hesabın var mı? giriş yap

  • ancak akp iktidarında gerçek olabilirdi, oldu da. zira olmayan yerli üretim uçağı seçim öncesinde yine göklere çıkarmayı başarmış olan tek parti akp idi. baktılar bu eyyamları halk çok beğeniyor, 24 km ray ile yurdu demir ağlarla döşediklerini iddia ettiler, ilki çok beğenilince, olmayan uçağı gökyüzüne çıkaranlar bu sefer olmayan rayları yeraltına indirdiler. oysa bakıyorsun karşılarına aldıkları, rakip gördükleri 1920'lerin iktidarı yılda ortalama 180 km ray döşemiş.

    şimdi birileri çıkıp diyecek ki "o zamanki raylarla bu zamankiler bir mi? her şey elektronik falan" o zaman ben de diyeceğim ki "be pezevenk, savaştan yeni çıkmış, parası olmayan, iş gücü olmayan, yorgun, bitkin, kafasını kaldırmaya çalışan türkiye cumhuriyeti ile bugünkü türkiye'yi kıyaslamasını biliyorsun ama!?"

  • 6-7 kişi bir araya gelse oluşturulamayacak cv'dir.

    sonra ben de yaparım dersin "adana kebabın dışı kıtır içi sulu olmalı" diye. ama olmaz :(

  • oncelikle (bkz: tesla autopilot)

    yaklasik 8 aydir tesla model x kullaniyorum. aracim ilgili videoda kullanilan 8.0 versiyonuna (ap1 de deniyor) sahip. (bu en gelismis versiyon degil, gectigimiz ay ap2 duyuruldu, ekstra hardware gerektigi icin sadece yeni teslalarda var)

    yazilanlari okudum, cehalet akiyor. fake diyenler var, mumkun degil diyen var, turkiye'de olmaz diyen var, var oglu var. kisaca diger hemen her konuda oldugu gibi bilgi yok, fikir var.

    olm siz ne acaip bir nesilsiniz yahu boyle ? olgulardan suphe duymak eyvallah, baslangic olarak mukemmel de hemen sonrasinda neden sapitiyor ve bilgi sahibi olmak ve sonra cikarim yapmak yerinde direkt iskembe-i kubraniza baglayip "olmeaz len o oylea" yi yapistiriyorsunuz ? cins misiniz olm siz ?

    videodaki uyariyi su ana dek uc defa yedim. bir an icin sagima baktigimda ondeki aracin ani fren yapmasi sebebi ile yedim ornegin. tesla'nin yazilimi eger ondeki araca yaklasma hiziniz tehlikeli sekilde artmissa uyari veriyor. eger yeterince hizli tepki verip fren yaparsaniz her sey yolunda ama tepki sureniz kazaya sebep olacak kadar yavassa bu sefer kendisi otomatik fren yapiyor. iddia filan degil bu, fact. dunya uzerinde autopilot'a sahip yuzlerce teslanin her gun yaptigi bir sey.

    ayni sekilde yazilim ap 7.0 yazilimi sayesinde ondeki aracin onundeki araci da gorebildigi icin (radar sinyallerini kullanarak) ayni "tehlikeli sekilde yakinlasma" hesabini o araclar icin de yapabiliyor ve "bak ondeki araclar aniden duracak" diye onceden sizi uyarabiliyor.

    ha bu yeni bir sey de degil, videosu internete yeni dustu de unlu oldu o yuzden haberdarsiniz.

    turkiye meselesine gelince, turkiye'de de ayni sekilde calisir. hic kafanizi yormayin. siz once tesla'nin turkiye'ye official olarak gelmesini saglayin, derdiniz o olsun.

    neden sorun degil ? cunku autopilot sizin tampon tampona gittiginizin farkinda, sadece dunyada bir turkiye'de mi tampon tampona trafik var saniyorsunuz ? aletin derdi tamponlarin arasinda 30cm mesafe kalmasi degil, sizin tamponun baska bir tampona yaklasma hizi. saatte 1 -2 km hiz ile giderken diger araba 30cm otenizde diye yaygara koparmiyor yani. ondeki arac duramayacaginiz kadar ani sekilde durursa uyariyor. yani siz dert etmeyin, turkiye'de de mukemmel sekilde calisir.

