hesabın var mı? giriş yap

  • şunu beyan eden canlının türüne bakıyorum:

    insan,

    gerçekten sadakati ile bilinen bir tür kozmosta.

  • ak parti balıkesir milletvekili tülay babuşçu'nun dile getirdiği ara.

    --- spoiler ---
    "bu resim (resim değil fotoğraf) okunması gereken bir resim (öff yine). filistin'i vermediği bahanesiyle yıkılan osmanlı imparatorluğu ve filistin devlet başkanı'yla cumhurbaşkanı'mızın arka plan görüntüsü. muhteşem bir zeka. tabiki sn cumhurbaşkanı'mızın zekası. 600 yıllık imparatorluğun 90 yıllık reklam arası sona erdi"
    --- spoiler ---

    haber.

    paylaşımı.

    artık aleni bir şekilde gerçek niyetlerini belli ediyorlar.
    yazık; nasıl da seviyorlar birey değil kul olmayı.

  • zamanında çarkıfelek'te m. ali erbil'le arasında şöyle bir diyalog geçen müzisyen, güzel insan...

    gökhan semiz: patlıcanın s'si...
    m. ali erbil: patlıcanın neresinde s?
    gökhan semiz: sapında abi...

    mekanı cennet olsun.

  • 1846'de independence, missouri'den california'ya dogru yola cikan buyuk konvoy...okuz ve at ile cekilen arabalar 2000 millik yola cikarlar...yolun ortasinda 20 arabalik grup sierra daglarini gecmek icin hastings isimli rehberin kestirmesini kullanmaya karar verirler....3 ay sonra diger arabalar california'ya ulasirken donner party denilen (20 arabadan 9'u donner ailesi v tanidiklarina aitmis) konvoy'dan haber yoktur..sonra john reed isimli konvoy'dan bile eleman california'daki kaleye ulasir..soyledigine gore daglarda mahsur kalmistir konvoy...yiyecek almaya gelmistir kalaeye...bi miktar yiyecek alip donus yoluna cikar ama kardan ilerleyemez..bunun uzerine geri doner yaridm ister..ama meksika savasindan dolayi kalede yaridm edecek yeterince asker yoktur...konvoyun yeterli yiyecegi oldugu dusunulerek bekelemeye karar verirler...
    bu arada konvoy alder lake denen yerde kalmistir..yaklasik 60 kisi..kar yuzunden ilerleyemezler..kalan hayvanlari de yemislerdir...aclik ve soguk basgostermistir..20 kisilik bir grup devam etmeye karar verir...ama yolda tipiye yakalaninca kamp kurmak zorunda kalirlar...ates bile yakamazlar tipiden..aclik da vardir..gruptaki cocuklar olur once...sonra da aclikdan dolayi yamyamlik baslar..8 kisi olmustur bu gruptan ve 7'si yenmistir bu olenlerden....bu 7'den de 2 tanesi direk yenmek uzere oldurulmus...camp of death diyolar bu gruba...
    kasim 1846'dan nisan 1847'ye kadar dagda mashur kalanlara ulasilmaya calislir..3 parti gider...2 tanesi bir kismini geri getirebiilr...kalanlar ise yiyecek olarak yamyamlika dvam ederler...sonucta 89 kislik gruptan sadece 41'i ulasabildi california'ya ve bunlarin hepsi de hayatta kalmak icin yamyamlik yapmislar...olenlerin 32'si erkek 9'u ise kadin...

  • güney afrika’nın ırk meselesi son derece girift, ülkedeki suç oranı ve temsil sorunu pek çok farklı açılardan ele alınıyor uzun süredir.

    ülkeye dair en çarpıcı detaylardan biri ırklar arasındaki ayrım:
    güney afrika’daki ortalama yaşam süresi, 2015 yılında cia tarafından tahmin edilene göre 62 yıl
    güney afrika ırk ilişkileri bürosunun 2009 yılında yayınladığı rapor ise ırklar arasındaki uçurumu gözler önüne seriyor: beyaz güney afrikalıların ortalama yaşam süresi 71 yılken, siyah güney afrikalıların yaşam süresi 48 yıl.

    ülkedeki bu uçurum yaşam alanlarında da kendini gösteriyor. bunlardan en ilginci ise dışa kapalılık konusunda bir sembol olan orania.
    ülkedeki ırk ayrımcılığı çok uzun geçmişe sahip ancak orania bambaşka bir notkada duruyor.

    zira 1990 yılında 40 beyaz ailenin araziyi 585.000 dolara orania yönetim hizmetleri adıyla almasıyla orania’nın kaderi değişiyor. satın alanlar arasında eski güney afrika başbakanı hendrik verwoerd’in damadı carel boshoff da bulunuyor.
    ilk 13 kişi nisan 1991’de taşınıyor. ve taşındıkları ay, bölgeye yakın bir yerde yaşayan siyah aileler, başka yerlerde ev sağlanarak, taşınmaya zorlanıyor. böylece orania “beyaz” bir yer oluyor.
    ağustos 1991’de 2300 hektarlık bir arazi daha satın alınarak orania’ya katılıyor.
    1992’de orania belediye meclisi kuruluyor.
    1995 yılında nelson mandela bölgeyi ziyaret ediyor, vefat eden eski başbakan verwoerd’in eşiyle çay içiyor. 1996’da orania’da yaşayanların sayısı 200 oluyor.

    2000 yılında bölge hükûmeti orani’nın belediye meclisinin lağvedilmesi yönünde karar alıyor. elbette ki oranialılar buna itiraz ediyor ve hükûmetle yapılan görüşmeler sonucunda bir anlaşmaya varılana kadar orania’nın “belediye” statüsünün korunmasına karar veriliyor.

    2001’de bölgede yaşayanların sayısı 519’a yükseliyor. başlangıçta son derece harap halde olan evler ve ekonomik kalkınma yaratamadığı için işsizlik sorunu olan bölge aradan geçen on yılın ardından iki okula, özel bir hastaneye, huzurevine, lüks spası olan bir otele ve gelişen bir tarım sektörüne sahip oluyor.

    2004’te ora isimli kendi paralarını kullanmaya başlıyorlar.
    bir on yılın ardından bölge bir etkinlik parkı, alışveriş merkezi ve 100'den fazla işletmeye ev sahipliği yapıyor.

    2018’de orania’nın nüfusu 1602’ye çıkıyor.

    polis kuvvetlerinin ve bir hapishanenin olmadığı orania’da sorunlar bölge içinde hallediliyor. gönüllü ekipler sınırları “koruyor.”

    her ne kadar kağıt üzerinde herkese açık olsa da orania’ya kabul edilmek için komitenin önüne çıkıyorlar. “herkese açık” olan komünitede melez ya da siyahi yaşamıyor.

    elbette orania’yı terk edenler de var, 1991 ila 2004 yılları arasında “fiziksel ve sosyal baskı” sebebiyle 250 kişinin şehri terk ettiği belirtiliyor.

    orania’nın hakları güney afrika anayasasındaki kendi kaderini tayin etmeye dayanan bir madde ile korunuyor.

    kaynak ve ileri okuma: (https://en.wikipedia.org/…iki/orania,_northern_cape)

  • taksimde ağa caminin sokağında, kol saati satan afrikalı bir zenci ile yöre esnafı arasında geçmekte, esnaf uzaktan bağırıyor:

    - gözün aydın, sizinkisi başkan seçilmiş!!! ehehe
    - sijinki?
    - hadi yine iyisin, hadiii... hehehe

  • babamın hentbolu bırakmasıyla eşdeğer olay.

    şömineyi kale yapmışlardı az önce yeğenimle.