hesabın var mı? giriş yap

  • en az 10 yillik satranc tecrubesine sahip profesyonel oyuncularin uyguladigi, siradan oyuncular tarafindan uygulamasi tehlikeli olabilen teknikler butunu.. bilinenleri $unlardir:

    sadece sah'iniz kalmi$sa kuytu bir ko$eye saklanin.. vezir ve filleriyle ortalikta fink atan rakip sizi goremeyince "bu yone gitmi$ olmalilar!" deyip tahtanin yanindan gecip gidecektir.. karanlik bastirinca atiniza atlayip kacin..

  • yılların yiyicisi olarak, aranan optimum koşulları mükemmellikle sağlayan meyvenin mandalina olduğunu saptadım. bakınız en lezzetli en iyi vb. demiyorum. optimum meyvedir diyorum. bu noktaya özellikle dikkatinizi çekerim.

    kullanıcı dostudur. hızlıca yenir. kabuklu mu kabuksuz mu açmazı yoktur. soyarsın üstelik kolay da soyarsın. bıçak mıçak istemez. yıkanıp yıkanmaması hijyen takıntı bağlantısına göre opsiyoneldir. şu dönemde yıkanması uygun ama yıkamasan da pekala olur. boldur. fiyatı aşırı pahalı olmaz. her sosyoekonomik grubun ulaşabileceği meyvedir. çekirdeği kolay çıkar. kalorisi uygundıur. 5-6 tane yersin 200-300 kalori alırsın azami. vitaminlidir. liflidir. kabuklarını hasmınızın gözüne sıkarak acil durumda biber gazı gibi kullanıp düşmanlarınızı etkisiz hale getirebilirsiniz. weaponize özelliği vardır. çocuklar sever. kolay kolay ziyan olmaz. sempatiktir. baş parmağa takılıp rahatlıkla nasrettin hoca yapılabilir. içinden minik yavru mandalina çıkabilir. doğası gereği paylaşıma açıktır, kankalığı pekiştirir. spesifik olarak alerjen değildir (yani turunçgil alerjisi diye bi şey duydum ama mandalina alerjisi duymadım. burada eleştiriye açığım)

    saymakla bitmez.

    evet gerçekliktir. mandalina user friendly'dir. optimum meyvedir. fiyat performans ürünüdür.

    edit: kamu stoku! yiyin için israf etmeyin! (#116680736)

    edit 2: sobada kabuklarıyla oda parfümü yapma konusunda değerli suserlardan gelen mesajlar var. onu da ekleyeyim. cehaletime verin. böyle de bir işlevselliği daha varmış. meyve değil mucize misin mandalina?

    edit 3: ohmho hatırlattı da eklemeden geçmeyeyim! mandalinanın hası lösev'den alınır değerli dostlar. 3 kilosu var 6 kilosu var 9 kilosu var! turuncu turuncu oh mis mis!

    https://www.lsvdukkan.com/…mandalina-kucuk-boy-3-kg

    edit 4: çikolatası da var bunun. hemi de ne çikolata adeta bir çukulata! ismini vermek istemeyen gerçek bir mandalinaperver dostumuzdan gelsin!

    https://www.lsvdukkan.com/…spesiyal-cikolata-310-gr

  • 10:30 da gelin diyorsanız 11:00 a kadar bekletip sabır testine! tutuyoruz diyemezsiniz. gelip giden adayları görüyorum iş yerime. bir saate yakın bekletiliyor, neden? bence ik cı egosu. hayır ik cıları biliyoruz o yüzden.

    işverenin başka adayları olduğu gibi çalışanın da başka alternatifleri olabilir.
    ne yazık ki türkiye...

  • zico zamanında türk ligi yavaş. avrupada takımlar çok hızlı oynuyor. onları yenmenin tek yolu oyunu yavaşlatmak.
    biz yavaş oyunda ne yapacağımızı biliyoruz ama onlar bilmiyor demişti.
    sonuçta adam fenerbahçeyi ucl'de çeyrek finale taşıdı.

    harbi o adamı neden gönderdiniz.