  • sikicem şimdi süpermen kıyafetini de sarığını da sakalını da. ya bu herif her defasında şutlanıp aynı fotoğraf farklı takma adlarla dönüyor. yetti

    ekleme: alnında aktroll yazıyor, neye cevap veriyorsunuz hâlâ? ben yazdıklarını okumadım bile. başlığın açılma şekli ve profil resmi yetmiyor mu?

  • maç sonrası röportajıyla beni güldürmüş genç yetenek.

    spiker: türk milli takımını seçme süreci nasıl gelişti?

    hakan: ben zaten u16-u17'de de milli takım forması giydim. sadece 1 defa almanya milli takımında oynadım. orada da kendimi hiç iyi hissetmedim. arkadaşlık yoktu, kimse birbiriyle konuşmuyordu.

    "insan yemekten sonra bir çay-kahve içer, sohbet eder."

    sen istesen de yapamazmışsın orada, iyi ki geldin.

    edit:facia yasadim uyarmış, imla.

  • --- `s06e09 'battle of the bastards' bölümü hakkında 15 bilgi` ---

    1-) jon snow'un tek başına saldırıya geçtiği sahnede ona kit harrington'a doğru koşan atlar aslında bilgisayar efekti değil, gerçek atlarmış. bu sahnenin çekimi için 40 at kullanılmış ve atlar son saniyeye kadar aktöre doğru koşmuş. harrington herkesin bu sahnenin bilgisayar efekti olduğunu düşünmelerine bozulduğunu söylemiş.

    2-) at eğitimcisi olan camilla, toplamda 80 atla bunun set çekimlerinde aldığı en büyük sorumluluk olduğunu söylemiş. camilla bu durumdan çok memnumuş, daha önceki sahnelerde at sahneleri genelde atı yürütmekten ya da hafifçe koşturmaktan oluşuyormuş.

    3-) jon snow tek çekimlerinde olan çarpışmalarda gerçek insanlar ve atlar kullanılmış. süvari sahnelerinde prodüksiyon yaklaşık bir düzine at kullanıp atları çarpmalarına yakın bir mesafeye kadar birbirlerinin üzerine sürdürmüşler. ancak geri kalan kısmı tamamlamak için efekte başvurmuşlar.

    4-) jon snow'un rickon'u kurtarmak için atıyla gittiği sahneyi çekmek için russian arm (uzaktan kumandayla kontrol edilen, hareket eden bir arabaya uzun bir donanımla bağlı olan kamera) kullanılmış. araba olarak da land rover tercih edilmiş.

    5-) tasarım ekibi ceset yığını sahnesinde kullanılan sahte insan ve hayvan cesetlerinin her birini uygun armalarla ve zırhlarla giydirmek durumunda kalmış. her birinin ait oldukları evin armasına göre giydirilmesine özen gösterilmiş ve bu da ekip için cesetleri çok gerçekçi hale getirmiş.

    6-) ceset yığını fikri orta çağ savaşlarından ve hatta a.b.d. iç savaşlarından esinlenilmiş.

    7-) battle of the bastards'ı en çok etkileyen savaş agincourt savaşı olmuş, taktikler ve yerleştirmeler bu savaştan esinlenilmiş.

    8-) ramsay bolton'ı oynayan iwan rheon her zaman jon snow'la bir sahnesi olmasını istediğini, çünkü aslında ilk başta bu rolün seçmelerine katıldığını söylemiş. (aktörümüz aynı zamanda viserys targaryen rolü için de başvurmuş.)

    9-) jon snow'un ramsay bolton'ı yumrukladığı sahneyi çekmeleri tam on saat sürmüş. direktör bu sahneyi mümkün olan her açıdan yakalamak istemiş.

    10-) sansa stark'ın intikamını aldığı son sahne onu canlandıran sophie turner'ın şimdiye kadarki favori sahnesiymiş.

    11-) sansa'nın ramsay'i tazılara yem edip zafer edasıyla yürüdüğü sahne 12-13 kez çekilmiş çünkü sansa'nın hafifçe sırıtışı birçok kişinin favori sansa sahnesi olmuş ve bunu olabildiğince en güzel şekilde yapmak istemişler.

    12-) benioff ve weiss (senaristler) iwan rheon'a karakterinin öleceği haberini vermeden önce ramsay'nin en sonunda demir tahta oturacağı şakasını yapmışlar. rheon da bunu duyar duymaz karakterinin öleceğini anlamış.

