hesabın var mı? giriş yap

  • federasyon başkanı tüpçü, teknik direktörü terim, kaptanı emre, hamisi erdoğan olan bir takım düşünüldüğünde yadırganmaması gereken kişidir.

  • --dünyanın (yansıma indeksi) 0.29'dur. bu, ışınların% 29'unun dünya'dan yansıyacağı anlamına geliyor.
    --toplam dünya yüzey alanının% 3'ü evler tarafından kaplıdır.

    -yani, bütün çatıları beyaza boyarsanız; endeksi 0.29'dan 0.3'e yükseltebilirsiniz. bu artış (yüzyıl boyunca) 1 santigrat derece ile dünya'nın sıcaklığını düşürecektir.
    1 derece için bu masrafa değmez diyenleri duyar gibi oluyorum, unutmayın ki küresel sıcaklık 1880 yılından bu yana sadece 0,8 derece arttı.

    --peki bu 1 derece bize ne kazandırır?--

    -kutuplarda buz dağının erimesi % 15 oranında azalar.
    -tarım mahsullerinde % 5-15 aralığında bir artış sağlanır.
    -orman yangınları % 200-400 aralığında azalır.
    harika, değil mi?

    --peki bunun bize ekonomik masrafı ne olur?--

    dünya topraklarının yaklaşık yüzde üçünün kentleşmiş olduğunu biliyoruz.

    3% * 57.505.693 sq km = 1,725,170 sq km'lik çatı ve yol.
    bu, 1.8569583837 * 10 ^ 13 feet kare ile eşdeğerdir. boya hesap makinesini kullanarak, bunu galonlara dönüştürebiliriz; ne kadar ihtiyacımız var? 46 milyar galon boyaya ihtiyacımız var ve hepsinin beyaz olması gerekiyor (mümkün olduğunca beyaza yakın olması gerekiyor).

    alternatif kaynaklar.
    1
    2

  • off ortama bak.
    10 adama 30 adam düşüyor. ya da 10 siyahiye 20 suriyeli. 20 suriyeliye
    , 10 afgan...

    iste istenen, özlenen, beklenen yeni türkiye. vatana millete hayırlı olsun.

  • ped, çocuk bezi, diş macunu gibi ürünler temel, kullanılması zorunlu ürünlerdir ya kullanmayalım ne olacak denilmeyecek türden. bu gibi malzemelere halkın ulaşımının kolay olmasının sağlanması sadece bireylerin faydası için değil sağlıklı ve medeni toplum yaratmak için mecburidir. bu bir lüks değildir bu yüzden evet 20 tl çok fazla.
    ped dediğiniz şey normalde beş lira etmeyecek ürün ama son bir senede fiyat ürünün ötesine geçmiş durumda.

  • motoru kullanan kişi 50-60 saniye önce daracık bir yerden arabanın sağından geçiyor ve yoluna devam ediyor.

    dayı ile olan sahnesinde ise solda kaçacak geniş bir alanı olmasına rağmen ve hafif gaza yüklense çok rahat geçeceği halde bunu yapmıyor. acemi diyecem ama pek acemiye benzemiyor. kural mural demesin kimse, motorcu kurallara uyan birisi olsa ilk sahnede o dar yerden geçiş yapmaz.

    dayı emekli albay triplerinde ani bir çıkış yapıyor. dayı o çıkışı yapmasan dibine kadar haklısın, o tehditler yaşına yakışmamış.

    sonuç: her ikisi de hatalı. motorcu kameralara oynamış.

  • yer: bilkent merkez kampüs, ihsan doğramacı heykelinin önü
    şahıs : tikican

    - ok, gözlüklü atatürk heykelinin orada bekliyorum, öptüm, bye.

  • inanılmaz bir olay: https://twitter.com/…_tr/status/1546251220720943119

    açamayanlar için: https://streamable.com/78bawg

    30 sene önce çoktan yeryüzünden silinmesi gereken bu çağ dışı sistemlerin aldığı bir can daha. akan trafikte kapıyı açık bırakmak ne demek? klima açmamak için kapı açık gidiyorlar. ayrıca aynı anda hem bekleyen yolcu takibi yapıyor, hem araba kullanıyor, hem para üstü veriyor, hem telefonla konuşuyor, hem de inmek isteyen varsa indirmeye çalışıyor. işine geldiği gibi süratli gidip terör estirmek veya çok yavaş gidip trafiği tıkamak da cabası. 2022'ye geldik halen bu ipsiz sapsız at hırsızı mafyalarla uğraşıyoruz.

    ve daha kötüsü ne iktidarın ne de muhalefetin bunları ortadan kaldırmaya yönelik tek bir projesi var. hepsi halinden memnun.

