ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sosyal fobi
-
cok konusanin yanindaki "bak ne guzel sessiz sakin sen de biraz ona benzesene" diye ornek gosterilen konu mankeni olmaktır.
okula gitmedigi gunun sonrasi kendine verdigi gazla "ee naptiniz dun ben yokken?" sorusuna "sen gelmedin mi dun hic farketmemisim" cevabi verilmesiyle yıkılan ruhunun temelinde demir kullanilmamis fazla cimento kullanılmıs orta hasarli bina olmaktır.
oturdugu yerde surekli etrafi gozleyen ve yandaki de kendisi gibi bacak bacak ustune atmissa duzelten, yandaki ellerini gogsunde kavusturmussa ellerini cebine sokan dedigimi yap yaptigimi yapma insanı olmaktır. onceki cumleye "yuh be" demektir (bkz: gulmeye utanan smiley)
sacini kurutma makinesiyle kurutmayi taramayi jolelemeyi, giyinmeyi, alisverisi, gazete almayi, adres sormayi, hakkini aramayi herkesten sonra ogrenen bazılarını ogrenemeyen insandan bozma android olmaktır.
gun gelip de digerleriyle konusmaya baslayinca digerlerini sasirtacak olan sen neymissin be dedirtecek insandir sosyal fobili cunku anlatacak o kadar seyi vardir ki
yakışıklı bir erkeğin şişman kızla sevgili olması
-
- aşkım nedir sendeki bu yakışıklılığın sırrı yaa?
+ ordan kendine iki sandalye çek de anlatayım.
snow white'ı pamuk prenses diye çeviren ilk insan
-
olduğu gibi çevirmek yerine kendinden birşeyler katmış ve çok doğru bir çeviriye imza atmıştır. kar beyaz diye çevirse daha mı iyiydi.
prince charming'i de beyaz atlı prens olarak çeviren aynı kişiyse double gold'u hak etmiştir.
edit: apollo69 uyardı. güzel çeviriler ile dilimize yapılan katkılar tartışılırken "double gold" yazmak pek hoş olmadı gerçekten. çift altın madalya olarak değiştiriyorum...
ankara'yı sevme nedenleri
-
eger hala 10 sene once terkettigim ve bir daha donemedigim ankara ise;
en kalabalik caddenin hemen bir sokak paralelinde sesssiz sakin, agaclar arasinda mahalleler bulmaktir.
cankaya'dan baslayip, arjantin ya da seymenler uzerinden tunaliya yurumek, kugulu'da mola vermektir. yine yuruyerek tunus caddesi uzerinden bakanliklar, yuksel caddesi, kizilay hattinda acikmaya baslamaktir.
sakarya'da doner yemektir.
olgunlarda kitapcilara, yuksel caddesinde enerji dolu genclere bakmaktir.
aksam olunca ufak tefek bir turku barda hafif hafif demlenmektir.
gun boyu kasip kavuran agustos sicagina ragmen aksam serinliginde yuruyerek guven parktan mavi dolmuslara binmektir.
eyvah necdet
-
eyvah necdet: bunca yıllık çaycısın asım. hiç tavşanları düşündün mü? çaya neden tavşan kanı derler sence?
asım:...
eyvah necdet: hişş! sana bişey sordum.
asım: şey... kırmızı diye heralde.
eyvah necdet: kırmızı ha! gülünsün
[midyat ve seyfonun gülme efektleri]
eyvah necdet: sen hiç kırmızı çay gördün mü asım?
asım: görmedim ama...
eyvah necdet: peki o halde neden çaya tavşan kanı derler? çayın renginden değil asım. kanın çokluğundan. o tavşan deyip geçitğin hayvandan o kadar çok kan akar ki şaşarsın. bu yüzden avcılar tavşan vurduklarında bi gün boyunca kanın içinde bekletirler. tavşanın eti başka türlü yenmez asım.
asım: haliyle biz o kadarını bilemiyoruz tabi.
eyvah necdet: yani burda anlatılmak istenen çayın rengi değil. bereketidir asım. içsene çayını.
küçük öğrenciyi tekme tokat döven öğretmen
-
dayak atan öğretmen meslekten atılmalı, sınıfa geri kaçan öğretmen bir yıl ücretsiz izne gönderilmeli, çocuğu kurtaran öğretmen de üstün başarı belgesi ve bir maaş ikramiye ile ödüllendirilmeli. adalet doğrudan ve hızla sağlanmalı ki herkes yaptığının ödül ve cezaya tabi olduğunu öğrenmeli ancak o zaman bundan sonra böyle olaylar yaşanması engellenebilir.
george michael
-
dans etmekten zerre anlamam ama hayatımda ilk defa hoşlandığım kızın elinden tutup ince beline sarıldığımda fonda bu şarkı çalıyordu. burdan +1 sevap points aldığını düşünüyorum. careless whisper-george michael
hayır hayır olmaz asker selamı vermek istemiyorum
-
(bkz: vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır)
inşallah izlanda' ya da sallar bir tane .
edit: düzeltme için poison apple 'a teşekkürler.
edit 2: başlığı açan uzamış.
bin yerine k diyen tipler
-
(bkz: usame k ladin)
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"sen git roma'yı imparatorluğa dönüştür sonra da ismini salataya versinler. dağdaki çobandan ne farkın kaldı hey gidi koca sezar."
uzaya belki biz de astronot vesaire göndereceğiz
-
ben uzaya astronot göndereceğiz demedim, uzağa astronot göndereceğiz dedim.
(bkz: beylikdüzü metrobüs durağında görülen astronot)
ramazan ayında asılan tehdit afişleri
-
sondaki allah haddini aşanları sevmez notunu kendilerine yazmışlar sanırım
tsunami gelirken sahilde son bir sigara yakan adam
-
karizmatiktir. lakin daha karizmatik birisi çıkabilir ve ;
- söner o.
der.
13 ekim 2020 aym ile içişleri bakanlığı atışması
-
ilk tweeti atan aym değil, onun üyesi olan bir kişidir. kurumsal bir kimlik değildir.
cevap tweeti atan içişleri bakanlığı maalesef tüy dikmiştir. devletin kurumu, sırf süleyman soylu kızıyor diye birini hedef alarak tweet atar mı?
nerede devlet ciddiyeti? nerede kurumların saygı duyulası güvenilirliği?
t: içişleri bakanlığı'nın tam bir lise ergeni gibi davranmasıdır.