hesabın var mı? giriş yap

  • diziyle ilgili eklemek istediğim bir bilgi:
    dizinin sonlarında harmon'ın, kiliseden gelen parayı reddettiği bir bölüm var. izlerken, 'niye böyle bir şey oldu ki?' diye kendime sordum, 'jolene'yi yüceltmek için' desek, değil. 'böyle bir açıklamanın altına imza atmıyor' desek, harmon'ın dizinin geri kalanında bununla ilgili bir derdini izlemedik ama peki karakterinden kaynaklı diyelim. yine de tam olarak oturmuyor. bunun nedenini diziyi bitirdikten birkaç gün sonra öğrendim.

    harmon'ın gerçek hayattaki karşılığı bobby fischer, rusyadaki turnuvaya giderken kilise desteğini alıyor ve turnuvaya yanında bir papazla gidiyor. fischer, harmon'a sunulan 'komunizm ve ateizmle savaşıyoruz' bildirisine inanıyor, rusları canavar ve düşman olarak görüyor. turnuva başlıyor, finalde fischer ve spassky karşılaşıyor, fischer, spassky'i yeniyor, hem de baya bi geriden gelerek yeniyor. spassky bunun üzerine, ayağa kalkıp fischer'ı alkışlamaya başlıyor, seyirci de spassky ile beraber alkışa katılıyor. fischer, bu durumdan o kadar etkileniyor ki, sahnede kalamıyor ve dışarı kaçıyor. daha sonra kendisine bu an sorulduğunda 'düşmanım olarak gördüğüm birinin bu davranışı bana çok fazla geldi' diyor. satrançta daha önce yaşanmamış bir an bu 'alkışlama anı'. fischer, bu andan sonra kendisinin de aslında amerikan hükümeti tarafından kullanılan bir piyon olduğunu anlıyor. hayatı boyunca satranç oynayan, master olan bir adam, piyon olduğunu fark ediyor. bu aydınlanma ona ağır geliyor ve şampiyonluğunu reddediyor, göz önünde olmaktan kaçıyor, en sonunda da yurt dışına çıkıyor, 64 yaşında izlanda'da vefaat ediyor. queens gambit'te, harmon'a kilise teklif yaptığında, harmon'ın reddetme nedeni bu. harmon, fischer'ın pişmanlıklarını yaşamayacak. yazar, fischer'ı, harmon üzerinden kefaretle buluşturuyor.

  • yasiniza, mesleginize, yasam tarziniza gore cok genis bir yelpaze sunar. tek basina kita avrupasindan ekonomik olarakta alan olarakta (neredeyse) buyuk bir yerden bahsediyoruz.

    ogrenciyken boston massachusetts eyaletinde bir sure kalma firsati buldum, ozellikle boston cevresi ogrenci yasami icin uygun, amerikanin gocmen bakimindan en cesitli olan yeri degilsede yuksek oranda gocmen ogrenci barindiriyor. aile yasami, sessiz ortam istiyorum diyorsaniz boston cevresi pek size gore sayilmaz.

    neredeyse 3.5 yil georgi eyaletine sinir alabama sehrinde yasadim. alabama demokratlarin abarttigi kadar boktan bir eyalet degil. havasi ben yaz adamiyim diyorsaniz size gore. bence kuzey eyaletlerine kiyasla en buyuk artisi, tasinmaz mulk vergilerinin dusuk olmasi, petrol ucuzlugu, asiri yakin olmasada floridada bulunan bazi tatil mekanlarina cok yakin. kuzeyde 1m$'a alamayacaginiz bir evi alabamada 300k$'a sahip olabilirsiniz. ayrica mahalleleri kuzey mahallelerinden daha guzel ve sakin. tenesseyle beraber emeklilik icin guzel bir tercih olabilir ama biraz haraketli bir yasaminiz varsa yada ogrenciyseniz cehennem olabilir. cunku balik tutmak, hiking vb aktiviteler disinda yapacak cok bir sey yok.

    florida, ben dort mevsim yaz yasarim hic problem degil, partilemeyide severim diyorsaniz florida guzel bir tercih. vergiler ve tasinmaz mulkler kuzey eyaletlerine oranla daha dusuk. onun haricinde bildiginiz filmlerden az cok asina oldugunuz florida iste.

    dc, maryland, virginia uclusunden benim favorim acik ara virginia. dogasi guzel. cesitlilik yuksek. ama tahmin edin, vergiler yuksek, evler ve dolayisiyla kiralar daha pahali, petrol pahali. maryland'in bazi yerleri gercekten cok tehlikeli. baltimore'a iki bobrekle girip tek bobrekle cikabilirsiniz. bu pennsylvania, new york ve bir kac kuzey eyaletini icinde gecerli.

    california muhtesem bir eyalet, havasi muthis, ortam partilemeye musait aileylede yasanir, ogrenci hayatida yasanir. doga yuruyusude yapabilirsin, partileyedebilirsin. tahmin edebileceginiz uzere asiri pahali. alabamada 300k$'a alacaginiz evi virginia'da 800-900k'ya, california'da 2-3m$'a anca alabilirsiniz. alabamada petrolun galonu ortalama 2.8$'sa virginia'da 3.5$ california'da 4$ veya daha fazla olabilir. guzel eyalet ama sana bana gelmez.

    new york, acayip degisik bir yer, manhattan'a gidip gokdelenlerle, central parkla buyulenip, bronx'a gidip altinizada sicabilirsiniz. hic bir zaman favorim olmadi. sevenler var ama.

    benim acik ara favorim chicago. cesitliligin en yuksek oldugu eyaletlerden bir tanesi. tasinmaz mulklerin vergileri yuksek fakat ev fiyatlari gorece diger eyaletlerden dusuk. puclic schoollar diger eyaletlere gore daha kaliteli. tek dezavantaji sogugu biraz fazla soguk.

    tabi tum bu yazdiklarim fiyatlar haricinde benim kisisel deneyimlerim. bana gore boyle olan size gore farkli olabilir. kalin saglicakla.

  • bu cümle spiker ile suriyeli mülteci arasında geçen aşağıdaki diyalog içerisinde kurulmuştur. utanarak izliyorum.

    - neden avrupa'ya gitmek istiyorsunuz? bu dalgalı denize şişme botla girmek bile bile ölüme gitmek demek değil mi?
    + ne yapalım abi, para yok, iş yok, açız.
    - nereden geliyorsunuz?
    + istanbul'dan. istanbul'da herkes çalıştırıyor, kimse para vermiyor, yemek vermiyor abi. günde 14-15 saat çalıştırıyorlar, kullanıyorlar. suda ölmek burada kalmaktan daha iyi abi.

    hani nüfusunun %99'ı müslüman olan türkiyemiz var ya. hah. işte o türkiye'den bahsediyorlar.

  • e ben şimdi öleyim amk. eşim 27 ben 37 yaşındayım ne oldu ki şimdi.

    kötü birşey yapıyorsam söyleyin boşayalım hatunu. ama çocuğum var ona ne diyeceğim? siz onu da bilirsiniz artık.