    13-) normalde kalkanlar orijinal senaryoda yer almıyormuş ama zamandan ve paradan tasarruf etmek adına sonradan eklenilmesine karar verilmiş. senaryo orijinalinde ramsay'nin adamları atlarıyla birlikte hilal taktiği yapacaklarmış. ama bununla birlikte arkada savaş alanından çok manzara gözükeceğini ve bunun da birçok ekstra ve sahne/kostüm süslemesi gerektireceğini fark etmişler. bu yüzden kalkanla birlikte manzara problemine çözüm bulmuşlar.

    14-) jon snow'un kendi adamları arasında neredeyse ezildiği sahne aslında senaryoda yokmuş. normalde savaş için çok daha farklı bir son düşünülmüş ama çekim yaptıkları arazi koşulları (uzun günler boyunca yağmur yağıp toprağın çamura dönüşmesi) onları böyle bir çekim yapmaya zorlamış. böylece daha küçük bir sahneyle düşündüklerinden tamamen farklı bir şey çekmişler.

    15-) total olarak bu bölümün çekimleri 25 gün sürmüş. 500 ekstra, 80 at, 65 dublör ve 4 farklı kamera ekibi kullanılmış.

    tüm bu bilgilerin anlatıldığı video.

    kaynak: buzzfeed

    --- `s06e09 'battle of the bastards' bölümü hakkında 15 bilgi` ---

  • darbe girişimi soruşturmalarındaki kilit uygulama.

    15 temmuz darbe girişiminden bu yana görevden alınan ve tutuklananlar hakkındaki en yaygın işlem gerekçesi, bylock kullanmak olarak yansıyor. cumhuriyet halk partisi bilgi ve iletişim teknolojileri genel başkan yardımcılığı’nın erdal aksünger’in başkanlığında bylock uygulamasıyla ilgili bir rapor hazırlandı. teknik özellikleri ve hakkındaki tartışmaları derledik: bylock nedir, kimler kullanıyor, savcılık ifadelerinde hakkında neler söylendi?

    bylock nedir?
    bylock, geliştiricisi tarafından “kullanıcılar arasında askeri seviyede şifrelenmiş, güvenli ve gizli iletişim olanağı sunan bir iletişim uygulaması” olarak tanımlanan mobil uygulama.

    android ve ios işletim sistemleri için geliştirilerek google play ve apple appstore uygulama mağazalarında yayımlanan bylock’un pazara ilk olarak 2014 yılı başlarında, abd’de yaşadığını belirten david keynes isimli bir geliştirici tarafından sunulduğu biliniyor.

    bylock, kullanıcılar ve gruplar arasında şifrelenmiş, güvenli haberleşme olanağı sağlamak üzere geliştirilmiş bir uygulama. bu imkanı sunan diğer uygulamalarda olduğu gibi, uygulamanın sahibi veya sunucularını barındıran taraflar, kullanıcılar arasındaki yazışmaları göremiyor ve konuşmaları dinleyemiyor.

    bugün bu tür iletişimde kullanılan en popüler uygulama olan whatsapp başta olmak üzere tüm mobil uygulamalar şifrelenmiş, uygulama sahibi tarafından dahi görülemeyecek iletişim olanağı sunduğunu iddia ediyor. ancak bylock’un çıktığı günlerde, whatsapp şifresiz olarak çalışmaktaydı ve diğer birçok uygulama henüz kullanıma açılmamıştı.

    bylock’un mit tarafından kırıldığı iddiaları üzerine yapılan incelemelerde, uygulamanın amatör yazılımcılar tarafından geliştirildiği, iddia edildiği gibi askeri düzeyde bir şifreleme yapamadığı, kullanıcılara ait birçok bilgiyi kolayca okunabilir yapıda sakladığı ortaya çıkmıştı.

    internet arşivlerine göre, bylock 2014 sonbaharında geliştiricisi tarafından uygulama mağazalarından kaldırıldı. geliştirici david keynes o tarihte;

    -1 milyon civarındaki “beklenmedik sayıdaki” kullanıcının yüküyle başa çıkmakta zorlandığını,
    -orta doğu kaynaklı zararlı trafiği önlemek amacıyla bu bölgeden gelen bağlantıları engellediğini,
    -bağlantı sorunları yaşayan kullanıcıların vpn (sanal özel ağ) üzerinden bağlanmaları gerektiğini, bylock++ adını verdiği yeni uygulama üzerinde çalıştığını açıklamıştır.

