hesabın var mı? giriş yap

  • dark side a geçmek isteyenler için türkiye ofisi iletişim bilgileri.

    akmerkez rezidans no:14 d:2
    akmerkez is merkezi yani
    nispetiye caddesi
    34340 etiler, istanbul, turkey
    tel +90 212 371 08 00

    not: kendiniz koymuşunuz bu bilgileri web sitenize. iki gün sonra pelerinleri giyip arkadan pıçaklamayın mk.

    edit: çok fazla oylandigindan, en fazla okunan entryim olduğu kanısına vardım. amk millet ne kadar rothschild , illuminati bok püsür meraklısıymış.

  • araç (ve dolayısıyla onunla aynı hızda olan adam ) çok yüksek bir hızda ilerlemiyorsa, adam havuzun içine düşer... bunun nedeni momentumun korunumudur... yani kabaca ifade edersek, atlama anında adamın hızı da aracın hızıyla aynıdır ve bu hız korunur... ancak burada havanın oluşturduğu sürtünme de bir etkendir (hava direnci) ve adamın bir miktar daha geriye düşmesine yol açar... ne kadar geriye düşeceği aracın (ve adamın) hızına bağlıdır... bu nedenle, eğer araç (ve dolayısıyla adam) çok yüksek bir hızda ilerliyorsa havuzun dışına da düşebilir...

    tanım: hız, göreceli hız, momentum, momentumun korunması, hava sürtünmesi (direnci) konularına aşina biri için kavranması kolay bir sorudur...

  • ülkede beyefendiliğin alçakgönüllülüğün değil bayağılığın prim yaptığının bir başka kanıtı. şu sıralar beyaz show'da nota bilgim sıfır konserlerimde bağırıyorum sesim rastgele doğru çıkıyor diye gururla anlatan yorumcu.

  • beyaztv ve ülketv’yi azaltması gereken bir yazarın gördüğü hezeyanları bize anlatması durumu. kanka istersen bulutlara da bak, nimbus bulutları da haarptan etkilenip pütür pütür olmuş o gün diyorlar. şinşek gibi bişi olmuş hatta maraşta. allahım millet deliye hasret biz akıllıya.

    edit: arkadaşa aktrol dediğimi düşündüğü için biraz sitem etmiş. sol görüşlü kişilerde de büyük resimciler var. (bkz: cemre demirel)

    edit2: arkadaşlar lütfen! simpson falan demeyin bana. 25 küsür yıldır yayınlanan dizi, zorlarsak benim doğum tarihimi bilebiler.

    edit3: ne cemre sevdalıları varmış ya!

    edit4: tamam arkadaşlar cemre’nin karl hakkındaki yazılarını okudum. alın size yeni düşman veriyorum has solcu (bkz: sezgin tanrukulu). cemre demirel hakkındaki görüşlerim değişmedi.

    edit5: bu entry’i de debeye sokmamak. neyse!!!

  • 16 maç ceza yemiştir. pfdk kırk yılda bir doğru karar vermiştir. emsal bir karar olacaktır ayrıca.

    emsalliği sadece hakemi itip kakma değil, arkasını birilerine dayayıp 'adamcılık' oynayanlar için de geçerli olmasından ötürüdür.

    ekleme: yallah katar'a.

  • vice'ın belgeselini izleyip geldim.

    pembe kokain veya tuci olarak bilinen tucibi, kolombiya'da son dönemde acayip popüler hale gelen bir uyuşturucu. toz olarak satılan tucibi, psikedelik etkilere sahip.

    kokainin modasının geçtiğini, ayağa düştüğünü düşünen kolombiyalılar için yeni moda bu tuhaf pembe uyuşturucu. tucibi ismi, 2cb olarak bilinen, mdma - lsd arasında bir şey olarak tanımlanan bir uyuşturucudan geliyor.

    peki ne var bu tucibi'nin içinde? aslında ne yok ki diye sormak daha doğru olabilir. pembe kokain diye anıldığına bakmayın; kokainle hiç alakası yok. tarifi ustadan ustaya değişse de tucibi genel olarak mdma, ekstazi, ketamin ve fentanilin bir karışımı. pembe renk versin diye de gıda boyası karıştırılıyor.

    bu pembe uyuşturucuyu kolombiya'da popüler hale getiren kartelin lideri, neden böyle bir karışım olduğu sorulduğunda ''pazarlama'' için diyor. tucibi için pembe renk tercih edilmesini de pazarlama üzerinden açıklayan kartel lideri, pembenin zararsız göründüğünü ve albenisi olduğunu söylüyor.