  • kendisine şiir yazdığım über alman forvet:

    fiorentina'daki hali sakın unutma
    beşiktaş'a dil uzatma sebepsiz
    sen yine top oynardın ama
    euro 2016'ya gidemezdin şerefsiz.

  • star wars ve lotr'u, twilight gibi bir şeyle aynı cümle içinde görüp kahrolan kişiden hallicedir.

  • zenginler için üretilen hiç bir ürünün fakirler icin mantıklı açıklaması yok zaten.

    yani senin termos ihtiyacın varsa 100-150 tl lik olanlara bakacaksın; bim'den decathlon'dan falan.
    bunu da zenginler alacak.

    reno, fiat varken bmw veya mercedes almanın mantıklı açıklamasını da sorgulayamayız mesela.

  • amator bagimsiz oyun gelistiricilere ders niteliginde pek cok noktasi olan oyun. bu oyunu tek basina gelistiren eric barone'nin stardew valley oyunu sayesinde dolar milyoneri oldugu ve dunyanin en onemli ekonomi dergilerine/programlarina haber oldugu gercegini de goz onune alinca ciddi bir gozle incelemek onemli takdir edersiniz ki.

    1- piyasa boslugu

    amator oyun gelistiricilerin cogunda refleks olan "hali hazirda populer olan bir oyun turunun farkli bir yorumunu piyasaya sunmak" yaklasimi yerine, barone sunu yapti; "talebi cok, arzi az olan oyun turunde oyun yapmak". ciftlik oyunu gibi modern insanin topraktan kopmasi neticesinde bir hayale donusen olguyu, sanal olarak tatmin etme duygusu yuzunden ve bu konunun cogu oyun turune gore daha rahatlatici olmasi sebebiyle her daim talep edilmesine ragmen, arz hep cok dusuktu.

    mesela bu oyun turune ait ilk oyun bir turk yapimi, adi da umut tarlalari (bkz: #12895406). 1993 yilinda yapildi, tabii turkiye disinda taninma firsati olmadi. ikinci ornek ise barone'nin ilham aldigi harvest moon oyunu, 1997 yili japon yapimi. cok sayida seveni olmasina ragmen yillarca bu tarz oyun yapilmadi.

    yapildiginda ise ya survival stili (don't starve gibi), ya da ticaret stratejisi ve simulasyonu turunde oldugu icin (farming simulator gibi) oynayani rahatlatmak yerine iyice geriyordu.

    ayni sekilde dating sim ve life sim gibi ogeler barindiran oyunlar da ya fazlasiyla tek duze ya da pahali (the sims 4'un onlarca ek dlc'sine para yetistirmek zorunlulugu gibi) oldugundan yeterli gelmiyordu.

    bunun yaninda acik dunya hissi veren ama bunun icin son model ekran kartlari gerektirmeyen, basitlestirilmis ama kapsamli bir oyun yoktu.

    yani kisacasi, pek cok insanin basinda gerilmeden ve sikilmadan saatler gecirebilecegi, ister birileriyle kurlasacagi ve evlenecegi, ister tarla ekecegi, ister bara gidip sohbet edecegi, oynarken sikbogaz etmeyen, ve cogu insanin icindeki bir hayal olan dogaya donus fantazisini tatmin eden bir oyun talebi vardi ama arz yoktu. iste stardew valley tam da bu boslugu bir yapboz parcasi gibi doldurdu.

