ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
eskişehir'de dalgalanan türk bayrağını öpen çocuk
-
ailesinin öğrettiğini yapan çocuk denmiş. evet tabii ki ailesinin öğrettiğini yapıyor ama dikkat edin etrafta kimse yok. onay verecek ya da takdir edecek bir aile üyesi veya büyük insan yok. kimsenin görmediği yerde yapıyor. bunu bilinçsizce birileri görsün diye değil gerçekten benimsediği için yapıyor. o aileye de o çocuğa da kurban olurum. inşallah benim çocuğum da böyle olur. memleket bok gibi oldu, insanlar bok gibi oldu ama o bayrak ve o bayrağa rengini verenler her zaman bizim için kutsal olacak.
doğuda görev yapan genç bekar öğretmen kız
-
üniter devletin başını yaktığı kızdır.
oysa bırak kürdistan'ı kendi haline, öğretmen mi buluyor, peşmerge mi buluyor, ne buluyorsa bulup eğitsin bebelerini.
atiba hutchinson
-
ön libero dedik, herif isviçre çakısı çıktı.
akp'ye oy vermeyen metroya binmesin
-
akp'ye oy vermeyen vergi vermesin o zaman diyerek artırdığım önerme.
ingilizce olmayan en iyi 100 film
-
bbc'nin 43 ülkeden 209 eleştirmenin görüşlerini alarak oluşturduğu dünya filmleri listesi.
https://www.bbc.com/turkce/vert-cul-46022845
edit: listede ingilizce dilinde çekilmiş filmler bulunmuyor. şu film neden yok diye yazanlar olduğundan editleme gereği duydum. pek çok sanat dalında kendi kültürünü baskın kılan abd ve ingiltere dünyanın kalan kısmındaki icraatları tek potada eriterek world music, world cinema gibi terimler ile uzun zaman önce literatüre soktu. haberi olmayanlara not düşmüş olayım.
1. yedi samuray (seven samuari - akira kurosawa, 1954)
2. bisiklet hırsızları (bicycle thieves - vittorio de sica, 1948)
3. tokyo hikayesi (tokyo story - yasujirô ozu, 1953)
4. rashomon (akira kurosawa, 1950)
5. oyunun kuralı (the rules of the game - jean renoir, 1939)
6. persona (ıngmar bergman, 1966)
7. 8 1/2 (federico fellini, 1963)
8. 400 darbe (the 400 blows - françois truffaut, 1959)
9. aşk zamanı (ın the mood for love - wong kar-wai, 2000)
10. tatlı hayat (la dolce vita - federico fellini, 1960)
11. serseri aşıklar (breathless - jean-luc godard, 1960)
12. hoşçakal cariyem (farewell my concubine - chen kaige, 1993)
13. m (fritz lang, 1931)
14. jeanne dielman, 23 commerce quay, 1080 brussels (chantal akerman, 1975)
15. pather panchali (satyajit ray, 1955)
16. metropolis (fritz lang, 1927)
17. aguirre: tanrının gazabı (aguirre, the wrath of god - werner herzog, 1972)
18. a city of sadness (hou hsiao-hsien, 1989)
19. cezayir bağımsızlık savaşı (the battle of algiers - gillo pontecorvo, 1966)
20. ayna (the mirror - andrei tarkovsky, 1974)
21. bir ayrılık (a separation - asghar farhadi, 2011)
22. pan'ın labirenti (pan's labyrinth - guillermo del toro, 2006)
23. jeanne d'arc'ın ızdırabı (the passion of joan of arc - carl theodor dreyer, 1928)
24. potemkin zırhlısı (battleship potemkin - sergei m eisenstein, 1925)
25. yi yi (edward yang, 2000)
26. cennet sineması (cinema paradiso - giuseppe tornatore, 1988)
