hesabın var mı? giriş yap

  • fatih altaylı'dan kazandığımız tazminatı, istanbul ve çevresinde bulunan ihtiyaç sahibi 7 barınağa yardım edecek şekilde harcadık. yardım ettiğimiz barınaklar, beylikdüzü, büyükçekmece, bolluca, mimarsinan, çınarcık, çiftlikköy ve şile barınakları oldu. bu barınaklara toplam 260 paket (4 ton) köpek ve kedi maması gönderdik. türkiye'deki tüm barınakların yardıma ihtiyacı var ancak hepsine birden makul oranda yardım edemeyeceğimizden istanbul ve çevresinde olan, ancak diğer barınaklar kadar göz önünde bulunmayan yerleri seçtik. bazı noktalarda yardımları direkt barınağa teslim ederken, şile gibi daha çok gönüllülerin çabasıyla işleyen yerlerde ise yardımları gönüllülere ulaştırdık.

    mümkün olan en fazla miktarda mama alıp yardım etmek istediğimizden, mama üreticileri ve tedarikçileriyle görüştük. bu noktada goody bize mamaları hem indirimli olarak verdi hem de ekstradan mama yardımında bulundu. kendilerine teşekkür ediyoruz.

    aşağıdaki linkten mama yardımlarının fotoğraflarına ulaşabilirsiniz.

    https://www.facebook.com/…8772855.510373.5862387854

    https://www.facebook.com/….187795.1556724608&type=3

    tabii hiçbir yardımın tek başına tüm ihtiyaçları karşılaması mümkün değil. oysa barınaklarda ve sokaklarda birçok hayvan kış şartlarında yemek bulmakta zorlanıyor. özellikle de okulların kapandığı şu dönemde bir çok barınak yemek bulmakta sıkıntı çekiyor.

    aşağıda paylaşacağım başlıktan size yakın olan barınaklara mama, ilaç, artık yemek yardımı yapabilirsiniz. emin olun sizin küçük yardımınız çok şeyi değiştirecektir. bunun için size küçük bir rehber hazırladık:

    (bkz: türkiye hayvan barınağı veritabanı)

  • salonda ağırlık çalışan herkesin yapmakta olduğu zannedilen spor dalı. ağırlık çalışması her türlü spor dalının tamamlayıcısıdır. bununla birlikte başka spor yapılmasa da ağırlık çalışarak vücudun egzersiz ihtiyacı karşılanabilir. sadece egzersiz ve güçlenme amaçlı ağırlık çalışanları yarışmalara hazırlanan, steroid alan, sürekli şişmeye hayatını adayan insanlarla aynı kefeye koyup dalga geçmek mallıktır. bunun yarışma seviyesinde yapılmasını ben de mantıklı bulmuyorum ama insanların twitter fenomeni, reality show starı vs. olmaktan medet umduğu bu devirde vücut geliştirmecilere laf etmem.

    vücut geliştirmeden kasıt düzenli olarak spor salonuna gidip kasları çalıştırmaksa bu bence her insanın yapmaya çalışması gereken bir şeydir. üniversitedeyken birkaç ay düzenli yaptıktan sonra tembellikten çok seyrekleştirdim sonra tamamen bıraktım. seneler sonra tekrar başladım ve bıraktığım için kendime çok kızıyorum. merak etmeyin "bir yerden sonra çok kötü görünüyor" cümlesindeki o bir yere ulaşmanız için senelerce aksatmadan çalışmanız lazım. zaten başladıktan ancak altı ay sonra falan düzgün bir insana benzemeye başlarsınız, belki bir sene sonunda "fena olmuyor ha" falan dersiniz.

    yetişkin nüfusun yüzde doksanının onuncu şınava gelmeden göbeğinin üstüne yattığı bir memlekette vücut geliştirmeye laf eden maldır. hele alternatif olarak sahilde yürümekten falan bahsetmek bambaşka bir kafa gerektirir.

  • yaşamaktan bıktım artık. hani giresunda bir yayla köyü vardı. darbeyi birkaç hafta sonra öğrenmişlerdi . işte öyle bir yerlere yerleşmek istiyorum.

