ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türk milletinin kutuplaşmadığı konular
nejat işler kaan tangöze ve teoman'la eve çıkmak
-
herkesin yeni uyanmış ses tonuyla konuşacağı evdir
garip adetlerimiz
-
gelinin erkek kardeşinin çeyiz sandığının üstüne oturması veya gelin kapısını tutması.
sövsen olmaz, dövsen olmaz, adettendir diyerek cebine bir şeyler sıkıştıracaksın mecbur.
ha bir de bazıları parayı beğenmiyor. enişte cimri misin sen? kız veriyoruz sana bu mudur yani? diyenini duydum.
2016 turizm krizi
-
çözümü çok basit olan krizdir.
1. rusya'dan özür dilenecek. pilotların ailelerine tazminat ödenecek. suriye'nin kuzeyindeki rus operasyonlarına hava sahamız rus tarafının önceden haber vermesi şartıyla açılacak.
2. laik cumhuriyet vurgusu arttırılacak. ışid'e destek kesilecek. büyük kentlerde ışid ve ışid sempatizanlarına nefes aldırılmayacak. soruşturmalar, davalar, tutuklamalar ile islami terör sindirilecek. batılı turistin korktuğu ışid ve islami terör bitirilecek.
ilk madde ile oluk oluk rus turist akmaya başlar. ikinci madde ile de batılı turistte patlama yaşanır.
ikisi de çok kolay maddeler. iktidar karar verse 1 hafta içinde iki maddeyi de hayata geçirir.
ama tabi şu açık ki, iktidar turizm krizini falan önemsemiyor. adamların derdi başka.
güneş'in çekirdeğindeki helyumun %27.1'e çıkması
eskisi gibi kaliteli olmayan ürünler
-
(bkz: lc waikiki) bunun maymunlu poşetine bakıp az mı iç çektik be.
o_0
-
@@@
(ö_ö)
gelin olmuş hali
ezel
-
--- spoiler ---
havaalanındaki anonsta "istanbul'dan ispanya'ya gidecek uçak" deniliyordu. hangi şehri lan ispanya'nın? ada vapuru mu bu be, şehir şehir dolanacak mı uçak ispanya'yı??
--- spoiler ---
hayvanlar konuşabilse onları yiyebilir miydin
-
devamında gelebilecek ''peki ya bitkiler?'' sorusu ile ölüm oruçlarına gark ettirebilecek sorudur.
kendisine satırla saldıran sevgilisine sarılan kız
-
bir de o başlıkta orda oturan dayılara laf edenler vardı!! bu zamanda kimse kimseye yardım etmez bunlar yüzünden. biliyordum böyle olacağını.
kıvanç tatlıtuğ
-
karanlıkta çok benzediğim oyuncu; ama zifiri karanlık olacak. kapkaranlık.
ben milletvekili oğluyum haritadan yer beğen
-
adam akıllı bir ülkede yaşasa idik; milletvekili olan baba tvlere çıkar oğlum adına tüm vatandaşlardan ve polis teşkilatından özür diliyorum derdi. tabi bu normal şartlar altında geçerli bir durum.
bütün dandik üniversiteler kapatılmalıdır
-
son zamanlarda bu kadar mantıklı söz pek duymamıştım. 3 katlı binaları üniversite , 3+1 daireleri fakülte veya sınıf ilan eden eğitim pazarlamacılar inşallah bir an evvel defolup giderler.
nobel edebiyat ödülü
-
evet bu ödül “genel olarak” yazarların tüm çalışmaları gözden geçirilerek verilir. mesela bizim ülkede orhan pamuk'un kar ile ödül aldığı söylenir durur. halbuki pamuk'un tüm kitaplarının arkasına bakarsanız nobel imzası var çünkü tüm çalışmaları onaylanmış gibi bir şey oluyor. hatta söylenene göre akademiyi en çok etkileyen kitabı kara kitap olmuş.
neyse yani yazarın tüm çalışmaları gözden geçirilip veriliyor dedik ama bunun istisnaları da var.
knut hamsun sadece growth of the soil eseriyle ödül almıştır. thomas mann sadece buddenbrooks'un başarısıyla almıştır. john galsworthy, the forsythe saga ile ve roger martin du gard ise les thibault ile almıştır. bunların dışında ernest hemingway'e meşhur the old man and the sea için ve son olarak mikhail sholokhov'a meşhur ve durgun akardı don serisi için ödül verilmiştir. tabi dediğim gibi bu 6 isim istisnadır. 121 yıl içinde sadece bu 6 yılda esere ödül verilmiştir. detaylı olarak araştırmak isteyenler nobel'in sitesinde facts kısmına bakabilirler.
edit: tabi ödül verilirken bu 6 yazarın tüm çalışma hayatı mutlaka etkilidir ama spesifik olarak belirttiğim eserleri nobel komitesi tarafından öne çıkarılmıştır.
platoniğin aşırı umut veren sıradan davranışları
-
umudu sonrasında acıya dönüştüren davranışlardır.
3 sene öncesi. ben yine deli gibi aşığı oynuyorum, karşımda değişmeyen karakter. ölüyorum, eriyorum, sürünüyorum, azalıyorum ama severken. sevmekten ötesi, aşk bu. hangi kitabı görürsem elinde, ertesi gün o kitaba başlıyorum. facebook profilinde izlediğini gördüğüm filmlerin her sahnesini ezber ediyorum. sevdiği şarkıcıların şarkılarına sarılıp uyuyorum. umut işte, bir gün. bir gün olur da beraber izleriz o türkan şoraylı filmi, o salata yaparken ben balıkları kızartırım, beraber mırıldanırız o kadının acıklı şarkılarını. umut. olur mu, olur diyorum.
neyse. neysesi çok. neysesi ahhhlı, neysesi kırmızı, neysesi bol tuzlu.
bir gün dersteyiz. kış günü, karın karadenize ayak bastığı ilk gün, unutmam. önümde oturuyor. ya da hayır, ben onun arkasında oturuyorum, kasıtlı istekli. dersin ortasında birden arkasını dönüp ''coşkun sabah'ın aşığım sana doyamıyorum, ne de güzelsin bakamıyorum şarkısının devamı nasıldı yee?'' diye soruyor. söylüyorum, teşekkür edip önüne dönüyor. muhasebe dersinde hesap kitap yerine coşkun sabah mırıldanıyor. içimi karıştırıyorlar.
''bana sormuştu. dönüp arkasını bana aşığım sana'nın sözlerini sordu, seviyor işte, o da kocaman seviyor beni, hayat pek bi güzel, derste çok çabuk mu bitti ne, olsun, otobüste tıkış tıkış gitmek de çok güzel, beni seviyor, aşığım sana''
ahh işte.
nerden bilirdim, derste sevgilisine aşığım sana'nın sözlerini mesaj olarak attığını. bilsem söyler miydim o şarkının devamını ona?
söylerdim.