hesabın var mı? giriş yap

  • biraz önce, balkonumdan bahçede öten bir sakanın gerçek bir çipetpet duyma şerefine nail olabildim ve bunu kaydettim.

    https://soundcloud.com/user2969641/ipetpet

    kaydettiğimi defalarca dinlerken, sondan ikinci ötüşe kadar sabırsızlanıyordum çünkü, sondan ikinci ötüşü dörtlü bir çipetpet, diğerleri üçlü. evet diğerleri de çipetpet ama lezzetli çipetpet değil, amatörü eğlendirir. belki bir cibili şak şak aniya duyamadım ama bu bana yetti.

    şimdi şevket ağabey'imi daha iyi anlıyorum.

  • her türlü zırvadan "işlem ücreti" diye paralarımızı tırtıklayan bankalardan birinin genel müdürünün yeni buluşu !

    yapı kredi bankası genel müdürü sanırım. bu sabah radyoda duydum.
    yaklaşık şöyle bişey:

    "bugün atmlerden para çekmek ücretsiz ama gelecekte bu ücretli olabilir, müşteriye verilen her hizmetin maliyeti var..."

    bak sen !

    o halde, ben sana hiç yük olmayayım güzel kardeşim...maliyetini artırmayayım, derhal ilişiğimi keseyim sizin grupla.

    yazının bundan sonrası genel olarak tüm finans ve banka şirketleri içindir sayın okur:

    siz, ne doymaz bişeysiniz ki

    istemediğim halde sms le kart borcunuz şu kadar diye mesaj gönderip, 50 kuruşluk sms için,
    ben de akbank kredi kart ekstreme baktım an itibariyle, gecikme bildirim ücreti 3,15 tl
    internet şubelerinden yapılan her işlem için,
    atmlerden kartsız çekilen paralar için,
    akla gelmeyen nice detaylar için
    2-3-5-10 lira gibi ücretlendirip çatır çatır cebimizden alıyorsunuz !

    --- tam bu arada not ----
    bir suser arkadaş uyardı : bu smslerin bankaya maliyeti 3 kuruş diye...
    yani kardeşim neymiş ?
    3 kuruşluk sms gönderirsin,
    vatandaştan 3,15 tl alırsın !

    bir koyup 105 almak yani !
    evet bu da bir entry konusu olsun.

    --- parantez kapa ----

    insanları borç sarmalına dolayıp, gelecek aylarını, yıllarını ipotekleyip, ödedikleri paranın her daim bir kısmını faiz adı altında yiyerek, dönem sonunda kocaman kocaman kârlar açıklamaya utanmıyorsunuz !

    bak sayın okur, öyle küçümseme...

    bir bankanın 10 milyon mudisi olsa,
    bunların yarısına, geciken kredi kart ödemesiyle ilgili bir sms gönderseler,

    olmaz ama mesela adedi 0,03 tl olan sms bu bankaya 300 bin tlye mal olur !

    peki bizim hesaba ne kadar geçiriyorlar ?
    sms le haber verme bedeli (ya da bunun gibi bişey) 3-5 tl !

    yani 5 milyon x 3 tl = 15 milyon tl !

    bir ayda sadece bir küçüçük detaydan, bankanın iç ettiği para !

    küçümsediğimiz bu 3 liralar, yıl sonunda utanmadan açıkladıkları ;

    "bak ! bankamız şu kadar milyar tl kâr etti ! işte bu kadar güvenilir, sağlam bankayız !"

    argümanının özetidir sayın okur.

    özetle önerim şudur:

    1. olabildiğince az bankayla hatta kişisel bişeyseniz (ne bileyim şirketlerin felan yoksa) tek bankayla çalışın

    böylece ay boyunca mali işlemleriniz daha büyük olacağından, bankaya karşı daha güçlü konumda olursunuz...
    şöyle ki,

    2000 tl kazanıyorsun, 5 bankadan kartın var. esasen bu bi maharet değil, yapmayın, almayın bu kadar kart.
    her birinden azar azar harcıyorsun.
    yıllık üyelik bedeli geçirmeye kalktıklarında "kapat hesabımı kardeşim !" dediğinde
    5'i birden pek ciddiye almayabilir.

    ama çalıştığın tek bankaya kapa kardeşim kartı, başka banka mı yok gider onunla çalışırım dersen tavuk gibi yolmazlar.

