hesabın var mı? giriş yap

  • başlıkta bu önermeyi savunan ne kadar kişi varsa hepsini sınıflarında bulunmuş, adı hep alaylı bir şekilde anılan silik kişiyi hatırlamaya davet ediyorum. ya da hiç hatırlamadığınız ama kendisini hep dalga geçilen çocuk olarak hatırlayan kişiyi.

  • japon mafyasına patentini satmayı umduğum yeni silahım.

    görmüşsünüzdür samuray kılıcı (katana) şeklinde şemsiyeler var. gören önce bir "noluyoruz, herif kılıçla dolaşıyor" diye şaşırıp sonra şemsiyeyi farkedince gülüyor.

    benim icadımda ise gören önce kılıç sanıyor şaşırıyor, sonra şemsiye olduğunu anlayıp gülmeye başlıyor, sonra şemsiyenin içinden çıkan kılıçla ikiye bölünüp gülümsemesi yuzünde donuyor.

  • neyseki bu sefer bir vatandaşı öldürmemiş.

    o değil de ankara’da afrika cumhurbaşkanlarının oğullarına özel bir sosyal kulüp falan mı var?

  • alm. "saflık kanunu". bavyera dükalığı tarafından 1516 yılında ilan edilmiş ve ileriki tarihlerde tüm alman bira üreticilerince kabul edilmiş, dünyanın hala kullanımda olan en eski gıda tüzüğü ve tüketiciyi koruma kanunudur. bira üretiminde kullanılacak maddeleri belirler ve bunların dışında kullanılacak herhangi bir yabancı maddeyi yasaklar. ayrıca olabilecek en kötü ekonomik şartlarda dahi tüm halkın bira içebilmesi için fiyat belirleyici ve rekabeti denetleyici kanun maddeleri içerir.

  • benim gibi sağlık takıntısı olan bir insandır. şimdi tadında alırsan faydası var muhabbetine hiç girmeyelim. alkol alınan hoş muhabbet ırtamına da girmeyelim. bizler alkol sigara almadan en net en pürüzsüz en güzel halimizle her şeyi sonuna kadar hissedip yaşayan insanlarız.

    alkol sigara almayan genelde yalnızdır. kendimden örnek vereyim. şimdi bilirsiniz böyle bir insan bulmak zor, ya sporcudur ya sağlığına çok takıntılıdır ya da inançlarına ters düşüyordur gibi nedenler mevcut. üniversitede, gittiğiniz bir kursta ya da iş yerinde sigara kullanan insanlar bir bağ kuruyor. mesela ben sigara kullanmadığım için üniversitede sigara içilen ortamdan da uzak durmaya çalıştım rahatsız olduğum maruz kalmak istemediğim için. ders araları olurdu herkes sigara içmeye çıkardı, ben de boş boş yanlarında dikilmemek ben pasif içici olmamak için gitmezdim, fakülte önüne vs çıkanlar da hep sigara içenlerle ahbap olurdu. bu yüzden hep yalnız kalırdım, bu gittiğim bütün ortamlarda böyle oldu. sigara alışverişi, ateşin var mı felan derken sevgili olan bile oldu. sigara içerken boş boş beklerken bulunulan ortamda bir sohbet gelişebiliyor. bazı yakın arkadaşlıklar da böyle başladı.

    sigara kullanan insanlar arasında bir bağ oluşuyor aynı eylemi paylaşmaktan dolayı.
    başka bir noktaya değinecek olursa bunları kullanmayan insan kullanana göre daha hassastır. örneğin; kullanan insan yanları açık bir kafede istediği yerde oturtabilirken kullanmayan insan biraz gerginlikle sürekli duman geliş yönüne göre yerini ayarlamakta, yer de yoksa o dumana maruz kalıyorsanız zaten gerginlik oluşuyor ya da mekân müşteri kaybediyor.

    kötü kokudan rahatsız olan insandır. arkadaşlarına ve yakın insanına yaklaşırken temiz olmak ister, o yüzden karşısındaki insanın kokusundan da etkileneceği için istemez sigara içen insanla yakın temas kurmak.

    tadını sevmediği şeyi kafası ya da ortamı için reddeder. onun için en önemli şey kendisidir. kendinden başka bir şey için taviz vermez. arkadaş ortamında içilir uyum sağlayayım gibi düşüncelere kapılmaz.

    bu insan bir şeye bağlı olmayı, kendini bir nebze de olsa teslim olmayı reddeden bir insandır. kötü alışkanlıkları yoktur, antitez üreteceğinize koruyun ve sevin bu çok az kalan insanları.

  • başına "pazar pazar" eki getirmek suretiyle mümkündür.

    örnek veriyorum:

    "pazar pazar böyle müzik mi çalınır?"

    "pazar pazar ne balesiymiş bu?"

    "pazar pazar brent petrolü mü satın alınırmış?"

    "pazar pazar sen anandan yine çıkardın amma, baban kimdi bilemezdin şerefsiz!"

    vb...