  • ekşi ahallisi zenci elf ile yatıp kalkıyor ama siz bu dizinin yapımcı kadrosunda kimler var biliyor musunuz? jeff bezos şampiyonlar ligi kadrosunu toplamış da haberimiz yok.

    game of thrones, breaking bad, better call saul, stranger things, frings, mad men dizilerinin yapımcıları bu dizide görev almış. ek olarak the hobbit- the desolation of smaug'un yapımcısı da var.

    -christopher newman: game of thrones'un yapımcısı.

    -gennifer hutchison: breaking bad, better call saul ve mad men dizilerinin yapımcısı.

    -jason cahill: the walking dead'in spin off'u olan the fear walking dead'te 16 bölüm, halt and catch fire dizisinde 19 bölüm, fringe dizisinde de 11 bölümün yapımcılığını üstlenmiş.

    -justin doble: stranger things'in büyük çoğunluğunda yapımcılık ve senaristlik görevini üstlenmiş.

    callum greene: hobbit sersinin 2. filminin yapımcılığını üstlenmiş. ayrıca; star wars: the rise of skywalker, pacific rim filminin yapımcılığını üstlenmiş.

    - bruce richmond: imdb'de 8.6 puan alan 1998 yapımı from the earth to the moon dizinin yardımcı yapımcısı.

    -belén atienza: jurassic world: fallen kingdom filmi ve penny dreadful dizinin 2 bölümünde yapımcılık yapmış.

    -lindsey weber: star trek beyond filminin yapımcısı.

    --------------------------------------

    dizinin ilk sezonu toplam 8 bölümden oluşacak. dizinin ilk sezonda 3 yönetmen var. bu yönetmenlerin cv'lerine baktım. pek güven arz etmese de bu kuvvetli yapımcı kadrosu ile muzzam bir dizi üretileceğini düşünüyorum.

    (bkz: j.a. bayona)

    dizinin ilk 2 bölümünün yönetmenliğini üstlenmiş.

    1975 doğumlu ispanyol biri. kariyerinde 1 dizi tek var. ekseriyetle film yönetmenliğini yapmış. doğa ötesi ve karanlık temalı yapımları var. önemli yapımları şunlar;

    -jurassic world* (2018) (imdb: 6.2)
    -a monster calls (2016) (imdb: 7.5)
    -penny dreadful(2014) dizinin ilk iki bölümünün yönetmenliğini yapmış. (imdb:8.2)
    - keane grubunun disconnected şarkısının klip yönetmenliğini yapmış (2012)
    https://www.youtube.com/watch?v=ffuhkpf9d9k
    -lo imposible (2012) (imdb: 7.5)
    -el orfanato (2007) (imdb: 7.4)
    ---------------------------------------------------------
    (bkz: wayne yip)

    dizinin 3,4,5 ve 6. bölümlerinin yönetmenliğini üstlenmiş.

    1981 doğumlu ingiliz biri. sima olarak asyatik bir arkadaştır. oxford mezunu grafik tasarımcısıdır. kariyerini diziler üzerinden yürütmüş. son zamanlarda amazon'un kadrolu yönetmenlerinden biri olmuş.

    önemli yapımları şunlar;

    -the wheel of time - (2021) (imdb: 7.2) bir diğer amazon yapımı dizidir. wayne yip dizinin 3. ve 4. bölümlerinin yönetmenliğini üstlenmiş.

    -hunters - (2020) (imdb:7.2) amazon yapımıdır. dizinin 2. ve 3. bölümlerinin yönetmenliğini üstlenmiş.

    -treadstone(2019) (imdb: 6.9) dizinin 6. ve 7. bölümlerinin yönetmenliğini üstlenmiş.

