hesabın var mı? giriş yap

  • halk kahramanı köroğlu ve ozan köroğlunun kimlikleri hakkındaki görüşler:

    i. görüş: köroğlu bir destan kahramanıdır. eşkiya köroğlu ile ozan (şair) köroğlu birbirinden farklı şahsiyetlerdir.

    ii. görüş: köroğlu diye bir kişi yaşamamıştır. halkımızın oluşturduğu bir muhayyel destan kahramanıdır. halkımız, yüzyıllar içinde; güzel şiirlerin, hatta bu şirlerin ezgilerinin de yer aldığı çok hoş bir destanı ortaya çıkarmıştır.

    iii. görüş: köroğlu bir tarihî şahsiyettir. köroğlu destanlarında geçen maceraların bazıları gerçek olaylara dayanmaktadır. köroğlu aynı zamanda çok iyi bir ozandır.

    iv. görüş: köroğlu destan kahramanı ruşen ali ile ozan köroğlu aynı kişidir. ama bugün bilinen ve elimizde bulunan şiirlerin tümü ona ait değildir. zaman içerisinde, başka ozanların şiirleri köroğlu'na maledilmiştir. muhtemelen köroğlu'nun gerçek şiirleri de zaman içinde unutuldu veya başka ozanlar bu şiirleri sahiplendi. değişik coğrafyada, destanların değişik varyantlarla anlatılması bu sebebledir.

    v. görüş: destan kahramanı köroğlu diye bir kişilik var. bu üstelik iyi bir ozan ama başka köroğlular da var. meselâ 1585'de tebriz'de özdemiroğlu osman paşa'ya mersiye yazan, 16. yüzyılın ikinci yarısı ile 17. yüzyılın ilk yarısında yaşamış ve muhtemelen bir yeniçeri ozanı köroğlu bulunuyor. hatta, değişik yüzyıllar içinde ve değişik coğrafyada yaşamış köroğlu'lar var. mesela; evliya çelebi, seyahatnamesinde uşşaki adlı sazşairini diğer saz şairleri ile karşılaştırırken o çağda yaşayan köroğlu adlı bir ozanla mukayese etmiştir.

    vi. görüş: yüzyıllar içinde pek çok taklid köroğlu'lar çıkmıştır. köroğlu'nun ismini bu destan kahramanının şöhretine binaen kendilerine mahlas olarak almışlardır. bu sebeble gerçek köroğlu'yu ortaya koymak çok zordur.

    vii. görüş: bir destan kahramanı köroğlu var amma o bir ozan değildir. onun kahramanlıklarını bir ozan veya ozanlar hikaye ederek anlatmışlar ve kendi şiirlerini de destana katmışlardır. çünkü şiirler incelendiğinde görülecektir ki şiirler üslup ve ifade bakımından birbirlerine çok da yakın değildir. bundan anlaşılıyor ki daha sonraki başka hikaye ve destan anlatıcıları aynı üslupla söylemeye çalışarak köroğlu'na izafe edilen şiirleri giderek çoğaltmışlardır.

    viii. görüş: köroğlu'nun nerede ve hangi yüzyılda yaşadığı kesin değildir. azerbaycan, antep, maraş, erzurum, bolu, kars, halep, gürcistan, özbekistan, dağıstan, silistre, buhara, mısır vb. yerleri sayarsak coğrafyası çok geniştir. 15., 16. ve 17. yüzyılda mı yaşadı? köroğlu kol destanları çok değişik varyantlı anlatılıyor. bazen olaylar bu varyantlarda çok ters ve değişik cerayan ediyor. varyantlarda bir yakınlık yok. öyleyse köroğlu, muhayyel bir destan kahramanıdır.

    ix. görüş: köroğlu bir destan kahramanıdır. gerçek ve tarihî bir şahsiyettir. hem kahraman ve hem de bir ozandır. başka köroğlu'lar yoktur. şiirler onun gerçek şiirleridir. bolu'da doğmuş ve olaylar bolu çevresinde cerayan etmiştir. ünü; büyük bir coğrafyaya bolu'dan yayılmıştır. belki ona öykünen ve onun şöhretinden yararlanmak isteyen köroğlu mahlaslı şairler ve ozanlar olabilir am bu durum bolu'lu köroğlu'nun tarihi şahsiyetini şüpheli hale getirmez.

