yapboz

• manyagin tekinin butun haldeki bir resmi alip once parcalara bolmesi, sonra da bunu baska manyaklarin onune koyup hadi birlestirin demesiyle ortaya cikmis oyun araci. konsantrasyon gerektirir. bi de iyi goren gozler. ve isik! daha fazla isik. (bkz: mordillo), (bkz: ravensburger), (bkz: goethe)
• yaşamın ta kendisi...
  bir bütünü parçalar dururuz sonra yeniden bir bütün haline getirmeye çalışırız...
• okuyunuz :
  george perec
  yasham kullanma kilavuzu
  
  yapboz la ilintilenmish bireylerin bir binada yashami
  ustalikla betimlenmekte
• genellikle 500, 1000, 2000 parcadan olusurlar, bazilarinin fosfosrlusu vardir bunlar geceleri muthis goruntu verirler.
  en unlusu educa markadir
• dolaplarda öölesine duran, kimsenin yapmak istemedigi cünkü bir hayli güc olan bir puzzle ce$idi. evde var bi tane deirmenli felan ama yemiyo yapmak. o minnacik parcalari ariyip da kasamam zaten gozlerden biri olmu$ 3,5 dieri 4 miyop allam yaa.
• 1000 parcalik olani gunde 2 saat ayirarak 1 haftada bitirdigim sey..
• isi gücü olmayanlarin kendilerine iş yaratmak için ugrastigi birsey. ama zevkli
• (bkz: puzzle)
• onyüzbin parçayı kasa kasa yaparsın,ertesi gün okuldan döndüünde bi bakarsın yok.anne kaldırmış.gel de çıldırma."e anne naaptın yani şimdi sen","kızım adı üstünde yapboz diilmi,bozar bozar yaparsın geri"
• kaybolan parçayı elektrik süpürgesinin torbasında bulup, çıkarıldıgında daha da sevilen hobi... 8 parça arasına giren parça ile yüksek derece de haz ve tatminkarlık saglayan, zaman geçirten, sabır küpü, en zevklisi jumbo ya da ravensburger tip olan eglencelik...