hesabın var mı? giriş yap

  • okur-yazar oranının %5'lerden %95'lere çıkması,

    1925 - ankara hukuk fakültesi'nin kurulması

    1928 - hıfzısıhha müessesesi'nin kurulması

    1932 - türk dil kurumu'nun kurulması

    1935 - maden tetkik arama enstitüsü'nün kurulması

    yüksek ziraat enstitüsü, devlet istatistik enstitüsü, halkevleri, türk kuşu gibi bilim öğreten kurumların kurulması... saymakla da bitmez.

    en çarpıcı olanı ise, 1936 yılında ilk türk uçağının imali için araştırma geliştirme çalışmalarının başlatılıp, 1940 yılında ilk türk uçağının imal edilmesinden sonra, atatürk'ün ölümünün ardından 1950'de uçak fabrikasının adnan menderes tarafından amerikadan alınan maddi destek karşılığında kapatılması.

    bu kez kendi ayağına sıktın sıtark.

  • yoksuzluk yaptıklarının kanıtları tüm ülke tarafından dinlenen adamların hala iktidarda oldukları ülkede bir film repliği sayesinde muhalefiti bitiren aktroll * beyanı.
    kömürler ikinci kalite galiba beyne oksijen yeterince gitmemiş

  • kolayca lastikleri indirilebilecek araçlardır..
    hiç "patlatmak" gibi sizi afişe edecek riskli bir işlem de değildir..

    1. 2-3 kişi olun, biriniz eğilerek araca yaklaşsın belli olmasın, diğerleir etrafta yürüyor sigara içiyor gibi yapabilirler. "random" görünmeyi bilmiyorsanız yapcak bişey yok.

    2. lastikteki sibop kapağını çıkarın
    3. içine minnak bir taş koyun, kapağı geri kapatın. bitti gitti 15dk içinde yavaş yavaş iner o lastik.

  • calisma ve sosyal guvenlik bakani omer dincer in 10 dk once sarf ettigi soz. sendikalarin "ücretsiz stajyer çalıştırılmasına olanak sağlayan yasanın kaldırılmasına" ilişkin taleplerinin de yer aldığı protestolarla ilgili ntv nin sorularini yanitlarken sarf etti.

    emek hirsizligini onaylamasiyla tarihe gecmistir.

    allah akil fikir versin.

    allah "uyum yasalari yapiyoruz" dedigi ab mevzuatina bakmayi nasip etsin, almanya'da stajyerlerin aylik en asagi 300-400 euro aldiklarini gosterecek goz versin. paranın kölesi olmuş abd'ye değil, ab'ye özensin, amin.

    edit: -kekik- (#21965331) hollanda'da stajyer 600-900 euro arasinda aliyor.

  • deney ve sonuçları okumak bile insanda kalici hasarlar yaratmakta, insanliga olan inancini derinden sarsmakta.

    deney düzeneği kabaca şöyle,
    denek deneyin yapılacağı yere gelir. yanında 47 yaşlarında güleç hafif kilolu bir adam vardır. diğer adamı da denek sanar. deneyi yapacak kişiler bunun ogrenme uzerine bir deney oldugunu soylerler ve denekler arasinda bir seçim yapilirmiş gibi davranirlar. gerçek denek ogretici, 47 yaşindaki ekipten adamsa ogrenen rollerine seçilmiş gibi davranılır.
    gercek denekle adam bir paravan yardimi ile ayrilir.

    denek adama bir takim kelimelerle ilgili sorular sorar. her yanliş cevapta denege elektrik şoku vermesi gerekmektedir. yanliş verilen her cevapta verilecek olan şokun değeri 15 volt artilir. deneğe bunun ne kadar can acıtabilecek bir şey oldugunu gormesi için 40 voltluk ornek şok uygulanır.

    deney başlar.
    ilk bir kaç soruya dogru cevap gelir. denek diger kişinin dogru cevap verip vermediğini onundeki işiklarla gorur ancak adamla gorsel temasi yoktur, sadece sesini duyar. az sonra adam ilk yanliş cevabini verir adam ve deneğin 75voltluk elektrik şokunu uygulamasi gerekir. aslinda elektrik şoku filan yoktur 47 yasindaki adam oyuncudur, ancak denek karsi tarafa elektrik soku verdiği konusunda ikna olmuştur.

