hesabın var mı? giriş yap

  • nerede yaşadığının farkında olan komşudur malum elini sallasan magandaya çarpıyor günümüzde kendince beladan uzak duruyordur

  • hulya avsar kizini kameralardan uzak tutma fikrini israr ve inatla surdurmeli, en azindan goz zevkimiz icin.

    kendini turkiye'nin en guzel kadini saniyorken gidip turkiye'nin en tipsiz erkegiyle evlenirsen ortaya cikacak en iyi cocuk bu olurdu zaten.

    neden tek cocuk oldugu da ortada ayrica kizimizin, hulya avsar daha fazla risk almak istememis.

  • hz. muhammed'in "istanbul mutlak fethedilecektir. onu fetheden komutan ne güzel komutandır. onu fetheden asker ne güzel askerdir." sözünü yıllarca yanlış anlamışız. "kafası ne güzel" manasındaymış meğer. ayrıca ben hayatımda bu kadar büyük bir tevazu görmedim.

  • nasa'nın bir sonraki ay keşif programı. ay'da uzun soluklu bir insan mevcudiyeti yaratmayı amaçlayacak.

    dünya ile ay arasındaki yaklaşık 240 bin millik mesafe 3 günde katedilecek. bu yolculuğu orion isimli üç parçadan oluşan uzay aracı gerçekleştirecek. 4 adet astronotun yolculuk boyunca içinde yaşayacağı ve çalışacağı crew module, astronotların hayatlarını devam ettirmeleri için gerekli olan sistemlerin, motorun ve yakıt deposunun yer aldığı service module ve son olarak da kalkışta bir şeylerin ters gitmesi durumunda devreye girecek olacak fırlatış iptal ünitesini barındıran launch abort system. orion, içinde kargo bölümü, yukarı keşif kısmı, çekirdek ve destek roketleri barındıran fırlatış sistemiyle birlikte dünyanın en güçlü roketi olacak. 1967 ve 1973 yılları arasında apollo programlarını desteklemek için kullanılan efsanevi saturn 5 roketini bile gölgede bırakacak. fırlatış bölümü üzerinde sabitlenmiş ve depolarının tamamı yakıtla dolu olan roketin ağırlığı yaklaşık 2700 ton (2350 tonu yalnızca yakıt ağırlığı). ateşlendikten sonra bu roketi durdurmanın imkanı yok. ateşlemeden yaklaşık iki dakika sonra roket destekleyicileri ayrılıyor, sekiz dakika sonrasında ise yalnızca tayfanın yer aldığı bölüm yukarıya tırmanmaya devam ediyor.

    crew module bu şekilde dünyanın yörüngesi etrafında turlamaya başlıyor. bu süreç boyunca astronotlar, yolculuğun geri kalanı için modülün yeterli olup olmadığının kontrolünü (ateşleme sistemi, güneş panellerinin devreye alınması vs.) yapacaklar. her şey hazır olduğunda ise dünya'daki görev kontrol merkezinden gelecek onay beklenecek, bu onay geldiğinde de astronotlar modülün üst bölümünde yer alan ateşleme ünitesini devreye alıp dünyanın yörüngesinden çıkmak için gerekli olan kaçış hızını aşmaya çalışacaklar. bu olayın zamanlaması oldukça önem arz ediyor, çünkü buradaki hedef tek başına dünyanın yerçekimsel kuvvetinden kaçmak değil, aynı zamanda roketin doğrultusunu ay'ın yörüngesi ile kesiştirmek.

    modülün bir sonraki hedefi ise ayın yüzeyine başarılı bir iniş gerçekleştirebilmek. insan kontrollü sistemlerin bu inişi gerçekleştirmesi için sağlam bir iletişime ihtiyacı var. bu iletişim de bu görev için adanmış sabit bir ay uydusu -gateway- tarafından organize edilecek. gateway sayesinde modül, ay'ın üzerinde istenilen her yere iniş yapabilecek (apollo görevinde iniş yapılabilecek bölgeler kısıtlıydı.)

    astronotları taşıyan modülün gateway ile birleşmesi için modülün gateway uydusunun yörüngesine girmesi gerekli. modül, ay'a iniş yapacak olan bölümle birleşince önceden seçilmiş olan astronotlar (bir erkek bir kadın) aya iniş modülüne geçiş yapacak, diğerleri ise istasyonda kalıp aya inmeyecek.

    ay'a iniş, üç bölümden oluşacak. iniş modülü öncelikle gateway uydusundan ayrılıp daha aşağı ay yörüngesine ve daha sonra da ay yüzeyine gidecek. üçüncü kısım ise ay görevinin sonlandırılmasından sonraki geri dönüş yolculuğu için ay'ın yüzeyinden yükselme olacak. iniş modülü, yörünge etrafında dolanan gateway ile bir kez daha birleşecek. ay görevini tamamlayan astronotlar crew module'a tekrardan geri dönecek. gerekli hesaplamalar yapılıp dünya'ya geri dönüşü başlatacak ateşlemeler yapılacak. modül dünya'ya yaklaşınca havadaki sürtünmeden dolayı hızı yavaşlacak. fakat aynı zamanda saatte 25000 mil hızla yapılan bu yolculuğun ortaya çıkardığı sürtünme, modülün dış yüzeyinin sıcaklığının 5000 santigrad dereceye kadar çıkmasına neden olacak.

    modülün hızı saatte 300 mile kadar düştüğü zaman, modülün hızını saatte 20 mile kadar düşürecek olan özel üretim paraşütleri açılacak ve modülün denize yumuşak bir şekilde iniş yapmasına yardımcı olacak.

    bu görevin başarıya ulaşması halinde insanoğlu, limitlerinin ay'dan daha ötesine gitmek için hazır olduğunu kanıtlamış olacak.

    kaynak: nasa.

