hesabın var mı? giriş yap

  • kuzey ve güney amerika'da yaşamış 3 türü olup bilimsel adı "smilodon" olan, dilimizce "kılıç dişli kaplan" şeklinde adlandırılan kedigil cinsinin ismi.

    fizik olarak günümüzdeki hiç bir büyük kedi türüne benzememelerinden ötürü standart yürüyüşlerinden tut, avlanma tekniklerine kadar herşeyi tam anlamıyla çözülememiş ve gizemli kalmıştır. yaşam ve av tarzlarına dair herşey teoriktir.

    anlatayım.

    öncelikle cins olarak günümüzün büyük kedigilleri olan ve "big 7"(büyük 7) olarak toplanan aslan, kaplan, leopar, jaguar, kar leoparı, çita ve puma'dan her hangi biriyle bile genetik olarak hiç bir yakınlıkları bulunmamaktadır ve evrimsel olarak kuzey amerika'da ortaya çıkıp daha sonra güney amerika'ya yayılmışlardır. gelmiş geçmiş en büyük kedigil cinsidirler.

    onları fiziksel olarak en kolay tanımlanabilir yapan şey olan yaklaşık 30cm uzunluğundaki ince ve uzun, bıçak gibi keskin köpek dişleri sanılanın aksine temel saldırı silahı değildir. öncelikle smilodon cinsinin bu upuzun ve görkemli köpek dişleri, günümüzün büyük kedileri gibi konik değildir. modern büyük kediler, yakaladıkları avın boğazına dişlerini geçirdikleri zaman sadece çeneleriyle baskı kurar ve üstten-alttan olmak suretiyle karşılıklı bir boğma kuvveti uygularken dişleri baskının geldiği yön itibarıyla "dikine" girdikleri için, kuvvet merkezi dişlerin tam ortalarındadır, akabinde de sağlam olmak için bu dişler konik bir şekildedirler. temel amaçları avı kilitlemektir.

    smilodon cinsinin 3 üyesinde ise bu köpek dişleri uzun olmalarına rağmen konik değildirler ve yanlardan basık olmak suretiyle yassıdırlar. bu da onları yanlara doğru olan sert sarsılmalarda şiddetli enerji piklerine dayanamayacak şekilde kırılgan hale getirmektedir. haliyle bu görkemli köpek dişlerinin bu kadar kırılgan olması, bu hayvanların bugünkü büyük kediler gibi avlanamayacağını gösterdiğinden akla gelen ilk soru "peki o zaman nasıl avlanıyorlardı?" şeklindedir. bunu anlamak için smilodon'ları diğer büyük kedilerden farklı kılan diğer fiziksel niteliklere yönelmek gerekiyor: kol ve bacaklar.

    smilodon cinsi, yaşamış tüm kedi cinslerinden farklı olarak, eşit uzunlukta uzuvlara sahip olmak yerine uzun ön bacaklara ve kısa arka bacaklara sahiptir. bu gariplik yetmezmiş gibi ön bacaklarının el parmakları normal kedigil oranlarından daha uzundur ancak daha da önemlisi, bu kediler tek kelimeyle "devasa" kürek kemiklerine sahiptirler. bu kadar dev kürek kemiklerinin olması da tek bir anlama gelmektedir: bu kemiklerin tutunup destekleyeceği devasa kaslar. yani smilodon'ların arka bacaklarından gözle görülür derecede daha uzun ve büyük olan kollarının bittiği nokta olan omuzları, adeta bir hulk edasında devasa bir kas kütlesi taşıyordu ve bu aşırı güçlü ve büyük kasların omuzlardan sonra yöneldiği tek bir yön vardı: boyun.