    2- oyun turu secimi

    barone cok akilci bir yaklasimla, tek bir turun oyuncuyu cok cabuk sikacagini ongordugunden cok turlu bir oyun ve cok katmanli bir oynanis omurgasi kurdu.

    mesela eger mikro yonetim meraklisi degilseniz umut tarlalari'nda cabuk sikilabilirsiniz. cunku bir yonetim ekraninda ciftligin yonetimiyle ilgilenmek disinda yapilabilecek bir sey yoktur. ustelik cok dikkatli oynamazsaniz iflas eder ve oyuna yeniden baslamak zorunda kalirsiniz, yani gerilimlidir.

    eger life sim hevesinizi gidermek icin the sims 4 gibi oyunlar oynarsaniz cok cabuk tekduzelestigi icin sikilabilirsiniz, oyunun yapisi sizi belirli seyleri yapmaya yonlendirmektedir cunku.

    ayni sekilde dating sim turu oyunlar da cok kisitli bir dongu icerdiginden kisa surede biktirabilir.

    stardew valley'de ise bunlarin hepsini istediginiz muddetce yapabiliyorsunuz. ustelik en can alici nokta ise su; eger dogru yaparsaniz oyun sizi odullendiriyor, ama yanlis yaparsaniz cezalandirmiyor. yani bir sikbogaz etme durumu yok. bu da yetmezmis gibi madenlerde troll avlamak gibi kucuk aksiyonlara da girebiliyorsunuz. yani oyunun action rpg sosu da var.

    boyle olunca biraz tarlanizla ilgilenebiliyor, sikilinca birileriyle kurlasabiliyor, sikilinca madenlerde troll avlayabiliyor, sikilinca kasabadaki olaylarla ilgilenebiliyorsunuz. tekrar dongunun basina geri donunce (tarlayla ilgilenmek) beyninizde "surekli ayni seyi yapiyorum" hissi olusmadigi icin oyundan sikilma ihtimaliniz azaliyor.

    yani bu baglamda bakinca oyun sanki grand theft auto v'in 8 bit, siddetsiz ve cocuksu versiyonu gibi.

    3- oyun gelistirmeye gercekci yaklasim

    oyunun 8 bit stilinde olmasi pek cok kiside "ne guzel iste boyle daha sevimli oluyor eski nintendo oyunlari gibi" hissi uyandirsa da aslinda cok gercekci bir sebebi var. eger barone bu kadar kapsamli bir oyunu mesela the sims 4/grand theft auto v tarzi 3d modellemelerle, orkestral muziklerle, gercekci shading, particle, fizik tepkileri gibi seceneklerle, seslendirmelerle yapmaya calissaydi, oyun en erken 2030 yilinda cikardi (o da becerebilirse). cunku bir kisi ne kadar yetenekli olursa olsun "man hour/progress" paritesine baglidir. modellemeleri yapmak, retopoloji, isiklandirma testleri, parcacik testleri, collision surface tepkileri, kaplamalar, bunlarin low poly bake'lenmesi, lod, optimizasyon, orkestrasyon, vo zamanlama, triggering falan derken is cigirindan cikardi. maddi kismi ise oyle part time is maasiyla, kiz arkadas destegiyle falan olmaz, milyonlarca dolar butce gerekirdi.

    yanlis anlasilmasin yaptiklarini kucumsemiyorum, muthis bir azim ve yetenekle ortaya cikmis stardew valley, ama gercekci yaklasilmis. yani sinirlarini bilerek bicimlendirmis projeyi. bu da cogu amator oyun gelistiricinin aksine oyunun yapimini bitirebilmesine sebep olmus (nice benzeri proje yarim birakiliyor boyu asan islere kalkisildigi icin).

    4- tasarim butunlugu

    oyunun gercekci sebeplerle 8 bit stili olmasi bir gereklilik olsa da, barone bunu muziklerden oyunun temposuna, oyunun genel atmosferinden oyun ici karakterlerin (npc) davranislarina kadar bir butun olarak sunmayi bilmis. yani oyunun sirin grafik stili, sakinlestirici midi havasi tasiyan muzikler, tatli ses efektleri, npc davranislarindaki saflik bir araya gelince adeta bir masal havasi ortaya cikiyor. bu da oynayanlarin cogunda gorulen sakinlesme ve keyiflenme etkisinin temel sebebi. mesela barone mecburi 8 bit stili grafiklere ragmen kendini cok ciddiye alan bir oyun yapsaydi veya orkestral muziklerle doldursaydi o iluzyon kirilir ve oynayanda kalitesizlik hissini uyandirirdi. ama bu tasarim butunlugu sayesinde "aslinda 8 bit piksel art tarzi oyunlari oynamam ama bu oyun beni kendine bagladi" gibi pek cok yorum gorebilirsiniz.

