hesabın var mı? giriş yap

  • öncelikle parfümün tipine göre ne kadar sıkacağınız değişir. bir tane sivri zekalı arkadaş iki çeşit parfüm vardır demiş. benim bildiğim 5 çeşit var.

    parfum (perfume, parfüm) 20-30%
    eau de parfum (edp) 15-20%
    eau de toilette (edt) 5-15%
    eau de cologne (edc) 2-4%
    eau fraiche 1-3%

    bunların arasındaki fark içeriklerindeki kokuyu oluşturan yağlar veya parfüm konsantresi. bunu alkolle seyreltiyorlar ve koku elde ediyorlar. dolayısıyla kalıcı olup olmamaları buna bağlı. parfüm 8 saat kalıcı olurken eau fraiche en fazla 1-2 saat kalır.

    (bkz: kafama sıkar giderim)

    nereye sıkılır ve nasıl sıkılır. belli bir mesafeden sıkılır. nereye sıkılır? bazıları nabzın attığı yerler diye anlatır durumu. bunda gerçeklik payı var. bundan yola çıkarak el bileklerine, kolun içine, boyuna (şah damarına ) sıkmak mı lazım?

    değil. iki defa kulak arkasına sıkılır. (bkz: sıkılmadık bir kulak arkamız kalmıştı)

    iki defa yakanın iki tarafına sıkılır. boyuna sıkmaktan daha kalıcıdır. kıyafetlere sıkılan parfüm tene sıkılan parfümden daha kalıcıdır. zira vücut ısısıyla temas etmediği için buharlaşmaz.

    bir tane de enseye sıkılır.

    havaya sıkıp altından geçmenin nasıl bir mantığı var anlamadım. israftan başka.

    kıyafetlerin bazılarında leke yaptığı için o konuya dikkat etmek lazım. leke yapıyorsa sıkmazsın, biraz uzaktan sıkarsın vs.

    bileklerin, dirseklerin ve dizlerin iç kısmına da sıkılabilir. gerek var mı dersen ben ne bileyim. boşa gidecekse gerek yok. yazın dirsek içine sık mesela.

    sıkmadan önce sıkacağın yeri nemlendirirsen parfüm daha kalıcı olur. bilimsel konuşuyoruz burada. kuru derine sıkarsan derin parfümün yağlarını emer. nemlendirilmiş cilt zaten nemli o yüzden işte.

    bazıları bileklerinin içine sıkıp bileklerini birbirine sürter. bu hareket yağ moleküllerini parçalar, parfümün anasını beller, kalıcı da olmaz. bir yere sıktıktan sonra sığır gibi parfüm ovalanmaz. kurumaya bırakılır.

    saça parfüm sıkılmaz. sıkılır da saça zarar verir. istiyorsan sık keriz gibi. istiyorsan göz bebeğinin içine sık bana ne? arap yağı bol bulmuş kıçına odötuvalet yapmış hesabı.

    dirseklerin arkası, dizin arkasına sıkılan parfüm iyidir hoştur ama uçar gider. paranız bolsa oraya buraya havaya sıkın. sahte parfüm kullanıyorsunuz herhalde boşa sıkma lüksü yaşadığınıza göre. oldu olacak oda spreyinin içine katın düzenli aralıklarla havaya sıksın parfümünüzü.

    çok baharatlı, soğan-sarımsaklı gıdalar yerseniz bunlar derinizin gözeneklerinden çıkıyor. 48 saat hatta daha fazla leş gibi kokuyorsunuz zaten. gelip burada elbiseye sıkılmaz deriye sıkılır geyiği yapmayın. önce diyetimize dikkat edelim ananas, mango gibi gıdalarla beslenelim, ikincisi düzenli yıkanalım, üçüncüsü kıyafetlerimiz de temiz olsun. sonra gelin parfümün sıkılacağı yeri, eau de toilette’in işlevini tartışalım.

    bir gerizekalı da demiş ki eau de parfum vücuda sıkılır, eau de toilette adı üstünde kıyafete sıkılır. alakası yok. eau de toilette ifadesi fransızca “faire sa toilette” ifadesinden gelir. mot-à-mot çevirisi tuvaletini yapmak demek yani sıçmak demek. yok lan şaka. faire sa toilette (fer sa tualet diye okuyun) hazır olmak demek. yani eau de toilette tuvalet suyu demek değildir. hazır olma suyu desek de saçma olurdu. bu bir teori.

