hesabın var mı? giriş yap

  • eğer eğitim ile beyin korteksinde nöron iletimini yeterli sayıda arttırmazsan, devreye beynin hayatta kalmayı ve yaşamı devam ettiremeye programlı bölgesi olan "amigdala" girer. amigdala, "oku, öğren, müzeye git, müzik dinle, sinemaya git, işe gir çalış, üret" diyen bir bölge değildir; amigdala "sana tehlike olabilecek canlıyı yok et, senden olmayanı yok et!" diyen beyin bölgesidir. eğitim ile beynin ön korteks- prefrontal bölgeni geliştirmezsen, al sana devreye amigdala bölümü girer, şu an ülkemizde ve coğrafyada olanların bilimsel yanıtı budur!
    dr. bora küçükyazıcı
    nöroterapi uzmanı tıp doktoru
    uzman klinik psikolog & aile danışmanı

  • çekya ile çok da önemli bir ilişkimiz olmadığını düşününce şu çıkarımı yapıyorum; adamı resmen devletin imkanlarıyla tatile göndermişler.

  • son 5 yıldır siyah ve beyaz olanlarından toplamda 7 çift edindiğim canım ayakkabım. başka ayakkabı giymeyi denemiyorum bile gerçekten çünkü bu ayakkabıyla şık olmama şansınız yok bana kalırsa.

    insanların en çok sorduğu soru tabii ki beyaz olanın çabuk kirleneceği dolayısıyla nasıl giyebildiğim oluyor ama internette kısa bir arama sonucunda çok kolay bir şekilde ayakkabılarındaki sararma ve ön taraftaki çökmenin önüne geçebiliyorsunuz ancak tabi bir veya bir bucuk yıl sonra yenisini almakta fayda var.

  • hong kong’lu geliştirici hanson robotics tarafından üretilen insansı robot sofia'ya vatandaşlık vererek, dünyada bir robota vatandaşlık veren ilk ülke oldular.
    veliaht prens muhammed bin salman'ın, ülkenin batısında hayata geçirmeyi planladığı robotlu-mobotlu epey fütüristik, neom adında bir projesi var.
    artık orada ne amaçla kullanırlar bu robotları bilmiyorum ama iyi para akıtacakları yeni bir şey buldukları aşikâr.

    http://turkish.aawsat.com/…slik-veren-ilk-ulke-oldu

  • bir gece ablamin bir arkadasinin bizde kalacak olmasi. tam o sirada benim yeni aldigim siyah eldivenleri ve bereyi ablama gosteriyor olmam. akabinde ablamin arkadasinin apartmanin icinde fare gormesi ve cigligini en ust kattan duyup kosmam. tabii benim gibi cigligi duyan herkesin kapilarini acmasi ve merdivenlerden asagi kosan siyah bereli ve eldivenli insan figurunu duyduklari ciglikla da birlestirince hirsiz sanmalari ve pesime dusmeleri. pesimden kosanlardan birinin elinde kurek olmasi. bunlar niye geliyo diye aniden arkami donunce bir anda en ondeki adamin korkup dusmesi. ben asagi indikce cigliktan kacan farenin ablamin arkadasiyla aramda kalmasi ve ona dogru gitmeyi secmesi, yeni cigliklarin yukselmesi. arkamdan kosan annem ve babamin "hirsiz degil o, durun" diye apartman sakinlerini yakalamaya calismasi. sonucta o kuregin fareyi oldurmek uzere kullanilmasi.

    edit: imla

  • cehaleti mezun olunan okulla sınırlandıranların cehaletinin bir göstergesidir. bu paralelde bakılırsa annenin üniversite mezunu cahil bir insan olmasından iyi olan durumdur.

  • ne deseydi, mahmut tarafından mı atıldı deseydi. tam bir gerizekalılık örneği,
    dünya kupalarında en hızlı gölü, akp milletvekilliği de yapmış olan "hakan şükür" atmıştır.
    beni de değiştirsinlet bakalım

  • sokağa indiğinizde sik gibi kalmaktır. lan milletin bir boktan haberi yok amk kemal kılıçdaroğlu gibi elimde belgeler var modunda dolaşıyorum.

    napcaz bee kamil?

  • şimdi almancıların sıçtığının göstergesidir.

    uzaktan reis sevdası yaşanmaz canlar gelin böyle :)

    amk euro kazanın, gelin türkiye'de tl ile tatilinizi yapın krallar gibi sonra "egonomi çoh iyi, reisi çoh seviyoz". yok öyle gelin burdan sevin.

    edit: @vlkn34 isimli çaylak arkadaş şu paradoksu da eklememi istedi :) güzelmiş.

