ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
21 kasım 2023 büyük steam boykotu
-
hala steam boykotu diyenleri görünce bugüne kadar niye geçmemişler şaşırdım açıkçası. adamlar yıllardır senin saçma sapan kuruna rağmen tl ile satış yapıyordu, baktılar düzelecek gibi değil en sonunda dolar yaptılar. ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumu sorun edip sokaklara dökülmesi gereken insanlar hala steam boykotu peşinde. bu kafada adamlara her şey müstehak. boykotu seçimlerde bütün ülke yapacaktı. o tren kaçtı artık. steam yerinde olsam daha da fiyatları arttırırım. çünkü steam boykot diyenlerin anlayacağı dil bu.
hamile kadının kocasına yaptığı sürprizin videosu
-
adam kaydı dinlerken kafasının içinde ben bu hallere nasıl düştüm diye düşünüyor ama cevabı bulamıyor. kadının tek derdi etkileşim. bir gözü kamerada adama koala gibi sarılmış sürekli sarsıyor. o da içinden "kendine gel o kadar hazırlık yaptık bunun en az 1.000 beğeni 100.000 izlenme alması lazım" diye düşünüyor ama çabaları yetersiz.
bu bir dramdır.
buket'i amerika'ya yolluyoruz
-
duyarsız sözlük yazarlarının sulandırdığı kampanya. bir genç kızın hayalleri gerçek ola, şaka lan şaka. nasıl bir kazanmaysa yıllık 42 bin dolar ödenecekmiş, kazanamasa ne olacaktı kimbilir.
(bkz: gel gel çüküme gel çüküme)
esenler otogarı
-
istanbul'un basuru.
tostu bir üst noktaya taşıyan küçük detaylar
-
kasap sucuğu, gazete kağıdı ve yol kenarında pis bir büfede yapılması.
darphane altın sertifikası
-
altıns1 kodu ile emtia pazarı'nda işlem görmeye başlamıştır. gram altının 100'de 1'i kadar fiyatlanmış. al-sat makası 1 kuruş görünüyor. gramda 1 tl yapar ki bu gerçek olamayacak kadar iyi. istenirse 4 ay sonra önceden talep ederek 5 iş günü içinde fiziki altın olarak alinabiliyormus ki bu da iyidir yani. ayrıca gelir elde edilirse stopaj da yokmuş ki bu normal yani nerde var ki zaten altına stopaj.
(bkz: altins1)
torture
-
the jacksons'a ait olanın zamanına göre çok da ilginç bir video klibi vardır. ghosts'taki gibi yine iskelet dans eder bir yerlerinde ama bu sefer 5 tane tabii. bu arada jackson'ların kıyafetleri de akla ziyandır yine. michael ile jermaine'in farkı da bariz şekilde meydandadır.
siz doktorlar hemşirelerin komutanısınız
-
'hastaların battaniyesi eksik, çarşafı yırtık, yastık yok ' bu kısma odaklanmayıp, sadece tek bir cümleye odaklandığınız için bu halde bu ülke.
30 yaşında bekar kadın
-
ben 10 yaşındayken annem 30 yaşındaydı. o zamanlar ben annemi çooooook büyük çoook yaşlı ve her şeyi biliyor sanıyordum. hiç hata yapmamalı, her şeye gücü kudreti yetmeli çünkü o taaaaaam otuuz yaşındaydı. hatta çok yaşlanıyor sanırım ölecek diye de endişelenirdim. şimdi ben 30 yaşındayım ve bi bok bilmiyorum daha çok küçüğüm çok gencim...
lise sıralarınızdan sivilcelerinizi patlatarak saldırmayın bu başlığa çok da büyük bir yaş değil, yazdıklarınız kabus gibi. ben de 20'li yaşlarda sözlükte yazardım ve 30'luk tipleri görünce, "30 yaşına gelmiş işi gücü yok hala burda geyik peşinde, ben 30 yaşında çok meşgul olacağım" derdim bak hala size laf yetiştiriyorum.
grinin bile 50 tonu var gençler saçmalamayın daha çok genciz.
baba
-
58 yaşına geldiğinde hala ailesi rahat yaşasın diye çırpınmasıyla beni her gün kahredendir. böyle bir adamın oğlu olduğum için kendimden utanıyorum. yanlış anlaşılmasın babamdan falan değil kendimden utanıyorum. bir ona bakıyorum bir aynaya ve yazıklar olsun demeden edemiyorum kendime. çocuklaşıp bir mucize olsa da cebine çok para girse ve hayatının sonuna kadar rahat yaşasa diye düşünmediğim tek bir günü hatırlamıyorum. alsın annemi de gitsin bir yerde kafasını dinlesin. ne beni ne de başka kimseyi düşünmeden rahatça yaşasın istiyorum ama olmuyor. lanet olsun ki olmuyor. olmuyor çünkü emekliysen hayvan muamelesi gördüğün bir ülkede yaşıyorsun ve son nefesini verene kadar da sadece insan gibi yaşamak için çalışmak zorundasın.
nefret ediyorum bu ülkeden.
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
yer : karakoy/tramvay
kahramanlarimiz bir kari-koca
karakoy'den geciyor olmamiz sebebiyle bayan kisimizin aklina karakoy güllüoglu gelir ve olaylar gelisir:
- off canim acayip baklava cekti tahsin...
- gel alalim hayatim.
- hic sevmem ki ben
- ama canim çekti diyorsun ya...
- tamam da sevmem biliyorsun tahsin
- kafam almiyor hayriye... valla almiyor....