    -happy! (2017) (imdb: 8.2) dizide 4 bölüm yönetmenlik yapmış.

    doctor who seride 2017 yılında 2 bölüm, 2019'da 1 bölümün yönetmenliğini yapmış.

    utupia (2013) (imdb: 8.4) dizide 3 bölümün yönetmenliğini yapmış.

    misfits (imdb: 8.2) dizide 2011 yılında 3 bölüm 2013'te 1 bölümün yönetmenliğini yapmış.

    tatau - 2015 (imdb: 6.0) dizi 8 bölümden oluşuyor. 4 bölümünün yönetmenliğini üstlenmiş.
    ---------------------------------------------------------
    (bkz: charlotte brandström)

    dizinin 7. ve 8. bölümlerinin yönetmenliğini üstlenmiş.

    1959 doğumlu isveç kökenli fransızdır. 2010'lara kadar film sektöründeyken 2010'dan sonra dizi sektörüne ağırlık vermiş.

    the witcher'da 2, arrow'da 1 bölümün yönetmenliğini üstlenmiş.

    the unlikely murderer (2021) (imdb: 7.0) 5 bölümlük mini dizidir. 5 bölümünde de görev almış.

    madam secretary (2014-2019) (imdb:7.7) dizide farklı sezonlarda 8 bölümün yönetmenliğini üstlenmiş.

    conspiracy of silence( 2018) (imdb: 6.5) dizi 8 bölümden oluşuyor. tüm bölümlerde görev almış.

    disparue (2015) (imdb:7.3) 8 bölümlük mini dizi. tüm bölümlerde görev almış.
    -----------------------------------------------

  • mevzu bahis havuz bir yuzme havuzu degil, sus havuzudur. dekorasyon amaci ile yapilmistir. (icinde sandal sefasi yapmak da pek tabii mumkundur)
    yuzmek icin ideal olan asil havuz sarayin icindedir ve hemen basucunda sultan abdulaziz'in heykeli bulunmaktadir. (arkadas umarim ona da goz dikmez)

    ekleme: kopruden gecerken oyle bakip, derin dusuncelere daldiginiz yerleri ziyaret edin. beylerbeyi sarayi gercekten cok guzeldir. sonra belki iskeleye kadar yuruyup caminin yaninda bir bardak cay icersiniz. ama lutfen orda da 'simdi bu adam gunde bilmemkac bardak cay satsa' diye dusunmeyin, manzaranin keyfini cikarin.

  • insanda atom fiziğine de profesörlüğe de lanet olsun diye haykırarak evi ateşe verme isteği uyandıran beyan.

    bıktım, yeminle bıktım. kendi kişisel deneyimlerini salt gerçekler olarak gören insanlardan bıktım. bilime dair hiçbir halt bilmeyen erkeklerin "tarihte niye hiç gadın bilim adamı yok ehehe" diyerek kendilerini tatmin etmelerinden usandım.

    tanrı sizi inandırsın, şu güne dek oturup adamakıllı bilim konuşacak bir erkek bile bulamadım. karşıma çıkan ve kendini bilim sevdalısı ilan eden erkeklerin hepsi ya "tesla süper adam ya ama salak insanlar onu tanımıyo bile:(" seviyesindeydi. düşün bak. yıl 2016, etraf tesla deprem makinesi yaptı, haarp, philadelphia deneyi masallarına inanan manyaklarla dolu, hatta hepsini boşver; christopher nolan gibi bir yönetmenin çektiği tesla'dan bahsedilen the prestige var fakat adam hala tesla'yı underground sanıyor.

    adamın elinde bilim teknik, iki lafından biri "bilim önemli abi yea" ama en basitinden schrödinger'in kedisini sorsan vereceği cevap şu; "ya bu bi düşünce deneyi tamam mı işte kedi hem ölü hem canlı ya süper olay"

    ee sonra?

