hesabın var mı? giriş yap

  • her askeri problemde olduğu gibi sadece bir tercih meselesidir.

    otomatik yükleme mekanizmaları 2. dünya savaşı sonrası ortaya çıkan mekanizmalar. tasarım amacı da tank içindeki mürettebatın sayısını azaltmak, tank vurulduğunda yaşanabilecek kayıpları en aza indirmek ve çok daha hızlı bir şekilde topu doldurup daha fazla atış yapabilmek.

    otomatik yükleme mekanizmalarının en büyük avantajı sistemin bir insana göre çok daha hızlı yükleme yapması ve tankın 1 dk. içinde daha fazla atış yapabilmesine imkan sağlaması. ayrıca mekanizma sayesinde tank mürettebatından 1 kişi eksiltme ve bu 1 kişi için gerekli olan alanı ve hacmi azaltıp tankı daha da ufaltma şansınız oluyor. bu tasarruf sayesinde tankın ağırlığı da azalıyor ve hareket kabiliyeti artıyor. ayrıca tasarruf edilen bu hacim ve ağırlık sayesinde tankın kendini koruma kabiliyeti için gerekli ekipmanı tanka daha kolay ekleyebiliyorsunuz.

    dezavantajları da var elbette.

    otomatik yükleme mekanizması arıza yaptığında ya da çatışma sırasında bozulduğunda mermilere ulaşmada ve yüklemede sorun oluyor çünkü 1 kişi eksiksiniz. ayrıca bu tip mekanizmalarda "genelde" mermiler taretin alt tarafında ya da arka bölümünde hep birlikte bulunduğu için tek bir darbenin buraya isabet etmesi halinde mürettebatın kızarması (bkz: cook-off) durumu yaşanıyor ve genelde taret kopup tanktan dışarı uçuyor ya da bir alev şelalesi tankı içeriden kavuruyor. bu olayı otomatik yükleyicili ve mühimmat deposu taretin hemen altında olan sovyet tasarımı tankların sıklıkla kullanıldığı iran-ırak savaşı, körfez savaşı görüntülerinde görmüşsünüzdür. mesela t-72 bu konuda bayağı sabıkalıdır. şu meşhur görüntüye bakarsanız 58'inci saniyede tankın sol arka tarafından gelen antitank roketinin ( görsel ) doğrudan taretin altında olan mühimmat deposuna girdiğini ve 1:05'de de mühimmatın komple tutuşması olayına neden olduğunu görebilirsiniz. işte otomatik yükleyici sistemin en kötü tarafı budur. manuel yüklemeli topa sahip tanklarda da elbette benzer bir durum olabilir fakat bu tip tanklarda mühimmat tankın birkaç farklı yerine dağıtıldığı için bu ihtimal daha düşüktür.

    neticede başta da dediğim gibi bu bir tercih meselesi. olay sizin tasarım ve değerlendirme kriterlerinize göre değişir.

  • yol verelim vermesine de ;

    sorun olan hızlı gelmesi, selektör yapması veya çok uzaklardan yol istemesi değil ki!

    sağ taraf müsait değilken bile bu ısrarını sürdürmesi, kıçına yanaşıp resmen trafikte taciz etmesi ve yol güvenliğini tehlikeye atmasıdır...

    olay bmw, mercedes, audi, vs. olayı değil yani...

  • su an lisede, universitede olan gencler, eger ilerde yurtdisinda yasamak istiyorsaniz, bu yillarinizi bos gecirmeyin.

    -1 dili anadiliniz gibi ogrenin. derdini anlatamayanin yurtdisinda barinmasi zor arkadasim. ama siz dert anlatabilmekten daha fazlasini yapmalisiniz.

    -eger universiteyi yurtdisinda okumayacaksaniz turkiye'de gidebileceginiz en iyi universiteye gidin. diplomasinin akredite olmus olmasi onemli. herkesin bildigi o ilk 5 universite var ya, hah iste onlari zorlayin.

    -erasmus veya ogrenci degisim programlari falan hikaye geliyor bana. gezmek icin ok ama cok profesyonel beklentisiniz olmasin arkadaslar, bi tek ona bel baglamayin.

    -sectiginiz\sececeginiz meslegi cok iyi ama cok iyi ogrenin. 1 konuda uzmanlasin. bu yurtdisinda sizi herkesten bir adim one cikaracaktir. baksan herkes insaat muhendisi ama mesela kac tanesinin liman, kac tanesinin metro tecrubesi var? bizimkilerin cogu sahada kontrol muhendisi. geciniz. uzmanlasin. diyelim 1 liman tecrubeniz var, hah dunyadaki tum liman projeleri onunuze bir anda acilir. basvurulariniz ciddiolarak degerlendirilir. diger turlu kazandaki kepce gibi tum insaat projelerine basvurur, hepsinden de olumsuz sonuc alirsiniz.

