ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
krediye kefil olmayan 10 yıllık iş arkadaşı
-
akıllıdır.
anti debe editi: 1200'den fazla fav almış bu entry debe'ye alınmadı da 39 fav'lı entry debe'ye alındı.
bu ekotroller'i sözlükten atınca (bkz: ekrem imamoğlu'nun sözlükteki troll şebekesi), arkasından gelen (bkz: murat ongun'un manidar ekşi sözlük paylaşımı) ndan mı korktunuz? dürüm tehlikede mi dediniz?
nasıl ki siyasal atatürkçüler, burada ölü taklidi yaparak (bkz: lütfü savaş'ın rönenans rezidans açıklaması) nı vb.lerini gizleyemiyorsa sözlük de siyasal atatürkçülerin kontrolünde olduğunu gizleyemiyor.
sonuç ne oluyor peki:
görsel
okulda öğrenilmiş en unutulmaz bilgiler
-
(bkz: pi)
ilkokul öğretmenimiz bir gün önceden sıkı sıkı tembihledi "yarın herkes yarım metre ip getirmeyi unutmasın" diye.
neyse uzatmayalım... evet yarım metre yeterli.
ertesi gün heyecanla bekliyoruz ne olacak bu ip şimdi diye. matematik dersinde ; daha doğrusu aritmetik dersinde öğretmen beslenme çantalarımızdan ayran bardaklarımızı çıkarmamızı istedi. 7-8 yaşında olduğumuz için konu gitttikçe ilginç gelmeye başladı.
öğretmen herkes o ipi bardağının çevresine bir sarsın, sonrada başlangıç noktasına gelen yeri sıkı sıkı tutsun dedi. e yaptık .. şimdi de cetvelle ölçün bakalım ne kadar uzunluktaymış onu da defterinize yazın dedi.
len 7-8 yaşında sıralı komutlu el beceresine dayalı iş yapıyoruz hacı kolay değil o kadar. cetveli çıkarmak için ipi bırak, cetveli çıkar sonra gene ipi sar, yerini kaybetmeden ölç filan bi sürü iş. neyse sardık , ölçtük, yazdık.
öğretmen; "şimdi de bardağınızın en geniş yerini iple ölçün onu da yazın" dedi. bak çap demiyor kereta bardağınızın en geniş yeri diyor. e hadi onu da yaptık, yazdık. "şimdi o deminki sayıyı ölçtüğünüz uzunluğa bölün bakalım kaç çıkacak" diye de sordu. uzun işlemlerden sonra sınıfın her yerinden 3 ... 3.... 3... sesleri yükselmeye başladı. sanırsın ay-yıldızlı formaları ile bizim aslanlar macaristan karşısında farka gidiyor.
öğretmen " 3 ya tabi" dedi.. "3" ...
şaştık kaldık. arka sıralardan birisi "kesin ip var amk" dedi belli belirsiz.
öğretmen sınıfın üstünde kurduğu tam hakimiyetten memnun sordu.
"herkesin bardağı birbirinden fark lı mı?
- evvveeeeeeet..
"bölme işlemini yaparken birbirinize baktınız mı?""
- hayyıııııırrrrr
"işte" dedi öğretmenimiz, "hayatta yuvarlak neyin çevresini en geniş yerine bölerseniz 3 çıkar. bizde buna -pi- deriz .
bu muazzam tespitten sonra anladım ki hayatta birşeye hayret eden adam "piiiiiiii" derse benimle aynı eğitimden geçmiştir. yok len şaka yaptım. büyüdük, geliştik, serpildik mühendis olduk hala o "pi" yi unutmam.
hilal cebeci
-
hilalcebeci_ hilal cebeci
"herkesin askerden kaçmaya çalıştığı bu günlerde keşke beni askere alsalar diyorum erkeklerin bu askerlik korkusuda ne bölee"
http://twitter.com/…ebeci_/status/48435562503344128
sabah mıntıkasına çıkarıcan bunu, ardından sabah sporu, hemen ardından 2 saat nöbet, hemen ardından denetlemelerle ilgili işlere gece 12-1'lere kadar, ardından yine nöbet o arada 1 saat falan uyku, sonra yine denetleme hazırlığı falan. doğu, terör, komando falan onlardan bakın hiç bahsetmedim. herhangi bir insanın yaşamadığı şey için böyle laflar ediyor olması insanı zıvanadan çıkarıyor. ben 6 ay yaptım ömrümü yedi, 15 ay yapanı var. sus be kadın! hayır yani ben bunu ciddiye alıp niye yazıyorsam hakkında.
3 kasım 2011 beşiktaş d. kiev maçındaki karambol
-
karamboldeki her pozisyonu tek tek montajlasan 5 dakikalık özet çıkar mına koyim. 15 saniyelik karambolde o nasıl şey demeyin. 22 oyuncunun tamamının topla oynadığı dünyadaki tek karambol olabilir, topa değmeyen kalmadı.
erkekleri çekici yapan detaylar
-
anladığım kadarıyla zebraya benzemeleri.*
sıçtın mavisi
-
jüri öncesi gecelerde sabahlarken görülmesinden en çok korkulan renktir. nitekim kendisi gökyüzünde belirdiğinde bu güneşin az sonra doğacağına işarettir. zaman geçmiş, gece bitmiş, sen de bitmişsindir ancak proje bitmemiştir.
bir anda kendini 1996 yılında bulmak
-
akşama ferhunde hanımlar var. çelik saçlarını sallıyor. bir de kızlar niye tişörtlerini kot pantolonlarının içine koyuyorlar?
az önce geçen arabada çalan şarkı yayaye coco jumbo muydu? her çocuğun evinde de mario var canım. ayrıca o ekose gömleklerden ben de istiyorum.
lc waikiki diye bir mağaza var. bayağı kaliteli şeyler satıyor, cıvıl cıvıl, egzotik. oradan alabiliriz.