hesabın var mı? giriş yap

  • arthur laffer'in vergi gelirleri ile vergi oranları arasındaki ilişkiyi ronald reagan'a açıklamak için bir mendile çizdiği iktisadi grafiğe verilen isimdir. bu mendil abd'de bir müzede sergilenmektedir link. y ekseninde vergi gelirleri, x ekseninde ise vergi oranı yatmaktadır. laffer eğrisi, yakın dönemde mukaddeme'nin yoğun bir şekilde incelenmesi sonucunda yapılan çıkarımlar sonucu ibn-i haldun eğrisi olarak da anılmaya başlanmıştır.

  • türkiye’de hergün yüzlerce adamın düştüğü tezgaha düşen gencin veryansını. olay tanıdık ama gerçekten artık katlanamadığım 2 durum var:

    1) bu polisler ne iş yapar? yani şikayet için gelen adamı, bir şey çıkmaz uğraşma diye telkin edip göndermek mi bu adamların işi? kamelyada çay içip geleni terslemek mi? adam haklıdır haksızdır, şikayetçiyse gereğini yapacaksın. bir şey çıkar çıkmaz onu zaman gösterir. sanki sözleşmiş gibi hepsi aynı tavırda hepsi aman iş çıkmasın kafasında.

    2) ülkenin en haysiyetsiz, namussuz insanları bile ülkenin bugunu bulmuş, ‘seni fetöcü diye ihbar ederim.’ tehditini kullanıyor ve bundan sadece ahlaklı ve namuslu insanlar korkuyor. bu paradoks ne zaman bitecek?

  • kendi elinle hazırladığı sözlük yazarı modelinin hışmına uğramış. yapma etme diyerek sözlüğü terk eden yüzlerce iyi yazarın arkasından el sallayıp, ''işimdeyim gücümdeyim'' modunda takılmıştı. nazmiye demirel'in söylediği gibi ''hayata tersinden bakan herkesin buluştuğu yer değil artık ekşi sözlük''. hayata tersinden az bir şey bakana dava açıldığı, ''sen sus lan denişik'' diye saldırıldığı yer.

    az bir şey uzun yazı okudu mu kafası karışan, türkiye'de ortalama hakim düşüncenin ötesinde bir şey duymak, okumak, dinlemek istemeyen insanların çoğunluk olduğu bir yer burası. onun içindir ki, kendi kurduğu platformda, 'her şey benim bilgim dahilinde' dediği sözlükte değil, bambaşka yerlerde otisabisinin yazılarının linkini paylaşıp bir anlamda o'nun savunmasını yapıyor.

    aslında o da ''denişik'' ve onun da susturulması lazım. şimdilik acun gibi kısa yoldan köşe dönmede rol modeli olduğu için idare ediliyor. yarın ne olur bilinmez.

  • bi gün, kurstan bir arkadaşım, işyerim civarından geçerken aklına geliyor beni arıyor, hatırımı soruyor. gelsene diyorum, bir çayımı iç, hem görüşmüş oluruz. bir duraksıyor, nefes alıyor, yok diyor, başka zaman. ısrarımı seveyim, hazır diyorum gelmişsin buraya kadar, çık işte yukarı. tamam geleyim de, şey diyor, az önce soğan yedim ben, çekiniyorum o yüzden. saçmalama diyorum, lafı bile olmaz, biz her gün yiyoruz n'olacak allasen. ikna kabiliyetimi yitireyim. neyse, çıkıyor bu yukarı. sarılıyoruz. ben bayılmışım. allah'ım böyle bir koku olamaz. çocuk sürekli anlatıyor, ben daimi gülümsüyorum filan ama, hoşbeşten fırsat bulunca ilk şunu soracağım: soğanı tarlasıyla birlikte mi yedin arkadaşım sen? o nasıl bir soğan yemektir? renkten renge giriyorum, imkanı yok o kokuyu defedemiyorum abi. taktım bi kere. sanki karşımda bizim hüseyin değil de, bir baş soğan oturuyor. kendisi oradan buradan laflarken ben hüseyin'i ince ince kıyıyorum, pembeleşinceye kadar kısık ateşte çeviriyorum. o koku gitmiyor. bi yarım saat sonra kalktığında tekrar sarılıyorum. yaşama sevincime.

  • türlü türlü içeriğinin arasından en çok hafta sonları 12'ye doğru oynayan sünger bob'u özlediğimi fark ettim. geç yapılan kahvaltı eşliğinde izlemesi çocuk gibi heyecanlandırıyordu beni.

  • güney kutup dairesi icerisinde yer alan antarktika'da ramazan 2015 boyunca gunes dogmadigi icin yasanan iptal.

    onceki yillardan farkli olarak bu seferki ramazan'da 21 haziran da var. 21 haziran'da guney kutup dairesi icindeki heryerde 24 saatlik gece yasanacak. yani olay sadece kutup noktasi degil. bu yil koskoca kitanin tamami 24 saatlik geceyi yasayacak.

    diger gunlerde de sadece guney kutup dairesi'ne yakin ufak bir kesimde birkac dakikalik bir aydinlik yasanacak. kutup noktasi ise 23 eylul'e kadar gunes gormeyecek zaten.

    (bkz: kimse de demiyor ki aga bu nedir)
    (bkz: din kurarken dikkat edilmesi gereken hususlar)
    (bkz: 1997 yılında norveç'te yaşanan efsanevi ramazan)
    (bkz: antarktika türkiye istasyonu)

    düzenleme: yok mekke'ye göre oruç tutulur yok en yakın yerleşim birimi baz alınır falan diyenler allah'a şirk koştuklarının farkında değiller sanırım.

    allah'ın kuran'da bakara 187'de emrettiği:

    diyanet meali: şafağın aydınlığı gecenin karanlığından ayırt edilinceye (tan yeri ağarıncaya) kadar yiyin, için.

    geleneksel meal: fecirde beyaz iplik siyah iplikten ayırdedilinceye kadar yiyin, için. sonra orucunuzu geceye kadar sürdürün.

    uluslararası ingilizce meal: and eat and drink until the white thread of dawn becomes distinct to you from the black thread [of night]. then complete the fast until the sunset.

    allah'ın emri açık ve net. sen bu emre uymam kafama göre, 45.enleme göre, en yakın yerleşim birimi olan arjantin'in güneyindeki bir kente göre, mekke'ye göre oruç tutarım diyorsan kuran'ı reddediyorsun ya da kuran'ın hatalı olduğunu kabul ediyorsun demektir. kaldıki en yakın yerleşim birimi bildiğin komik bir çözüm. murmansk gibi 350 bin kişilik bir şehirde 24 saat gündüz yaşanacak. ona yakın bir köyde 23 saat 59 dakika gündüz, 1 dakika gece olacak. o zaman 1 dakikada mı iftar ve sahur yapılıp namaz kılınacak ve ardından 23 saat 59 dakikalık oruç tutulacak? mekke'ye göre yapacaklarsa ingiltere'de, hollanda'da vs. 22-23 saat oruç tutanların suçu ne?

    ayrıca 'bunlar bin kere açıklandı, cahiller sizi' deyip birbiriyle çelişen bin farklı çözüm öne sürüyorsunuz. biraz tutarlı olun.

    not: ateist değilim.

    (bkz: suudi arabistan'da 2020 haccı'nın iptal olması)