  • homer ölecektir, son gece çocuklarını yatağında ziyaret edip onlar uyurken onlara güzel şeyler söyler, över tek tek. maggie'ye "ne tatlısın, ne şirinsin" der, lisa'ya "ne zeki, çalışkan b kızsın , övünç kaynağımızsın" falan der. sıra bart'a gelir, bakar bakar diyecek bir şey bulamaz ve:

    -bart, (bi kaç sn. sessizlik) ,yorganın çok güzel

  • ufakken çok ağlarmışım, hatta çoktan öte hep ağlarmışım. beni susturmak için artık annemde babamda çaresiz kalmış. yok emziği bala batır ağzına ver falan filan ben susmuyormuşum. sonracıma babam o ünlü keşfini yaptı:

    b: bak aklıma ne geldi!
    a:ne?
    b:simdi bi kaba süt koyacaz..
    a:ee?
    b:sonra bu kabın ağzına emziğin ucunu yapıştırp ucunu delecez!!
    a:....
    b:böle o* emdikçe ağzına süt gelecek!!
    a:....
    b:....
    a:biberon yani??
    b:..!(büyük bir keşif duygusunun ardındaki hüsran...)

    demek ben daha erken doğsam biberonun patentini babam alsa şimdi paraya para demezdik..işin diğer bir boyutu demek ki insanlar başları sıkıştığı zaman akılları çalışıyor. bak caponlara atom bombasını yediler* simdi her seyi en ufak en hızlı en teknolojik sekilde yapmak icin kasiyolar (bkz: japon tshirt katlama sanati)

  • açıklama yapmış futbolcu.

    yine şeref, onur, allah, millet ne var ne yok katmış önüne. kimseye hesap vermezmiş (saldırmak ne zamandan beri kanunen hesapsız kalıyorsa kafasında) de, oymuş buymuş. 3 yaşındaki çocuğun imla bilgisiyle, 3 iq'lu çomar manevi duygularını ortaya dökmüş, anca bu çıkabilmiş ortaya.

    bu delikanlılık falan da çok sökmez arda, kulüp bulamayacağın günler de gelicek, çok yakında.
    allah'tan başka kimseden bi' şey istemezmiş, allah için mi çektin lan referandum videolarını?

    sizin gibi çomarlar yüzünden ahlak, allah, maneviyat, aile, şeref, onur bütün bu kelimelerin içi bomboş kaldı, kafalarınız gibi.

    barcelona'dan osmanlıspor'a müthiş kariyer hikayeni okumaya az kaldı.

    not: milli takımı bıraktım olayını yemeyin, kovuldun arda kovuldun.

    edit: uyarı ve tavsiyeler sonucu yumuşatıldı, içimden gelenleri kaldırmak zorunda kaldım.

  • bir küpün tüm kenar uzunlukları a kadardır, küpün hacmi de a^3'tür. eğer kenar uzunlukları 2a olursa küpün hacmi ne olur? sorusunun cevabını yazmıştır.

    tüm medrese alimleri cevabın 2(a^3) olacağını iddia etmişse de, kendisi bunun doğru olmadığını doğru cevabın (2^3)x(a^3) yani 8(a^3) olacağını söylemiştir. yani kısaca kübün hacmi 2 katına çıkmaz 8 katına çıkar demiştir. bu kadar basit bir şeyi anlayamayan tüm medrese alimleri ile dalga geçmesi, "yanlış kararlar veriyorlar" demesi hayatına mal olan gelişmlerden biridir.

    tabi bunun yanında dinden ziyade ruhi öğretilere yönelmesi, öyle "kuru kuru namaz kılmakla din olmaz" gibisinden ders söylemleri de davasında aleyhte delil olarak kulanılmıştır.

    fatih'in oğlu 2. bayezid de her ne kadar ilim irfan sahiplerinin genelde yanında olsa da bu sefer molla lütfi'nin yanında olmamış ve fermanı çıkartmıştır.

    böylelikle bir türk bilimadamı kıskançlıkların ve yetersizliklerin pençesinde, biraz da kendi kibri yüzünden, tarihin tozlu sayfalarına gömülmüştür.

  • - neden döndün ha, neden?
    - juventus küme düşürülünce herkes bir yerlere gitti. cannavaro real'e, zambrotta barca'ya. ben de sana döneyim dedim.