    smilodon cinsinin boyun kemikleri incelendiğinde, özellikle kafatasının hemen arkasından başlayan ilk 2 boyun kemiği olan ve kafayı omurgaya bağlayan başlıca faktör konumundaki atlas ve axis'in, aşırı derecede büyük, yüksek ve geniş olduğu ve omurgaya doğru devam eden boyun kemiklerinin de bu formu koruduğu görülmektedir. yani bu dev kemiklerin aşırı büyük ve uzun çıkıntıları, ayni şekilde aşırı büyük ve uzun kasları desteklemek için evrimleşmiştir. yine bu kaslar, smilodon'un başına da sıradışı bir şekilde bağlanmaktadır.

    smilodon'un kafatasında (uzun köpekdişlerinden sonra) öne çıkan başlıca şey, kafatasının boyun kasları için destek ve bağlantı noktası gören kısmının normal bir kaplan veya aslanın 3-4 katı büyüklükte olmasıdır. yani bir smilodon'un boyun kasları, kafatasını inanılmaz bir kuvvetle betondan bir kütle gibi destekliyordu.

    bu gerçeklerden yola çıkarak 2 adım geriye çekilip baktığımızda gördüğümüz büyük resim, bu hayvanların özellikle gövdenin ön tarafı ve torsosunun üst kısmının çeviklikten ziyade düpedüz "kaba kuvvet" ve "direnç" için evrimleşmiş olduğu idi. devasa pençeler kullanan devasa kolları destekleyen devasa omuzlar, ve yine kısa ve geniş kafatasının kolayca sarsılmasını engelleyen beton gibi kaslara sahip kapkalın bir boyun. yani bu hayvanlar, fizik olarak günümüz büyük kedileri gibi atletik olmaktan ziyade ayılar gibi güçlü ve dirençli olmak üzerine evrimleşmişlerdi. peki neden?

    smilodon'un uzun köpek dişleri dişleri kırılgan demiştik. ancak bu onların işlevsiz olduğu anlamına gelmiyor. her ne kadar bir dönem bu dişlerin sadece kur yapma amacıyla doğal seçilimden geçtiği düşünülmüş olsa da, yakın incelemede bu dişlerin ön ve arkaya bakan keskin taraflarının keskin tırtıklara sahip olduğu, dolayısıyla da bu dişlerin kuvvet uygulamak için değil fakat kesmek/yırtmak için kullanıldığı teorisi kabul edilmiştir. sebebi ise yine smilodon'un bir başka anatomik özelliğine bağlanmıştır: çene gücü. yani ısırık kuvveti.

    yapılan hesaplamalarda, smilodon'un ısırık mekaniklerine dair 2 şey keşfedilmiştir. ilki, smilodon'un alt çenesini 95 derece gibi saçma sapan bir genişliğe kadar açabilmesidir ki günümüz aslan ve kaplanları ağızlarını en fazla 65 dereceye kadar açabilmektedirler. ancak keşfedilen bir diğer şey ise, bir smilodon'un ısırık kuvvetinin bir modern aslanın ancak dörtte biri kadar güçlü olabildiğidir. yani smilodonların ısırık kuvveti çok zayıftır. bu da şu şekilde yorumlanmıştır: smilodonlar, köpek dişlerinin kırılganlığı ve ısırık kuvvetinin düşüklüğü sebebiyle asla ve asla modern kediler gibi yakaladıklarını çenelerinin arasına sıkıştırıp boğarak öldüremezlerdi. bu teknik olarak mümkün değildi. çünkü smilodonlar buz devrinde yaşıyorlardı ve yaşadıkları dönemin doğal habitatlarında avlandıkları avları da haliyle aşırı büyüktü: mamutlar, mastodonlar, bizonlar, dev tembel hayvanlar, dev geyikler ve dev develer bunların başlıcalarıydı. ve yine smilodonlar bu avlar için o dönemin devleri olan ve aslen bir puma türü olan amerika çitası, dev kurtlar, düz suratlı ayılar ve amerikan aslanları gibi diğer etoburlarla rekabet içindeydi. haliyle de bu rekabette aç kalmamak için farklı bir ava odaklanmış farklı bir avlanma tekniği geliştirmeliydi.