    denek uygulanacak gerilimi yukseltme konusunda her tereddut ettiğinde ağagıdaki cumleler sırayla soylenir
    1- lütfen devam edin
    2- deney devam etmenizi gerektiriyor.
    3- devam etmeniz deney için çok önemli
    4- devam etmekten başak çareniz yok, devam edeceksiniz.

    adam ilk yanliş cevap verdiğinde onundeki dugmeden 75 voltluk gerilimi uygular ve her yanliş cevapta gerilimi artirir. her tereddüt ettiğinde yukaridaki cumlelerden once ilki sonra digerleri soylenir.
    75 volt'ta adamdan "ahh" sesi çikar
    90 volt'ta ayni ses tekrarlanir.
    105 voltta ses yukselir
    120 voltta adam çok acıyor der.
    denek bu noktadan itibaren elektrik şoku vermek konusunda tereddut etmeye başlayabilir.
    135 voltta kuvvetli bir inilti sesi gelir
    150 voltta denek bağırmaya başlar, deneyin kesilmesini ister. kalp hastasi oldugunu soyler. devam etmek istemedigini soyler.
    165 volta geçilir, denek çiğilik atar
    180 voltta denek acıya dayanamadığını, devam edemeyeceğini bağırarak tekrar eder
    195 vollta denek durmaksizi bağirir beni çikarin, kalbim sıkışıyor diye bagirir.
    210 voltta cevap vermiyorum, bırakın beni diye şiddetle bağirir.
    225, 240 ve 255 volttlarda sesi gittikçe yükselir
    270 voltta aci içinde ağlamaya başlar.
    285 voltta çığlıklar atar
    300 voltta çığlık atıp durmaları için yalvarır.
    315 voltta sesinin son raddesinde yalvarir
    330 voltta durmaksizin yalvarip durmlarini kalbinin sıkıştığını soyler.

    olayin tum ciddiyetine karşin deneklerin yuzde altmişindan fazlasi, karşilarinda kalp hastasi bir insan oldugunu düşünmelerine rağmen 450 volta kadar elektrik şoku uygulamayı kabul ederler. emir ve komuta zincirine girilip kesin emirler alinca çok az kişi uygulamayı reddeder.

  • istanbul için bazı dükkan isimlerini yazıyorum.

    unkapanındaki bazı dükkanlar:

    1.istanbul plak
    2.avrupa müzik
    3.seyhan müzik prodüksiyon (deniz tarafından girişte en alt katta sağda. oturan yetkili abi biraz aksi. şimdiden uyarayım. beni dükkandan atmıştı.)
    4.ati müzik
    5.coşkun plak
    6.ercan kasetçilik
    7.elanor müzik (sadece plak satıyor. cd yok.)
    8.türküola müzik
    9.mega müzik (buradaki amca iyi bir insan. esen müzik hariç çoğu yerdeki ölü toprak havası burada daha az.)
    10.yenidünya müzik
    11.bayar müzik
    12.ajs müzik
    13.özdemir müzik
    14.esen müzik (pasajın adam gibi iş yapan tek dükkanı olabilir. en canlı yeri. ayrı bir dünya. uğramadan geçmeyin.)
    15.ateş müzik (bulunması en zor dükkan, pasajın en üst katında. ve en üst katta çalışan tek dükkan hahahah)
    16.emre kaset ve plakçılık (haliç metrosu tarafındaki binada değil, daha ileride)
    17.ozhizo kitap-plak-kitap (binanın içinde değil, haliç metrosu tarafından yürüyorsanız binanın sağından devam edin. canlı bir yer.)
    18.hey plak

    bazılarını hatırlamıyorum, hatırladıklarımdan da bazılarını yazdım not olarak.
    unkapanı ölmek üzere. şu anda iç karartıcı bir yer. ama tabii ki koleksiyoncu olan herkesin dükkanları bir taraması gerekir, çünkü ülkemiz müziğinin kalbi burası. hiçbir yerde olmayan yerli cd/plakları, doğrudan cd'yi basan firmadan alabilirsiniz. bir iki dükkan daha ben gezerken kepenkleri kapatıyordu, bu nedenle şu listenin çeyreği yoktur herhalde şu an :(. koronavirüsle birlikte yarısı daha kapanır muhtemelen...acımasız dünya.
    kadıköy'deki ve diğer dükkanları da yazacağım sonra, notları bir bulayım :)