  • - noel tatilinde evine gidecek misin?
    - hayır, zaten biz noel kutlamıyoruz (son anda fark ettim ama iş işten geçti bir kere)
    - (gözler kocaman açılarak) noel kutlamıyor musunuz???!!!!
    - eee evet, biz müslüman olduğumuz için kutlanmıyor genelde pek
    - müslümanlar noel kutlamıyor mu?
    - (yuh!) hayır kutlamıyorlar
    - yani noel ağacı süslemiyor musunuz?
    - yani sokaklarda dekorasyon amaçlı görebilirsin ama evlerimizde noel ağacı olmaz, çünkü noel kutlamıyoruz
    - peki noel kartı da göndermiyor musunuz?
    - hayır, noel kutlamadığımız için, kart da göndermiyoruz.
    - peki noel hediyeleri?
    - hayır noel hediyesi de vermiyoruz (yaa sabırr).
    - peki noel şarkıları?
    (bu noktaya geldiğimizde ben karşımdaki kızın hakikatten sağlam bir gerzek olduğunu anladığımdan ne kendimi ne de onu daha fazla yormamaya karar verdim...)
    - evet noel şarkıları var, meydanlarda toplanıp söylüyoruz.
    - arapça mı?
    -.............

  • bu elemanlarla iyi anlaşmanın yolu onları denginiz olarak görmeye başlamanızdan geçiyor çünkü, komik ama, o sizi dengi olarak görüyor. bu temel kuralı aklınızda tutarsanız en kezban, en hırçın dişi kuşla bile belli bir saygı ve sevgi çerçevesi içinde yaşayıp gidebiliyorsunuz.

    muhabbet kuşları diğer papağanlar gibi sürü yaşamını benimsemiş hayvanlar olmasıyla beraber, yine papağanların çoğu gibi sürüdeki diğer bireylerin kendi türünden olup olmadığını çok sallamıyor veya ayırt edemiyor. siz de kuşmuşsunuz veya kendi de insanmış gibi düşünüyor. insanlarla bu kadar yakınlaşabilmesi de buradan kaynaklanıyor. sizi yabancı unsur olarak değil sürü/aile olarak görüyor. size uyum gösteriyor; eve geliş saatiniz, yemek yeme saatiniz, belki bir şekerleme yapma saatinize hatta çıkardığınız seslere ayak uyduruyor. siz de onun belli ihtiyaçlarına ayak uydurmalısınız. bu yüzden sabah ona günaydın demeniz, muhattap alıp oyun oynamanız, içten bir şekilde konuşmanız, aç susuz sefil bırakmamanız, onun da sıkılabileceğini göz önünde bulundurmanız (bomboş evde, kafes içinde, 7 saat duvarları izlediğinizi düşünün, kafayı yersiniz), çok küçük ve hassas olduğundan severken aşırı nazik olmanız ve dinlenmek/tüylerini düzeltmek istediği zaman onu kendi haline bırakmanız gerekiyor. kafesini olabildiğince uzun süre açık tutun ki biraz daha özgür hissetsin, biraz daha mutlu olsun. zaten affedilmez lanet gibi temizlenemez bir dışkısı yok, gezsin işte evin içinde.

    çoğu zaman beden diliyle derdini çok güzel anlatabiliyor. cakcaklayıp olduğu yerde dönüp kafasını aşağı yukarı sallayıp koşuşturuyorsa çok mutludur mesela, onu izlerken siz de muhtemelen eğlenirsiniz. siz ona güzel şeyler söylerken tüylerini şöyle bir kabartması da "hoşuma gitti panpa devam et" demektir. esniyorsa, evet küçük gagalarıyla çok güzel esniyorlar, uykusu gelmiştir. hareketsizleşmesi, eğik durması, kanatlarını düşürmesi hayra alamet değil. elinizdeyken kendini bir tarafa doğru uzatıyorsa, o yöne doğru eğiliyorsa oraya gitmek istiyordur. çok üşengeç bir hayvanınız varsa gitmek istediği yere bırakın. şapşal olduklarından kanatları olduğunu unutabiliyorlar. banyo suyu vermezseniz suluğunda yıkanmaya çalışabilir. ne sıklıkta banyo istediğini öğrenip belli zamanlarda banyosunu yaptırın.

    belki bir kedi veya bir köpek hayvanı gibi ele gelen, mıncırılabilen bir hayvan değil, öyle hayvan seviyorsanız zaten kuş bakmıyorsunuzdur. buna karşılık kuş akıllı, yaramaz, komik bir dosttur. evdeki bir bireye daha çok bağlansa bile kalan herkesi yine çok sever, bir kişiyle biraz vakit geçirse diğerleriyle de vakit geçirmeye çalışır. biri onu sevmişse hemen anlar, o kişiyi ilk kez gördüğü günde bile sırnaşır babam sırnaşır. çoluk çocukla da arası iyidir, misafirin küçük çocuğu onun için bulunmaz ganimettir. gelir öpücük verir, elinizi kemirir, saçınızdan aşağı yüzünüze sarkar. şaklaban mı ne.

    pişmanlıkla gelen edit: az önce tab tuşuma sıçmıştır, yakalarsam kendisini öldüreceğimdir.