    smilodonlar da aynen bunu yaptı.

    amerikan çitası ve amerikan aslanları gibi atletik değildiler, dolayısıyla küçük ve çevik avlara karşı bunlarla rekabet edemezlerdi. dolayısıyla küçük avcıların tercih etmeyeceği, kendilerinden çok daha büyük avlara yöneldiler: mamutlar gibi devler. ancak dönemin dev otoburları da onlar için çok büyük ve zorlu bir hedefti, dolayısıyla smilodonlar, tıpkı kurtlar ve aslanlar gibi sürü halinde yaşamaya ve avlanmaya adapte oldu. ancak avlandıkları hayvanların devasa boyutları sebebiyle, normal bir kedigil taktiği olarak "boynunu ısır boğulsun" tekniği işe yaramıyordu. bundan ötürü de vücutları, bu dev avları indirecek avlanma tekniklerine göre evrimleşti:

    tıpkı her kedigil gibi onlar da pusu kurarak avlanıyordu. ancak avlanmak için saldırdıkları an, odaklandıkları tek bir mamut veya bizon bile inanılmaz güçlü bir hayvan olup yine aynı derecede sert bir direnç gösteriyordu. dolayısıyla güçlendiler, güçlendiler ve daha da güçlendiler. kuyrukları kısaldı, bel uzunlukları kısaldı, arka bacakları kısaldı. karşılığında ise bir mamutun karşısında bile yılmadan tutunmalarına ve direnmelerine yardım edecek bir kas yığınını vücutlarının ön tarafında topladılar. tıpkı bir vücut geliştirme sporcusu gibi tüm kas kütlelerini kollarında, omuzlarında ve boyunlarında geliştirdiler ve ortaya çıkan hayvan, muhteşem bir güreşçi olarak doğadaki bir boşluğu doldurdu.

    pusu kurarak avına saldıran smilodonlar, devasa pençelerini batırdıkları an devasa kol ve omuz kaslarıyla o hayvana tutunup beton bir kütle gibi kilitleniyor, savaşıp düşmüyor, yılmıyorlardı. aşırı güçlüydüler. avlarına boğazlarından değil, sırt ve enselerinden saldırıyorlardı bu şekilde kafataslarına veya kırılgan dişlerine zarar alma şansları düşük oluyordu. aslanlar gibi, bir ava sürü halinde saldırıyorlardı ve tüm av indirme teknikleri, yılmayıp yıldırmak üzerineydi. yani direnç. gerçek birer güreşçiydiler. tüm o omuz, boyun ve kol kasları bunun içindi. o keskin dişlerini ancak hayvan en sonunda yıldığında tam anlamıyla avlarına geçiriyor ve sadece eti kesip yarmak için kullanıyorlardı.

    smilodonlar, buz devrinin devasa megafaunasına tam anlamıyla adapte olmuş gerçek bir av uzmanıydılar. ancak avlandıkları avların devliği sebebiyle o kadar dar bir alanda uzmanlaşmışlardı ki, buz devri'nin sona ermesine sebep olup nedeni hala bilinmeyen, bilimin "quaternary extinction" adını verdiği dev yokoluşta avlandıkları büyük ve yavaş hayvanların hepsi yokolduğu için kendileri de beraberlerinde yokoldu. çünkü geriye kalan küçük ve hızlı, çevik ve atletik avlara yetişebilecek kadar hızlı değildiler; yakalayıp güreşebileceklerinin tamamı da yokolmuştu.

  • 6-7 ekim 2014 kobane için sokağa eylemleri çerçevesinde gerçekleşen olaylardan biridir.

    --- spoiler ---

    http://www.vanhaber.com/…ac-yakildi-6562421-haberi/

    --- spoiler ---

    canlarım benim, eylemleri ile kobane'ye destek veriyorlarmış...
    kızılay'ın kan toplama aracını yakarak mı destek vereceksin kobane'ye?..

    bak van diyorum, kızılay diyorum, deprem diyorum, afet diyorum...

    beğenirsin beğenmezsin, yeterli bulursun ya da bulmazsın ama van depremindeki yardımları yeterli görmeseniz bile yardımları yapan, çadırları kuran, iki kap sıcak yemek dağıtan kızılay'dı...