    satıldığı bölgeye göre gramı 40 ila 80 dolar değişen ve kokainden daha pahalı olan tucibi için ''elit/zengin uyuşturucusu'' deniyor. içine kimin ne koyduğunu bilmeyen ve güven problemi yaşayan bazı kolombiyalılar, yapımı nispeten kolay olduğu için evde kendi tucibilerini üretmeye başlamışlar bile.

    kartel liderinin söylediğine göre, tucibi artık yalnızca kolombiya'da değil, avrupa ve abd'de alıcı buluyor.

    kaynak: vice

  • çalışmak için sabah 7:10'da uyanıp 20 dakikada hazırlanıp 8:30 mesaisine kıl payı yetişiyorum.
    akşam ofisten 18:30 çıkış eve varmam 19:30'u buluyor iş için harcanan süre 12 saat.
    7 saat uyku = 19
    kalan 5 saat yemek hazırla, çocukların ihtiyaçları vb. akşam bir filmi izlemek için 3 gün harcıyorum resmen.
    hayatımı bu 5 saate sığdırmaya çalışıyorum.
    neredeyse haftanın 3-4 günü bu döngüyü sorguluyorum o otoparkın içinde.
    güzel günler göreceğim, güneşli günler umuduyla 20 yıl oldu

  • bu geceki schalke maçında yaptığı kurtarışlardan ziyade, son dakikada topu hemen oyuna sokarak golü hazırlamıştır resmen. bizim volkan olsa 5 saat yerde yatardı amk...

  • haksız protestodur.

    fakiriz arkadaşlar, şunu artık kafanıza sokun.

    “oturup bir kahve de mi içemeyeceğiz?” diye soracaklara peşinen cevap vereyim: içecekseniz böyle şikayet etmeyeceksiniz. paranızı biriktirip gidip öyle içeceğiz ya da başka yerden kısıp denkleştireceğiz.

    zira 48 lira denen paranın bugünkü kurla karşılığı yaklaşık 2.5 dolar.

    girin bakın amerika’daki starbucks fiyatlarına. bir sürü ürün hala daha amerika fiyatlarından daha ucuz.

    fakirlik, gelişmemiş bir ülke vatandaşı olmak böyle bi şey.

    sahte zenginlik bitti arkadaşlar. dilerim bunlar iyi günler değildir.

    alışsanız iyi olur, yoksa çok ağlar durursunuz.

    editbucks: arkadaşlar bana neden çemkiriyorsunuz? sanki zamları ben yaptım, sanki ben çok memnunum.

    ok, keşke bölgeye göre fiyatlandırsa, keşke burda da 2.5 lira olsa. hepsine ok diyorum. hepiniz haklısınız.

    merciler kontrol etsin diyen arkadaşlar: kontrolünü umduğunuz mercilerde en baştan sağlıklı işleyen bi kontrol sistemi olsa, zaten böyle fakir olmazdınız diye tahmin ediyorum. ama siz daha iyi bilirsiniz tabii.

    lütfen kabul edemediğiniz fakirliğinizden alevlenen ateşli hırslarınızı fakirliğinizin sorumlusu olanlardan çıkarın; ben de siz gibi fakirim.

    editté macchiato: sevgili arkadaşlar, iyi niyetlisiniz anlıyorum. buyrun, edin protestonuzu; ben kimse protesto etmesin demedim. hepinizi destekliyorum gönülden.

    alçak kahve sektörünü yola getirince eliniz değmişken elektronik eşya, et süt gibi temel gıda ve araba/taşıt satıcılarını da protesto etmekten geri durmayın.

    onlar kim köpek de bu millete 40-50bine telefon satmaya kalkıyor?

    kahve sevdasına kapılıp, etin fiyatından daha pahalıya peynir satan alçaklara da bi protesto ayırmadan geçmezsiniz umarım.

    fındık da çok pahallandı bence; hatta duyduğum kadarıyla almanya’ya burdan giden fındık orda daha ucuz(muş). fisko birlik mi kimse sorumlusu o da bi zılgıtı hak ediyor diye düşünüyorum; onu da sakın boş vermeyin.

    ayrıca şahsi ricam, selpak’a da el atmanız. 10 tane selpak mendili 38 liraya aldım dün. tuvalet kağıdını da söyleyecektim de bir an fakir olduğumu hatırlayıp selpak tuvalet kağıdı benim neyime diyerek vaz geçtim.

    böyle böyle teeek tek hepsini yola getirip, o pis iç ve dış güçlerin oyununu da bozmuş olursunuz.

    hadi bakalım; aslansınız, kaplansınız.

    şimdi müsaade ederseniz zar zor aldığım ristretto biancomu içmem gerek daha fazla soğuyup tadı kaçıp param boşa gitmeden.

    siz bir ristretto bianco kaç lira biliyor musunuz?