hesabın var mı? giriş yap

  • anlık güldüren yorumlardır. for example :

    " "bugün ne giysem?" programı erkekler için olsa 10 dakika sürmezdi.
    -kokmuyor hacı bu tişört. giy gitsin amk. "

  • kerem alışık yüzünden gönül rahatlığıyla okuyamadığım kitap olmuştur.

    kitabın iki ana karakterinden biri olan ada'nın kerem alışık olma ihtimali yüzünden bir türlü odaklanamadım. kumral ada; ünlü bir aktör ve aktrisin kızı, dayısı da ünlü bir şair. türkiye'de bu tanım yapılınca aklıma sadece kerem alışık geliyor.

    ve tüm kitap ada'nın genç, güzel bir kadın olduğunu hissedemeden okudum. bu benim aklımın bana pisliği olabilir. siz bana aldırmayın. okuyun.. hatta mümkünse gidip kuzguncuk'ta okuyun. kendinizi mabel'in yerine koyarak okuyun.. kırılın gönlünüzce, tüm farklılıklarınızla sizi koruyup kollayacak birileri varmışcasına yaşayın/yaşamaya çalışın..

    "ah mabel, hep güçlü olmak zorunda kalmamız ne yorucu..."

  • geçen denk geldim. tanıdığın çocuğu oldu. adını mavi mira koymuşlar. bastım kahkahayı. (bkz: mavri mira)

    ikinci çocuğun adını pontus rum mu koyacaksınız diye sordum. küstüler. konuşmuyoruz şimdi. çok skimdeydi gerçi. mavi mira ne lan. zararlı cemiyet ismi koydunuz, okula başlayınca tarih dersinde geçilecek taşak hiç mi aklınıza gelmedi.

  • işyerinde, mutfak işlerinden sorumlu tonton ablamız soruyor:

    - siz nereliydiniz?
    - istanbul.
    - yok yok. aslen yani. anne baba dedeniz hepsi istanbullu mu?
    - zamanında anne tarafı saraybosna'dan, baba tarafı iran'dan gelmiş.
    - olsun. insan olması önemli.

    mordorluyum dedim sanki ablaya.

  • * bir bulaşık makinesini bulaşık makinesi yapan sadece iki özellik vardır: sıcaklık derecesi ve dakika ayarı. onun haricinde yok kristaller için yok çok yağlılar için diye itelenen programlara aldanmayın. neticede tüm programlar, sıcaklık ile dakika ayarlarının belirli kombinasyonlarından oluşuyor. on yedi ayrı programı da olsa günün sonunda dönüp dolaşıp hep aynı iki veya üç programı kullanıyorsunuz.

    * kısa program veya yarım yük özelliği olması iyidir. çok zaman kaybetmeden ıvır zıvır yıkamaya faydası olur. arayacağınız tek ekstra özellik bu olsun ki zaten artık hepsinde vardır diye düşünüyorum.

    * makinenin tabanı kalın plastik materyal değil de çelik olmalı. plastik ne kadar kaliteli olursa olsun koku yapar, asla tavsiye edilmediğini biliyorum.

    * yetkili servis ağı ne kadar genişse o kadar az başınız ağrır, cins cins markalara yönelmek yerine anam babam usulü bilindik markaları gönül rahatlığıyla tercih edebilirsiniz.

    * bulaşık makinesi sadece bulaşık yıkamayı kolaylaştırması nedeniyle değil, aynı zamanda kirlileri yerleştirdiğiniz için mutfak tezgahını da derli toplu tutmaya yarayan bir beyaz eşya. artık lüks olmaktan çıktı. ayrıca su israfının da önüne geçiyor. ben ilk yıllarda kirlileri önce sudan geçirir sonra makineye yerleştirirdim. daha sonrasında deneysel olarak baktım ki, aşırı kirli olmamak kaydıyla tabak çanaklarınızı sudan hiç geçirmeden koysanız bile tertemiz çıkıyor. makinenin sınırlarını test etmek o nedenle önemli, su israfına dikkat etmeli.

    bende beko'nun en basit 3 programlı, ekranı bile olmayan, çevirmeli düğmeli bir modeli var. 7 yıldır bir kez olsun sorun çıkarmadı. beko, arçelik, vestel markalarının az programlı herhangi bir modeli işinizi görür diye düşünüyorum.

  • pisliği, dağınıklığıyla övünen şapşalların öve öve bitiremediği geyikler bütünü..

    - abi bizim evin dolabındaki muzu sucuk sanıyolardı yeaa.. makarnanın içinde başka canlılar vardı hahah..

    tamam amk en pis senin evin.

  • hala milliyet tartışıyorlar. yıl olmuş 2021. bu adam alman eğitim sisteminde yetişmiş birisi.

    türkiye'de olsaydı ne olurdu? akademide denyo hocaları tarafından mobbinge uğrardı, belki ayrılır zar zor kendi şirketini kurardı. teşvik almak için parti kıdemlilerine yalvarmak zorunda kalırdı. hadi onu da başardı aşıyı piyasaya sürene kadar bir ton badem bıyıklının "bizim payımız nerede?" baskısına uğrardı. en sonunda da şirkete atanan başka badem bıyıklar tarafından iş bilmezlikle batırılıp giderdi.

  • "atatürk dahili ve harici bedhahlarımız olacağını söylemişti de, halkla bu kadar taşşak geçeceklerini hiç söylememişti..."