hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.

  • ön edit 2: “ben didom sana” nickli çaylak yazar pek manidar bir diğer noktaya değinmiş: bilinmezlik. (bkz: #78191677) evet, argümanın desteklediği öğreti bundan ibaret sanırım: henüz bilmediğimiz her şey orijinaldir. nazım hikmet’in o mükemmel şiirindeki “güzel” ifadesinin yerine “orijinal”i koysak yeter nitekim:

    en güzel deniz:
    henüz gidilmemiş olandır.
    en güzel çocuk:
    henüz büyümedi.
    en güzel günlerimiz:
    henüz yaşamadıklarımız.
    ve sana söylemek istediğim en güzel söz:
    henüz söylememiş olduğum sözdür!

    ön edit 1: ”jderuan” nickli yazar çok önemli bir konuya parmak basmış.(bkz: #78183300) zira bu argümanı yanlışlamak için orijinallik kavramını irdelemek gerekmekte. aksi halde ne chopin’in nocturne’ları ne de schrödinger’in denklemlerini orijinal olarak nitelendirebilir insan. öte yandan konunun felsefi temelleri hakkında eser ve yazı paylaşan tüm yazar ve çaylak arkadaşlara teşekkürü bir borç bilirim.

    ———————————————————————————

    sadece düşünerek bir çeşit tanrı olmayı arzulayan bireyler için rezalet gibi rezalettir. insan zihni hiçbir zaman, hiçbir koşulda orijinal bir şeyler hayal edemez. daimi olarak beş duyu organıyla hissettiği olguları kopyalar veya geliştirir durur.

    bundandır ki tanrı var olan her şeyi yalnızca düşünerek var ediyorsa şayet birey: “o halde ben de bir tanrı olabilirim” diyemez. zira hep kopyalamakta, hep çalmaktadır.

    tamamen orijinal hiçbir şey zihinde var olamaz. yepyeni bir dünya, evren, yer hayal edeyim dersiniz; söz konusu yerde illa ki bir gökyüzü, toprak, atom, hava olur. asla ama asla mutlak orijinali yakalayamazsınız. kim bilir belki yakalarsanız tanrının zihninden kurtuluverirsiniz!
    bundan dolayı insan bir tanrı olamaz. sonra da nefret ettiği immanuel kant’a sempati duymaya başlar. hiç şüphesiz ki bu, yaşlanmanın en büyük belirtisidir.

  • yerçekimi 2 kat artarsa 3 katına çıkmış olacağından sözlükte yapılan tanımların da değişmesine neden olacak durumdur.

    kütlemiz değişmez, ağırlığımız 3 katına çıkardı.

    belki de tek faydası ayaklarımız yere sağlam basardı, aklımız bir karış havada olmazdı.

  • rte'nin sesinden şöyle bir yorum alır muhtemelen:

    bunlar şişman yav.* yav siz bunların nasıl yemek yediğini biliyor musunuz?* bakın şunu çok net söylüyorum. bun-nar be-nim tüyü bitmemiş yetimimin...* hakkını yiyorlar hakkığnı... lok-ma-sı-nı ağzındannn alıyorlaaar...* yav sen bu şişmanlara nasıl arka çıkarsın?... nassıığlll alkış tutarsın bana açıkla bi' ey cehapeğ?!... bunu da bitireceğiz... hiç kimsenin merakı olmasın... evde yoğurtla cips yiyorlarmış, geceleri çiğ köfte partisi veriyorlarmış, kola-soslu fıstık eşliğinde film izliyorlarmış... hepsinden haberimiz var yav. inlerine gireceğiz inlerineeğ!!!*

  • bu cevapsız çağrılarla bir sazan yakalanır. bu sazanı sana geliyorum gel beni al diyerek kapıkule'ye kadar getirirler. bu arada devamlı şunun için, bunun için para lazım derler, kekimiz de bu paraları devamlı gönderir. kapıkule'ye kadar getirdikleri kekten vize işlemlerinde sorun çıktı şu kadar daha para lazımmış gelemiyorum lütfen biraz daha para gönder derler. bizim delikanlı kek de takım elbise kravat o biçim giyinmiş elinde çiçekle sınırın öteki tarafında kendisine kavuşmak için bekleyen müşkül durumdaki misafirinin (!) son müşkülatını da giderip kavuşmak için eli sikinde parayı gönderir. bu son para gittikten sonra artık bu cevapsız çağrı sahiplerinin para istemek için bir sebebi kalmamıştır. bu kek de bu parayı gönderdikten sonra bulgaristan'da aradığı numaraya bir daha sonsuza dek ulaşamaz. geçmiş olsun. kapıkule gümrükte çalışan bir arkadaştan dinledim. oltaya gelen acayip çokmuş.

    hatta gümrükteki elemanlar o kadar alışmışlar ki bu işe, takım elbise kravat elinde de çiçekle gümrüğe gelenlere direk soruyorlarmış "bulgaristan'dan misafir mi bekliyorsun" diye. he vallah diyormuş bekleyen kek de. sonra başlıyorlarmış gülmeye. kekimiz de o anda anlıyormuş keklendiğini.

  • sıfırdı bir ara, sonrasında evlendim. mutlu olacağıma inancim yüzde yüzdü, boşandım. yani pek takılmamak lazım, sevgiler.

  • adı "hulusi" olduğu için normal karşılanması gereken durumdur.

    hulusi diye general mi olur yahu? ışık, çevik, doğan, aytaç gibi isimlerden geldiğimiz duruma bak. bir sonraki de kamil olur hayırlısıyla...

  • celal şengörün dediği gibi ; türkiye aslında bir afganistandır yani kadını bikini giyer erkeği mercedese biner takım elbise giyet felan filan ama kafayı açtığınız zaman afganistandaki kafanın aynısıdır.

    kültür seviyesi magmada milletin.

  • son zamanlarda özellikle facebook'ta türemiş varlıklardır.

    profilini incelediğinizde bayrak, kuran, tayyip falan vardır ama arkadaş listesi slav hatunlarla doludur. bir boktan çakmaz, okumayı bile bilmez. düşmanı israil'dir.

    edit: başlık ilkokul mezunu değil, solculara vatan haini diyen ilkokul mezunu. yani burada ilkokul mezunu olmasına değil yaptığı harekete benim tepkim. yoksa herkes okuyacak diye birşey yok, ama bilip bilmediği şeyler üzerine başkalarına vatan haini etiketini yapıştıramaz.

  • yemeksepeti'nin bünyesinde sipariş alan restaurantlardan birinin menüsünde "sos istemiyorum" adlı bir ürünün 1 tl fiyat ile satılıyor olması hadisesi.

    görsel

    merakımı gidermek için az sonra vereceğim siparişe 2 tane "sos istemiyorum" ekleyeceğim. 2 tane sos gelirse üşenmem "gelin bu sosları alın, ben sos istemedim" diye canlı desteğe bağlanırım.

    edit: sipariş görseli eklendi.
    görsel

    edit2: pizzacı aradı şimdi. aha dedim "beyefendi siz geri zekalı misiniz?" diyecek.. :)) sodexo çalışmıyormuş, yarın çeksek olur muymuş.. sos konusunu açmadı hiç. fırsatını buldun yapıştır tabii pizzacı, sen de yapıştır amk

    edit3: sipariş geldi, sos yok. değerlendirmem 10-10-10 olacak. teşekkürler yemeksepeti ve pizzacı.*

    edit4: tavuk topları için olan 2 tane ücretsiz sos hakkımı neden kullanmadığıma yönelik mesaj atanlar olmuş. abi ben kendimi ifade mi edemiyorum.. sos istemiyorum.