    2. küçük paraların peşine düşün !

    trilyonluk banka senin 50 kuruşunun, 3 liranın peşine düşüyorsa...cebindeki paranın peşindeyse, sen neden cebini korumayasın ?

    ne diyor banka genel müdürü ?

    "babamın oğlu musun ? masrafı ödersin !"

    bak seeen...

    salaklık etmeyin, bu bankalara 3 kuruş 5 kuruş paralarınızı kaptırmayın !

    bu arada bak sevgili uyanık genel müdür !
    sana buradan sesleniyorum:

    parayı biz çekerken değil, yatırırken ücret alırsan daha kısa zamanda daha çok kazanırsın !

    zîra insanımız genelde para çekmiyor atmden. yatırıyor...mütemadiyen kart borcu, fatura felan diye.
    üstelik parça parça yatırıyor.

    hesabın tamamını kapatamıyor gariban, maaşını aldıkça, oradan buradan buldukça gömüyor atmye.

    benden söylemesi doyumsuz kanka ! pardon banka !

  • yaygın kanının aksine vardır böyle bir durum..

    şu şekilde gelişir:

    dekoltesi görünen bir bayan görüldüğünde, "hanfendi ayakkabınızın bağı çözülmüş", veya, "hanfendi yere para düşürmüşsünüz" şeklinde uyarılır.

    dekoltesi görünen kız ister istemez öne eğilecektir.

    siz ne sanmıştınızki?

  • - ticaret yollarının değişmesi
    - kapitülasyonlar
    - basiretsiz yönetim
    - milliyetçilik akımları
    - sanayileşme
    - dış borçlanma

    ve tabii ki

    - tımar sisteminin bozulması

    edit: agy arkadaşımız kuzey'deki panslavizm politikasının da etkili olduğunu iletti.

    rusların sıcak denizlere inmek istemesinin de etkisi olabilir tabii.