    şu eylemi adadığınız kobane'den gelen yüzbinlerce insana yardım etmeye çalışan iki-üç tane kuruluştan biri gene kızılay...

    ne istediniz lan kan toplama aracından? hiç mi acımadınız oğlum?

    türk kamuoyundan da destek bekliyorlarmış...
    içi yolcu dolu halk otobüslerine molotof kokteyli atarak mı destek alacaksın türk kamuoyundan?..

    insanlığa saygı eylemi imiş, bu mu lan insanlığınız?

  • mayis 2005 tarihinde, saat sabah 11 civarlarinda, kadikoy'deki tepe nautilus alisveris merkezinden cikarken, "b" kapisinin onundeki engellilere ayrilmis, zincirle cevrilmis yere park eden bu zihniyetteki sahsi gordugumde, kucaginda 2 yasindaki oglumla guvenlik gorevlisini ikaz etme "hatasinda" bulunmustum. etraf los, sol gozumde retina yirtilmasi var, secmem zor, park eden sahsin kafasinda bir cesit sapka var...

    benim de guvenligimden sorumlu gorevliyle aramizda gecen diyalog:
    - hanimefendiyi ikaz eder misiniz, engelli yerine park ediyor
    - hanimefendi degil o, ordu mensubu
    - engelli, gazi filan mi yani?
    - yoo, degil.
    - neden buraya park ediyor peki?
    - ben ne diyeyim simdi asker adama? sen (!) soyle.

    bu sirada ordu mensubu bey arabadan iner, benim onun arabasina bakarak gorevliyle konustugumu gorur..
    - ne var?
    - beyefendi, gormuyor musunuz, engelli yerien park ediyorsunuz. bir suru bos yer var, ayip degil mi?
    - istedigim yere park ederim.
    (annem araya girer, biraz "dank" diye konusmasiyla unludur)
    anne - manyak misin, ceksene arabani suradan.
    - hooarrgh sen bana ne dedin layn... (diyerek uc adimda annemin ustune cullanir, guvenligimizden sorumlu gorevli bakiyordur)
    anne - otoparkin ortasinda dayak mi atacaksin, bu beklenir zaten, gucun bi bana yeter herhalde
    (ben oglumla araya girerim)
    - yanimizda cocugun onunde boyle rezalet mi cikaracaksin?
    (oradan gecen ve soylediklerimiz duyan bir baska zihniyet, kadin hem de)
    - o asker, memleketi onlar kurtariyor, istedigi yere park eder...
    (dumur)
    - istedigini de dover di mi? yuru anne gidelim, gercekten adam bizi dovecek yoksa..

    arabaya kosar, cikariz, gorevli, "yapma abi degmez bu xropxlar icin" diyor bagirarak... sinirden eller titremektedir, adamin arabasinin plakasini almayi unutmam... bir de bakariz, adam isini gucunu birakip bizi takip etmeye baslamistir. arabayi sagdan soldan s›k›stirip, parmagiyla, "sen goreceksin gununu" seklinde bir seyler bagirmaktadir.

    - alo 155
    - annemi, beni ve 2 yasindaki oglumu arabasiyla taciz eden ordu mensubu bir beyi sikayet etmek istiyorum. arabayi kenara cekmemizi istiyor, biz de kaciyoruz.
    - neden kenara cekmenizi istiyor.
    - dovecek galiba (!) (olayi anlatirim, esgali ve plakayi veririm)
    - yerinizi bildirin..
    - (bildiririm)
    - kiziltoprak'a kadar idare edebilir misiniz?
    - nasil yani?
    - oradaki ekip cevirecek, o zaman kacarsiniz.
    - tutuklayacak misiniz?
    - bir suc isledi mi?
    - henuz degil.
    - tamam cevirecekler simdi. stadin ordan gecin. biz hallederiz.

