımın ve yüzümün çok değiştiğini söylüyor herkes, şişlikler henüz inmemesine rağmen. bende memnun ama henüz beklemedeyim:)

    -yarın ilk kontrolüm var başka birşey aklıma gelirse ekleme yapacağım.

  • biricik patronumun benden çeşit çeşit su tabancası almamı istemesi.

    dayanamayıp, "napıcaksınız efem su tabancasıyla" diye sorduğumda da, "evin bahçesini kediler bastı, bahçede rahat oturamıyoruz, oturduğum yerden tabancayla üstlerine su sıkıcam" diye cevap vermesi.

    işte böyle yaratıcı fikirleri olduğu için o patron, ben çalışanım :p

  • kırktan fazla aşının geliştirilmesine katkıda bulunan mikrobiyolog. 1957 asya gribi salgınında, bir toplumun kurtarıcısı, kahramanı olmuştur.

    17 nisan 1957'de maurice hilleman, bir salgının abd'ye doğru geldiğini fark etti. o gün, new york times, hong kong'da büyük bir influenza salgını olduğunu duyurmuştu. özellikle bir detay, doktorun gözünden kaçmıyordu: rapor, klinik önündeki uzun bekleme kuyruklarında,''kadınlar, camsı gözlü çocukları sırtlarında taşıdılar'' diyordu. doktor, hızlı bir şekilde çalışmalara başladı ve 'bir pandeminin geldiğini ve sonbaharda okullar açılana kadar aşı geliştirmek gerektiğini' ortaya koydu.

    salgının ilk vakası, 1 şubat 1957'de güneydoğu çin'in guizhou bölgesinde görüldü. hilleman, nisan 1957'de raporu okuyana kadar, times, hong kong'da yaklaşık 250.000 kişinin veya bölge nüfusunun %10'unun tedavi gördüğünü rapor etmişti. hilleman, 'aşı yapım projesini' hatırlayana kadar 'hepimiz bunu gözden kaçırdık' diyecekti. sonra düzeltti; 'askerler bunu kaçırdı, dünya sağlık örgütü bunu(salgını) gözden kaçırdı.'

    raporu okuduktan bir gün sonra hilleman, japonya'nın zama şehrindeki 'ordu tıp genel laboratuvarı'na bir telgraf gönderdi ve personelden hong kong'da neler olup bittiğinin araştırılmasını istedi. bir sağlık personeli, birleşik devletler donanmasının bir üyesinin hong kong'da enfekte olduğunu tespit etti ve personelin tükürüğünden aldığı bir örneği hilleman'a incelemesi için gönderdi.

    philadelphia çocuk hastanesi'nde aşı eğitim merkezi'nin direktörü olarak çalışan ve 'aşı: bir adamın, dünyanın en ölümcül hastalıklarını yenmek için yaptığı araştırma' adlı eserin yazarı olan çocuk doktoru paul a. offit, washington dc'deki walter reed ordu araştırma enstitüsü'nde solunum hastalıkları şefi olan hilleman için 'önceki yıllar ve on yıllar boyunca çeşitli yaşlardaki insanlardan elde edilen çok sayıda serum elde etti' demiştir.

    hilleman, walter reed'deki çalışmasında, kritik bir gözlem yaptı ve 'grip virüsünde, mevsimler arası geçişlerde ufak değişikliklere uğrayan 'hemagglutinin ve neuraminidase' adlı iki anahtar protein' olduğunu fark etti. bu gözlem, ona yıllık grip aşısı ihtiyacını tahmin etmesinde yardımcı oldu.

    donanma personelinin sahip olduğu virüs ile daha önceki grip virüsle karşılaştırıldığında offit ''hilleman'ın bulduğu şey virüste büyük bir değişim olduğuydu'' demişti. ''iki protein de daha önce incelediğimiz proteinlerden tamamen farklıydı'' bu yeni virüs, grip türlerinden tamamen farklılık gösteriyordu.

