ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: erkek kardesim emo olmus ne önerirsiniz
@17) klavyesinden q harifini sök bunalıma girsin piç
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
yer : karakoy/tramvay
kahramanlarimiz bir kari-koca
karakoy'den geciyor olmamiz sebebiyle bayan kisimizin aklina karakoy güllüoglu gelir ve olaylar gelisir:
- off canim acayip baklava cekti tahsin...
- gel alalim hayatim.
- hic sevmem ki ben
- ama canim çekti diyorsun ya...
- tamam da sevmem biliyorsun tahsin
- kafam almiyor hayriye... valla almiyor....
otisabi
-
şahsi görüşüm sözlüğün en uzun en anlaşılmaz yazan yazarı. hiç bir entry'sini sonuna kadar okuyamadım. çok merak ediyorum bazılarını. filmi çıksın izleyeceğim.
adresi zor bulunca eczaneyi yıkan yaratık
-
polise adalete o kadar güven yok ki polisi aramak yerine ilacı verip göndermeyi daha güvenli buluyor eczanedekiler.
fast food markalarının kişi başı hadsizliği
-
özellikle pandemi başladığından beri dikkatimi çeken ve kullanımı giderek artan hadise.
telefonu veya bilgisayarı açıyorum, yemek söyleyeceğim. fiyatlara bakıyorum, şu neymiş 24.99 yazıyor, açıyorum bir bakıyorum fiyatın yanında "kişi başı" yazıyor. ulan bu ne?
meğer menünün yanında "2 kişilik" yazıyormuş. verdiğin bir tane sıradan, bir tane de dandik hamburger. birkaç patates, taş çatlasın 1 litre kola.
ilk çıkan ikili menüler nedense kişi başı fiyatla çıkmıyordu? ya sen kimsin benim alacağım menüye kişi başı fiyat yazıyorsun. (bkz: sen kimsin ya)
bunu denetleyecek bir kurum yok mu ? bunun yasak olması lazım değil mi yani?
6lı tabak çanak setine de 300 lira yerine kişi başı 50 yazsınlar. ne bileyim araba firmaları da arabalar 5 koltuklu olduğu için 500.000 liraysa kişi başı 100.000 diye satsın. böyle bir şey olabilir mi ya?
bu hadsizliğe biri dur demeli. kimse benim yiyeceğim menüyü ikiye bölemez.
rte'yi değil onu seçen iradeyi alkışladım
-
"devrimci muhalif ruhum seçime kadar" türküsünün demirtaş'çası.
sırrı'ya oy vermemiştim, cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzlukları ortaya çıkmışken chp'ye saldırması komik duruyordu. demirtaş ise bana hitap etti. benim akp bıkkınlığıma oynadı. sosyalizm dedi, kadın hakları dedi, çocuk işçiler dedi. oyumu aldığı seçimin hemen sonrasında da cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluğunun mimarını ayakta alkışladı.
ben sırrı'ya kızmadım. çünkü niyeti az çok belliydi. ama demirtaş'a kızgınım. çünkü görüyorum ki herkesin gözlerinin içine baka baka yalan söylemiş. kürt milliyetçi tabanın istekleri özgürlükçü türkiye tabanının isteklerinden daha önemliymiş. gezi'deki tavrını unutmamak gerekirmiş.
sana oy verdiğim için kendimden özür dilerim demirtaş.
otobüs durağına tecavüz eden dayı
-
bence otobüs durağının rızası var; hiç tepki vermiyor.
edit; başlığı açan, benim entrymden (ç)alıntı yapmış ama olsun onu da beğenin.
tanım; son kelimesinde "d" harfinin fazlalık olduğu başlık.
35 yaşına kadar evlenmezsem seninle evlenirim
-
"senle kırıştırılmaz, serserilere vereyim (kalbimi); yaşlanıp yalnız kalma korkusu başlayınca da huzuru sende bulurum." cümlesini kuramayacak kişilerin, sözü farklı kaydedip dosya uzantısını değiştirdiği cümle. ikisi de aynı yola çıkar ama biri dürüst ve dobra, diğeri ise kibar ve yalan.
bluetooth'tan yürüyen erkeği ifşalamak
-
ben bu davada erkeği tutuyorum.
adam beyninin %100'ünü kullanıp kendince bir taktik bulmuş, şansını deniyor. napsın yalnız mı ölsün bu erkekler, illa ki bir şekilde ilişki kurmak zorundalar. öyle rahatsız edici bir durum da göremedim, hayır dersin olur biter. ifşa edip etkileşim arayışına girmeye ne gerek var?