    gercekten de kiziltoprak isiklarin hemen onunde duran trafik polisi, once bize "gec gec" dedi, sonra da arkamizdan deli gibi gelen adamin arabasini cevirdi.

    bu gibi zihniyetlere catinca da dikkatli olmak gerekiyormus diye bir ders daha aldim (!). "memleketi kurtarmak sana mi kaldi" diyenlere de, kucagimda oglum olmasa kendimi de, annemi de, engellilerin haklarini da korurdum...

  • baştan aşağı kezbanlık ve rezillik kokan video.

    bu kadın ile birlikte olacağına git dağ ile taş ile ilişki yaşa. git ağaç falan dik.

  • 80 milyonun çalıştığı, ürettiği, kazandığı tüm değerleri ve tarihten gelen kurulu düzeni, kurumlarını; sırf seçim kazandı diye mülkiyetine geçirip kendi özel şirketi gibi yönetmek istiyor. yönetiyor da.

  • bu konu hakkında detaylı detaylı yazıp da kimseyi sıkmak istemem ancak söyleyebileceğim en kısa, en net ve en önemli şey şu ki; vereceğiniz karar, üçüncü şahısların fikir ve düşüncelerinden tamamen bağımsız olsun. üçüncü şahıs derken sadece sizin için bir şey ifade etmeyen insanlardan bahsetmiyorum. buna aileniz ve yakın arkadaş çevreniz de dâhil.

    iki insanın arasında geçenleri yalnızca o iki insan bilir. başka kimse değil. dışarıdan nasıl görünürse görünsün, gerçeği yalnız siz bilirsiniz.

  • tel sesi.....

    -alo buyrun?

    -emel hanim?

    -evet efem buyrun.

    -emel karakas di mi??

    -evet efem.

    -hanfendi, burasi ... laboratuvari. esinizin test sonucu geldi ancak ayni isimde bir beyin daha sonucu var elimde ve acik konusmak gerekirse hangisi daha kotu bilemiyorum!!!

    -ne demek istiyorsunuz?

    -valla biri alzaymer digeri eyds!

    -bi daha yaptirsak testi?

    -hanfendi biliyorsunuz bunlar pahalli testler,sigorta odemez ikinci testi!

    -n'apcaz o zaman?

    -bakin biz burada dusunduk soyle bi fikir geldi aklimiza:

    kocanizi bindirin arabaya, sehrin ortasinda biyerde birakin...

    evi bulursa sakin bi daha onla yatmayin!!

  • herif adam oldurup kacmis, gunler gecmis teslim olmamis; halen empati yapin diyen okuzler var. sizin empatinizi insaniyetinizi esekler siksin.

    normalde daha agir kufrederdim ama akli selim yazayim: hadi diyelim ki olay gercekten kaza, cocuk da ne yapacagini bilemeden korktu kacti; saklanmaya devam etmesi nedir? ailesinin saklamaya devam etmesi nedir?

  • sonuçları google'dan çeken motorumsu. json olarak gelen sonucu sayfaya döküyor. ahanda link. test diye arattım google custom search'ten sonuçları aldı geldi. merak edenler herhangi bir browser'ın geliştirici konsolunda network tabına basarak görebilir. adamlar 10 yılda json parse etmeyi öğrenmiş herhalde.

    edit: benim de bir arama motorum olsun diyenler google'ın ücretsiz hizmetini kullanabilirler. buradan buyrun. facebook kullanabilecek kadar internetten anlıyorsanız siz de yaparsınız :)

    edit2: (bkz: #65674964)

    edit3: bakanlık alakamız yok diye bildiri yayınlamış. acayip güldüm ya. neyse vurmayın artık öldü adamlar.

    edit4: m. serdar kuzuloğlu 2010'da bu adamları fena haşlamış.