hesabın var mı? giriş yap

  • bir kaz olarak devletime teşekkür ediyorum, tam ihtiyacım olan şeydi.

    böyle millet varken yüksek katma değerli ürünler üretmeye veya akılcı ekonomik politikalar ortaya koymaya ne gerek var! para mı lazım, vergi artıralım, olsun bitsin.

    t: devletin milleti uzun zamandır yolunacak değil, sikilecek kaz olarak görmesi eyleminin sonucudur.

  • boksör : kalsın burda sende gönül eğlendirirsin kaptan
    kaptan :oğlum hani seviyordun lan kızı, bu nasıl sevmek puşt?
    boksör :biz uzaktan da severiz abii

    muahahahahaa..

  • demek ki aslında saran ihaleyi kazandı. herkes iyi biliyor ki bein 10 tl daha yüksek teklif verseydi ihaleyi çoktan almıştı.

    artık nasıl nemalanıyorlarsa bir türlü bitmek bilmedi birilerinin arap sevdası.

  • çatal bıçak kullanmayın, kullanıp da komik duruma düşmeyin. dünyanın her yerinde, en lüks restoranından en kötü restoranına kadar, bu meret el ve ıstakoz makası yardımıyla yenir. bu şekilde yenilmesini tercih etmeyen restoranlarda da zaten kabuksuz olarak servis edilir.

    neyse gelelim asıl konuya. kuyruktan mı yoksa kıskaçlardan mı başlayacağınız size kalmış. kıskaçları kırmak için ıstakoz makasını kullanın, içindeki eti çıkarıp tercihen tereyağı sosuna batırarak yiyin. kuyruk kısmını yemek için de ıstakozun dış tarafı avcunuzun içine gelecek şekilde avcunuza alın ve biraz sertçe sıkın. böylece iç taraftaki kabuk kırılmış olacak. kuyruğu koruyan kabuğu uzunlamasına ikiye ayırın, kuyruk eti karşınızda olacak. bu eti de yine uzunlamasına ikiye ayırıp bağırsaklarını temizleyin. afiyet olsun.

    peşinen edit: ıstakozun bu iki kısmı dışında kalan bölümleri de yiyenler olabiliyor, ama ben yemediğim için nasıl yenir bilmiyorum.

    edit 2: ah nasıl unuturum! bacaklar! aslında bu kısımlarda çok da anlatılacak bir yan yok. hayvanın bacaklarını gövdeden ayırıp hüpletiyorsunuz işte.

  • öncelikle bir çocukta bu eğitime başlamanın ilk şartı çocuğun tuvaletini tutabilmeyi ogrenmesidir. bir ebeveyn çocuğunun tuvaletini özellikle de çişini tuttuğunu gözlemlediği anda gecikmeden bu eğitime başlamalıdır. fakat 3 yaşını geçtiği halde tutma olayı gerceklesmiyorsa önce öğretilecek olan küçük tuvaleti tutmak olacaktır.

    tuvalet eğitimine başlandıktan sonra altın 3 kural vardır ki bunlar çok ama çok önemlidir.

    1-sabir - mümkünse peygamber sabrına sahip olunuz. bu çocuk bu işi ogrenemiyor deyip koyverirseniz işi çıkılmaz hale getirsiniz. yapamadiginda kizarsaniz en kötüsü. artık tuvalet yapmayı özellikle de kakasını yapmayı öcü gibi görecektir.

    2- olayı buyutmeme - eğer tuvalete gittiğinde ona "yaparsan sen büyüyeceksin" gibi onun gözünde büyük bir başarı gibi gözüken bir cümle kurarsaniz çocuk, bunun aslında yapılması çok ama çok zor birşeymis gibi düşünecek ve bu tuvalet olayında kendine güveni hiç olmayacak. daha da kötüsü ileriki hayatında da bu hadise zor olaylardan kaçmasına sebep olacak.

    3- eğitime başlandıktan sonra asla birakmama - eğer biz bu işi yapamadık ileride deneyelim derseniz uzun yıllar mücadele sizi bekliyor demektir. evet iş dusundugunuzden de zor olabilir ancak hayatınızdan sildiginiz zaman dilimlerine bir ay daha eklemelisiniz ki çocuk artık bu işin kaçışının olmadığını anlamalıdır. vazgeçip beze donerseniz her seferinde eğitimden kaçıp bez isteyecektir.

    son bir not; bazı çocuklarda tuvalet eğitimi çok kolay olabilirken bazılarında ise çok meşakkatli duruma dönüşebilir. sunu aklınızdan çıkarmayın bu işe başlayıp da başarısız olan olmamıştır. önemli olan bunu bir kere de başarmaktır. hem ebeveyn hem de çocuk için en güzeli budur.

  • hasta-doktor ilişkisinin mahremiyetini çiğneyen, her hastaya roman ve dizi malzemesi diye bakan, hekimliğinin elinden alınması gereken utanmaz şey.

    p.s. hastalarının hikayelerini ifşa eden bu kadına hala muayeneye gidenlere inanamıyorum!