    uygulamanın bilinen en son versiyonu 26 aralık 2014 tarihlidir. bylock++ olarak isimlendirilen uygulamanın pazara sürüldüğüne dair güvenilir bir kaynak bulunamıyor, ancak haziran 2015'te bazı internet sitelerinde bylock++ uygulaması olarak dosyalar yayımlandığı görülüyor.

    halen google play ve apple app store’da bylock veya bylock++ uygulaması bulunmuyor. bylock’un sahibi olarak görünen david keynes ismi araştırıldığında, yazılım ve uygulama dünyasında hizmet gösteren kişiler tarafından sıklıkla kullanılan linkedin, github, stackoverflow, twitter gibi sosyal ağ ve geliştirici sitelerinde hesabının bulunmuyor. david keynes tarafından yapıldığı kabul edilen sadece iki açıklama bulunmakta, bunlar da wordpress.com üzerinde açılmış ücretsiz bir blog sayfasında bulunmaktadır.

    chp’nin yayınladığı raporda “kısa sürede 1 milyona yakın kullanıcıya hizmet verdiği söylenen bir uygulamanın, kişisel çabayla sürdürülmesi ve finanse edilmesi, bu işin doğasına aykırıdır. normal şartlarda bylock’un bu alanda hizmet veren bir şirket tarafından satın alınması veya yatırımcı alarak büyüme yoluna gitmesi beklenirken, uygulama mağazalarından çekilmiş ve küçülmek amacıyla çeşitli teknik önlemler alındığı söylenmiştir. bu durum sıradışıdır, dikkat çekicidir.” deniliyor.

    bilim, sanayi ve teknoloji bakanı faruk özlü, eylül 2016 tarihli aa editör masası mülakatında, ‘bylock’ mesajlaşma yazılımına ilişkin, “o kriptolu bir yazılım, onun bile bizim işten çıkardığımız eski tübitak çalışanları, yani fetö yapılanmasına mensup kişiler tarafından geliştirilmiş olacağı yönünde kuvvetli tespitlerimiz var. yaklaşık 215 bin kişinin haberleştiği bir ağ ve kriptolu bir yazılım bu. bu yazılımı tübitak’ta çalışan malum yapıya mensup kişilerin geliştirdiği yönünde elimizde ciddi veriler var” açıklamasında bulundu.

    15 temmuz öncesine bakıldığında, bylock hakkında uluslararası basında da haber yapılmadığı ve uygulamanın teknoloji haber sitelerinde konu edilmediği görülüyor. chp’nin raporunda konuyla ilgili “oysa 1 milyon kullanıcıya ulaşan bir uygulamanın en azından teknoloji haber sitelerinin ilgisini çekmesi beklenirdi.” ifadesine yer veriliyor.

    15 temmuz sonrasında bylock hem türkiye medyasında hem de uluslararası basında hızla ilgi görmeye başladı. konuyla ilgili ilk haber, 29 temmuz’da wall street journal tarafından yapıldı. mit kaynaklarından alınan bilgilerle yapıldığı ifade edilen haberde;

    -türk istihbarat birimlerinin darbe girişiminden aylar önce internetteki sohbet odalarında milyonlarca gizli mesajı deşifre ettiği,
    -darbe girişimiyle ilgili herhangi bir bilgiye denk gelmedikleri,
    -mit ile işbirliği içinde çalışan abd istihbarat birimlerinin de darbe girişimini göremedikleri,
    -gülen hareketi mensuplarının 2014 yılından itibaren şifreli mesajlaşma uygulaması bylock’u kullanmaya başladıkları,
    -2015 sonunda mit’in bylock’u keşfettiği, sistemin kırılmasıyla milyonlarca mesajın deşifre edildiği, 40.000 ismin tespit edildiği, bunların 600 kadarının fetö ile ilişkili olduğundan şüphe edilen yüksek rütbeli subaylar olduğu,
    -mit’in bylock sistemine girmesinden kısa bir süre sonra cemaatin durumu fark ederek “kırılamaz” nitelemesi yapılan başka bir uygulamaya geçtikleri,
    -mit’in deşifre ettiği dosyaları bahar aylarında hükümet ve diğer türk istihbarat birimleriyle paylaştığı ifade ediliyor.

