hesabın var mı? giriş yap

  • gidebilir, boşandıktan sonra.

    istanbul sözleşmesine laf atmaya çalışmış başlığı açan kıt akıllı yazar, olmayan aklı sıra. sözleşme olmasa ne yapacaksın, kafasına mı sıkacaksın yoksa zincirle mi bağlayacaksın? çıkar içindeki teröristi de hepimiz görelim. kıvırma dansöz gibi.

    edit : başlık başa kalmış, konuyu açan [(bkz: gulerken dusunen adam)gulerken dusunen adam] tüm sözlük ahalisinden lafı yedikten sonra mesajını silmiş, korkup kaçmış.

  • tüm dünyada bilgisayar oyunu oynayanlar bir hafta boyunca toplamda 3 milyar saatlerini oyunlara harcıyorlar. bu yüzden dünyanın birçok yerinde bilgisayar oyunlarının beyne etkisiyle ilgili çok sayıda araştırma yapılıyor.

    yapılan araştırmalardan elde edilen sonuçlara göre bilgisayar oyunu oynamanın beynin yapısını, sinirler arasındaki bağlantıları, davranışını ve fonksiyonlarını değiştirdiği tespit edilmiştir. bilgisayar oyunu oynayanlarda seçici ilginin geliştiği ve odaklanma süresinin artması gibi olumlu gelişmeler görülmüş, oyun oynayan bireylerin oynamayanlara göre odaklanma gerektiren işlerde daha başarılı sonuçlar elde ettikleri gözlemlenmiştir.

    araştırmalar oyun oynayanlarda beynin vizüospasyal (görsel mekan) ile ilgili bölümünde ciddi bir genişleme olduğu sonucunu ortaya koymuştur. ayrıca araştırmacılar oyunların bağımlılık yaptığını, beyinde ödüllendirme sisteminin fazla çalışmasının oyun oynayanlarda sürekli olarak oyun oynama ve başarı kazanma motivasyonuna neden olduğunu bu davranış şeklinin başka türlü bağımlılıklarla benzerlik taşıdığını tespit etmişlerdir.

    kısacası bağımlı olmadan oyun oynama başarısı gösteren bir birey gerçek hayatta yaptığı işlere daha iyi odaklanabilen, görsel ve mekansal algısı gelişmiş bir birey olarak oyunlarda elde ettiği yetenekleri gerçek hayata da yansıyabilecektir.

    https://www.medicalnewstoday.com/…ticles/318345.php

    http://www.iflscience.com/…d-your-brain-here-s-how/

    http://www.bbc.com/news/technology-34255492

  • "askerliğini dağda bayırda sırtta 100 kiloluk çanta, elde g3 ile yapmış, savaşmış, kan görmüş" ibaresi ile beni benden almıştır.

    işte bu çok televizyon izlemenin zararları.

  • bazılarına göre bir komplo teorisi olan inanış. şimdi, epey eskiden alınmış bazı ürünlerin hayvan gibi dayandığına pek çoğunuz şahit olmuşsunuzdur. şimdiki tasarımlar, ürünleri ufaltmaya çalıştığı ya da donanım özelliklerinin artmasından ötürü veya firmaların kasti ibneliğinden kaynaklı mı bilemiyorum ama kesinlikle daha kısa ömürlüler. en azından bir şekilde ya hızlıca zamana yenik düşmesi isteniyor, ya yan ürünlerine para bayılıp müptelası oldurulmaya çalışılıyoruz veya gerçekten garanti süresinden kısa bir süre sonra çöp olması isteniyor.

    özellikle ev eşyası, tekstil ve teknoloji ürünlerinde bu anlayış çok göze çarpıyor. şimdi asıl mesele bunu ben böyle inanıyorum diye açıklamak değil; bunun gerçek olma olasılığının irdelenmesi. mesela kulaklıklar üzerinden bu konu irdelenmiş biraz.

    demem o ki parasını versen de yüzde 99 güven aralığında, kalitesiz kumaştan, bir yerinden pörtleyen kazaktan, yırtılan pantolon ve ayakkabılardan, bozulan aygutlardan; kırılan eşyalardan kurtulamıyorsun. lan bizim 20 senelik emektar eşyalar bile sizin gibi değil. 20 senelik buzdolabını değiştirmek için, "yeter artık bozul" diyerek annemin buzdolabını tekmelediğini hatırlarım. yine de bozulmamıştı o buzdolabı. şimdikilere kötü söz söylesen bile 2 güne pert olur.

  • dayak atan öğretmen meslekten atılmalı, sınıfa geri kaçan öğretmen bir yıl ücretsiz izne gönderilmeli, çocuğu kurtaran öğretmen de üstün başarı belgesi ve bir maaş ikramiye ile ödüllendirilmeli. adalet doğrudan ve hızla sağlanmalı ki herkes yaptığının ödül ve cezaya tabi olduğunu öğrenmeli ancak o zaman bundan sonra böyle olaylar yaşanması engellenebilir.

  • dün akşam eski sevgili adayının durduk yerde mesaj atmasıyla başlayıp ileriki zamanlarda başıma gelen aydınlanma.

    dedi: "sana aşık değilim. hepsi bu."
    dedim: "e o zaman bu gururu kırıp günler sonra yazmanı sağlayan ne?"
    dedi: "sevgi eksikliği"

    yani bir tek yalnız kalındığında hatırlanılan bir boşluk doldurucudan başka bir şey olamam hayatta.