hesabın var mı? giriş yap

  • dünya harikası sıfatını sonuna kadar hakeden bir lokasyona ve mimariye sahip küçük adacık.
    gelgit nedeniyle farklı zamanlarda farklı görüntüye sahip olmakta.

    rennes'e hızlı trenle geçip oradan araba kiralayarak ya da otobüsle gidebilirsiniz. dönüş için araba kiralamak biraz daha size esneklik sağlayacaktır.
    ama 1 gününüzü ayırmaya mutlaka değecek bir yerdir.

  • son 10 yılda falan gördüğüm en kaliteli füze.

    influencerlar, sjw'ler, trolller hizaya geçin derhal, zeynep ablanız mekanın sahibidir artık.

  • italyan yoksul bir aileden gelen guccio gucci nin 1921 yılında floransada kurdugu firma. büyükbaba gucci ingiltere' ye gittiği sırada kadınlar için daha kaliteli çantalar yapması gerektiği fikrine ulaşır. ülkesine dönüp deri çantalar, bavullar üretmeye başlar, olaylar gelişir multimilyoner olurlar.
    multimilyoner olurlar ama asla mutlu olamazlar! gucci, üç kuşak boyunca aile bireyleri tarafından yönetilir ancak sürekli birbirleri ile uğraşan bu aile, bir türlü iki yakasını bir araya getiremez. baba-ogul, kuzen -kuzen karı-koca didişmeleri sürekli şirketi zor durumlarda bırakır. nihayetinde maurizio gucci herkesi alt ederek şirketi ele geçirir.ele geçirir ama bir süre sonra yine zor günler tekrar geri gelcektir. en sonunda şirketi fransızlara satar ve inzivaya çekilir. bu sırada ise karısı tarafından kiralık katil tutularak öldürülür. karısı patrizia halen hapistedir.
    bu gün ise gucci bünyesinde gucci soy ismini taşıyan kimse çalışmamaktadır.

  • çok sağlam bir kaynaktan aldığım enteresan haber. nedendir bilinmez sonradan bu plandan vazgeçmiş amk uzaylıları.

  • tüm kitaplarını okumuş, temmuz ayında çıkmış olan kitabı koloni'yi ise yarılamış birisi olarak kendisine laflar hazırladım :

    1) her kitabını leyleklerin uçuşu, kızıl nehirler zannetmeyin. her kitabında katıksız aksiyon arıyorsanız bulamayabilirsiniz. bazı kitapları vardır 60 sayfa birisi gebertilsin de adrenalin olsun diye beklediğiniz de olur.

    2) kitaplarında bir allahın kurbanı adam gibi usturupluca öldürülmez...
    "kurbanın gözleri oyulmuş, midesine 12 farklı tür böcek yerleştirilmişti"
    "katil, kurbanının vücudundaki 1312 adet kesik yarasını adeta bir sanatçı gibi işlemişti"
    "katil, kurbanlarını öldürmeden önce 3 gün çamaşır suyunda bekletiyodu"
    bu böyle gider... birisi de gitsin kafasına iki tane sıksın birisinin dimi. yok. tüm katiller illa bi triplerde olur.

    3) her cinayet illa bi ritüeldir, böyle sapıklığına adam vuran kesen yoktur. cinayet illa bi ayin / ibadet hededir, saçma sapan bişey denyo bir katil için kutsaldır.
    yok çocuklar sesleri kalınlaşmadan önce kutsaldır, çünkü ergenlikle kirlenmemiştir... yok insanın vücudu kutsaldır onu kirleten kandır.vs. yok katil kurbanlarının çükünü keserek onları günahlarından arındırıyodu falan
    böyle benzer bir yığın zırva hikayeyi mistik kılar.

    4) saçma sapan bir konu hakkında ana karaktere dehşetengiz bilgiler verecek birileri hemen dakikalar içerisinde bulunur. 45 yıl önce gerçekleşmiş bir trafik kazası sırasında sokaktan geçen bir adamla ilgili araştırma yaptığınızda bu adamı tanımakla kalmayıp hakkında doktora tezi verecek kadar şey bilen birileri mutlaka bulunur.