  • kiracı hatalı. konu belli ki kirayla ilgili değil, merdiven boşluğuna koyulan ayakkabılarla ilgili. neredeyse bir ayakkabı reyonunu dolduracak kadar ayakkabı var merdivende.. belli ki ev sahibi daha önce defalarca uyarmış ama merdivene ayakkabı koymaya devam etmişler. ki merdiven de daralıyor haliyle..

    kiracının üslubu da hiç doğru değil. evsahibine "deli karı" diye hakaret ederken, evsahibi ise evin içini gösterip ayakkabıları kastederek "buraya koy yavrum" diyor.

    köydeki gibi ayakkabı falan dışarda kalsın diyorsanız apartmanda oturmayacaksınız, köye döneceksiniz.

  • işte o heykeli yapılan adamın savunduğu değerler
    sayesinde seni rencide eden adam yalandan da olsa yaptırımlara maruz kaldı. umarım anlamışsındır kenan kardeş.

  • günümüzde gazeteciler tarafından en çok kullanılan etki yönetimi yöntemlerinden biridir. sosyolojik ve sosyo-psikolojik olmak üzere iki perspektifi vardır. framing, yani çerçeveleme; bir olayın hangi çerçeve içerisinde anlatıldığına göre birbirinden tamamiyle zıt olabilecek kadar farklı etkiler yaratır. framing sadece habercilikte değil, ekonomi, politika gibi bir çok farklı alanda kullanılır.

    bu kuram anlatılırken habercilikte en çok verilen örnek de budur. resmin sol tarafını bi gazetede görüyorsanız askerin acımasız olduğunu, sağ tarafını görüyorsanız askerin merhametli olduğunu düşünürsünüz. gerçeği anlamak için ortadaki tam resmi görmeniz gerekir ki nerdeyse hiçbir gazete bunu bu şekilde basmaz.

    iyi bir framingin anlaşılması gerçekten zordur ve dolayısıyla insanları kolaylıkla manipüle edebilir. ortalamanın (çok)üstünde zekaya sahip ve framingde ustalaşmış biri bile iyi bir framingi farketmeyebilir. öyle ki framing ustası nobel ödüllü daniel kahneman bile kendisinin yeni ve iyi bir framingi anlayamayacağını söylemiştir. şuradan da röportajın o kısmını izleyebilirsiniz. daniel abimizin de dediği gibi framingden etkilenmeyen insan yoktur, kötü ve ısıtılıp ısıtılıp servis edilmiş frame vardır.

    edit: imla.

  • çikolatanın içerisindeki yağ veya şekerin dekompoze olmasına neden olan süreçtir. fat bloom ve sugar bloom olmak üzere iki tipi vardır. buzdolabına koyulan çikolatanın etrafında oluşan beyaz kristaller sugar bloom işaretidir. buzdolabı içerisindeki nem (su) çikolata yüzeyindeki şekerle reaksiyona girerek şeker topakları oluşturur. bunları kazıyıp yalarsanız çok tatlı olduğunu görürsünüz.

    fat bloom ise biraz daha komplike ve ilginç bir süreçtir. yağ (cocoa yağı), çikolatanın yapı taşıdır ve çikolata içerisinde 6 farklı fazda yapılanabilir. 1nci tip yapı 17 derecede erirken, 6ncı tip yapı 36 derecede erir. ideal yapı, 34 derecede eriyen tip 5 dir. cocoa yağı bu şekilde yapılanmış bir çikolatayı yediğinizde vücut ısısı ile ağzınızda hemen erir. çikolata üreticileri de bu yapıyı tutturmaya çalışırlar. bunu da üretim esnasında birden çok kez çikolatayı ısıtıp soğutarak yaparlar. ucuz çikolatalar ise, pahalı cocoa yağı yerine daha ucuz olan diğer bitkisel yağları kullanırlar. bunlar vücut ısısı ile erimezler ve boğazınızda kötü bir tat, yanma hissi bırakırlar. bir kez tip 5 yapısı tutturulan çikolatanın yapısını kaybederek kalitesinin düşmesine fat bloom denir. buna neden olan en önemli faktör ise hızlı ısı değişiklikleridir, örneğin sıcak bir günde çikolatayı buzdolabına koymak. çikolata soğuduktan sonra üzerinde kahverengi bir tozlanma görürseniz bilin ki bu da fat bloom'dur.

  • şüpheli gözlerle baktığım video.

    konu taksiciler olunca suriyeliler haklı bile olabilir. belki de taksici 50 liralık yola 200 lira istedi. tam tersi taksici normal fiyatı söyleyip suriyeliler çamura yatmış da olabilir tabii. bu iki kesimden her şey beklenir.

  • az önce oldu:

    - amca bu ilacı niye kullanıyosun?
    - benim değil ki o ilaç... haa... benim benim... unutkanlık için.

    ilaç yazdırmak için gelenlerden bu kadar inandırıcısını görmemiştim.

  • insanlar artık devlet memurlarına "yatarak kazanıyorsun" demeye devam ederse yakında hekim, öğretmen bulamayacak. taşı taşa sürtüp ateşi yeniden ehlileştirmeyi öğrenirsiniz artık.