ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
19 eylül 2017 meksika depremi
-
19 eylül 1985 meksika depreminin yıldönümünde, tatbikat yaparken gerçekleşmiş.
trajik yönü bir tarafa, böyle bir tesadüfün halk üzerinde nasıl bir etki bırakacağını merak ediyorum.
27 eylül 2019 türk telekom deprem açıklaması
-
ben bedava bir şey istemiyorum. hele sus payı hiç istemiyorum. sadece ödediğim paranın hakkını istiyorum. bir daha deprem olursa benim hattım kesilecek mi kesilmeyecek mi? enkaz altında kalırsam birilerine ulaşabilecek miyim yoksa öyle kurbanlık koyun gibi ölmeyi mi bekleyeceğim? bunların cevabını istiyorum.
yaran inci sözlük entry'leri
-
baslik: capslii beyleeer tipim nasil sizce
1. evet beyler herkes soruyor bide ben soruyum dedim sizce nasılım
2. allaha dava aç bence kazanırsın
not: capsler vardi silinmis.
fiyatı korkunç bir şekilde artan ürünler
-
95 tl'ye satılan bir çuval un 175 tl olmuş.
tohumu bile ithal edip tarım ülkesi olmakla övünürüz bide.ham maddeyi kendimiz üretmediğimiz sürece ilk kur yükselmesinde böyle tepe taklak gideriz.
bilal erdoğan'ın hdp'yi sert biçimde eleştirmesi
-
(bkz: her boku bilen adamın oğlu)
coder atasözleri
-
kodu compile etmişler "ya nasip" demiş.
godot'yu bekleyemeyeceğim
-
(bkz: çok da fifi)
bir erkeği kırmadan ona şişman olduğunu söylemek
-
-öküz gibi olmuşsun lan bu ne hal.
+he valla. hanım iyi bakıyo *
erkeklerde genelde böyle işler bu konu.
dövme görenleri rahatsız ediyor
zeki müren
-
80'lerin basi, askeri yonetim zamanlari. bir gazeteci zeki muren'e sorar.
"efendim size neden pa$a diyorlar, biliyor musunuz acaba?"
zeki muren katila katila gulerek $oyle cevap verir:
"ankara'dakilere ibne diyemedikleri icindir herhalde!"
10+ yıl sonra gelen edit:
olayın ayrıntılı hikayesi için (bkz: #62646594)
kastamonu'da ayının mezarı açıp cesedi yemesi
-
ayının araba kullandığını, metrobüse bindiğini, lüx evlerde yaşadığını gördükten sonra çok da fazla şaşırtmamış olay.
jandarmayı çileden çıkartan linççi karadenizli
-
en başta yapacağını en sonda yapmış görevli arkadaş, 2 dk izleyeyim dedim başım sişti aq yerinde.
binali yıldırım'ın aydınlandığı an
-
a haber'de olsaydı bu durum;
spiker: efendim davutoğlu'nu cumhurbaşkanı aldı makamından.
binali yıldırım: olur mu öyle şey akp kongre kararı aldı ben seçildim.
spiker: doğru söylüyorsunuz efendim.
aslında o kadar cevap veremeyecekleri konu var ki ama soru soracak organlı insanlar lazım.
kişinin 17 yaşındaki haline vereceği öğüt
-
17 yaşını geride bırakalı çok sene oldu.. ve artık bir büyüğün olarak beni dinlemeni istiyorum.. zira şuan yaşadığım durumların sorumlusu sensin.. öncelikle sırf 4 senelik diye ne idüğü belirsiz bir bölüm yazıp okumayı aklından çıkart.. hayatımın aşkı dediğin "necla" adlı kıza hiç bulaşma, (şimdilerde evli ve çocuklu bir hayat sürmekte).. saçları bi hevesle uzatıyorsun ya, yapma.. kelliğin yakıştığı erkeklerden değilsin.. hani en yakın arkadaşın oğuz'un, "hacıt,karavanla tatile çıkalım mı?" sorusuna sakın; 'süpermiş lan.' diyerek sazan gibi atlama.. eğer sırtındaki koca ameliyat izi olmasını istemiyorsan.. serdar ortaç hala müzik piyasasında buna hazırlıklı ol.. iddia oynarken barcelonaya sürekli handikap ver.. ama en önemlisi, pınar diye bir kızla tanışacaksın ama onu çok üzeceksin, ters laflar söyleyeceksin.. bunu sakın ama sakın yapma.. o seni sen ne yaparsan yap sevecek olan tek insan..
-seni seven, senden büyük sen-
adil kullanım kotası
-
kotasiz, sinirsiz, tabusuz, cilgin bir internet hayati mumkun degil. adil kullanim da bizim cinfikirlilerin uydurdugu yeni bir kavram degil, cogu yer de "fair use" diye limit vardir, aynen almislar iste. zira kullanici sayisinin sabit kaldigi ulkelerde dahi, trafik hacmi altyapidan katbekat hizli artiyor. ve her iste oldugu gibi burada da bir cesit 80/20 kurali gecerli: kullanicilarin yuzde 20'si, trafigin yuzde 80'inden sorumlu.
ama bu spesifik uygulama sacmalik, bunu tartismayi "korsanla mucadele" olarak cercevelemek iyice sacmalik.
ikinci kismin kaniti cok basit: gecen sene sadece netflix trafigi, amerika'daki "fixed access" (cep telefonlari sayilmiyor) download trafiginin yuzde 30'unu olusturuyordu. youtube da ayriyeten yuzde 10, 40 yapar. cep telefonundan kimsenin korsan indirmeyecegini, onlarin trafik hacminin de cogunun video olacagini dusunursek...koca abd trafiginin neredeyse yarisi sadece iki siteden yapilan legal streamingden ibaret demek. uc bes zibidi degil, herkes yapiyor.
bunun daha skype'i var, hulu'su var. isimle ilgili hersey cloud hizmetlerinde zaten, telefonumdaki numaralar bile google hesabimda sakli. kisaca genel kullanici profilinin birkac sene icinde bu kadar degistigi bir dunyadaki altyapi problemine, hala 10 sene oncesinin gerzek mentalitesiyle yaklasmak, cumlenin gidisatindan da anlasilacagi uzere tam bir gerzeklik.
cozumun teknik tarafina fazla kafa patlatmadim, arastirmalari yapilmistir illa ki. ama ilk bakista su uc problem var:
1) 8mbps'a 25gb kota olur mu lan? 5 saatlik full kullanimla aylik (720 saat) kotani dolduracaksin yani. 100mbps hiza 100gb kota iyice komik, sirketten ftp yapacaksin mesela, iki saatte kota bitiyor.
2) daha dereceli bir hiz dususu lazim. 8'den 1'e direkt dusus ceza gibi.
3) daha onemlisi, bunun bir ust limit degil, alt limit olmasi gerekliligi. yani "25'i astin, bundan sonra 1mbps ustune cikamazsin" demek yerine, "artik sana en fazla 1mbps garanti edebilirim ama yogun olmadigi zamanlar bu hiz artacaktir". geceleri kimse kullanmiyorken, emailine bakan adami rahatsiz etmeyeceksen, kotanin sinirin ne geregi var, internet kullandikca biten bir enerji kaynagi degil ki.
o yuzden dedim "ceza vermek" seklinde yaklasiyor adamlar olaya, adil bir sekilde trafik yukunu altyapiya dagitmaya ugrasacaklarina. 30 senelik qos algoritmalari sunu becerebiliyorken, hala boyle kati kotalar, sinirlar, cezalar, stigmatize etmeler (hirsizsin sen) ne yahu?