23 entry daha
  • [yine uzun bir metin. sıkılacak arkadaşlara okumalarını tavsiye edemem, üzgünüm.]

    original kelimesinin kökü olan origin kelimesi, bildiğim kadarı ile oriri kelimesinden geliyor ve doğmak anlamı ile birlikte; "doğuştan, özden gelen" / "doğuştan, özden olan" anlamlarını içinde barındırıyor.

    eğer ki artık klişeleşmiş deyiş ile "vâroluşun özden önce geldiği"ne inanıyor iseniz, yâni özün de inşâ edildiğine inanıyor iseniz, özden gelen "origin" de sabit bir konum olmaktan çıkarak, değişebilen ve de değişken bir nokta ya da bölge hâlini alacaktır. eğer ki öz, sizin için ezelî ve ebedî ise, diğer bir deyişle teknik anlamıyla idealist iseniz; "origin", sizin için sabit bir nokta ya da bölge olacaktır.

    özenli bir şekilde kullandığım kelimeleri, biraz daha vurgulamak istiyorum ki, ne demek istediğim daha iyi anlaşılsın: sürekli olarak kullandığım "nokta ya da bölge" ifâdesi, rastgele seçilmiş ifâdeler değil. ve az miktarda analitik geometriye giriş yaparak, şu şekilde bir soru ile devam ediyorum: düzlemi, uzayı, uzay-zamanı; kısaca ekseni değiştirmek midir orijinal olana erişmek? yoksa, bu eksenler içerisinde, daha önce tanımlanmamış yeni bir noktalar kombinasyonu kullanarak, "origin"e karşı daha önce hiç tanımlanmamış yeni bir bölge elde etmek mi?

    eğer, orijinal ile tanımladığımız, eksenlerin yapısını değiştirici müdahâlelerde bulunabilmek ise, bu orijinal olmayı şüphesiz daha da zorlaştırıyor; ancak, eğer ki orijinal olarak tanımladığımız, "özden gelen" bir noktalar kombinasyonu ise, işler biraz daha değişiyor - her ikisi için de sonsuz olan olasılıklar, birinde "erişilmesi güç olasılık" olarak ideal bir şekilde yer alırken, diğerinde ise tek yapmamız gereken, "öz"ün kendisi ile ilişkiye girmek. (kulağa ne kadar basit geliyor!)

    eksenlere müdahâle edilebilirlik, burada, eksenlerin doğası ile düşünmeyi gerekli kılıyor: eksenler bilinebilir mi (bilinebilirlik sorunu) ? bilinen eksen, müdahâle edilerek değiştirilebilir mi (etkinlik sorunu) ? bu iki sorudan birine "hayır" cevabı vermemiz hâlinde, eğer ki orijinali eksenleri değiştirici bir etki olarak tanımladı isek, orijinalliğin mümkün olduğunu savunamayız; eğer ki, ikisine de "evet" cevabını verdi isek, orijinalliği eksenleri değiştirici bir etki olarak tanımladıysak bile, bunun mümkün olduğunu öne sürebiliriz.

    yok, eğer ki eksenlere bulaşmaksızın, orijinalliği yeni bir nokta ya da noktalar kombinasyonu olarak tanımlıyor isek, burada ağırlık noktası eksenlerden çok, öz ile ilişkiye kayıyor: "özden doğan", her ne olursa olsun, "orijinal" midir? orijinalin gündelik hayâttaki kullanım anlamı olan benzersizlik, biriciklik yönü, orijinal olanın temel özelliği midir? "öz"den doğanın, biricik olmaması mümkün müdür; mümkün ise, "öz"den doğması, onu orijinal kılmaya yeterli midir?

    lafı çok dağıtanları sevmeyenler için, kısaca, şu âna kadar sormuş olduğum sorular üzerinden, altta kendi cevaplarımı derleyip, burada bırakacağım; zâten, düşünmek isteyenler için, üstteki girizgâh bir hâyli yeterli olmuştur.

    -) "origin" sabit midir, dinamik midir?

    bana göre dinamiktir; kişi, hakîkî hâliyle bir "origin"in varlığını bilemese bile, bir inanç olarak onu kurar ve bunun üzerinden bütün ilgili tanımlamalarını yapar. elimizde hakîkî bir "origin" olamasa bile, üzerinde uzlaşılmış, gerçek ve de inançlarla paralel değiştiğinden ötürü dinamik bir "origin" olacaktır.

    -) sabit ya da dinamik bu "origin" üzerinden tanımlanacak eksenler, bilinebilir mi?

    bana göre, en azından hakîkî olan hâliyle, bilinemez; ancak, elimizde bir gerçek olarak vârolan "origin" üzerinden, yine gerçek olarak vârolan eksenlere inanmamız mümkün. kısa hâliyle; bilinemez, ancak inanılabilir ve bu devamını getirmek için yeterlidir.

    -) orijinal olan, bu eksenlere müdahâle ederek onları değiştiren etkiler midir; yoksa bu eksenler üzerinde tanımlanmış bir noktalar kümesi de orijinal olarak tanımlanabilir mi?

    eksenleri etkileyecek kadar etkili bir noktalar kümesinin orijinalliğini reddedecek değilim; ancak bu, özden gelen/özden doğan diğer kümelerin orijinal olma özelliklerini yok etmiyor, bana göre. her ikisi de orijinal olarak tanımlanabilir. bunu, bir tür manyetik kuvvet gibi betimleyebilirim sanırım: eksenler üzerinde manyetik etki oluşturmaya muktedir olan her küme, etki eksenleri değiştirsin ya da değiştiremesin, varlığı önemsenmeye değerdir; bana göre.

    -) bir kümenin orijinal olabilmesi için, onun "öz"den gelmesi yeterli midir; yoksa biricik olması gerekir mi? ya da, biricik olmaması mümkün müdür?

    "öz"den gelenlerin bir toplam olarak biricikliğine inansam da, kısıtlı bir alanda tezâhür edebilecek her "özden gelen"in biricik olacağını iddia edemem; bu da demektir ki, öz biricik olsa bile, tezâhür her zaman biricik olmayabilir. ancak, bu tezâhürün biricik olamaması, onun orijinal olmasını bana göre zedelemez; zira tezâhür biricik olamasa bile, onun değişim potansiyeli biricikliğini barındırır - şu ân için biricik olamayan, ama biricik olma potansiyelini taşıyan bir tezâhür.

    -) toparlamak için, kısa bir şekilde: "orijinal" olan nedir?

    orijinal olan, "özden doğan"dır; diyerek özetleyebilirim sanırım.
    (sadece sona bakarak anlamaya çalışan arkadaşları hayâl kırıklığına uğrattı isem, özür dilerim; ancak metni birazcık da olsa karıştırmanız gerekecek.)
60 entry daha
hesabın var mı? giriş yap