    -calisirken master ve doktora programlarinizi tamamlamaya calisin. ben bir alman sirketinde calisirken, yonetimin sadece doktorali kisilerden secildigini ogremistim. basimizdaki cobandan bozma mudurleri dusundukce bu insanlarin sistemlerine saygi duymamak elde degil.

    -aklinizda tutun, yurtdisi esittir liyakat demek. torpil, dayi amca cok zor. soyle ki, torpil yapilacaksa amcaoglu, imam hatipli sinif arkadasi turunden bir secilim olmuyor maalesef. bir pozisyona tanidik birinin alinma ihtimali dunyanin her yerinde her daim var evet, ama egitimli ve tecrubeli olmasi must. diger turlu bos adam getirmezler pozisyonlara.

    -yas cok onemli degilse de yine de cok gec gitmemeye calisin. gonlunuz birine dusmeden, ana-baba olma sinyalleriniz calmadan yolunuzu tutun, yolda karsilastiklarinizla da hayallerinizi gerceklestirebilirsiniz. hem amaclari ayni olan kisilerle birarada olmak, bir gelecek insa etmek hem daha anlamli hem daha kuvvetli baglar yaratir.

    -vaktinizi bosa harcamayin. kendinize bir yol plani cizin. mesela lisedeyken dil isini kesinlikle halletmis olun. iyi universite kazanma mevzusu da lisedeki performansiniza bagli. universiteyken de sectiginiz meslekten kesinlikle emin olun. ilerde bu isi layikiyla, severek yapamayacaginizi dusunuyorsaniz kararinizi tekrar gozden gecirin ve emin oldugunuzda da uzmanlasmak istediginiz alanda ilerleyin.

    -yurtdisina mutlaka cikin. olursa olur, olmazsa yas gecince keske deneseydim pismanligi duymazsiniz. birakin bu bos mecralar bos insanlara kalsin. plan yapin ve hayallerinizi gerceklestirin gencler.

  • --- spoiler ---

    olay nedeniyle hastanedeki işlemleri yarım kalan ve hastalarını tedavi ettiremeyen hasta yakınları yaşanan duruma tepki gösterdi.
    --- spoiler ---

    alacan bunları iceri.

    al sana acil, al sana virus diye salacan hastanenin koridorlarina.

    a.ina kodumun cahilleri.

  • evvela işid'in allah belasını versin. lakin gazetedeki haberde şöyle bir şey dikkatimi çekti. "geçtiğimiz günlerde meydana gelen patlamada çok sayıda kişinin ölmesi üzerine petrol çıkarma işini profesyonellere devretme kararı alan..."

    lan, biz de o kadar maden çöktü, yüzlerce insan öldü. kimse en ufak bir karar almadı be. işid kadar yok muyuz amk?

  • vucudumuzda bulunan toplam bakteri sayisinin milyonda birine tekabul eder.
    bu yuzden pratikte hepimiz bokuz.

  • turkiye'nin en yakisikli aktoruydu belki de yillarca. kendi deyimiyle 'derdi ve kavgasi olan' filmlerde yer almak istedi. bu yuzden ertem egilmez'e rest cekip arzu filmden ayrildi. bir daha is bulamamayi goze alarak. 80 darbesi sonrasi hapishanede iskence gordu.

    haksizliga karsi kavgasi hic bitmedi onun. iki gram tipiyle paraya para demeyen aktor bozmasi tiplerin oldugu alemde, o hic kendini bozmadi, adam gibi yasadi. susanlardan, isime zarar gelmesin diyenlerden olmadi hic. haberi alinca abimi kaybetmis gibi oldum sanki. seninle ayni topraklarda nefes almak onurdu tarik akan.

  • çok kolay bir reçetesi var,

    öncelikle sülün osman’ın cümlesini hatırlayalım, ben beni dolandırmaya çalışanları dolandırdım, suçsuz insanları dolandırmadım der. adam köyden gelmiş, boğaz köprüsünü alabileceğini sanıyor, karşısındaki adam sülün osman, bir fiyat biçiyor, köylü karşısındakini tokatlamaya çalışırken tokatlanıyor. dürüst olacaksın, karşındakinin hakkını korumaya çalışırken (bu araba bu fiyat olmaması lazım diye düşünerek) duruma ayıkırsın.

    ucuz mal buldum gel, bana destek at yapalım, gömü buldum kimseye söyleme, biletimi al gelirim gibi saçma cümlelere hep soru soracaksın, neden ben? bu adam neden bana söylesin ki, para bulsam ben kime söylerdim. kısacası güvenmeyeceksin.

    şüphe insanı diri ve uyanık tutan en önemli duygulardan birisidir. şüpheci olmak ayarı kaçırmadığın müddetçe seni bütün musibetlerden uzak tutar.