    milliyet’ten tolga şardan’ın haberine göre, “fetö/pdy” soruşturmalarında bylock kullanımıyla ilgili 24 aralık 2014 tarihi bir milat olarak kabul ediliyor. bylock’un bu tarihten önce herkes tarafından kolayca indirilebilmesi nedeniyle bu tarihin milat olarak seçildiği belirtiliyor. bu tarihten sonra telefonlara yapılan program yüklemelerin ise soruşturmada konu edilen suçlamalarda şüphe unsurunu güçlendirdiği savunuluyor. bu tarihten sonra asıl veritabanı kanada’da olan programın türkçe’ye güncelleyip cemaat tarafından kullanılmasının sağlandığı ifade ediliyor.

    anadolu ajansı muhabirinin emniyet kaynaklarından aldığı bilgiye göre, izmir’deki “fetö/pdy” soruşturmalarında ifade veren kişiler, “bylock” kullanımına ilişkin önemli bilgiler verdi. 17–25 aralık sürecinden sonra telefonlarının dinlenebileceği düşüncesiyle tedbir almaya başladıkları, üst düzey mensupların ise güvenli iletişim konusunda cemaat içi seminerler verdiği bilgisi yer aldı.

    emniyetteki ifadesinde telefon dinlemeleri konusunda 17 aralık 2013'ten sonra tedbir alınmaya başladığını belirten bir kişi, şunları söyledi:

    --- spoiler ---
    “17 aralık 2013'ten sonra telefonlardaki dinlemelerle ilgili tedbir almaya başladık. türkiye’de bulunan tüm telefonların güvenlik zafiyetleri bilindiği ve dinlenmesinin de çok kolay olduğu sohbetlerde anlatılıp toplantılarda görüşmelerimizi lıne, whatsapp, viber, hi, kakoa talk, coverme benzeri programlar üzerinden yapmamız söylendi. sonra bu programların da güvenlik zaafiyeti olduğu gerekçesiyle kullanımından vazgeçildi. sonrasında kritik noktalara bakan herkes bu bylock denilen programı kullanmaya başladı. herkes bize mutlaka kullanmamız gerektiği söylenen bu bylock üzerinden mesajlaşarak bilgi alışverişini sağladı.”
    --- spoiler ---

    bir başka kişi ise, gülen’den geldiğini belirttiği “tüm üyeler bylock programı üzerinden görüşmeler yapsın, normal telefonla görüşme yapanlar hizmete ihanet etmiş olur” talimatıyla bylock kullanımının örgütte zorunlu hale getirildiği, başlangıçta ingilizce olarak yazılan uygulamanın sonrasında “turquoise” adlı güncellemeyle türkçeleştirilerek, türkiye yapılanmasında da yaygınlaştırıldığını ortaya koydu.

    bylock programınının appstore ve google play gibi kamuya açık mobil uygulama mağazalarında bulunmadığı, ancak telefona dışarıdan flaş bellekle yüklenebildiği bilgisine ver verilen ifadelerde, programın tercih edilmesinin nedeninin başlıca nedeninin ise “sanal ağ bağlantısı sağlayan vpn programlarıyla çalışan yapısı nedeniyle, görüşmelerin yurt dışı serverler üzerinden yapılmasını sağlaması, bunun da örgüte istihbarat çalışmalarına takılmama imkanı vermesi” olduğu ayrıntıları yer aldı.

    bir başka kişi ise bylock’un yüklenmesi ve çalışmasına ilişkin, ifadesinde şu bilgileri aktardı:

    --- spoiler ---
    “kendimiz bir isim ve bir adres belirliyoruz. bu adres hotmail, gmail veya yahoo gibi bir adres olmamakla birlikte kısa bir isim ve rumuz olarak belirledikten sonra bir rakam, bir harf ve bir karakter kombinasyonundan oluşan en az 8 karakterli bir şifre oluşturmanız gerekiyor. şifre oluşturulduktan sonra sisteme türkiye haricinden başka bir ülkenin serverı üzerinden bağlantı sağlanıyor. bu bağlantı genellikle abd üzerinden gerçekleşiyor. bylock veri tabanı kanada’dır. bylock üzerinden gönderilen mesajlar, mesajı gönderdikten sonra alıcı tarafından silinmemiş ise 24 saat içerisinde sistem tarafından otomatik olarak siliniyor. yine gönderici mesajı gönderdikten sonra mesajı telefonundan silerse, alıcı mesajı okuduktan sonra sistem mesajı otomatik olarak siliyor. bylock içerisinde gelen mesajlardan telefonların özelliklerine göre ekran görüntüsü kopyası alınabiliyor. bir de bylock ana sayfada bir kişi bir başka kişiyi eklemediği sürece birbirleri ile mesajlaşamazlar. bu sistem üzerinde grup kurma özelliği mevcut değildir. birbirlerini ekleyen kişiler sadece dm (direkt mesaj) şeklinde görüşme yapabilmektedirler. bu program üzerinden fotoğraf, pdf dosyası veya video paylaşımı yapılamaz sadece mesajla yazışma programıdır.”
    --- spoiler ---