  • eğer cüzdanınız, çantanız, vs. çalınır da polise giderseniz, resmi işlem yapılmasını sağlamak için yapmanız gereken şey. keza polis, param çalındı dediğinizde seri numarası var mı diye size soracaktır. zaten para öyle sık el değiştiren bir şey olmadığı için herkes devamlı cebindeki paranın seri numarasını bilir. hem de ezbere.

  • gruptan lider çıkıp hırvatistan ile eşleşmeyelim diye japonya'ya bilerek yatıp, almanya'yı kupanın dışına iten ve kendini fas ile eşleştiren ileri zeka ispanyollara fas şoku. * o omurgasızlığı yaptığınız gün çok ileri gidemeyeceğiniz belli olmuştu, beter olun.

  • yiğit can akkor adlı bir restoran sahibinin aktardığı skandaldır. beyefendi'nin yazdığına göre yemeksepeti hem müşterileri kerizliyor hem de restoranlar adına alenen yalan söylüyormuş.

    yiğit can akkor'un sözlerini aynen aktarayım:

    "sahibi olduğum restoran pazartesi günleri kapalıyken, şu anda yemeksepeti‘nden sipariş verdim. restoran kapalı. ben kadıköy’deyim. sipariş verdim. yemeksepeti “sipariş hazırlanıyor” diyor. hayır hazırlamıyorum.

    “sipariş veren” olarak aradığımızda, restoranla ileşime geçmek için bekletiyoruz diyorlar. evet bekliyoruz, şu anda sıfatımız: müşteri.

    ardından telefonum çalıyor. yemeksepeti beni restoran sahibi olarak bilgi almak adına arıyor. cevaplıyorum ve sistemlerinde restoranın pazartesi günleri kapalı olduğunu, bunun yeni sisteme geçtiklerinden beri beceremediklerini söylüyorum.

    ardından ekliyorum: “lütfen sipariş veren müşteriye sorunun restorandan kaynaklı değil, yemeksepeti’nden kaynaklı olduğu iletin ki, restoranımız bir itibar kaybı yaşamasın” karşıdaki beyefendi, tabii ki böyle söyleneceğini, teknik aksaklık olarak iletileceğini söylüyor.

    ardından müşteri sıfatımda bana geri dönülüyor. açıklama şu: restoran siparişinizi teknik bir sorundan dolayı iptal etti. kendisine soruyorum: “restorana sipariş ulaşmış ve bir şekilde yollayamadıları için restoran tarafından bir iptal mi var?”

    karşıdaki beyefendi: “evet” diyor. “restoran siparişinizi iptal etti”

    bunu okuyanlardan ricam, ki daha önce böyle bir ricam olmadı, olabildiğince paylaşsınlar bu durumu. çünkü işini iyi yapan restoran sahipleri yemeksepeti‘nin bu zulmünü ve yalanlarını hak etmiyor.

    yemeksepeti’ni sipariş veren olarak uzun zamandır kullanmıyorum. en yakın zamanda resotan olarak da kullanmayacağım. kimsenin kimseyi karalamaya, kimsenin kimse hakkında yalan beyan vermeye hakkı yok.

    kandırdığınız insanlar, umarım en kısa zamanda kurtulur sizden."

    tweetler

    dm'den gelen bir başka skandalı da aynen aktarmak istiyorum:

    "merhaba, sizlere yemeksepeti hakkında daha büyük bir skandal aktarabilirim.
    bir kullanıcı mobil uygulama üzerinden hesabınıza erişim sağlarsa. bu oturumu sonlandırmanız mümkün değil. şifre değiştirseniz bile sadece web üzerinden açılmış oturumlar sonlanıyor.

    yaklaşık 1 ay önce hesabımıza giriş sağlandı. konu ile ilgili bütün birimler ile görüşme yapıldı. erişim sağlanan oturumu sonlandıramadığımız için hesabı silmek zorunda kaldık."

    bir başka "yalan" örneği. yemeksepeti müşterilerine yalan söylemeyi alışkanlık haline getirmiş sanırım.

    "hocam naçizane bir tane de bende var bunlar kadar skandal olmasa da :) basit bir sipariş gecikmesi-iptali gibi görünse de aslında bu hikayeyle birlikte anlam kazanıyor bence. 23.00’te kapanan bir restorandan 22.00’de verdiğim sipariş gelmeyince 23.00’te yemeksepeti canlı yardıma yazdım. siparişin yolda olduğu bilgisini aldım. saat 00.00’da canlı yardımdan başka birine tekrar ulaşıp yolda olan siparişimin nerede olduğunu sordum, “şu an” hazırlandığı bilgisini aldım ve canlı yardım hatalı bilgi için özür diledi. saat 01.00’de siparişim iptal edildi."