ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çocukluktaki gücümün %5'ini kullanıyorum geyiği
-
(bkz: evet bi sensin)
editin debesi:bu entryi nasıl üçüncü sıradan debeye soktunuz yahu,iyi bi @2 oldu evet ama ne kaliteli yazılar var,yine de teşekkürler.
the matrix resurrections
-
hayalimdeki matrix 4 ismi. cuk oturmuyor mu allah için!
yakın arkadaştan bir anda soğutan şeyler
-
arkadaşın başka ortamlara girebilmek için insanların kıçında dolaşması.7/24 yıkama yağlama yapması.
bursa'da 5 yaşındaki çocuğu ezen sürücünün ifadesi
-
ehliyet alan kişinin acemiyim deme gibi bir lüksü olamaz.
bir ifade.
biraz da erkekler ölsün
-
çilemin çilesine sıçayım. içim cayır cayır yandı öyküsünü okurken...
kadına sahip çıkmayan, arkasında durmayan ailesine de sıçayım!
yeni evlilik, gebelik, loğusalık, bu dönemlerde insanın kafası karışık olur. bilirim, yaşadım.
gencecik bi kız, evlendiği şerefsizden hamile kalmış. belli ki kafa gitmiş, insiyatif kullanıp ayrılık kararı vermekten; arkasında durmaktan aciz...
şikayetçi oluyor, terkediyor, ama bi şekilde hep geri dönüyor... belli ki ayrılığıyla ilgili aile desteği de görememiş...
"kızım bu şerefsizden adam olmaz, gel dön evine. torunumuzun da senin de başımızın üstünde yeriniz var" deselerdi böyle mi olurdu?
sanmam...
eşinden dayak yiyen arkadaşım oldu benim. eve kitleyip evire çevire dövdü kızı adam... kız karakola gittiğinde "kocanı çağıralım, barışın. evlilikte olur böyle şeyler" cevabını aldı. ısrarla adli tıbba sevkini istediğinde (darp raporu alacaktı) gene aynı cevapla karşılaştı...
eve döndü, ailesi fiske vurmadıkları kızlarının dövülmesinden rahatsız; ama boşanırsa toplum önünde yiyeceği "yollu" damgasından daha bi rahatsızdı.. önce ses etmediler, sonra onlar da başladı goygoya...
bi de izmirli bu aile. olay izmirde oluyor yani, kırsalda bi yerde değil.
çilem'in çilesine sıçayım hasılı. sanki toplum, aileler, kolluk kuvvetleri, yargı filan topluca kadının alehine işbirliği içindeler.. sıçtımının düzeni, hep kadınların ümüğüne çöküyor!
ha bi de aklıma gelmişken;
(bkz: yıkayınca çıkmıyor nevin size bakıyor)
duruşmada ceket giy kız çilem. ceketin düğmesini ilikleyene iyi hal indirimi yapıyolar
ercan saatçi
-
bu abinin türkiye'nin en çok satan gazetesinin spor müdürü olması benden cacık olması gibi bir şey.
not: hıyar değilim.
arda turan'ın kısmetse olur yarışmacısına yürümesi
-
you can take a kid out of bayrampaşa.
but you cannot take bayrampaşa out of the kid.
wolverine türk olsaydı olabilecekler
-
soyduğu elmanın dilimlerini pençelerine takıp çocuklarına uzatırdı.
(bkz: her akşam ailesine meyve soyan baba)
babanın inşaat işçisi olması
-
benimdir o. küçükken çok çalıştım babamla inşaatlarda. hiç utanmadım paramız yoktu ama mutluyduk. şimdi istediğim işi yapıyorum. geçmişime bakıyorum da pişman değilim.
bir üniversitede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
iki öğretim üyesi, yaz okulunda dertleşirlerken duyduğum konuşmanın tam metni şöyledir:
+hocam, ders anlatamıyorum, devamlı saatlerine bakıyorlar. dikkatim dağılıyor.
-seninkiler iyiymiş, benimkiler saate vuruyor, durdu mu diye.
bilinen en şaşırtıcı tarihi bilgi
-
bundan yüzlerce yıl önce yaşayıp ölmüş olan insanların iskeletlerinde ve kafataslarında yapılan incelemelerde çürük dişlere nadiren rastlanması. özellikle sanayi devriminden önce yaşamış insanlarda çürük diş oranının yüzde 10 civarında olması yani 100 kişiden 10 tanesinin en az bir adet çürük dişe sahip olması ve 100 kişiden 90'ının hiç çürük dişe sahip olmaması. günümüzde modern insanların %93'ü ömrü boyunca en az bir adet diş çürüğü görmektedir.
bunun en büyük suçlusu da günümüzde çokça tüketilen aşırı işlenmiş gıdalar ve şeker. çürük dişlerin oranı sanayi devrimiyle beraber ingiltere'de yükselişe geçiyor ve sırayla sanayileşmeye geçen ülkelere sıçramaya başlıyor. hangi ülke sanayileşmeye geçse sonraki 15-20 yılda dış çürüklerin oranı katlanarak artıyor. çin başta olmak üzere bir çok asya ülkesinde 1970'lere kadar dış çürümesi yok denecek az görülürken sanayileşme artıp şeker tüketimi artınca son 50 yılda (aynı dönemde diş fırçalama oranları da artmasına rağmen) diş çürüme alanında rekor üstüne rekor kırılıyor.
amazon ormanlarında, afrika'nın derinliklerinde ve avustralya'nın çöllerinde ilkel yöntemlerle yaşayıp eski yöntemlerle beslenen ve meyve dışında şeker tüketmeyen topluluklarda diş çürüme oranları hala oldukça düşüktür.
alkol olan evde bereket olmaz
-
kesinlikle haklı bir önermedir.
alkol olan evde bereket olmadığı gibi ytong olan evde de briket bulunmaz.
ayrıca teyzesi defterdar olan da damda faytonla gezer.