ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bilgisayar oyun tarihinin en şerefsizi
-
bazen gülümsemesiyle kalplere girip sırttan vurur bu şerefsiz oğlu şerefsiz. bakınız şudur: http://twitpic.com/5g3lbs
edit: bir sürü "bu ne?" mesajı aldım. arkadaşlar hepiniz genç misiniz allasen? bu sözlüğün ortalama yaşı kaç oldu? bu yaşa göre 27 yaşındakilerin bir ayağı çukurda mı? gözleri toprağa mı bakıyor?
dertlendim.
bu arkadaşın ismi lakitu
cemre demirel
-
adamın biri akli dengesi yerinde değil, içmiş içmiş canlı yayında sikini sallamış. buradaki salaklar da adam haklı kılıçdaroğlu aday olmasın diyor. bu adamı referans alıyorlar ahahsh.
beyler. süzme gerizekalısınız ya.
hiç aşk acısı çeken kadın olmaması
-
erkek olduğumu anlamama vesile olmuş tespittir. şimdi müsaadenizle, ayakta işemeye gidiyorum.
robben seni terk etmedi
-
bir bayern münih taraftar marşı... "ribery'lik ne güzel ihbin ihbin" diye devam eder.
debe editi:
(bkz: hakan bebeğe yardım edelim)
ne alacağını anlamadan bakkala giden çocuk
-
karbonat ve kabartma tozu arasinda bocalayan cocuktur.
+ oglum bi kabartma tozu al hadi kos.
- tamam anne. vinnnn..
yol boyunca:
- kabartma tozu kabartma tozu..heh he bu sefer karistirmama imkan yok..karbonat ile ne alaka ki.. karbonat mi ? lan yoksa kabartma tozu muydu ? anneme sorsam gudumlu anne terligi gelebilir her an...
bakkalda:
- amca bir ekmek bir de karbonat lutfen..
(bu sahne hic abartilmadan hayatimda 20 kere gerceklesmistir)
furkan bölükbaşı
-
meltem ablasının izinden giden karaktersiz.
tencere kapak olmuşsunuz furkancım güle güle kullanın.
küçük bir sineğin treni durdurabilmesi
-
büyük bi sinek durdursa anlardım da, bu gerçekten akıl almaz bir durum.
modern insanın eski krallardan daha kral olması
-
sabah filtre kahvemi yudumlarken aklıma takılan fikir.
düşünsene eskinin kralının sarayındaki en büyük konfor olsa olsa çevresindeki hizmetkarlar ve homini gırtlak istediği zaman yemek yiyebilmesiyken, sen sıcacık doğalgazlı evinde oturuyorsun elinde telefon mıç mıç istediğin her bilgiye ulaşıyorsun, yemek için milyon tane seçeneğin var, bir elin yağda bir elin balda.
şimdi sorarım, modern insan olarak sen mi kralsın eskinin kralı mı kral?
kahvemde bitti sıcacık bir duş alayım bari.
karatay diyeti
-
markette satılan tavuk yerine özgür gezen köy tavuğu yenilmesi gerektiği yazılmış kitapta. nerden bulacağız özgür, cool, hipster tavukları, ha onu dememiş.
1958 yılındaki türk öğrencinin de bulunduğu forum
-
önder'in özgüveni, terbiyesi ve nezaketi beni çok etkiledi.. lafı gediğine oturtması, derdini ifade ediş tarzı ve vatanseverliği falan ilk saydığım hasletlerin ardından gelen, kadayıfın üzerine kaymak diyebileceğimiz mevzular..
ayrıca yukarılardaki bir entride robert kolej ya da başka bir "amerikan" lisesinde okuduğu konusundaki tahmin yanlış.. önder güler bu forumda türkiye'yi temsil etmesi için gönderildiğinde eskişehir lisesi son sınıf öğrencisiymiş.. dönemin amerika birleşik devletleri başkanı ayzınavır'a* hediye etmek üzere lületaşından kendi elleriyle yonttuğu bir satranç takımı getirmiş yanında.. ve bu hediyenin sebebini izah ederken de: "çünkü sizin başkanınız da barışa, özgürlüğe ve tanrıya inanıyor, tıpkı türk halkı gibi" demiş..
adam on sekiz yaşında kırk yıllık diplomat gibi hareket ediyor.. hayran kaldım..
polonya'da eski sevgili katliamı
-
kaynak isteyenlere kaynak.
şapkalı adam kadına karşı karşılıksız aşk besliyormuş yani nişanlısı vs değilmiş. öldürülen adam ise kadının nişanlısıymış ve sanatçıymış.
katil, 2018 yılında silah taşıma ruhsatı almış. 2022 yılında kendisine zarar vereceği düşüncesiyle ruhsatı iptal edilmiş . sonra tekrar başvurmuş ve tekrar silah taşıma ruhsatı almış.
hiçbir yerde ne eski nişanlısı, ne sevgilisi ibaresi geçmiyor. karşılıksız aşk sonucu işlenmiş bir cinayet var.
antalyalı çiftçiden kaçan bakan
-
o dilinizden düşürmediğiniz ecdadınız, tebdil-i kıyafet ile sokağa çıkar, esnafın derdini dinlermiş. sizin ise koruma ordusuyla gezerken bile iki cümlelik eleştiriye tahammülünüz yok. bırak derdini anlatsın sana halk. hayır yani zaten o pazara çıkmanın asıl amacı halkın dertlerini dinlemek değil mi?