27. arı kovanının ruhu (the spirit of the beehive - victor erice, 1973)
28. fanny and alexander (ıngmar bergman, 1982)
29. ihtiyar delikanlı (oldboy - park chan-wook, 2003)
30. yedinci mühür (the seventh seal - ıngmar bergman, 1957)
31. başkalarının hayatı (the lives of others - florian henckel von donnersmarck, 2006)
32. annem hakkında her şey (all about my mother - pedro almodóvar, 1999)
33. oyun vakti (playtime - jacques tati, 1967)
34. arzunun kanatları / berlin üzerindeki gökyüzü (wings of desire - wim wenders, 1987)
35. leopar (the leopard - luchino visconti, 1963)
36. harp esirleri (la grande ıllusion - jean renoir, 1937)
37. ruhların kaçışı (spirited away - hayao miyazaki, 2001)
38. a brighter summer day (edward yang, 1991)
39. yakın plan (close-up - abbas kiarostami, 1990)
40. andrei rublev (andrei tarkovsky, 1966)
41. yaşamak (to live - zhang yimou, 1994)
42. tanrıkent (city of god - fernando meirelles, kátia lund, 2002)
43. iyi iş (beau travail - claire denis, 1999)
44. 5'ten 7'ye cléo (cleo from 5 to 7 - agnès varda, 1962)
45. l'avventura (michelangelo antonioni, 1960)
46. cennetin çocukları (children of paradise - marcel carné, 1945)
47. 4 ay, 3 hafta, 2 gün (4 months, 3 weeks and 2 days - cristian mungiu, 2007)
48. viridiana (luis buñuel, 1961)
49. iz sürücü (stalker - andrei tarkovsky, 1979)
50. l'atalante (jean vigo, 1934)
51. cherbourg şemsiyeleri (the umbrellas of cherbourg - jacques demy, 1964)
52. rastgele balthazar (au hasard balthazar - robert bresson, 1966)
53. geç gelen bahar (late spring - yasujirô ozu, 1949)
54. eat drink man woman (ang lee, 1994)
55. jules ve jim (jules and jim - françois truffaut, 1962)
56. chungking express (wong kar-wai, 1994)
57. solaris (andrei tarkovsky, 1972)
58. the earrings of madame de… (max ophüls, 1953)
59. gel ve gör (come and see - elem klimov, 1985)
60. le mepris / contempt (jean-luc godard, 1963)
61. sansho the bailiff (kenji mizoguchi, 1954)
62. touki bouki (djibril diop mambéty, 1973)
63. spring in a small town (fei mu, 1948)
64. üç renk: mavi (three colours blue - krzysztof kieslowski, 1993)
65. ordet (carl theodor dreyer, 1955)
66. korku ruhu kemirir ( ali fear eats the soul - rainer werner fassbinder, 1973)
67. yok edici melek (the exterminating angel - luis buñuel, 1962)
68. ugetsu (kenji mizoguchi, 1953)
69. aşk (amour - michael haneke, 2012)
70. batan güneş (l'eclisse - michelangelo antonioni, 1962)
71. happy together (wong kar-wai, 1997)
72. yaşamak (ıkiru - akira kurosawa, 1952)
73. kameralı adam (man with a movie camera - dziga vertov, 1929)
74. çılgın pierro (pierrot le fou - jean-luc godard, 1965)
75. gündüz güzeli (belle de jour - luis buñuel, 1967)
76. ananı da! (y tu mamá también - alfonso cuarón, 2001)
77. konformist (the conformist - bernardo bertolucci, 1970)
78. kaplan ve ejderha (crouching tiger, hidden dragon - ang lee, 2000)
79. ran (akira kurosawa, 1985)