    fethullah gülen cemaati ile ilişkilendirilen hesaplardan @gultekinbibar, 25 aralık 2014 tarihinde twitter hesabından paylaştığı tweet’te “bylock kullananlara tavsiyem bunu çizin” diyerek uygulamanın giriş ekranındaki çizim alanına arapça allah yazılmasını önerdi.

    mhp genel başkanı devlet bahçeli, 22 eylül 2016'da yaptığı açıklamada bylock’ta 215 bin kişinin sistemde olduğunu, ancak bunların 50 bininin bilgilerinin bulunduğunu belirtti. bahçeli, operasyonlarda düzenlenen baskınlarda tespit edilen dolar banknotlarının üzerindeki seri kodlarının bylock sistemine giriş şifreleri olduğunu iddia ederek şu değerlendirmeyi yaptı:

    --- spoiler ---
    “bylock kullanan kamu görevlileri görevlerinden atıldı. 160 bin kişinin kim olduğu merak konusu, iş çevresi, siyasetten isimler olabilir. bunların açığa kavuşturulması gerekiyor. bylock sisteminin kurulmasından itibaren referans sistemi kullanılıyormuş. tanıdık olmayanın sisteme girmesi imkansız. örgüttekilere verilen f serisindeki bir dolarların seri numaraları ise bylock sisteminin giriş şifresi olarak kullanılıyormuş”
    --- spoiler ---

    bylock kullananların durumu
    eylül 2016 sonu itibariyle, ohal kapsamında işten el çektirme, memurluktan ihraç ve tutuklama işlemlerinin önemli bir kısmının “bylock yüklemek” iddiası üzerinden yürütüldüğü görülüyor.

    hakkında işlem yapılan kişilerin bir kısmı uygulamadan habersiz olduğunu belirtmekte, bir kısmı da telefonlarına başkaları tarafından yüklendiğini anlatmaktadır.

    yerel emniyet birimleri, savcılar ve hakimler, tc kimlik no—telefon numarası şeklinde hazırlanmış ve soruşturmanın gizliliği nedeniyle şüpheliler ve vekilleri ile paylaşılmayan listeler üzerinden arama, gözaltı ve tutuklama işlemleri yapıyor.

    ekim 2016'nın başında hatay 2. ağır ceza mahkemesi’nin bylock isimli haberleşme programında kaydı olduğu belirtilen bir şüpheli hakkında verdiği karar sosyal medyada tartışma konusu olmuştu. mahkeme, kararda savcılığın iddianameyi yeterince delillendirmediğini gerekçe göstererek iddianameyi savcılığa iade etti. kararda, “kişilerin lekelenmeme hakkı ve eksiksiz soruşturma ve tek celsede duruşma” prensiplerine değinildi ve “soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcılarının makul sürede bütün delilleri toplamaları, sadece mahkumiyetle sonuçlanacağını değerlendirdikleri hususları dava konusu yapmaları, beraatle sonuçlanacağını değerlendirdikleri eylemleri dava konusu yapmamaları, yani bir nev’i filtre görevi yapmaları gerekir.” denildi: https://haber.140journos.com/7ee3c2b2e1be

    whatsapp’ın 5 nisan 2016'da uçtan uca şifreleme güvenlik duyurusunu yayınlamasıyla birlikte güvenlik nedeniyle farklı uygulamaları kullanan birçok kullanıcı, whatsapp kullanmaya başladı.

    darbe girişiminin ertesi sabahı ise, 16 temmuz 2016'da anadolu ajansı’nın yayınladığı görüntülerde, darbeci bir askerin ele geçirilen telefonunda darbecilerin irtibatlarını whatsapp üzerinden kurduğu görülmüştü.

    chp genel başkan yardımcısı erdal aksünger başkanlığında yayınlanan bylock konulu, 5 ekim 2016 yayın tarihli dosyaya 140journos web sitesinde ulaşmak için: https://haber.140journos.com/b0cef225641c