ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sol ayakla fren yapmayı denemek
-
12 yıldır böyle kullananların olduğunu öğrendiğimiz eylem.
30 yaşına kadar iyi sağ kalmışız bu ülkede be.
ekşi itiraf
-
çok tembe
akp'nin üç valiz belgeyle ysk'ya itiraz etmesi
-
biri de şunların belediyeden kaçırdığı kamyonet dolusu belgeleri masaya çıkarıp vursa dedirtmiştir.
ne ağladınız bilader ya....
(bkz: ağlak kezban partisi)
edit: lan siz beni eksileseniz noluuuur eksilemesiniz nolur?
hala daha ağlıyorsunuz.
biberon mu verelim ağzınıza? yoksa alışık olduğunuz şeyi mi?
erdoğan'dan üniversitelere ilk 500 tepkisi
-
reis muhalefeti de kimselere bırakma niyetinde değil.
haber24s'in diyanet başkanıyla dalga geçmesi
-
diyanet işleri başkanı 84 milyonu falan temsil etmez.
zamanında dini konuların devlet kontrolünde olmasını sağlamak için kurulan bir kurumun başkanıdır.
her kurum ve kişi eleştirilebilir - dalga geçilebilir. hakaret sınırı aşılmadığı sürece.
hiçbir kişi, diyanet işleri başkanı dahil kutsal falan değildir.
2 ağustos 2021 halkın trt muhabirlerini dövmesi
-
ee yalan haber yaparsan haberi yaptığın yerde yersin dayağı.
edit:muhabirin suçu yokmuş merkezde haberi kesip öyle yapılmış, dayağı hak eden merkezde yani.
fransızcadan türkçeye geçmiş kelimeler
-
robe de chambre - ropdöşambr
garde de robe - gardırop
soutien - sütyen
charcuterie - şarküteri
coiffeur - kuaför
danseuse - dansöz
daha çok var da yoruldum. pute!
edit: imla
papazı dövdürmeyecektik
-
sarkis çerkezoğlu'nun, metis'in siyahbeyaz serisinden çıkan "hatırlıyorum" adlı kitapta anlattığı enfes hikaye. yakın tarihin özeti bir nevi:
üç arkadaş var. bu üç arkadaş bir yaz günü yaya olarak yolculuk yapmak zorunda kalıyorlar. biri türk, biri kürt, diğeri de ermeni. ama ermeni olan aynı zamanda papaz. sıcak, bir süre sonra yolda susuyorlar. etrafta su yok. bağların olgun zamanı. "iki salkım üzüm yiyelim de ağzımız ıslansın," diye bir bağa giriyorlar. bağın sahibi bir türk ama onu görememişler. "kaç paraysa veririz," diyerek yemeye başlamışlar. bu sırada bağın sahibi gelmiş. bakmış üç kişi üzümünü yiyor. fena bozulmuş ama üç kişiyle de başa çıkamayacağını düşünmüş. birine bakmış, kıyafetinden ermeni ve papaz olduğu belli. diğerine bakmış, konuşmasından kürt olduğunu anlamış. üçüncüsü de türk.
dönmüş ermeni'ye, "bak bu adam türk, yesin malımı. benim kanımdandır. helali hoş olsun. bu da kürt'tür ama din kardeşimdir. sen niye yiyorsun benim üzümümü?" demiş. bu laf, üzerlerine sorumluluk yüklenmeyen türk ve kürt'ün hoşuna gitmiş. adam, papazı bir güzel dövmüş. kıpırdayacak hal bırakmamış, yere uzatmış. bağ sahibi biraz sonra kürt'e dönmüş. "müslüman'sın da niye sahipsiz bağa giriyorsun. bu adam benim kanımdan yediyse afiyet olsun, çünkü o türk'tür. kardeşimdir," diyerek bir güzel onu da dövmüş ve yere uzatmış. bu durum türk'ün hoşuna gitmiş. biraz sonra türk'e dönmüş ve "tamam anladık türk'sün, aynı kandanız, aynı dindeniz ama sahibi olmadan başkasının bağına girilir mi?" diyerek türk'e de vurmaya başlamış. türk yumrukla yere yuvarlanınca kürt'e dönmüş ve "biz," demiş "papazı dövdürmeyecektik".
kemal sunal'ın orhan gencebay'a verdiği ayar
-
cüneyt arkın'ın, benim kahramanım türk halkıdır isimli kitabında bahsettiği hadise;
"bir gün hilton’un lobisinde oturuyoruz. gözü bir yere takıldı. baktım, 60 yıllık müzik birikiminin üzerine çökmüş arap’tan yürüttüğü şarkılarla bir anda meşhur olmuş bir arabeskçi.
asansöre bindi, yukarı çıktı.
kemal sunal, ‘bu herif gibiler ancak asansörle yükselir’ dedi.”
“isminiz neydi?” başlıklı bir başka bölümde yine kemal sunal, yine ikisinin de sevmediği arabeskçi var:
“yılmaz kalkavan’ın yemeğine davetliyiz. kemal sunal ve ben iki dirhem bir çekirdek giyinip, davetin yapıldığı otele gittik. lobi kalabalıktı. millet asansör bekliyordu, sıraya girdik. o meşhur arabeskçi yine geldi. yanında televizyoncular, gazeteciler ve dostları vardı.
bizi görünce sevinir gibi yaptı, sonra sinsice sırıttı.
‘kemal bey, sizi görmek ne güzel çok sevindim. bana resminizi imzalar mısınız?’
aklınca dalgasını geçiyordu.
kemal hiç duraksamadı, fotoğrafını çıkardı:
'hay hay efendim, isminiz neydi?
not: büyük usta kemal sunal orhan gencebay'ı çok önceden çözmüş de bizim haberimiz yokmuş.
toprağın bol olsun güzel insan.
kaynak: https://odatv4.com/…skci-o-ismi-odatv-buldu--233619