80. los olvidados / the young and the damned (luis buñuel, 1950)
81. celine and julie go boating (jacques rivette, 1974)
82. amélie (jean-pierre jeunet, 2001)
83. sonsuz sokaklar (la strada - federico fellini, 1954)
84. burjuvazinin gizemli çekiciliği (the discreet charm of the bourgeoisie - luis buñuel, 1972)
85. umberto d (vittorio de sica, 1952)
86. la jetée (chris marker, 1962)
87. cabiria'nın geceleri (the nights of cabiria - federico fellini, 1957)
88. son krizantemlerin öyküsü (the story of the last chrysanthemum - kenji mizoguchi, 1939)
89. yaban çilekleri (wild strawberries - ıngmar bergman, 1957)
90. hiroşima sevgilim (hiroshima mon amour - alain resnais, 1959)
91. rififi (jules dassin, 1955)
92. bir evlilikten manzaralar (scenes from a marriage - ıngmar bergman, 1973)
93. kırmızı fenerler (raise the red lantern - zhang yimou, 1991)
94. arkadaşımın evi nerede? (where is the friend's home? - abbas kiarostami, 1987)
95. ukigumo / floating clouds (mikio naruse, 1955)
96. shoah (claude lanzmann, 1985)
97. kirazın tadı (taste of cherry - abbas kiarostami, 1997)
98. ın the heat of the sun (jiang wen, 1994)
99. küller ve elmaslar (ashes and diamonds - andrzej wajda, 1958)
100. puslu manzaralar (landscape in the mist - theo angelopoulos, 1988)
18 kasım 2016 ak parti'nin saçmalaması
-
(bkz: lord eddard stark mı lan o)
hahahahah en sonunda kendi maaşlı troll'lerini bile delirttiler, ya da sümoş bunlara salık verdi gidin eleştiriyormuş gibi gözüküp iyi polis-kötü polisçilik oynayın diye de yemezler.
sabri sarıoğlu
-
-son okuduğunuz kitap?
-dostoyevski'den şut ve feza.
g.saray barça'dır fener ancak r.madrid olabilir
-
büyük olduğunu ispatlamak için kendini birine benzetme ihtiyacı duyan adamın beyanı...
bizim ne real ne barça olma iddiamız var, fenerbahçe olmaktan mutluyuz...
yaran inci sözlük entry'leri
-
zaman zaman tebessüm ettiren entrylerdir.
başlık : geçen gün arkadaşla ülkü ocağına gittikk
baklava almışlardı. oooo hangi dağda kürt öldü dedim alkış kıyamet koptu ocak başkanı yaptılar
çanakkale savaşı'nı evliyaların kazandırması
-
aynı evliyalar sarıkamış soğuk diye yardıma gitmemişlerdir
niye yirmili yaşlarda evlenmedim ki pişmanlığı
-
neden bu kadar eleştiriliyor anlamadım.
babam 18, annem 17 yaşında imiş evlendiklerinde.
erken evlenmenin en güzel kısmının çocuk sahibi olmak olduğunu düşünüyorum erkenden. evet geri kafalı deyin ne derseniz deyin ama düşünüyorum şimdi.
bizi tanımayanlar hiçbir zaman inanmıyorlar baba oğul olduğumuza. bir de ben sakal bırakıyorum, iyice yaşıt gibi duruyoruz.
mahallede halı saha maçı yaptığımızda defansa da dikiyoruz babamı. yani ben oğlumla halı saha maçı yapmayı çok çok isterim. hangimiz istemeyiz?
evet çok sıkıntılı günler de yaşadık ben çocukken. yani düşünün ben ilkokula başladığımda babam 25 yaşında falandı!
lâkin bunların yaş ile ilgili olduğunu sanmıyorum!
sevgi ve saygı!
babam, annemin başında yıllarca ağladı hastalık yılları geçene dek. görüyordum.
