ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
5 bin 500 tl ile krallar gibi doya doya yaşamak
-
eskiden faizle geçinen james abimiz bile asgari ücretli işe girmiş. işte ekonomimiz böyle kötü durumda.
hoh deyince sıcak püf deyince soğuk hava gelmesi
-
insanı düşününce, hayretten hayrete koşturan bir akciğer mucizesi!
hohlamada da püflemede de akciğere giren havanın, hohlarken ısınıyor olmasını mantık hafzala alırken, üfelerken nasıl oluyor da o hava ısınmıyor muazzam bişey!
bu entrimle asrın tespitini bile yapmış olabilirim. tarihe not düşülsün.
(bkz: ameliyatlı yerime çok vurmazsanız müteşekkir olurum)
christopher nolan
-
muhtemelen hayalindeki james bond filmini asla yapamayacak büyük sinemacı.
nedeni şu;
james bond serisi ian fleming tarafından yazılmıştır, filmlerin yapıldığı ve dağıtıldığı stüdyo da mgm'dir.
ama james bond'un telif hakları broccoli ailesine aittir ve bu aile bugüne kadar yapılmış tüm bond işlerine dahil olmuşlardır.
kast seçiminden final cut'a kadar.
onların izin vermediği, onaylamadığı hiçbir hamle yapılamaz.
nolan'da pek çok ingiliz sinemacı gibi james bond hayranıdır çünkü bond büyük britanya için ulusal hazinedir.
bond işlerinde çalışan pek çok insan kraliyetten sir ünvanı almıştır... yarı ingiliz olmasına rağmen nolan kardeşlerin de düşü sir ünvanı almaktır muhtemelen.
fakat; nolan otör sinemacıdır.
syncropy isimli şirketi ile yaptığı filmlere kimsenin karışmasını istemez, warner bros şirketini bile bu yüzden bir kalemde sildi attı.
kendisine açık çek verip "gel bizde çalış kar bile etme" diyen sony, netflix, amazon gibi şirketlere de hayır dedi bu sebeple.
para nolan'ın umrunda değil çünkü kişisel serveti 1 milyar doları geçen bir kaç sanatçıdan biri kendisi.
eğer broccoli ailesi nolan'a bond teklifi ile giderse asla tam kontrol vermeyecekler.
nolan'da şu saatten sonra asla kontrolü başkası ile paylaşmaz.
bu tamamen kuvvetler ayrılığı olayı.
broccoli ailesi yüzyılın başında italya’nın calabria kentinden long ısland’a geliyor.
koyu yeşil, kalın saplı sebzeyi üretmek için iki italyan sebzesini, karnabaharı ve rapiniyi ilk kez çaprazlayatak yeni bir sebze üretiyorlar çünkü halktan farklı bir şey yemek ve elit olduklarını hissetmek istiyorlar...
ailenin atası giovanni broccoli sebzeye soyadlarını veriyorlar... işte size brokoli sebzesinin onlara göre hikayesi.
böyle büyük iki ego, kendilerinden hiç taviz vermeyecek... çok zor.
edit: kaynak
büşra'nın beyin yakan havlama videosu
-
bacım saçın görünüyor bu arada.
eğitim seviyesi yüksek seçmenin oyu 2 oy sayılsın
hesap istemek yerine kasaya giden varoş müşteri
-
benim bu. elimden geldiğince hesabı kasada öderim. hoşuma gitmiyor hesap istemek garsondan. 10 liralık hesaba "pardon hesap lütfen" mi dicem. dük müyüm ben aq? efendi gibi kasada hesabımı öderim bahşiş verceksem orda "üstü kalsın" der çeker giderim. şova gerek yok.
29 mart 2021 sokağa çıkma kısıtlamalarının gelmesi
-
çaktırmadan ramazanda oruç tutmayan dışarıda yemek de yemesin tezgahı kurmuşlar.
gümrükte 38 bin tl ceza kesilmesi
-
sonuç için şu entrye bakın: (bkz: #142399918)
son durum için şu entrye bakın: (bkz: #142078837)
——
önedit: sonuna kadar arayacağım hakkımı. bugün ikinci geceyi geçiriyorum gümrükte. ne türkiye’ye geri dönebiliyorum ne de sınırdan geçebiliyorum.
yarın arabanın her yerine protesto kağıtları yapıştıracağım. (düzeltme: bunu yarın duruma göre yapacağım)
——
özet geç piç:
üç hafta önce ben ve eşim, fransa’dan türkiye’ye arabayla geldik. eşim acil bir durum sözkonusu olduğu için, birinci haftanın sonunda uçakla dönmek zorunda kaldı. ben arabayla kapıkule kapısından çıkmak istediğimde, eşim arabada olmadığı için 38 bin türk lirası ceza kesildi. cezanın nedeni giriş kaydının eşimin adına yapılması. arabayı ben kullanıyorum, ben ehliyetimi veriyorum fakat yan koltuktaki eşim kaydediliyor şoför olarak.
araba ikimizin üzerine kayıtlı.
arabanın ruhsatında ikimizin de ismi mevcut.