    sonrası yok. zira bu kadarı karı kız düşürmek ve ortamda bilim sevdalısı pozları verip milleti eziklemek için yetiyor dimi? araya bir de laplace'ın şeytanı güzellemeleri sıkıştırınca olay bitiyor. ama yook, buraya kadar. bundan sonra bu sözde bilim duayeni erkekleri gördüğüm yerde rezil edeceğim yeminle. ha, olur da gerçekten bilim seven bir erkek görürsem onu da nikahıma alırım zaten.

    edit: entry'yi sinirle yazıp bayağı sağlı sollu girişmişim ama buradan bilimsel konularda uzman olduğum anlamı çıkmasın. ama en azından öğrenmeye çalışıyorum, öğrenmeyi seviyorum ta ki bir erkek gelip "zaaa kızlar ne anlar bilimden xd" diyene kadar. demeyin. :/

    iki sene sonra edit: bu bayağı popülist bi entry olmuş ya lan, tekrar okuyunca utandım şimdi ama silmeyeceğim yine de, kalsın böyle. *

    beş sene sonra edit: ahaha atara bak yav... aslında ergenlikte salak ama tatlı bir kızmışım, entry'yi okurken oy çen insanlara akıl mı veriyosun bıcırık diyesim geldi.

  • okullarda çok yanlış öğretilen savaştır.

    arkadaş ortaokulda lisede öyle bi anlattılar ki savaşı, sanki daha önce bizanslılarla hiçbir ilişkimiz olmamış, 1071'de anadolunun dışında orduyu toplamışız sonra hurra diye dalmışız bitchlere.
    halbuki çok farklı bir durum var ortada.
    bir kere zannediliyor ki bizansla ilk savaş bu. gerçekte daha önce savaşmış olmayı geçtim, bir barış antlaşması var ortada. hatta diyojen kaşarı bu antlaşmayı bozup da mevzuya giriyor.
    ikincisi sanki tek düşmanımız bizans. halbuki mevzubahis antlaşmaya güvenen alp arslanın fatımilerle olan savaşı derinleştirmesi gibi bir durum var ortada.
    üçüncüsü saldıran taraf bizmişiz sanrısı. la diyojen ipnesi evi arabayı satmış, paralı askere yatırmış, öküz gibi ordu toplamış, kalkmış istanbuldan muşa gelmiş. az kalsın içimizde gezdirecekmiş de reyizin casusları haberdar etmiş milleti. stratejik manevralarla bizi sayıca ikiye katlayan orduyu devirmişiz.
    dördüncüsü hilal taktiğiylen bizans ordusunu komple erittiğimiz düşüncesi. halbuki yüzde onunu falan doğramışız, bir o kadarını esir almışız, yarısı firar etmiş kaçmış, bizim tarafımıza geçenler var. ağır bir bozgun ama ortaya sıkıştırıp hepisini kılıçtan geçirdik gibi bir durum yok. (burda yanlış anlaşılmayayım. zafer büyük ama zayiat kısmında kafa karışıklıkları var)

    biz zannediyoruz ki yalnızca askeri bir zafer kazandık da bizans öyle dağıldı. halbuki malazgirtin siyasi önemi çok daha büyük. devlet siyasi kaosa sürüklenmiş, son derece zalim bir iktidar savaşı-iç savaş yaşanmış, darbe olmuş, imparator değişmiş. bu karışıklıktan faydalanmışız da arazileri kapatmışız.

    kendince çakallık yapan diyojen de öyle bir duruma düşmüş ki savaştan sonra, hafif bir acımadım değil.

  • fransız devrimi, rönesans ve aydınlanma dönemlerine az kaldığını bize gösteren demeçtir. teşekkürler erdoğan. bu ülke sana çok şey borçlu(!) türkiye tarihinin ortaçağı da böylece tarih sahnesinden kapanmış oluyor. sırada pozitivizm ile birlikte din ve bilimin ayrılması var.

    edit: bakalım altın vuruşu yapacak türk descartes'ımız ne zaman çıkacak*