    5) 45 yıl mı demiştik? ana kural : hiçbir grange kitabı sadece günümüze bağımlı değildir. olaylar olguların sonuçları şeklinde cereyan eder. misal 1960 yılında genç birisiyken kazıkladığınız bi adamın çocuğu o kadar yıl yemez içmez sizden intikam almaya and içip hayatını buna göre şekillendirir... sonra bi gün aniden öldürülüverirsiniz. gelsin de polis çıksın işin içinden şimdi.

    6) bu adamın kitaplarını travel guide niyetine okuyabilirsiniz. bir gerilim veya polisiye romanı için alışılmadık mekan/yer betimlemeleri dikkat çeker. sayesinde afrika, alpler, bilimum fransa köy kasabasını gezmiş kadar olduk.

    7) eğer roman ana karakteri polisse, bu polis illa ki hayatını saçma sapan seri cinayetleri çözmeye adamıştır. bu herifler yemez, içmez, uyumaz, sıçmaz. birileri seri katil olsun da biz de peşinde harap olalım diye beklerler. zaten bunların berbat bi özel hayatları vardır. karakteri okurken gözünüzün önünde pis sakalıyla ortalıkta leş gibi gezen bir jean reno hemen canlanıverir...

    bu maddeler böyle gider...
    benim favori kitaplarım kızıl nehirler ile leyleklerin uçuşudur. kurtlar imparatorluğu da tabii ki filminden daha güzel olan kitaplar serisinde başlarda.
    taş meclisi biraz uçmuştu, alışkın olduğumuz grangé tarzının dışındaydı, o yüzden bu kitaba hep mesafeli oldum*
    şeytan yemini ilginç ve sürükleyiciydi.
    siyah kan'ı bildiğin beğenmedim.
    koloni'yi ise henüz yarıladım, fena görünmüyor...

    bu arada yanlış anlaşılma olmasın.
    şimdi böyle ukala ukala yazdık grange'nin kitapları şöyledir böyledir. peki bu adamın çok kaliteli romanlar yazdığı gerçeğini değiştirir mi? bence asla. grangé bir polisiye / gerilim romanından beklenebileceklerin fazlasını da size veriyor. dümdüz amerikan filmi aksiyonu bekliyorsanız grangé yerine gidip harlan coben falan okuyun. ancak akıcı bir şekilde biraz genel kültür serpintileriyle insanı sıkmayan bir polisiye gerilim romanı okumak istiyorsanız bence grangé günümüzün en iyilerinden.

  • star gazetesi haber başlığı.

    “kızılcahamam- ak parti kadın kolları başkanlığının, merkez yürütme kurulu ve merkez karar yönetim kurulu üyeleri ile 81 il kadın kolları başkanlarından oluşan kurmay heyetle kızılcahamam'da gerçekleştirdiği üç günlük çalışma kampından "2023'ü tarihi farkla kazanma" kararı çıktı.”

    alırsınız tabii.

    1- barı açıyorum
    2- ayla'yla aramı düzeltiyorum
    3- 2023'ü tarihi farkla alıyorum

  • belli ki kendi kendine çekmiş çocuk gerizekalının teki de bulup yaymış. ulan hanginiz ayna karşısında saçma sapan hareketler yapmadı ben 25 yaşındayım ben bile yapıyorum halen. çoğu kişi de öyle. gece 2 gibi gelen yakışıklılık hissi gibi bir şey olsa gerek.

  • dexter'ın kurbanları naylonlarla kaplanmış steril ortamlarda, kanın tamamını akıtarak kesmesi ve güzelce parçalayıp poşetlere koyması sebebiyle son derece mantıklı bir hareket olurdu. ama nasıl ikna edeceksin işte, ortak danaya falan girmek lazım.