  • galatasaray nef'in rakibini belirleyecek mücadele. haksız bir şekilde ertelenen üçüncü maçın moralli efes'e mi yoksa dinlenmiş, dar rotasyonlu karşıyaka'ya mı yarayacağı belirsiz. aynı gün fenerbahçe ile daçka yarı final serisine başlayacak ve 28 mayıs gününe kadar 3 maç oynamış olacak.

    efes, final four'u micic-larkin-tibor üçlüsünün sırtında ve elijah bryant ile singleton'un omuz vermesi ile geçti. micic-larkin 35 dakika, tibor-singleton ve bryant ise ortalama 30 dakikaya yakın süreler aldılar. bu sebeple; buğrahan, erten gazi, dunston, moerman ve james anderson gibi isimlerin alacağı süreler çok önemli olacak. bu isimler, 30 dakika ortalamalı isimlere yardım etmezse, dar rotasyonlu ve sıkı bir takım olan karşıyaka'nın işini kolaylaştırırlar. maçın sonu kafa kafaya geçer.

    karşıyaka ise, michael roll-tony taylor-amath m'baye-bonzie colson-alex tyus 5'ini 30 dakikaya yakın oynatıp, mahir ağva-yunus emre sonsırma ve can korkmaz ile rotasyon yapacaktır. euroleague şampiyonuna karşı bir final şansı da onlar yakalamış durumda. karşıyaka, eski usül basketbolu daha çok seven bir yapıda. rakipleri 2 sayılık kadar 3 sayılık atış kullanmayı tercih ederken, karşıyaka en az 10 tane daha fazla 2 sayılık atış kullanıyor. içeriden ortalama %50 üzeri bir istatistikleri olsa da dış şut konusunda en az rakipleri kadar atamadıkları her maçı kaybettiler. örneğin, galatasaray'a karşı %58 iki sayılık isabet ile 46 sayı buldular ama sadece 8 üçlük attılar. galatasaray, sadece 45 sayıyı üç sayılardan bulmuştu. efes'i yendikleri maçta da efes ile aynı sayıda üçlük atabilmişlerdi. anahtar da bu oluyor zaten. roll ve taylor yapabildiğini yapıyor ama üçüncü isim yok. bonzie colson, sıfır üçlük isabeti bulabildi 2 maçta.

    izlemesi çok zevkli bir maç olacağı kesin. ufuk sarıca ne kadar dişlileri sıkabilecek göreceğiz. karşısındaki ataman, real madrid'e karşı finalin son 45 saniyesini uyutarak kupa almış, hep bir tane daha fazla hile bilen bir isim.

  • bir tanrı düşünün ki koskoca evreni ve zamanı yaratıyor, içine neredeyse sınırsız sayıda yıldız ve gezegen dolduruyor. türlü fizik kanunları, kimyasal tepkimeler koyuyor. yetmiyor, evrenin kimi bölgelerinde biyolojik faaliyetler yaratıyor ve bunların içinden biri kendini sorgulayabilir hale geliyor. bu tanrı öylesine kudretli ki yukarıda bahsedilen, yarattığı şeylerden sınırsız sayıda tekrar üretebiliyor. yok edebiliyor. üstelik hepsinden münezzeh, yani bu yaratımları kendisinden hiçbir şey eksiltmiyor.

    öyle bir güç.

    ve bu tanrı kendini savunmuyor ancak koskoca evrende, sınırsıza yakın yıldız içerisinde, küçücük bir kayalık gezegende, şans eseri yaşayan bir canlı o tanrının savunulmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyor.

    be arkadaş, bu ne biçim bir saçmalık?

  • şu fani hayattaki en büyük lüksüm. bi de nutella var işte.

    bi de bir tespitim var bununla ilgili. bir insan aldığı pringles ın yarısını kendisi yiyebiliyorsa düzenli bir hayatı vardır. az bi kısmını paylaşarak kurtuluyorsa çok saygılı arkadaşları vardır. ama eğer tamamını kendisi yiyebiliyorsa, o insan yalnızdır dostlarım. çok yalnızdır.

  • deri koltukta hareket ettiğinde çıkan sesi çevrendekiler yanlış anladı düşüncesiyle tekrarlıyorsan sen eşittir ben demektir.

    7 sene sonra edit: osurdum zannetcekler diye korkan ne çok insan varmış lan, hala oylanıyor şok oluyorum.