(detaylar aşağıda)
gümrükte iki müdür yardımcısı olayın rezaletini anladı, fakat hiçbir şey yapamadı.
her türlü desteğinize ve görüşünüze açığım.
***
1- türkiye’ye girerken gümrük görevlisi eşimin adını kaydediyor sadece. benim ismim, ruhsatta mevcut olmasına rağmen, kayda geçmiyor.
“sistem böyle, tek isim kaydedebiliyoruz zaten”
(bkz: sistem böyle)
2- böylece türkiye’de arabayı sadece eşim kullanabiliyor, yasaya göre. eşimin uçakla döneceğini önceden bildirmek gerekiyormuş.
“bence de mantıksız, ama kural öyle diyor”
3- ne geri dönebiliyorum, ne de sınırı geçebiliyorum. şunu öneriyorlar:
birinci çözüm: şimdi cezayı öde, ve git.
ikinci çözüm: saat üçte geldim kapıkuleye. sabah saat 9’da 38 bin tl’lik ceza üzerinden pazarlık yapılmasını teklif ettiler.
üçüncü çözüm: dava açmak. bu meblağı ödedikten sonra dava açabiliyormuşuz, ama…
“… ama genelde mahkeme reddeder”
4- eşimin acil dönmesinin nedeni babasının hastalanması. (kime neyse bundan)
5- benim gibi onlarca kişi var ama bir tek ben kaldım itiraz eden. hepsi uzlaşmaya gitti. aralarında en saçma olanı benim durumum.
6- buraya kadar okuduysanız, allah sizden razı olsun. allah çocuklarınıza güzel, adil bir ülke nasip etsin.
adam öldürmedim, hayatımda kimseyi yaralamadım, ulan radara yakalanıp trafik cezası bile yemedim. işimi hakkıyla yapmaya çalıştım, hak yemedim, hırsızlık yapmadım.
insanın zorunda gidiyor ya.
edit-1: eşimin buraya gelmesi bir şeyi çözmüyor. aracın sürücüsü arabayı bırakıp gitmiş diyorlar. şaka gibi değil mi?
edit-2: yeni yeni şeyler öğreniyorum.
• ailecek arabayla gelip, arabanın arkasını doldurmak için aile fertlerini uçakla yollayanlar varmış. (sanırım bunu yazan arkadaş eşimin bu yüzden uçakla döndüğünü söylüyor. ya sabır)
• fakirlere hava atmak için arabayla geliyormuş insanlar. valla o kadar çevrem yok türkiye’de. olsa da hava atsak.
edit-3: bu entry şişmesin diye şurada (bkz: #142078837) son durumu paylaşıyorum. böylece başkalarına da örnek olabilir bu hadise.
edit-4: tüm mesajlara bakıyorum, arada unuttuğum varsa kusura bakmayın lütfen. henüz bir sonuç alamadık. tüm süreci anlatacağım sonuç gelince.
hanımdan gelen en son sms
-
"aşkım" yazmış. tabi bizim bünye öküz olunca, açarsın telefonu ve "mesajın yarım kalmış. ne yazacaksan söyle" denir.
işte kadın ve erkek arasındaki en büyük farklardan biri budur. onun aşkı kabardığı için sms atar, sen ise tüm iletişim araçlarını fonksiyonel olarak kullanırsın.
kadınlar mı zor, biz mi danayız bu yaşıma geldim halen anlayamadım.
afyon ilindeki tek hematoloğun istifa etmesi
-
takdir ettiğim açıklamadır. şu açıklamayı yapmak her yiğidin harcı değil onu söyliyeyim. vatandaşta özellikle hizmet beklediği birimlere talepte bulunurken saygı çerçevesini koruması gerekir. bu konuda gerekli bilgilendirme çalışmaları ve caydırıcı önlemler alınmaz ise kamu bu tip sorunlarla sürekli boğuşmak zorunda kalır.
ölümle tehdit edilen kızın twitter paylaşımı
-
keltoş, botlarını giyecek su birikintisi arayacağına bunlarla ilgilense keşke. elemanı tutuklatmazsa bile en azından bir fotoğraf çektirir, kriminal tipler albüme ekler. cinayet falan işlerse lazım olur gazetelere...
21 aralık 2021 dolar kuru
-
21 aralikta dolar 8 e dusse ve bu seviyeden dolar artisina dayali vadeli mevduata giris yapsa herkes. bu dolarin 8 den tekrar 16 ya cikmasi durumunda aradaki %100luk kazancin %15 lik mevduat faizi disinda kalan %85lik kismini vatandas nicin vergileriyle oduyor? bir sistemde hem kazanan hem de kaybeden olmalidir, dovizi alan kisiler mesela kazanabilir de kaybedebilir de kendi tercihleri ve riskleri tamamen. ben esek gibi calisip odedigim vergiyle bu mevduat musterilerinin zararlarini neden odemek zorundayim? beni savunabilecek 1 tane kanun yok mu bu ulkede?