şimdi de arada bir tartışıyorlar tabii. ama ne bileyim çocuk kavgası gibi geliyor lan bana*
" valla çekeceğim kulaklarınızı! " diyorum hatta.
yani hayata bu kadar negatif bakmayın arkadaşlar. bu hayatta iyi örnekler de var.
bir evde olması gereken ilk şey huzurdur. gerisi hikâye.
dipçe: kırıcı bir mesaj aldım! yumuşatarak söylemem gerekirse " evlenmişler de ne olmuş? neden okumamışlar! "
arkadaşlar, buradan nasıl görülüyor bilmiyorum ama herkesin şartları aynı değil. önceden de değildi. babam, babasının yani dedemin cenazesine gidememiş bir insan askerde iken. bu yüzden içinde iki acı vardır:
baba hasreti ve okuyamamak!
yoksulluktan okuyamamış köy yerinde ne annem ne babam. fakat bu adam sırf bana yeni önlük alabilmek için hamallık yapmış bir adam. o yüzden laf ettirmem.
okuyamadılar belki fakat beni öğretmen yapan ikisidir. siz dilediğiniz kadar bu hayattan nefret edin ve etrafınıza da bu nefreti kusun. bu hayatta iyi şeyler her daim olacaktır.
ikisine de minnettarım.
pasaport polisleri ile girilen diyaloglar
-
istanbul ahl'den yurtdışına gitmek üzere havalanındayım. sırada hemen önümde kara çarşaflı bir kadın ve bir adam, kabindeki polisle aralarında bişeyler oluyor, konuşmalar falan, neyse sonra geçiyorlar. sıra bende pasaportu uzatıyorum.
kabindeki memur başlıyor söylenmeye.
- heryerini kapatmış sadece gözleri var, yüzünü görmem lazım, kontrol için, uğraştırdılar bir sürü.
- açtı mı sonra?
- müslim falan bişeyler dedi, e ben de müslümanım dedim, açtı sonra.
- nerelilermiş?
- türkmenistan*, ya ben çok meraklıyım sanki senin karının yüzünü görmeye. zaten buradan ne ruslar, ne ukraynalılar geçiyor!!!!
- ee evet siz de haklısınız tabi.
alkolün etkisini geçirme yolları
-
olmayan yoldur.
x birim olarak alınan alkolün vücutta işlenmesi ve o x birimin vücuttan atılması için gereken süre bellidir. örneğin kanda 50 promil alkol buluması, 1 litre kanda 0.5 gram alkol olduğu anlamına gelir. 50-100 promil arasında çoğu insanda algı zayıflar, muhakeme gücü azalır 100-150 ve üstünde ise ayakta duramama dahil sarhoşluk belirtileri görünür.
alkolün kana geçmesi ve karaciğerde işlenip atılmaya başlaması yaklaşık 1 saat içerisinde başlar. saatte yaklaşık 10 promil alkol kandan atılır. 50 promil ortalama 40 yaşlarında ve 70 kg ağırlığında bir kişi için 2 bira, 1 duble rakı, 2 kadeh şarap veya 1 duble votkaya karşılık gelmektedir ve tamamen atılması 5 saat sürer.
sonuç itibariyle alkol kana geçen, işlenmesi gereken bir kimyasaldır ve karaciğerimizde birim zamanda maksimum işlenme limiti de bellidir. eğer alkolü ağzınızla içmediyseniz ve durum kötüye gidiyorsa, yapılması gereken vakit kaybetmeden midedeki fazla alkolü geri çıkartmak ve mümkün olduğunca su içmektir. çikolatanın mideyi yatıştırıcı etkisi olduğu iddia edilir ve kişisel tecrübelerimden de bir kaç sefer istifra önleyici etkisi olduğunu gözlemledim ama bunlardan hiç biri alkolün etkisini azaltmaz. en yaygın bilinen uygulama olan kahve mevzusu biraz farklı. şöyle ki, kafein ile zihnin ekstra uyarılması sağlanıyor bu durum düşük promillerde belki zihni uyarıyor gibi görünse de o anda acil ihtiyaç duyulan kandaki su kaynağının bir de kahve için kullanılmasına neden olarak 50 promil üzerinde olumsuz etki yaratır.
özet, ağzınızla içmeyi öğrenin. fazla içtiyseniz, çıkartıp rahatlayın. bol su için, mümkünse temiz havaya çıkın. bu durumun en büyük ilacı zaman.