    5- cok oynayani odullendirme

    butun insanlarin icinde bulunan kesfetme durtusu, hazine bulmak, loto kazanmak gibi temelinde kumarla benzesen odul kazanma istegini doyuran kucuk nuanslar koydu oyuna barone. cogu insan farkinda olmasa da cogu oyuna kendini kaptirma sebebi icten ice bu kumar ve odul kazanma durtusunu caktirmadan gidiklamasidir. mesela diablo (diablo ii ,diablo iii) path of exile gibi cok basit ve tekrarli mekanige dayanmasina ragmen bu kadar bagimlilik yaratici olmasinin temelinde bu sebep yatmaktadir ("daha cok kesersem daha cok item dusururum" gibi).

    iste bu oyunda da sadece ara sira karsiniza cikan olaylar/karakterler/objelerle, "eger daha cok oynarsam daha cok sey gorebilirim" "diger oynayanlara olmayan nadir seyler bana olabilir" hissi uyandiriyor barone cok profesyonelce. ustelik bu kadar kapsamli bir oyuna bile bunlari ekstradan eklemek aslinda barone'nin ne kadar bilincli bir yaklasim gosterdiginin bir kaniti.

    6- oyunu gelistirmeye devam etme

    cogu amator oyun gelistiricide ya oyunu hic ilgi gormedigi icin, ya da oyunu cok ilgi gordugu icin olusan, oyundan beklentiyi kesip guncelleme/bugfix/eklenti/genisletme gibi hayati seyleri aksatma/yapmama davranisinin aksine barone oyuncularin isteklerine gore oyunu gelistirmeye devam etti. bu da zaten oyunun sirin yapisi nedeniyle oyuna baglanan kitleye oyunu iyice benimseterek sahiplenme duygusunu uyandirdi.

    7- dagitimci ve reklam

    ama butun bunlari dogru yapmasi bile tek basina bu onmilyonlarca dolarlik basarinin sirri degil ne yazik ki. belki dunyanin bir yerlerinde buna benzer pek cok proje daha once hayata gecirildi ama cogunlugun haberi olmadi (bizdeki umut tarlalari ornegini dusunun mesela). ki su anda bile farkli farkli tarzlarda nice basarili oyun sesini duyurup gorunur olamadigi icin kalabaligin arasinda kayboluyor. barone'nin basarili bir dagitimciyla anlasmasi (chucklefish), bu dagitimcinin baglantilari sayesinde daha oyun cikmadan onemli sitelerde haberlerinin yapilmasi, chucklefish ile anlasmali yuzbinlerce kisinin takip ettigi streamer'larin (siri, bexy ) oyunu oynamasi sayesinde oyunu satin alip oynamaya ozendirilen oyuncular gercegi var. eger bu olmasaydi barone'nin adini ve stardew valley oyununu cok az kisi duyacak, oynayanlar cok sevse de genel dunya pazarinda ciliz sesi kaybolup gidecekti. sunu unutmayin ki gunumuzde cogu oyun cok iyi oldugu icin degil cok iyi tanitildigi icin populer olup seviliyor.

    kisacasi buyuk bir emek ve bilincli yaklasim bir araya gelince basarili bir sonuc ortaya cikmis. oyun iyi yani. evet sadece bunu desem de yeterdi, bos yere destan yazdim. bos beles bir insanim sonucta.

    not: bir de bunla alakasiz olsa da 90'larda cikmis bir dating sim vardi, ogrencilik yaptiginiz rpg soslu hentai icerikli bir oyundu, bayagi meshurdu, adi da true love'di (bkz: #13523772), durduk yerde o aklima geldi simdi.

  • vatandaşın aklına enteresan sorular getiren sözdür.

    üzümü tane bazında mı yoksa salkım bazında mı sayacağız acaba?! (rizeli bir vatandaş)

    1 karpuz mu yoksa bir dilim karpuz mu? (rizeli bir vatandaşın hemşehrisi)

    çarşıdan aldım 1 tane eve geldim 1000 taneyse çarşıda mı yiyelim? (rizeli bir vatandaşın görümcesi)

  • adi haluk bilginer'le ask dedikodularina karismis. zuhal olcay - askin nur yengi - zerrin tekindor. ulan benim uc pantolonum bile birbirine bu kadar benzemiyorken adam ask hayatinda tarzini belirlemis.