    hilleman, popülasyonun bu yeni virüs türüne karşı bağışıklığı olduğuna dair herhangi bir kanıt bulamadı. bunun üzerine, bulduklarını onaylamaları için virüsü, diğer sağlık örgütlerine gönderdi. bu organizasyonlardan çok önemli bir bilgi gelecekti. uzmanlar, bu virüse karşı antikora sahip olan insanların, yalnızca 1889-1890 yılları arasında gerçekleşen 'rus gribi' pandemisinde hayatta kalan 70-80 yaşlarındaki hastalar olduğunu tespit ettiler.

    bu bilgi üzerine hilleman, basına yaptığı bir takım açıklamalar ile yeni grip virüsü salgınının yayıldığını ve 1957 eylül ayında bireşik devletler'e ulaşacağını söyledi. bir takım direnişle karşılaşsa da hilleman, 1957 eylül ayına kadar aşının hazır olması için, şirketleri aşı üzerinde çalışmaya ikna etti. döllenmiş tavuk yumurtaları bu üretim için gerekli olacaktı, bu sebeple şirketlerden, çiftçilerin kuluçka döneminin sonunda horozlarını öldürmemelerini hatırlatmalarını istedi.

    yeni bir grip türü için aşı üretmek, covid-19 gibi tamamen yeni bir şey için aşı üretmekten çok farklıdır. doktorlar ve bilim insanları geçerli grip aşısını ilk olarak 1940'lı yıllarda geliştirmişti. yani 1957 grip aşısı çalışmaları bir başlangıç çizgisinden değil, bu temelden devam etmişti. yine de hilleman, aşı çalışmalarını ilerletmek için düzenleyici kurumları atladı. bu kurumların aşı sürecini yavaşlatacağından endişe ediyordu.

    grip amerika'yı vurduğunda, aşı hazırdı:

    yeni virüs türü, hilleman'ın tam da tahmin ettiği gibi eylül ayında birleşik devletleri vurduğu zaman, ülke aşı ile salgına hazırdı. virüse, 'asya gribi' adı takıldı ve yaklaşık 70.000 amerikan vatandaşını, dünya genelinde ise 1-4 milyon kişiyi öldürdü. uzmanlar, eğer aşı olmasaydı bu sayının çok daha fazla olacağını söylemişlerdir. hilleman'ın doğduğu zamanlarda, ispanyol gribi(detaylı bir entry) 1918-1919 yılları arasında yaklaşık 675.000 amerikalının ve dünya genelinde yaklaşık 50 milyon insanın canına mal olmuştu.

    washington, d.c. smithsonian ulusal amerikan tarihi müzesi tıp ve bilim bölümü başkanı alexandra lord, hilleman için; ''işler iyi, çok iyi gittiği zaman, 'bir çok hayat kurtarıldı' demek çok zordur.'' çünkü onsuz neler olacağını bilmiyorduk. kaç tane insanın kesin olarak kurtarıldığıyla alakalı kesin bir şey söylemek imkansız olsa da hilleman, salgını dramatik bir şekilde tersine çevirdi'' demiştir.

    2005'deki ölümünden önce, hilleman, 40'dan fazla aşının geliştirilmesine yardım etti. bu aşıların çoğu çocuk hastalıklarıyla alakalı aşılardı. bu çalışmalarından dolayı uzmanlar, onun milyonlarca hayatı kurtardığını söylediler ve kendisine 1988 yılında halk sağlığına katkısından dolayı 'ulusal bilim madalyası' verildi.

    kaynak : how the 1957 flu pandemic was stopped early in its path.

  • mahkeme heyeti de sorgulanmalı, gündem olmalı, gerekirse yargılanmalı

    gündemde tutalım lütfen

  • ortam ve şartların negatif yönde olması bile kendisinde şirin olma merakını gidermemiştir. azimli kız. aferin ona. beş, pekiyi.