hesabın var mı? giriş yap

  • efsane vidyoda gecen laf. eleman bitmis. ruhu cekilmis, adeta zirveye oturunca dibi görmüs.
    acilen disari cikip biraz gunes almasini tavsiye ediyoruz.
    cagrisim yaptigi ıcin ıstanbul hukuk fakultesinin duvarinda 99 yilinda gordugum yaziyi paylasir kacarim:

    -hayat boyu esek olacagima 4 sene inek olurum daha iyi.
    altina okla yazilan cevap:
    - sen hayvan olmayi kafaya koymussun dostum, hadi hayirli isler.

  • karakterli at derlerdi ona,kaybettiği son yarışlarından birinde jokeyini çiğnediği,sakinleştirilemediği bile söylenir,gözlerimle görmedim ama... en güzel yarışlarını en başlarda koşmuştur,a grubu araplar arasında yarışmasına karşın mirhat,tansel gibi efsanelerle birlikte koşmamış,koşturulmamıştır... ancak caş gibi başka bir mükemmel atla koşmuş ve ekürisine çok geçilmiştir...olan bunların arasında kalan bir başka karizma haberbatura olmuştur... yıllar sonra bu atları hatırladğımıda hala yüzümün tebessümle,mutlulukla dolmasını eski günleri aramakla açıklayabilir misiniz peki..bilmiyorum...

  • üniversite yıllarının ekseriyetle bitmesi ve hiç nefes almadan işe başlamam ile evrilmiş olduğum insan. yani tabii ki arkadaşlar var fakat zamanla aramamaya ve sormamaya başladıkça bağlar kopuyor ve kayboluyor. bir de üstüne istanbul ve iş hayatının yoğun temposu büyük faktör bu durumlarda. bu durumu sorun olarak görmüyorum çünkü, kitap - müzik - film - bomonti gibi etmenlerle hayatımı kısmen stabil bir düzeyde tutuyorum. çoğu zaman rahatlatıcı oluyor. çünkü insanlarla anlaşmak kolay değil, özellikle kolay anlaşılabilir bir yapıda değilseniz. böyle bir duruma alışıp, tekrardan eski arkadaşlarla görüşmeye başladığınızda, kimseye eyvallahınız olmuyor artık. herhangi bir blöf ya da naz ile falan hiç uğraşmıyorsunuz. direkt bağlantıyı koparıyorsunuz. çünkü böyle zamanlar size çok açık bir şekilde tek başına yaşamanın rahatlığını öğretmekte. süreç her ne kadar biraz kaotik olsa da.
    çok takılmamak lazım yani, herkes bir süreç için bu duruma düşüyor.

  • antalya'daki kuaförleri denetleyen müyap, telif ödemeden radyo ve tv’den müzik dinlettikleri gerekçesiyle kuaför ve çeşitli esnaflara 3500tl ceza kesmiş. müyap ve müyorbir avukatı ile polisten oluşan 7 kişilik ekip, lisans ücreti ödemeden müzik yayını yapan işyerlerine yönelik denetim gerçekleştirmiş. 5846 sayılı fikir ve sanat eserleri kanunu kapsamında lisans ücreti ödemeden müzik yayını yaptığı tespit edilen işyeri sahiplerine para cezası kesilmiş.

    bu adamlar kafayı yemiş olmalı. bu durumda eve gelen misafire tv izletmek için lisans mı alacağız? ülkede her şey fıkra gibi. bu lisans çılgınlığı nereye gider belirsiz.

  • gücünü halkın iradesinden, sandıktan aldığı içindir. sen bizim dinimizden değilsin ki bi' kere. nereden anlayacaksın?!