    ikinci teori. eskiden banyo yapmak, musluklardan sıcak suyun akması filan bunlar lüks şeylerdi. dolayısıyla insanlar (fransızlar) yıkanmak yerine eau de toilette emdirilmiş kokulu bezlerle vücutlarındaki kiri, yağı, pası siliyorlardı. iğrenç herifler. böylece vücutlarının pis kokusunu maskeliyorlardı. 18. yüzyıla kadar sabun yerine parfümü tercih eden böylesi manyak bir kitle var. böyle böyle bugün fransızlar milyar dolarlık bir fragrance endüstrisinin tepesine çöktüler. chanel, guerlain, dior , yves saint laurent, chloé, lancôme hepsi fransız markası bunların. eskiden grasse denilen bölge tabakhanelerin bulunduğu bir yerdi. dolayısıyla en iğrenç kokan yerlerden biriydi daha sonra bu endüstrinin yarattığı pis kokuyla mücadele bu bölgeyi parfüm endüstrisinin bir kalesi haline getirdi. fransızlar dışında bu işe el atan bir de köln vardı. işte eau de cologne lafı da bununla ilgili. eau de cologne köln suyu demek.

    bugün 100 dolarlık bir parfüm şişesini içindeki kokuyu oluşturan yağların maliyeti aşağı yukarı 2 dolar. alkol, cam şişe, karton ambalajı, reklamı, marka giderleri boku püsürü de 10 dolar olsun. herifler 12 dolara mal ettikleri şişeyi 100 dolara bize iteliyorlar. biz de havaya sıkıyoruz. 2024 yılında parfüm ve deodorant piyasasının toplam büyüklüğünün 92 milyar dolar olması bekleniyor.

    biz hala parfümün sıkılacağı yeri tartışalım. neyse ne diyordum iki kulak arkasına, yakaya iki fısfıs, enseyi de karartmayalım aman unutmayalım.

  • amcamda peygamber sabrı var.

    1.çarpıştan sonra: yav git işine kızım. oynama benle.
    2.çarpıştan sonra: amk ne oluyor lan. ben şimdi senin. neyse o da düşmüş. iyi misin kızım bir şeyin yok ya.

  • haksız annedir.

    bizim milletin çocukları kadar şımarık çocuk görmedim. büyük ihtimal o restorana girebilseydi çocuğu terör estirecekti. masalar arasında koşacaktı çığlık ata ata, yemeği beğenmeyip avazı çıktığı kadar anıracaktı, ortalığı birbirine katacaktı.

    ben hiç görmedim sessiz sakin oturup, yemeğini yiyip kalkan çocuklu bir aile. illa ki bulundukları ortamı rahatsız ediyorlar.

    bir de tutturmuşlar çocuk bu diye. çocuk dediğin söz dinlemeli öyle deli dana gibi ortalıkta koşturmamalı.

  • sozlukte ne kadar boktan insanlarin oldugunu gosteren patlamadir. istanbul'da tanidigi ailesi olup sehir disinda yasayan bir suru adam var. panikle basliga bakiyosun nerde olmus ne olmus diye, yok efendim surdan duymus, buradan duymamis, bize ne... gelip espri kasiyor bir de yok izmir'den duyulmamis da bilmemne.

    butun ulke diken ustunde, daha bir ay olmadi ankara'da 100 kisi oldu, adam gelip burda futursuzca espri yapabiliyor ya, insanliginiza tukureyim.

    edit: patlamayla ilgili bilgiler bu entri'de yeterince mevcut (bkz: #56642929)

  • asala militanlarının filistin kamplarında yetiştirildiğini, filistin'in ermeniler azeri katliamı yaparken ermenistan'a gidip sözde soykırım anıtı ziyaret ettiğini, soykırım pulu çıkardığını bilmeyenler için garipsenebilir.

    türkler burada filistin için protestolar yapsın filistin ile ermenistan müttefiktir.

  • - havuç.... havuuççç... nerdesin? havuç yine cep telefonu almadık diye ne numaralar çeviriyorsun bakayım... havuuç nerdesin???

    - alın lan size havuç... al havuç bu işte... al....

    - ayyyy amann yarabbim....

    - havucumu kalmış ulan 20 yaşındayım.... delirttiniz...

  • “siyasetten silinsin aga. istemiyorum bu kalıpsızı ya. nefret ediyorum. bütün başımıza gelenler bu adamın yüzünden.”

    diyen bir zihin 20 yıldır bu ülkeyi yönetenleri sorumlu tutmuyorsa s.kerim onun oy verme hakkını…

  • ben bu yazıdan mutlaka dolar alın yakında şakkadanak 12 olacak anlamı çıkardım.

    biliyorsunuz 3 lirayken verdiği dolar düşürme taktikleri neticesinde şakkadanak 9,80'e geldik.

  • oturdugu semt ve bulundugu cevre boyunca hic suriyeli ile karsilasmadigi icin bu sekilde konusur tabi.
    1 hafta fatih'de yasasin bakalim ayni seyleri soyleyecekmi