  • lübnan iç savaşı sırasında suriye'nin lübnan'ın doğu kısımlarını işgal etmesiyle israil lübnan güneyini işgale başlamış ve savaş çok farklı bir boyuta gelmişti. israil, lübnan güneyinden 40 km kadar içeri girmiş, doğudaki suriye birliklerini tehdit etmeye başlamıştı.
    1982 yılının başlarında israil 90. tümeni marjanun'dan geçip kaukaba ve hasbayya köylerini ele geçirmişti. 9 haziran günü buradan suriye'nin daha önceden işgal ettiği, 10. tümen'e bağlı 79. ve 91. tabur üs noktasına doğru, beka vadisinin kuzeyinden jeb jannine'e ilerlemeye başladı. israillilerin amacı beyrut-şam yolunu kesip suriye'nin ihtiyaç duyduğu tedarik yolunu kesmekti.
    10 haziran günü 90. tümenin bu ilerleyişi suriye ordusunu harekete geçirdi. suriye bu birlikleri tam tespit edemediği için hedefi bulup anında yok eden gazelle tipi helikopterler ile israillileri durdurmayı amaçladı. gazelle helikopterlerinden biri ayn-ata-raşa yolu boyunca ilerleyen bir m-60 ve m-113 konvoyu saptadı ve hot füzeleriyle israil'e ait 12 tankı yok etti, tabi bu israil tarafından yalanlandı. başka bir gazelle açılan 20mm'lik ateşle ağır hasar aldı fakat rotorundan çıkan dumana rağmen mezzeh hava üssüne ulaşmayı başardı. helikopterlerin yanı sıra suriye uçakları da israil mevzilerini vurmaktaydı. israil, helikopter ve uçakların bu hava saldırılarında ağır kayıplar vermişti ancak bu onları durdurmadı. israil 90. tümenine daha kuzeye ilerleyip sultan yacoub köyünü alması, buradan suriye birliklerinin içine sızması emredilmişti nitekim, bu onlara büyük bir bedel ödetecekti.
    burada israil istihbaratına göre iyi mevzilenmiş suriye birlikleri bulunmaktaydı ama israilliler düşmanlarını küçümsediler ve buradan ilerleyebileceklerine karar verdiler. 90. tümen m-48a3 magach tanklarıyla donatılmış, daha önce 91. suriye tümenine ait 35 tankı yok etmiş buna karşın 5 tankı kullanılmaz hale gelmişti. israillilerin düşmanlarını küçümsemesinin bir nedeni de buydu.
    saat 19:00 civarı tümen komutanı gioria lev emri aldı ve 362. taburu sultan yacoub'a doğru sürdü. tabur köyü kolaylıkla geçti ancak saat 01:30'da dar bir vadiye ulaştılar ve tam bu anda etrafları suriye ordusu tarafından sarıldı. suriye ordusu milan anti-tank füzeleri ve rpg roket atarlarıyla israil 362. taburuna geceyi gündüz ediyordu. saat 04:00'a kadar vadi içerisinde sıkışmış israil taburu karşılık vermeye devam ediyor ancak hem havanın karanlığı hemde düşmana nazaran alçakta kalmaları onları bir bir yere seriyordu. şafakta vadi içerisine sıkışmış israil birliğini kaçırmak istemeyen suriye mig-21'leri havalandı ancak birliklerin yakın olması nedeniyle bombalama yapamadı. nihayet, israil, bir kurtarma harekatına başlamış, ilk olarak, lübnan'a 1 gün öncesinden konuşlandırılan 880. tabur, bölgeye takviyeye giden 3. ve 1. suriye zırhlı tümenlerinin ilerleyişini durdurmuştu. daha sonra israil 11. topçu alayı 362. taburun etrafını bir duvar gibi çevreleyecek ve onları koruyacak bir şekilde bölgeyi topa tuttu. en nihayetinde israil taburu bölgeyi zar zor terk etti ama sahip oldukları tankları kendilerini yavaşlatacağı için geride bıraktı. 10 adet m-48 suriye ordusu tarafından ele geçirildi ayriyeten 3 zırhlı piyade aracı yok edilirken 30 israil askeri de öldürüldü. aynı zamanda 3 israil askerinin de esir alındığı suriye tarafından açıklanmış olmasına rağmen bu israil tarafından kabul edilmedi. bir gazeteci ise bu üç israil askerini şam'da gördüğünü iddia etti.
    bu çatışma sonrası iki taraf da ateşkes yapmaya karar verdi ve 11 haziran günü öğle saatlerinde ateşkes sağlandı. ateşkesin geçerli olmasından önce israil ve suriye daha fazla bölgeyi kontrol etmek için harekete geçti bu nedenle çatışmalar devam etti.
    daha sonra suriye, yakınlık duyduğu sovyetlere ele geçirdiği tankların incelenmesi için teslim etti oradan kubinka tank müzesine yerleştirildi.
    bu muharebe suriye için hatırlanması gereken önemli bir hadiseydi bu nedenle ekim panorama müzesinde olayı betimleyen tablolar bulunmaktadır.

  • geleneksel hale gelmesi utançtır.

    "tacize uğramamak için taksim'e çıkma" demek, bir kadının hayat alanının kısıtlaması demektir. "tacize uğrayacağını biliyor, neden çıkıyor" demek, tacizciyi cezalandırmaktansa kadını cezalandırmayı uygun görmek; kadına "sen evinde kal ya da şu izin verilen bölgede dolaş"ı layık görmek demektir. taciz ediyorlar diye metrobüse bineme, yılbaşı kutlanan meydanlara gideme, bazı mahallere gireme; nerede benim sosyal hayattaki yerim? hırsızın hiç mi suçu yok?

    edit: gelen mesajlardan sonra şunu da belirteyim. kadınlara özel bir ayrıcalık istediğim yok. tek isteğim "metrobüse binme, taksim'e gitme, binersen de tacize uğrayınca ağlama" denmesin. üst taraflarda bir yerlerde bu minvalde bir entry vardı. şimdi bulamadım, silmiş veya silinmiş.

    edit2: silinmemiş, yukarıda imiş.

  • kadınların foto ve videosunu çeken bu dayılar ve sığınmacılar yüzünden toplu alanlarda rahat rahat telefon kullanamıyorum. telefonu başka insanlara doğru tutmamak için yere doğrultuyorum, böyle giderse kambur ve boyun fıtığı olacağım.